BİR BAŞKA ALACAKLI DAVANIN KONUSUNU TAKİP YOLUYLA İHALEDE SATTIRMIŞ VE ALACAĞINI ALMIŞSA ARTA KALAN PARANIN ÜÇÜNCÜ KİŞİDEN TAHSİLİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


19 Ara
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/8983
Karar No      : 2023/2196

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 03.02.2022
SAYISI                                 : 2019/2063 - 2022/92

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili, davalı Erhan A., Haluk Z. ve Muanmet Hanifi Z. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Erhan A., Haluk Z. ve Muanmet Hanifi Z. vekillerinin başvurunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, asıl ve birleşen davada davalı Erhan A. vekili ve Muanmet Hanifi Z. vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı Muanmet Hanifi Z. vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen gün ve saatte gelen asıl ve birleşen davada davacı D. İnş. Malz. Müh. Taah. Madencilik Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat Ö.B. ile asıl ve birleşen davada davalılar Erhan A. vekili Avukat B.Ç. ve Muanmet Hanifi Z. vekili Avukat A.F.S. geldiler. Taraflar vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 21.02.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; borçlu Muhammet A. hakkında İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2014/21302 sayılı dosyasından yaptıkları takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırma amacı ile, dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara sattığını belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir. Birleşen davada İstanbul 36.İcra Müdürlüğünün 2015/17181 sayılı takip yönünden aynı tasarrufların iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı İ. Mühendislik vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, tedbir dolayısıyla davadan haber aldıklarını, borçlu Muhammed dışında Fatih B. ve Ramis K. hisselerinin de satın alınarak tevhid yapıldığını, bankadan kredi kullanıldığını, üzerinde yeni inşaatlar yapıldığını, 237 daire ve ticari alanların oluşturulduğunu, davalı borçlu ile aralarında hiçbir bağ olmadığını, herhangi bir ticari ilişki ve tanışıklık olmadığını, taşınmaz satışı dolayısıyla 2014 yılında tanıştıklarını, tamamen ticari amaçla taşınmazların satın alındığını, her bir daire fiyatının 190.000,00 TL üzerinde olduğunu, davacının alacağının 205.791,92 TL olmasına rağmen 45.000.000,00 TL'lik malların haczedildiğini beyanla ihtiyati haczin kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Cemile beyanında; dava konusu taşınmazı davalı Erhan'dan banka kredisi ile 10 yıllık taksitle satın aldığını bildirmiş ve kredi belgelerine ilişkin evrakları dilekçe ekinde sunmuştur.

3. Davalı Erhan cevap dilekçesinde; taşınmazın davalı Haluk'tan 160.000,00 TL bedelle satın aldığını, tapuda ise 115.000,00 TL yazıldığını, davalı borçluyu hiç tanımadığını ve bir bilgisinin de olmadığını, taşınmazı aldıktan bir süre sonra davalı Cemile'ye sattığını ve parasını aldığını beyanla davanın reddini talep etmiş ve 16.01.2015 tarihinde 160.000,00 TL'nin hesabından çekilmesine ilişkin banka hesap cüzdan örneğini ibraz etmiştir.

4. Davalı Muhammet Hakan sunduğu cevap dilekçesinde; Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davanın haksız olduğunu, borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açacağını, davalı şirket ile kendisi arasında taşınmaz satışı dışında bir ilişkisinin olmadığını, kendisinin ortağı olduğu Reform Grup İnş.... Ltd. Şti'nin davacıya verdiği 3 adet çeki düzenlediğini, çeklerin hatır çeki olduğunu, adına kayıtlı araçların haczedilerek yed-i emine verildiğini, düzenlenen senedin muvazaalı olduğunu, yaptığı satışların borçları için yapıldığını, davalı Muanmet Hanifi Z.'a yapılan satışın ipotekli olduğunu ve bu şekilde satıldığını, taksitleri alıcının ödeyeceğini, davalı Hüsne B.'nin eşi Lokman ile daha önce bir takım ticari faaliyetlerinin olduğunu ve 136.000,00 TL borçlandığını, borç karşılığında da çek verdiğini, ancak ekonomik sıkıntı dolayısıyla çekleri ödeyemediği için taşınmazı verdiğini, Haluk Z.'dan ise ekonomik sıkıntı dolayısıyla destek istediğini, Haluk'un kendisine ödemeler yaptığını, 240.000,00 TL'lik bu daireyi davalı Erhan'a sattıklarını, Hüsne'nin eşinin de orada olduğunu, dairenin üzerinde ipotek olduğu için 30.000,00 TL'nin Haluk Z.'a verildiğini, 150.000,00 TL'nin ipoteğe gittiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

