FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİNDE MUVAZAALI OLUŞTURULDUĞUNDAN SÖZLEŞME HAKLI OLARAK FESHEDİLEBİLİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


14 Eyl
2020

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2017/19-1647
KARAR NO   : 2020/88

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                  :
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                            : 02/12/2014
NUMARASI                    : 2014/1229 - 2014/364
DAVACI                          : Y.K. Finansal Kiralama A.O. vekili Av. N.K.Ş.
DAVALILAR                   : 1- Y. Gıda Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti. vekili Av. A.K.
                                          2- D.C., 3- D.K., 4- R.A. vekilleri Av. H.K.

1. Taraflar arasındaki “finansal kiralama sözleşmesinin feshi ve alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalılar Davut C., Duray K. ve Recep A. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalılar Davut C., Duray K. ve Recep A. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili 12.02.2009 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı Recep A. arasında Bafra 1. Noterliği aracılığıyla 27.02.2008 tarihinde Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, davalılar Duray K. ile Davut C.'nin ise sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeye konu taşınırların satıcı Y. Gıda Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.’den bizzat kiracı tarafından alındığını ve yasa gereği fatura ve irsaliyenin müvekkili adına tanzim edildiğini, satıcının finansal kiralama sözleşmesi görünümünde onlarca kişiyle anlaşarak yasaya aykırı işlemler yaptığını, fatura, irsaliye ve teslim belgesi ile satıldığı iddia edilen malların kiracılara teslim edilmediğini ve/veya başka mal, eksik mal teslim edildiğini, Y.K. Leasing yetkililerinin 23.06.2008 tarihinde finansal kiralamaya konu malların tespitini yapmak amacıyla Bafra’ya gittiklerini, yetkililerin söz konusu 39 adet finansal kiralama sözleşmesine konu malın 10 adetini tespit edebildiklerini, kalan 29 adet malın ise bulunmadığını tespit ettiklerini, müşterilerden imzalı tespit tutanağı aldıklarını, bu davaya münhasır somut olayda nitekim müvekkili tarafından 24.06.2008 tarihinde yapılan tespitte satıcı tarafından kiracıya teslim edilen 34 BM 6..7 plakalı M.F. marka traktörün kiracının adresinde bulunamadığının tutanak altına alındığını, davalıların birlikte hareket ederek yasanın men ettiği eylemi gerçekleştirdiklerini, 09.01.2009 tarihli noter ihtarnamesiyle sözleşmenin feshedildiğini, kiralama konusu malların iadesinin, ödenmeyen ve ileride ödenmesi gereken kira paralarının tahsilinin istendiğini, davalı kiracı Recep A.'nın 20.01.2009 tarihli cevabi ihtarnamesinde balya makinasının kendisine teslim edilmediğini beyan ettiğini ileri sürerek sözleşmenin feshine, sözleşme konusu 2008 model U. 5190 marka balya makinası ile 34 BM 6..7 plakalı 2.028625.2 şasi numaralı, 2008 model M.F. traktörün davalı kiracıdan alınıp müvekkiline teslimine, teslim edilemediği takdirde bedelinin faizi ile birlikte tahsiline, 52.575,04 Euro kira bedelinin %30 faiz, 7.131,71 TL'nin %126 faiz ve %18 KDV karşılığı 21.124,90 TL'nin %126 faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesine ve sözleşme konusu malların müvekkiline tedbiren teslimine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5.1. Davalı Davut C. ve Duray K. 12.03.2009 havale tarihli cevap dilekçelerinde; Bafra mahkemeleri yetkili olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava konusu finansal kiralama sözleşmesine konu malların kiracıya teslim edilmediğini, sözleşmeden kaynaklanan malların teslimi borcunu gereği gibi yerine getirmeyen davacının kendilerinden hiçbir talepte bulunamayacağını, davacı yanca ileri sürülen muvazaa iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını belirterek davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.

