BANKA VE KREDİ VEREN KURUM OLMAYAN ALACAKLI LİMİT İPOTEĞİNE DAYALI OLARAK İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA İLAMLI İCRA TAKİBİ YAPAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


06 May
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/10542
Karar No      : 2023/91

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 22.06.2022
SAYISI                                 : 2021/3394 E., 2022/2324 K.
DAVACI                                : A.T.
DAVALI                                 : D. Turizm Ve İnşaat A.Ş.
DAVA TARİHİ                       : 26.09.2017
HÜKÜM/KARAR                  : Kaldırma/Kabul
TEMYİZ EDEN                     : Davalı vekili
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                   : 08.05.2021
SAYISI                                   : 2017/811 E., 2021/1072 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde takibin iptali istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurularak şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Kiraz Koyuncu Ceylan tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Borçlu icra mahkemesine başvurusunda;

1- İpotekli taşınmazlardan sadece 1.69 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu,

2- 11.259.908,92 TL alacak için takip başlatılmış ise de 1.69 ada 1 parseldeki ipoteğin 4.923.511,92 TL bedelli olduğunu, aynı taşınmazdaki 4.000.000,00 TL bedelli ipoteğin teminat ipoteği niteliğinde olduğunu, takipte açıklama ve dayanaklarının gösterilmediğini, ne kadarının ödenmesi gerektiğinin açıklanmadığını,

3- 4.000.000,00 TL bedelli ipoteğin faizsiz olduğunu, takipteki faizin iptalini istediklerini,

4- Maliki olmadığı 1.68 ada 1 parseldeki ipoteğin de takibe dahil edildiğini, 8.923.511,92 TL'lik ihtarname ile takipte istenen 11.258.908,92 TL arasında fahiş bir fark oluştuğunu,

5- Takip alacaklı arasında akdi ilişki olmadığını, şahsen borcunun olmadığını, ipotek resmi senedinde taraf olmadığını,

6- 1.69 ada 1 parselde küçük bir hissesinin olduğunu, sadece hissesine düşen kısmın istenebileceğini, taşınmazın E. Yapı ... Ltd. Şti'den alındığını,

7- Borcun muaccel hale gelmediğini,

8- Takipte birden fazla borçlu olmasına rağmen gösterilen kişilerin hangi taşınmazların maliki olduğunun ve sorumlu oldukları ipotek miktarının gösterilmediğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Alacaklı, E. Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile aralarında 26.03.2014 tarihli bir sözleşme imzalandığını, 1.69 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın 2.216.600 USD bedelle satılmasının kararlaştırıldığını, 26.03.2014 tarihli bu sözleşmeden kaynaklanan alacağa istinaden 15.12.2016 vadeli, kanuni faizli, 4.923.511,92 TL bedelli ve 15.12.2016 vadeli, 4.000.000 TL bedelli 1. derece ipotekler tesis edilmiş bulunduğunu, yine müvekkil şirket ile E. Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 18.07.2014 tarihli bir sözleşme daha imzalandığını ve 1.68 ada, 1 parseldeki bir kısım bağımsız bölümler üzrine 31.12.2014 vadeli 1.620.000 TL bedelli 1. derecede ipotekler tesis edildiği, bu ipotekleri ilişkin olarak E. Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2017/163 E. sayılı takibinin başlatıldığını, taşınmazların yeni maliklere devredildiğinin öğrenilmesi üzerine ihtarname keşide edilerek yeni maliklere karşı İİK'nın 149. maddesi uyarınca İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4885 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ve 2017/163 Esas sayılı takibe ek takip olduğu bilgisinin eklendiğini, şikayetçinin hissedarı olduğu 1.69 ada 1 parseldeki takip tarihinden önce satın aldığını, ipotekten sorumlu olduğunu ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Taşınmazların yeni maliklere devir edildiğinin öğrenilmesi üzerine ihtarname keşide edilerek yeni maliklere karşı İİK'nın 149. maddesi uyarınca İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4885 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, bu takibe de 2017/163 E. Sayılı takibe ek takip olduğu bilgisinin düşüldüğünü, şikayetçinin hissedarı olduğu 1.69 ada 1 parseldeki hissesini, takip tarihinden önce satın aldığını, ipotekten sorumlu olduğunu ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İpotekli taşınmazın mülkiyetinin değişmesi sebebiyle asıl takiple birleştirilmek üzere ek takip yapılabileceği, ipoteğin hisse üzerine aynen intikal ettiği, şikayetçi borçlu 1.68 ada 1 parseldeki taşınmazda malik olmadığı halde sorumlu olduğu borç miktarı gösterilmeksizin takip başlatıldığı, bu sebeple bu ipotek için borçlu yönünden takibin iptali gerektiği, borçlunun hissedarı olduğu 1.69 ada 1 parsel numaralı gayrimenkuldeki limit ipoteği yönünden alacaklı taraf banka veya finans kuruluşu olmadığından takibin iptaline karar verilmesi gerektiği, aynı taşınmazdaki karz ipoteği yönünden de bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesi ile;

