BAKIM BORÇLUSUNUN DEVREDİLEN PAYIN BULUNDUĞU YAPIDA BAKIM ALACAKLISININ OTURMASINA RIZA GÖSTERMESİ BAKIM BORCU İÇİN YETERLİ SAYILAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


07 Şub
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/5375
KARAR NO    : 2022/5707

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ           : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 03/03/2021
NUMARASI             : 2021/254 - 2021/379
DAVACI                   : B.A.
DAVALI                   : F.A.
İLK DERECE
MAHKEMESİ          :
Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 17/11/2020
NUMARASI            : 2018/34 - 2020/272

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24/01/2018 tarihinde verilen dilekçeyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshi ve tapu iptal ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/11/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

KARAR

Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshi ile tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir.

Davacı vekili, müvekkilinin eşi Yunus A.’ın 24.11.2007 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin 275 ada 4 parsel sayılı arsa vasfında ancak üzerinde bina olan taşınmazdaki muristen intikal eden 5/20 hissesini 24.07.2008 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya devrettiğini, davalının müvekkilinin üvey kızı olduğunu, hisse devrine kadar kendisine yakınlık gösterildiğini ancak hisse devrinden sonra sağlık problemleri ve ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, arayıp sormadığını, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediğini, 24.07.2008 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme ile davalıya devredilen taşınmazdaki 5/20 payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin murisi babası Yunus A.’ın 24.11.2007 tarihinde vefat ettiğini, davacının müvekkilinin babasının mirasından hiçbir hak talep etmediğini belirttiğini, babasının vefatından hemen sonra 24.07.2008 tarihinde "Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi" tanzim edildiğini, davacının muris eşinden intikal eden Kocaeli Kartepe 275 ada 4 parselde arsa vasfında üzerinde iki katlı bina bulunan taşınmazın 5/20 hissesini tarafına devrettiğini, bahse konu sözleşmenin ve miras hissesinin devir işleminin davacının eşi öldükten sonra mağdur olmasını önlemek amacı ile yapıldığını, davacıyı öz annesinden ayırt etmeden ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yaptığını, ancak bir süre sonra kendisini görmek ve hatırını sormak istediğinde telefona cevap vermediğini ve evde olmadığını beyan ederek bahanelerle ile görüşmeyi reddettiğini ve daha sonra telefon numarasını dahi değiştirdiğini, davacının ilk oğlundan bir oğlu ve iki kızı olduğunu, babasının ölümünden ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapılmasından bir süre sonra annelerini etkileyerek kendileri ile görüşmemesini ve iş bu davayı açmasını sağlayan kızları ve oğlunun etkisinde kalan davacının kendileri ile irtibatı kestiğini, müvekkilinin murisi babası Yunus A.’ın vefatından sonra davacıya babasından ölüm aylığı bağlanmış tüm hastane giderlerinin, evin tadilat işlemlerini, ısınma giderleri, müvekkilin babasına ve davacıya ait borçların müvekkilinin kardeşleri ve kendisi tarafından ödendiğini, dava konusu evin davacı ile evlenmeden önce müvekkilleri ve kardeşleri tarafından yaptırıldığını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur.

İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 24.07.2008 tarih ve 1187 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshine, davalı adına kayıtlı olan 257 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 8/20 hisseden anlaşmaya konu 5/20 hissenin iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, bakiye hissenin davalı uhdesinde bırakılmasına, karar verilmiştir.

Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.

Kaynağını Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.2.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı kararı)

Somut olayda; ölünceye kadar bakma sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, rızai ve sürekli borç doğuran bir sözleşmedir. İki tarafa tam borç yükleyen bir sözleşme olduğu için bakım alacaklısı, bakım borçlusunun kendisine bakıp gözetmesi karşılığında ona bir malvarlığının tamamını, bir kısmını veya bir malı devretmeyi borçlanmaktadır. Burada sözleşmenin mahiyeti gereği bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi sürekli bir sözleşme olduğundan bakım borçlusu, yaşadığı sürece bakım alacaklısına bakmak zorundadır. Sözleşmenin bakım borcu yerine getirilmediği iddiasıyla feshini isteme hakkı bakım alacaklısının sağlığında kullanması gereken bir haktır.

Davacı Bülbül A. ile davalı Fatma A. arasında 24.07.2008 tarihli, 11817 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesi akdedilmiş, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin konusu olan 257 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 5/20 hissesi bakım alacaklısı davacı tarafından, davalıya 24.07.2008 tarihli 11817 numaralı işlemle tapuda devredilmiş, eldeki dava, 24.01.2018 tarihinde açılmıştır. Sözleşmenin akdedildiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar geçen sürede bakım alacaklısının bakım borcu ediminden vazgeçtiği anlamına gelmez.

Bakım alacaklısı davacı, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereğini yerine getirmiş olmasına rağmen, bakım borçlusu davalının ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereğini yerine getirmediğini, kendisinin bakılıp gözetilmediğini ileri sürerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshini ve sözleşme gereği devrettiği payın iptali ile adına tescilini talep etmektedir.

Taraflarca gösterilen deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında bakım borçlusunun yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bakım alacaklısına karşı edimini gereği gibi yerine getirdiği söylenemez. Bakım borçlusunun devredilen payın bulunduğu yapıda bakım alacaklısının oturmasına rıza göstermesi, bakım borcunun yerine getirilmesi için yeterli sayılamaz. Bölge Adliye Mahkemesince, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bakım borçlusu tarafından gereği gibi yerine getirilmediği gözetilmeden, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK’nın 371. maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Başkan         Üye                   Üye                Üye             Üye
H. ONAT       A. S. ERKUŞ    S. ARSLAN    M. EROL     C. BALIKÇI