5.2. Davalı Y. Gıda Pazarlama Ltd. Şti. vekili süresinden sonra sunulan 06.02.2012 tarihli cevap dilekçesinde; davacı şirketin basiretli tacir gibi davranmadığını, müvekkili şirketi muvazaalı işlem yapmakla itham ettiğini, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu hususu ıslahen ileri sürdüklerini, müvekkili şirketin parayı almadığını ve malların kendisinde bulunmadığını, kendisine hiçbir şekilde gelmeyen ve hiçbir zaman kendisinde bulunmayan mallar için yapılan taleplerin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

5.3. Davalı Recep A. usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

6. İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.03.2013 tarihli ve 2011/81 E., 2013/50 K. sayılı kararı ile; davalılardan kiracı ile kefillerin adları ve imzaları bulunan tesellüm belgesi, altında teslim alan olarak kiracı davalı Recep A.'nın adı ve imzası bulunan 27.02.2008 ve 17.03.2008 tarihli iki adet irsaliyeli fatura göz önüne alındığında sözleşmeye konu malların satıcı tarafından kiracıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davalı satıcı şirketin çok sayıda kiracı ile birlikte finansal kiralama sözleşmesi imzalanması için işbirliği içerisinde hareket ettiği, gerçekte davalı satıcı şirketin malları aldığı üretici firma olan dava dışı  U. Mak. San. A.Ş.'nin uzun bir süredir mali açıdan sıkıntılı bir süreçte olduğu ve mal üretim ve tesliminde sorunlar yaşandığı da bilinerek işlem başlatıldığı, mal teslimlerinin yapılmadığı iddia edilirken diğer taraftan çok sayıda sözleşmelerin imzalandığı gibi yine bir taraftan da ödeme planına göre ilk ödemelerin gerçekleştirildiği, böylelikle davacı finansal kiralama şirketinden de malların bedellerinin tahsil edilmesinin temin edildiği, bu hususların küçük bir muhitte ve çok sayıda ve aynı ekonomik alanda tarımsal faaliyet içerisinde bulunan kiracı tarafından bilinmediğini kabul etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, öte yandan davacı finansal kiralama şirketinin, davalı satıcı şirketle geçmişten bu yana finansal kiralama konusu malların satışı yönünde devam edegelen ticari ilişkisi ve bu kapsamda düzenlenen çok sayıda sözleşme ilişkisinin varlığı sonrasında, dava konusu sözleşmeler yönünden de, malların kiracıya teslimine dair imzalı belgelerin varlığı karşısında, davacı şirketten başkaca bir araştırma yapması ve bu yönüyle davacı şirkete müterafik kusur atfı mümkün görülmediği, sözleşmeye devam etmesi kendisi için çekilmez hâle gelen davacı şirketin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, davalılar kiracı ve kefillerden feshe ve Finansal Kiralama Kanunu’nun 25. maddesine dayanarak kira bedellerini talep edebileceği, ayrıca satım konusu mallar kendisine teslim edilmediği için satıcı ile arasındaki satım sözleşmesinden dönerek ödediği iki semenin dava tarihindeki karşılığının iadesini tüm davalılardan müteselsilen talep edebileceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacı ile kiracı arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin davacı tarafından haklı olarak feshedilmiş olduğunun tespiti ile; sözleşme konusu malların davalı kiracı ve davalı satıcıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde dava tarihindeki değeri olan 74.728,00TL'nin tüm davalılardan ve dava tarihinden itibaren %126 oranında işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kira bedelinden kaynaklanan (KDV dahil) 66.052,39 Euro alacağın dava tarihinden itibaren %30 oranında işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Davut C., Duray K. ve Recep A. vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 