5. Davalı Haci vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, davacı ve borçlu davalıyı tanımadığını, taşınmazın bedelini ödeyerek Hüsne B.'den satın aldığını, davacı ile borçlu arasındaki ilişkinin danışıklı olduğunu, kendisinin Hüsne B.'yi de tanımadığını, gerçek bir satış olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

6. Davalı Muanmet Hanifi cevap dilekçesinde, taşınmazı muvazaalı olarak almadığını, davalı borçlu ile aynı köyden ve aynı cilt numarasına kayıtlı olmasının muvazaaya işaret olmadığını, borçlu sıkıntıya düştüğü için taşınmazını satmak istediğini ve taksitleri ödemek koşulu ile kendisinin satın aldığını, bu hususun bankadan sorulabileceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

7. Davalı Haluk cevap dilekçesinde; davalı borçluya ait evi altın vb. eşyaları bozdurup borç verdiği için alacağına karşılık aldığını, borçlu borcunu ödeyemediği için taşınmazı kendisine devrettiğini, sonra da Lokman B. isimli şahsın alacakları dolayısıyla daireye ipotek konulduğunu ve sonrasında alıcı bulunduğunu, tapuda Lokman B'de olduğu halde ipoteğin kaldırıldığını, taşınmazı devrettiğini, davalı borçluyla aynı köylü olmasının muvazaaya işaret olmadığını, bu konuda bir delil de olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile

".....

davalı İ. Şirketinin 3 parsel bedeli olarak toplam 2.500.000,00 TL'yi Batıgrup Ortaklığına ödediği, davalı borçlunun da bu ortaklıkta paydaş olduğu, bu taşınmazların toplam satış bedelinin ise bilirkişi raporuyla belirtiği üzere piyasa rayiçlerine göre 2.828.170,50 TL olduğu, miktarların birbirlerine yakın olduğu, bu davalı yönünden muvazaa iddiasını ispatlar başka bir delil de bulunmadığı, davalı borçlu dışında hisseleri devreden 3 kişinin daha olduğu, daha sonra bu yer üzerinde davalı İ. şirketi tarafından yapılar yapılarak değer kazandırıldığı, bu hali ile bu davalı yönünden davanın subuta ermediğinden reddine,

Davalı Cemile ve Haci'nin tanık anlatımları ve belgelerden anlaşıldığı üzere taşınmazları iyi niyetle satın alan 3.kişiler olduğu, bu davalıların diğer davalı ve borçlularla ilişki içerisinde olmadığı, muvazaa iddiasını ispatlar herhangi bir delil de bulunmadığı, bu nedenle bu davalılar yönünden subuta ermeyen davanın reddine,

Davalı Hüsne'nin hem davalı borçlu ile aynı köyden olması, hem taşınmazın gerçek değeri ile tapudaki satış değeri arasında ciddi fark olması nazara alındığında bu davalının taşınmazı muvazaalı olarak aldığı, eşi Lokman tarafından da alacak veya bedel ödendiğine dair delil sunulmadığı, bu davalı yönünden davanın kabulüne, ancak dava konusu taşınmazın bu davalı tarafından elden çıkarıldığından bilirkişi raporu ile belirtilen bedel kadar tazminata mahkum edilmesine,

Davalı Muanmet ile davalı borçlunun aynı köyden ve tanıdık olduğu, bedel ödediğine dair herhangi bir kayıtta bulunmadığı, tapudaki satış bedeli ile gerçek bedel arasında da ciddi fark olduğu, bu hali ile muvazaa iddiasının haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne,

