BORÇLUNUN İCRA MAHKEMESİNE BAŞVURUSU SENETTE YER ALAN İMZASININ SAHTECİLİKLE OLUŞTURULDUĞUNA DAİR OLDUĞUNDAN, İSTEM BORCA İTİRAZ NİTELİĞİNDEDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


04 Ara
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/11142
Karar No      : 2023/3301

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 07.07.2022
SAYISI                                 : 2021/2490 E., 2022/1609 K.

Taraflar arasındaki borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; itirazın reddine ve takip geçici olarak durdurulduğundan borçlu aleyhine, asıl alacağın takip tarihindeki TCMB'nın efektif satış kuru üzerinden belirlenen TL karşılığının % 20'si oranında icra inkar tazminatı ile % 10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmiştir.

Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Yeliz Aziz tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ

Muteriz borçlu itiraz dilekçesinde; takip dayanağı senette bulunan borçlu şirket yetkilisi olan Rıfat Cem D. imzasının sahte olduğunu, bu hususta savcılık soruşturmasının da devam ettiğini, takip dayanağı senedin cirantaları ile takip alacaklısının birlikte hareket ettiğini ileri sürerek, takibin iptalini ve alacaklı aleyhine alacağın % 60'ı oranında tazminata ve % 10'u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Alacaklı cevap dilekçesinde; takip konusu senetteki imzanın borçlu şirket yetkilisi Rıfat Cem D.'e ait olduğunu, borçlu tarafından itiraz dilekçesi ekinde sunulan uzman görüşünün, takip konusu senet aslı üzerinde inceleme yapılmaması nedeniyle nazara alınamayacağını ileri sürerek, istemin reddi ile borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; takip konusu senetteki keşideci imzasının borçlu şirket yetkilisine ait olduğunun, mahkemece alınan 31.5.2021 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu ile savcılık dosyasında alınan 10.02.2021 tarihli raporla sabit olduğu, senetteki imzaya itiraz dışındaki sahtelik iddialarının dar yetkili icra hukuk mahkemesinde dinlenemeyeceği, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının borçlu tarafından yazılı belge ile ispatlanamadığı, borçlu tarafından itiraz dilekçesi ekinde sunulan uzmanlık raporunun, senet aslı üzerinde inceleme yapılmaması nedeniyle denetime elverişli olmadığı belirtilerek imza itirazının reddine karar verilmiş ve imza itirazında talep bulunmasa da re'sen tazminat ve para cezasına hükmedileceğinden bahisle, takibin durdurulmuş olması nedeniyle İİK'nın 58/3. maddesindeki düzenleme de gözetilmek suretiyle, borçlu aleyhine asıl alacağın, takip tarihindeki TCMB'nın efektif satış kuru üzerinden belirlenen TL karşılığının % 20'si oranında icra inkar tazminatı ile % 10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Borçlu istinaf başvurusunda; borçlu tarafından itiraz dilekçesi ekinde sunulan uzmanlık raporu esas alınmak suretiyle mahkemece takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine rağmen, nihai kararda bu raporun denetime elverişli olmadığının belirtilmesinin çelişkili olduğunu, mahkemece dayanılan Adli Tıp Kurumu raporunda senet aslının incelendiği belirtilmediğinden hükme esas alınamayacağını, savcılıkça alınan bilirkişi raporunda takip konusu senetteki yazıların borçluya ait olmadığının tespit edildiğini, hal böyle olunca senetteki imzanın çok profesyonel imza atan kişilerce ya da başka bir metinden aktarılmak suretiyle oluşturulduğu şüphesinin ortaya çıktığını, Adli Tıp Kurumu raporunda imzanın etrafında yapıştırıcı bakiyelerin bulunduğu tespit edilmekle, bu tespitin belgenin sahte oluşturulduğunu gösterdiğini, senetteki imzada yapılan sahteliğin kambiyo vasfını ortadan kaldırdığını ve bu suretle mahkemece yeni bir rapor alınması gerektiğini, borçlu aleyhine hükmedilen tazminat ve para cezasının da haksız olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporu ile soruşturma dosyasında savcılık tarafından alınan 10.02.2021 tarihli bilirkişi raporunun birbirini teyit ettiği, borçlu tarafından sunulan uzmanlık raporuna, senet aslının incelendiğine dair bir belge bulunmadığı ve borçlunun tek taraflı beyanlarına göre hazırlandığı gerekçeleriyle itibar edilmediği, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde imza itirazı dışındaki sahtelik iddialarının incelenemeyeceği ve icra hukuk mahkemesinin senet metnindeki yazıların aidiyetini inceleme görevi de bulunmadığı, takibin durdurulması nedeniyle borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesinin yerinde olduğu belirtilerek, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Muteriz borçlu temyiz dilekçesinde; borçlu tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce dosyaya sunulan ve soruşturma dosyasında savcılık tarafından alınan 17.01.2022 tarihli bilirkişi raporu ile, takip konusu senedin sahte düzenlendiğinin belirlenmesine ve savcılık tarafından iddianame düzenlenmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince bu raporun değerlendirilmediğini, senetteki imzanın, pencere yöntemiyle oluşturulan ve borçlunun senet imzaladığını bilerek atmadığı bir imza olmakla hukuki anlamda sakat bir imza olduğunu, borçlu aleyhine hükmedilen tazminat ve para cezasının da haksız olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK md. 169/a.,170., HMK md. 209.,

3. Değerlendirme

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu Kanun'un özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında; Dairenin yerleşik içtihatları gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nın 209. maddesi uygulanamaz.

Dairenin yerleşik içtihatları gereğince; HMK’nın 209. maddesinin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İİK’da bir hüküm bulunmadığından, genel mahkemede açılan sahtelik davası gibi Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikâyet ve ceza mahkemesinde açılan davanın kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı tabidir.

Somut uyuşmazlıkta; borçlunun icra mahkemesine başvurusu, senette yer alan borçlu imzasının sahtecilikle oluşturulduğuna dair olduğundan, istemin, bu hâli ile İİK’nın 168. maddesinin 5. fıkrası kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu suretle, anılan maddede para cezası öngörülmediğinden, İlk Derece Mahkemesince borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi hatalı olup, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 07.7.2022 tarih ve 2021/2490 E. - 2022/1609 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA),

İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesinin 07.7.2021 tarih ve 2021/48 E. - 2021/1036 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "170/3" ibaresi çıkartılarak yerine "169/a-5" ibaresinin yazılmasına, aynı bendin ikinci fıkrasında yazılı " Asıl alacağın takip tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın efektif satış kuru üzerinden belirlenen Türk Lirası karşılığının %10'u oranında para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına" kısmının tamamen çıkartılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                          Üye                        Üye                              Üye  
Ayhan Tuncal      Nebahat Şimşek      Gülşen Heybet       Sabahattin Öztemiz      Ayhan Ayan