8. Yargıtay 19. Hukuk Dairesince 20.11.2013 tarihli ve 2013/14067 E., 2013/18572 K. sayılı kararı ile;

“… Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davalılardan kiracı ile kefillerin adları ve imzaları bulunan tesellüm belgesi altında teslim alan olarak kiracı davalı Recep A.'nın adı ve imzası bulunan 27.02.2008 ve 17.03.2008 tarihli iki adet irsaliyeli fatura göz önüne alındığında sözleşmeye konu malların satıcı tarafından kiracıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davalı satıcı şirketin çok sayıda kiracı ile birlikte finansal kiralama sözleşmesi imzalanması için işbirliği içerisinde hareket ettiği, gerçekte satıcı davalı şirketin malları aldığı üretici firma olan dava dışı U. Mak. San. A.Ş.'nin uzun bir süredir mali açıdan sıkıntılı bir süreçte olduğu ve mal üretim ve tesliminde sorunlar yaşandığı da bilinerek işlem başlatıldığı, mal teslimlerinin yapılmadığı iddia edilirken diğer taraftan çok sayıda sözleşmelerin imzalandığı gibi yine bir taraftan da ödeme planına göre ilk ödemelerin gerçekleştirildiği, böylelikle davacı finansal kiralama şirketinden de malların bedellerinin tahsil edilmesinin temin edildiği, bu hususların küçük bir muhitte ve çok sayıda ve aynı ekonomik alanda tarımsal faaliyet içerisinde bulunan kiracı tarafından bilinmediğini kabul etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, öte yandan davacı finansal kiralama şirketinin, davalı satıcı şirketle geçmişten bu yana finansal kiralama konusu malların satışı yönünde devam edegelen ticari ilişkisi ve bu kapsamda düzenlenen çok sayıda sözleşme ilişkisinin varlığı sonrasında, dava konusu sözleşmeler yönünden de, malların kiracıya teslimine dair imzalı belgelerin varlığı karşısında, davacı şirketten başkaca bir araştırma yapması ve bu yönüyle davacı şirkete müterafik kusur atfı mümkün görülmediği, sözleşmeye devam etmesi kendisi için çekilmez hâle gelen davacı şirketin, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, davalılar kiracı ve kefillerden feshe ve FKK. 25. maddesine dayanarak kira bedellerini talep edebileceği, ayrıca satım konusu mallar kendisine teslim edilmediği için satıcı ile arasındaki satım sözleşmesinden dönerek ödediği iki semenin dava tarihindeki karşılığının iadesini tüm davalılardan müteselsilen talep edebileceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacı ile kiracı arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin davacı tarafından haklı olarak feshedilmiş olduğunun tespiti ile; sözleşme konusu malların davalı kiracı ve davalı satıcıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde dava tarihindeki değeri olan 74.728,00TL'nin tüm davalılardan ve dava tarihinden itibaren %126 oranında işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kira bedelinden kaynaklanan (KDV dahil) 66.052,39 Euro alacağın dava tarihinden itibaren %30 oranında işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Recep A., Davut C. ve Duray K. vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı yanca finansal kiralama sözleşmesi gereğince, kiracıya teslim edilmesi gereken menkullerin satıcı firma tarafından teslim edilmediği hâlde teslim yapılmış gibi gösterilerek davalıların birlikte muvazaaya dayalı işlemler yaptığı ileri sürülmüş, davalı kiracı ve kefiller muvazaanın söz konusu olmadığını, sözleşme konusu menkullerin tesliminin yapılmadığını, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Dava dosyası içinde bulunan imzaları inkâr edilmeyen noter huzurunda alınmış teslim tesellüm belgesi ve teslim alan imzalı irsaliyeli faturalar göz önüne alındığında sözleşmeye konu menkullerin kiracıya tesliminin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bunun aksi ancak yazılı delillerle kanıtlanabilir. Bu durumda mahkemece, sözleşmede yazılı kira bedellerinin aksatıldığı iddia edilmediğine göre sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin kabulünü gerektiren sebeplerin neler olduğu karar yerinde gösterilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Direnme Kararı:

