BOZMA ÖNCESİ DEĞERE GÖRE KATILMA ALACAĞI HESAPLANDIĞINDAN FAİZ BOZMA ÖNCESİ KARARDAN BAŞLATILMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


11 May
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2020/4239
KARAR NO    : 2021/1822

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R 

Davacı Ahmet Ü. vekili, evlilik birliği içerisinde tarafların ortak birikimleri ile davalı adına kurulan bir şirket olduğunu, şirkete alınan demirbaşlar ve şirketin borçlarının ödenmesinde kullanılmak üzere bankadan davacı adına krediler çekildiğini ve ödendiğini, evlilik öncesi alınan ancak evlilik birliği içinde ödemeleri yapılan davalı adına kayıtlı araç ile yine davalı adına alınan ve borçlarını tarafların birlikte ödedikleri iki adet dükkan, davalının evlilik öncesi sahip olduğu yazlığa evlilik birliği içerisinde yapılan iyileştirmeler nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemeler ve davacının kazancı ile alınan ev eşyaları yönünden, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 8.000,00 TL katılma ve 2.000,00 TL değer artış payı alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. 08.06.2015 tarihli harcını yatırdıkları ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davalı adına kayıtlı araç ve iki adet dükkan yönünden talep miktarını 71.520,01 TL'ye çıkartmışlardır.

Davalı Şükran V. vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece verilen ilk kararda davanın kabulü ile 71.520,01 TL alacağın karar tarihinden tibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde, Dairenin 2016/200 Esas ve 2016/10417 Karar numaralı ilamıyla, dava konusu araç için çekilen kredi için yerleşik uygulamaya uygun şekilde oranlamayla hesap yapılması gerektiğine ve davalının usulüne uygun takas def'inin yapılan hesaplamada gözetilmesi gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuş, davalı tarafın diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davalı vekili tarafından yapılan karar düzeltme isteğininde reddine karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile; dava konusu taşınmazlara ilişkin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2016/200-10417 E-K sayılı ilamı ile kesinleşen ilk kararda tespit edilen 63.219,95 TL'nin ilk karar tarihi olan 13.10.2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte, dava konusu araçlara ilişkin takas mahsup sonucunda 160,95 TL katılma alacağının iş bu karar tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 

1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, bozma kapsamı dışında kalan taşınmazların bozma öncesi belirlenen sürüm (rayiç) değerlerine göre tespit edilen katılma alacağı miktarına faizin bozma öncesi verilen karar tarihinden başlatılması isabetli olduğuna ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı toplam alacak isteği 71.520,01 TL olup, lehine 63.380,90 TL alacağa hükmedilmiş, kalan 8.139,11 TL kısım ise reddedilmiştir. Buna göre mahkemece, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi gözetilerek (maktu vekalet ücreti altında kalamayacağı ve reddedilen miktarı aşamayacağı) gözetilerek davalı lehine 3.400,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 1.220,87 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir

SONUÇ : Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen sebeple davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6) nolu bendinde geçen "1.220,87 TL" ifadesinin hüküm yerinden çıkartılmasına yerine "3.400,00 TL" ifadesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan        Üye                     Üye                Üye               Üye
F. AKÇİN      E. SARICALAR   İ. ŞİMŞEK     N. MERAL     A. SEZER

BİLGİ : Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin değer artış payı ve dolayısı ile katılma alacağı davalarında faiz konusunda vermiş olduğu içtihatların detaylı görünümü için bkz. KARAMERCAN, Fatih, Katkı - Değer Artış Payı & Katılma Alacağı Davaları, Güncellenmiş ve Genişletilmiş 6. Baskı, Ankara, 2020, s. 575-591.