İstanbul 10. İcra Dairesi'nin 2017/4885 numaralı takip dosyasında davacı yönünden İstanbul Beykoz Çayağzı (Riva) mahallesi 1.69 ada 1 parsel numaralı gayrimenkuldeki 26/03/2014 tarih, 2531 yevmiye numaralı ana para ipoteği için davacı cihetinden takip tarihi itibariyle icra emrinin;

4.923.511,85 TL asıl alacak,

3.059,00 TL ihtarname masrafı,

332.640,55 TL işlemiş faiz olmak üzere 5.259.211,40 TL olarak icra emrinin düzeltilmesine, takip tarihi itibariyle icra emrinin bakiye kısmının iptaline, takibin buna göre devamına,

İstanbul Beykoz Çayağzı (Riva) mahallesi 1.69 ada 1 parsel numaralı gayrimenkuldeki 26.03.2014 tarih, 2363 yevmiye numaralı 4.000.000 TL'lik limit ipoteği için ise davacı yönünden takibin iptaline,

İstanbul Beykoz Çayağzı (Riva) mahallesi 1.68 ada 1 parsel numaralı gayrimenkuldeki 01.09.2014 tarih, 8738 yevmiye numaralı 1.620.000,00 TL ana para ipoteği için davacı yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Alacaklı;

4.000.000,00 TL bedelli ipotekle ilgili hesap kat ihtarı tebliğ edildiğinden İİK'nın 150/ı maddesine göre takip yapılabileceğini, temerrüdün oluştuğunu,

Şikayetçi borçlu taşınmazdaki 1/20 hisseyi ipotekle yükümlü olarak aldığından ipoteğe katlanmak durumunda olduğunu,

İcra emrinin bakiye kısmının, 4.000.000,00 TL ve 1.620.000,00 TL bedelli ipotekler yönünden takiplerin iptaline yönelik kısmen kabul kararının ortadan kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının banka ve kredi veren kuruluşlardan olmaması sebebi ile 4.000.000,00 TL'lik limit ipoteğine dayalı olarak İİK'nın 150/ı maddesine göre ilamlı icra takibi yapması mümkün olmadığından icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olmadığı, ipotek hakkının bölünmezliği ilkesi gereği 2351 yevmiye numaralı 4.923.511,92 TL bedelli ipotek yönünden de icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği, icra emrinin iptaline karar verildiğinden bu ipoteğe ilişkin sair şikayet ve istinaf nedenlerinin incelenmesine lüzum bulunmadığı, 1.68 ada 1 parseldeki ipotek borcundan şikayetçinin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi gereğince Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında;

Şikayetin kısmen kabulü ile;

İstanbul 10. İcra Dairesinin 2017/4885 numaralı takip dosyasında İstanbul Beykoz Çayağzı (Riva) mahallesi 1.69 ada 1 parsel numaralı gayrimenkuldeki 26.03.2014 tarih, 2531 yevmiye numaralı ana para ipoteği ve İstanbul Beykoz Çayağzı (Riva) mahallesi 1.69 ada 1 parsel numaralı gayrimenkuldeki 26.03.2014 tarih, 2363 yevmiye numaralı 4.000.000 TL'lik limit ipoteği için icra emrinin iptaline,

İstanbul Beykoz Çayağzı (Riva) mahallesi 1.68 ada 1 parsel numaralı gayrimenkuldeki 01.09.2014 tarih, 8738 yevmiye numaralı 1.620.000,00 TL ana para ipoteği için davacı yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Alacaklı;