9. Dosya kendisine gönderilen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/1229 E.,2014/364 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelere ilave olarak davacı finansal kiralama şirketinin davalılara gönderdiği Beyoğlu 37. Noterliğinin 09.01.2009 tarihli ve 963 yevmiye sayılı ihtarnamesinde satıcı ve kiracının sözleşmeye aykırı hareket ettiklerini belirterek sözleşmeyi fesih iradesini karşı tarafa bildirdiği, ayrıca kiralanan malların iadesi ile ödenmeyen ve ilerde ödenmesi gereken kira paralarının da ödenmesinin talep edildiği, dava dilekçesinde de bu hususlara yer verilip malın iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde malın bedeli ve kira bedelinden kaynaklanan alacağın tahsilinin talep edildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda da ödenmeyen ve ödenmesi gereken kira alacaklarının tespit edildiği, bu durumda bozma ilamında yer verilen (sözleşmede yazılı kira bedellerinin aksatıldığı iddia edilmediğine göre) şeklinde ifade edilen gerekçenin dosya kapsamına uygun düşmediği, açıklanan bu durumuna göre; davacının imzalanan finansal kiralama sözleşmesi kapsamında toplam kira alacağının KDV dâhil 68.816,07 Euro olduğu, davalı kiracının ilk kira taksitini süresinde (06.03.2008) 11.373,00 Euro olarak ödediği, davacının sözleşmenin feshine ilişkin gönderdiği 09.01.2009 tarihli ihtarname tarihi itibariyle kiracıdan muaccel alacağının (KDV hariç 48.683,58 Euro) KDV dâhil 57.443,07 Euro olduğu, davacının, muaccel olan alacağa ilişkin fatura düzenlemek şartıyla dava tarihi itibariyle 57.443,07 Euro talep edebileceği, davacı kiralayanın, 2008 model U. 5190 marka Balya Makinası için satıcıya ödediği 52.380,00TL'nin dava tarihindeki karşılığı 47.360,00TL, 2008 model M.F. marka traktör için satıcıya ödediği 30.240,00TL'nin dava tarihindeki karşılığı 27.468,00 olup, bu durumda dava tarihi itibariyle toplam (47.360,00 + 27.468,00 =) 74.828,00TL olacağı, tüm bu delillere nazaran sözleşmeye devam etmesi kendisi için çekilmez hâle gelen davacı finansal kiralama şirketinin, sözleşmeyi 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun (FFK) 23/2 maddesine uygun olarak feshettiği ve davalılardan kiracı ile kefillerden feshe ve FKK’nın 25.maddeye dayanarak kira bedelleri toplamı olarak 138.485,44TL karşılığı olarak (2.0966TL kur üzerinden) KDV dâhil 66.052,39 Euro talep edebileceği, ayrıca satım konusu mallar kendisine teslim edilmediği için satıcı ile arasındaki satım sözleşmesinden dönerek ödediği iki semenin dava tarihindeki karşılığı olan toplam 74.828,00TL'nin kendisine iadesini tüm davalılardan müteselsilen talep edebileceği, davacı tarafın dava dilekçesinde yer verdiği üzere, kira bedellerinin ödenmediği sabit olup, aksine bir savunma ve delilde sunulmadığı gibi, bilirkişi raporu ile de bu hususun tespit edildiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde davalılar Davut C., Duray K. ve Recep A. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 02049 nolu ve 27.02.2008 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesinin muvazaalı olarak düzenlenip düzenlenmediği, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Dava, finansal kiralama sözleşmesinin feshi ve alacak istemine ilişkindir.

13. Kiralayanın, mülkiyeti kendisinde kalmak üzere kiracının seçip talep ettiği taşınır veya taşınmaz bir yatırım malının zilyetliğini her türlü faydayı sağlamak üzere devretmeyi, kiracının da buna karşılık bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmeye finansal kiralama sözleşmesi denir (Eren, F: Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Ankara, 2018, s.457).

14. Ülkemiz ekonomisinin 1980’li yıllarda hızla gelişmesi üzerine 83/7506 sayılı Özel Finans Kurumları Kurulması Hakkındaki Kararname 1983 tarihinde yürürlüğe girdikten sonra leasing işlemlerinin hacmi arttığından 10.06.1985 tarihli ve 3226 sayılı FFK yürürlüğe konulmuştur. 3226 sayılı Yasa ile ilgili Yasaya uygun olarak 28.09.1985 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan birkaç yönetmelikle yasal çerçeve düzenlenmiştir. Bu yönetmeliklerden ilki, Bakanlar Kurulunca çıkarılan 11.09.1985 tarihli ve 85/9860 sayılı "Finansal Kiralama İşlerinde Süre ve Sınırın Tespitine Dair Yönetmelik" olup bu yönetmelik daha sonra yerini 06.06.1992 tarihli ve 92/3170 sayılı "Finansal Kiralama İşlemlerinde Süre ve Sınırın Tespitine Dair Yönetmelik"e bırakmıştır. İkinci yönetmelik "Finansal Kiralama İşlemlerinde Bulunacak Şirketlerin Kuruluş ve Şube Açmaları ile Denetlenmelerine Dair Yönetmelik" olup bu da yerini,10.10.2006 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik"e bırakmıştır. Söz konusu yönetmelikte 26.3.2008, 14.1.2011 ve 24.2.2011 tarihlerinde çeşitli değişiklikler yapılmıştır. 3226 sayılı bu Kanun ve düzenlemeler hızla büyüyen ekonomi karşısında yetersiz kaldığından 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (FFFK) kabul edilerek 13.12.2012 tarihinde yürürlüğe konmuştur. Yine bu Kanuna dayanılarak 24.04.2013 günü yürürlüğe giren Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik, 25.07.2013 tarihinde de Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği Statüsü, 31 Temmuz 2013 tarihinde Türkiye Dışında Yerleşik Kişilerin Türkiye'de Yerleşik Kişilere Yapacakları Finansal Kiralama İşlemlerine Ait Finansal Kiralama Sözleşmelerinin Tesciline İlişkin Genelge, 09.02.2015 tarihinde Finansal Kiralama Sözleşmelerinin Özel Sicile Tesciline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Genelge Yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (Tuncay, A./Deynekli, A: Yargıtay Kararları Işığında Finansal Kiralama Sözleşmesi, Ankara, 2019, s. 17 vd.).