Davalı Haluk ile davalı borçlunun akraba olduğu, Erhan'ın ise borçlunun arkadaşı olduğu, taşınmazın bu davalılar arasındaki satış bedeli ile gerçek satış bedeli arasında ciddi fark olduğu, tarafların tanışık olması ve misli fark olması, davalıların bedel ödendiğine dair herhangi bir kayıtta sunmaması nazara alınarak bu davalılar yönünden de davanın kabulüne, ancak taşınmazın iyi niyetli 3.kişiye satılarak elden çıkarılmış olması nedeniyle taşınmaz bedeli kadar tazminata mahkum edilmelerine ve müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" gerekçesi ile davalılar Cemile, Hacı ve İ. Şirketi yönünden subuta ermediğinden bu davalılar yönünden davanın reddine ,davanın davalı Hüsne yönünden kabulüne, 18436 parsel sayılı taşınmazı elden çıkarılmış olması nedeniyle 226.800,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2014/31302 E ve İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2015/17181 E sayılı dosyalarının borcuna mahsup edilmek üzere bu davalıdan tahsiline, davalı Haluk ve Erhan yönünden, 8424 ada, 5 parsel, 13 no.lu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın elden çıkarılmış olması nedeniyle 200.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2014/31302 E ve İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2015/17181 E sayılı dosyalarının borcuna mahsup edilmek üzere bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı Muanmet Hanifi yönünden kabulüne, 2070 parsel sayılı taşınmazın elden çıkarılmış olması nedeniyle 253.446,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2014/31302 E ve İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2015/17181 E sayılı dosyalarının borcuna mahsup edilmek üzere bu davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılardan Muanmet Hanifi Z., Erhan A. ve Haluk Z. vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkili lehine asıl ve birleşen dava açısından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, davalı Cemile K. ile davalı Hacı Ç. açısından dava aynı hukuki sebebe dayanılarak reddedilmesine rağmen iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu davalılar Cemile, Hacı ve İ. Şirketi yönünden davanın reddinin hatalı olduğunu, İşbir şirketi ile borçlunun aynı alanda faaliyette bulundukların, bedel farkının dikkate alınmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Muanmet Hanefi Z. vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin taşınmazı iyi niyetle iktisap ettiği, rızası dışında elden çıktığı, müvekkilinin taşınmazı Muanmet Akan'ın köylüsü olması ve piyasada rahatlaması için satın aldığı, Türkiye Finans Bankası A.Ş'nin ipotek hakkına dayanarak icra kanalıyla İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2016/2209 esas dosyası ile sattığı ve satış bedelini de alacağına mahsup ettiği, büyük zarara uğradığı, davanın reddi gerekir iken kabulünün hatalı olduğunu belirtmiştir.

3. Davalı Erhan A. vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemece müvekkili Erhan'ın emlakçı olduğunu alıp sattığı taşınmazların tapularından, Emlak danışmanlığı belgesinden, tanık Bahattin Yılmaz'ın beyanından ve 10.06.2015 tarihli cevap dilekçesi ile sundukları delillerden açıkça görmesine ve bu hususların aksine bir değerlendirmede bulunmamasına rağmen aleyhe karar vermesinin hatalı olduğu, özellikle dava konusu taşınmazla aynı binada 11 ve 10 sayılı bağımsız bölümleri kar amaçlı alıp sattığı, tapu kayıtları ile sabit olduğu gerçeği ile dava konusu 13 no'lu bağımsız bölümü alıp satmasındaki gerçekliğin kar amaçlı olup olamayacağı mukayesesini dahi yapmadığı, müvekkili olan Erhan A. ile Muhammet'in çetleşmesi, birlikte fotoğraf çektirmesi, bunları paylaşması ve karşılıklı yorumlar yapmasının mümkün olmadığı, müvekkilinin tapu anından önce Muhammet'i tanımadığı, çünkü Muhammet'in tanıdığı Erhan A.'ın başka birisi olduğu, mahkeme hakiminin bunu araştırmadan eksik inceleme ile alım satımın muvazaalı olduğunu destekleyen hiçbir delil yokken sahte delillere itibar ederek müvekkili aleyhine verdiği kararın hatalı olduğu, davacı hakkında özel belgede sahtecilik suçundan şikayette bulunduklarından kararın hatalı olduğunu belirtmiştir.

4. Davalı Haluk Z.'ın istinaf dilekçesinde; taşınmaz mülkiyetini iyi niyetle iktisap ettiğini, taşınmazın devrinden sonra ihtiyaçları nedeniyle ve piyasanın konut sektöründe kar etmesi nedeniyle emlakçı vasıtasıyla satılığa çıkarırak üçüncü kişi Erhan A.'a satarak devrini gerçekleştirdiğini, mahkemece davalı Muhammet A.'dan olan alacağın kaynağını ispat edemediği iddiasıyla hüküm kurmuş ise de söz konusu alacağın kaynağının borç verme işlemi olduğu, davalı Muhammet A.'ın köylüsü olması ve işlerinin kötüye gitmesi nedeniyle talep ettiği ve kendisine verdiği borca karşılık daire devir işleminin yapıldığı, zaten tanımadığı ve ilişki içerisinde olmadığı birine borç vermesinin söz konusu olamayacağı gibi hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, tasarruf tarihinin davacının borcunun doğum tarihinden önce olduğu, davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu ifade etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile

1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, istinafa konu taşınmazların satın alındıkları tarihlerdeki değerleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunmasına göre, davalılar Muanmet Hanifi Z. vekili ile Erhan A. vekili ve davalı asil Haluk Z.'ın istinaf başvurularının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,