1- İhtarname tebliği ile limit ipoteğinin kesin borç ipoteğine dönüştüğünü, yine taşınmazı ipotekle satın alan maliklere karşı da ek takip yapılarak birleştirilmesinin talep edildiğini, ihtarla temerrüt gerçekleştiğinden icra emrinin iptali/düzeltilmesi gerektiğini,

2- 1.620.000,00 TL bedelli ipotek yönünden takibin esas takiple birleştirilmek üzere ek takip olarak açıldığını, ihtarname içeriği incelendiğinde bu ipotekten Ali Hıdır Ö., Belma T. ve Mustafa D.'in sorumlu olduğunun belirtildiğinin açıkça görüleceğini, dolayısıyla şikayetçinin bu ipotekten sorumluluğu bulunmamasına rağmen takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu,

3-1.69 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki kesin borç ipoteği yönünden de icra emrinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, ipoteğin bölünmezliği ilkesi gereğince E. Yapı ... Ltd. Şti'ne karşı tüm ipotekler için takip yapıldığını, bu ilkenin kesinleşmiş olan takibe rağmen kendileri aleyhine uygulanmasının doğru olmadığını ileri sürerek, kararın 4.000.000,00 TL bedelli limit ipoteği için icra emrinin iptaline, 1.620.000,00 TL bedelli ipotek için takibin iptaline ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK'nın 150/ı ve TMK'nın 873/3 maddeleri.

3. Değerlendirme

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK'nın 150/ı maddesinde; "Borçlu cari hesap veya kısa orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi,... krediyi kullandıran tarafın başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde ... icra müdürü 149'uncu madde uyarınca işlem yapar...." hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan TMK'nın 873/3 maddesi aynı alacak için birden çok taşınmazın rehnedilmiş olması halinde, rehnin paraya çevrilmesi isteminin taşınmazların tamamı hakkında yapılacağını düzenlemiştir. Bu hükme kıyasen aynı alacak için aynı taşınmaz üzerinde farklı derece ve/veya sırada tesis edilmiş ipotek varsa bunlar hakkında da birlikte takip yapılması gerekir. (Dairemizin benzer 30.05.2016 tarih, 2016/14425 Esas ve 2016/15081 Karar sayılı kararı.)

Somut olayda; şirket tarafından dava dışı asıl borçlu E. Yapı ... Ltd. Şti. hakkında başlatılan 2017/163 Esas sayılı takip dosyası ile birleştirilmek üzere şikayetçi ve dava dışı diğer taşınmaz hissedarları hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmıştır. Şikayetçi borçlunun hissedarı olduğu 1.69 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine, 26.03.2014 tarih ve 2351 yevmiye numaralı 4.923.511,92 TL bedelli ana para ipoteği ile "...aralarında düzenlemiş oldukları 26.03.2014 tarihli sözleşmede yazılı şartlar dahilinde doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 1. derece faizsiz 15.12.2016 süre ile 4.000.000,00 TL bedelle" ipotek tesis olunduğu, 4.000.000,00 TL bedelli ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK'nın 150/ı maddesindeki düzenleme ise, banka ve kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmaları mümkün değildir.

Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu gibi, banka ve kredi veren kuruluş olmayan alacaklının limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması ve borçluya icra emri gönderilmesi mümkün olmadığı gibi gerek resmi senet gerekse takipte dayanılan hesap kat ihtarnamesi ve cevap dilekçesi içeriğinden aynı taşınmazda aynı alacağın teminatı olarak tesis edildiği anlaşılan ipotekler için tek bir takip yapılması gerekeceğinden şikayetin bu gerekçeyle kısmen kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir.

Diğer taraftan, takipte yaralan 1.68 ada 1 nolu parseldeki ipotek nedeniyle icra emrinde dava dışı taşınmaz malikleri Ali Hıdır Ö., Mustafa D. ve Belma T. gösterilmek suretiyle takip başlatılmış olup, borçlunun bu taşınmazlar yönünden malik sıfatı ve dolayısıyla aktif husumet ehliyeti bulunmadığı halde bu ipotek yönüyle başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiş olup kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 22.06.2022 tarih ve 2021/3394 E. - 2022/2324 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                        Üye                       Üye                   Üye
Ayhan Tuncal       Mehmet Çamur     Gülşen Heybet      İsmail Yavuz      Ayhan Ayan