2. Davacı vekilinin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede; davalı Cemile K. ile davalı Hacı Ç. açısından dava aynı hukuki sebebe dayanılarak reddedilmiş ise de; her bir davalı ile ilgili farklı taşınmaz için dava açıldığından 2 ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak dava ve birleşen dava yönünden davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu anlaşılmış, bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılardan Muanmet Hanifi Z., Erhan A. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili ve davalılardan Muanmet Hanifi Z., Erhan A. vekilleri istinaf dilekçelerindeki iddialarını yinelemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, davanın kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Muanmet Hanifi Z. vekilinin aşağıdaki 3 nolu paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. HMK'nın 355. maddesine göre, istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde resen gözetir. Davacı vekili, istinafında, İ. Mühendislik İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Hacı Ç. ve Cemile K. hakkında davanın reddinin hatalı olduğu belirterek, buna ilişkin iddialarını ileri sürmüş olmasına karşın, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususlara ilişkin bir değerlendirme yapılmadan, sadece vekalet ücretine ilişkin istinaf varmış gibi diğer istinaf sebepleri yönünden bir değerlendirme yapılmaması hatalı olmuştur.

3. Tasarrufun iptali davalarında, dava konusu şey üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde davacı dilerse bedelin üçüncü kişiden tahsilini isteyebilir (İİK’nın 283/2) Aynı şey dava konusunun borçlunun borcundan dolayı paraya çevrilmesi halinde de geçerlidir. Ancak bu durumda borçlunun bir başka alacaklısı bu davanın konusunu takip yaparak ihalede sattırmış ve ihale bedelinden alacağını almış ise, ihaleden arta kalan bir para var ise bu paranın üçüncü kişiye ödeneceğinden, bu paranın üçüncü kişiden tahsiline karar verilmesi gerekir, hiç para kalmamış ise davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.

Somut olayda, davalı Muanmet Hanifi Z.'a satılan, dava konusu Bağcılar 2070 parsel 17 nolu bağımsız bölüm yargılama devam ederken bir başka alacaklının alacağından dolayı İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2016/2209 sayılı takip dosyasından 18.10.2016 tarihinde dava dışı bir şahsa satılmış ve ihale bedelinden artan bir bedel kalmamıştır. Bu durumda, davacının artık aynı taşınmaz hisselerinin haczini ve satışını isteme imkanı kalmadığından, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.

4. Tasarrufun iptali davasının dördüncü kişi yönünden kabulü için, bedel farkının olması önemli olmayıp, kötüniyetinin ispatlanmış olması gerekir. Davalı Erhan A., dava konusu 8424 ada 5 parsel 13 nolu bağımsız bölümü 14.11.2014 tarihinde davalı üçüncü kişi Haluk Z.'dan satın alan dördüncü kişi konumundadır. Dosya içerisindeki bilgilerden anılan şahsın emlakcılık yaptığı, borçlu ile bir akrabalığının veya somut bir bağının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Davacı, borçlu Muhammet A. ile Erhan A.'ın facebok arkadaşlığı olduğunu birbirlerini tanıdıklarını ileri sürmüş, davalı ise kayıtlardaki kişinin kendisi olmadığını belirtmiştir. Mahkemece bu iddialar konusunda bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır.

Şu halde; davacının sunduğu belgelerdeki kişinin davalı Erhan A. olup olmadığının araştırılması, böyle ise bu durumun anılan davalının borçlunun mal kaçırma amacı ile hareket ettiğini bilen kişi olduğunu kısaca kötüniyetini gösteren bir olgu olmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.

5. Kabule göre: tasarrufun iptali davalarında davanın bedele dönüşmesi halinde, bu bedelin davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tahsiline karar verilirken, bu bedele faiz yürütülmemesi gerekirken yazılı şekilde bedele faiz yürütülmesi de hatalı olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Muanmet Hanifi Z. vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin 2 nolu, davalı Muanmet Hanifi Z. vekilinin 3 nolu, Erhan A. vekilinin 4 nolu paragrafta açıklanan nedenlerle temyiz istemlerinin kabulüne,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

8.400,00 TL vekalet ücretinin davacı D. İnş. Malz. Müh. Taah. Madencilik Nak. San. Tic. Ltd. Şti.'den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar Erhan A. ve Muanmet Hanifi Z.'a verilmesine,

8.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar Erhan A. ve Muanmet Hanifi Z.'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacı D. İnş. Malz. Müh. Taah. Madencilik Nak. San. Tic. Ltd. Şti.'ne verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı ve davalılar Muanmet Hanifi Z. ile Erhan A.'a iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                      Üye                          Üye                                 Üye                      Üye
Kadri Özerdoğan      Hüseyin Tuztaş      Gülsüm Mısır Özyurt     Yunus Yılmaz      Mehmet Arı