15. 6361 sayılı FFFK’nın geçici 1, 2 ve 4. maddelerine göre bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen finansal kiralama sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıklara önceki mevzuat hükümleri uygulanacağından, eldeki uyuşmazlık bakımından anılan Kanun’dan önce yürürlükte bulunan 3226 sayılı Mülga FFK ve önceki yönetmelik hükümleri uygulanacaktır.

16. Mülga 3226 sayılı FFK’nın “Tanımlar” başlıklı 3. maddesine göre; bu Kanunda geçen sözleşme; finansal kiralama sözleşmesini, kiralayan; finansal kiralama şirketini, kiracı; finansal kiralamayı kabul edeni, mal; finansal kiralamaya konu malı, kira bedeli; finansal kira bedelini, ifade eder.

17. Aynı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince finansal kiralama sözleşmesi düzenleme şeklinde noterlikçe yapılır. Taşınır mala dair sözleşme kiracının ikametgâhı noterliğinde özel sicile tescil edilir. Bu husus sözleşmenin kurucu unsurlarından olup mülga Kanunda geçerlilik şartıdır. Tescil edilmezse kiralama keyfiyeti 3. kişilerin haklarını etkilemez.

18. Finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayan şirkete aittir. Ancak taraflar sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabilirler (m. 9). Kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etmek hakkına sahiptir. Kiracı, finansal kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre itinayla kullanmak zorundadır. Sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı, malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir (m. 13). Kural olarak kiracı, finansal kiralama konusu maldaki zilyetliğini bir başkasına devredemez (m. 15).

19. 6361 sayılı FFFK kapsamında finansal kiralama sözleşmesinin unsurlarını kiralayanın bir finansal kiralama şirketi olması, kira bedelinin sözleşmede belirlenmesi, kiralayanın malın zilyetliğini kiracıya tahsis etmesi, sözleşmeye konu malın kanunda belirtilen istisnalardan biri olmaması, tarafların anlaşması olarak belirtebiliriz. Mülga FKK'da da bu unsurların yanı sıra kiralayanın malı mutlaka üçüncü kişiden temin etmesi gerekliliği de mevcut iken yeni Kanunda ise bu üçlü taraf ilişki zorunluluğu kaldırılmıştır. Mülga Kanun’da bir diğer zorunlu unsur ise feshedilmezlik olup, finansal kiralama sözleşmesinin tanımında, sözleşmenin belli bir süre feshedilmeme şartından bahsedilmekteyken 6361 sayılı FFFK’da süreye ilişkin sınırlandırma kaldırılmıştır (Özdoğru, Y: Finansal Kiralama Sözleşmesinin Sona Erme Nedenleri Ve Sonuçları, Ankara, 2018, s.25).

20. İki tarafa borç yükleyen finansal kiralama sözleşmesinin sona ermesini düzenleyen hâller mülga 3226 sayılı FFK’nın 21 ila 23. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, 24. maddede sözleşmenin sona ermesinin, 25. maddede ise sözleşmenin feshinin sonuçlarına yer verilmiştir. Buna göre; sözleşme kararlaştırılan sürenin dolmasıyla son bulur. Ancak, taraflardan her biri sürenin bitiminden en az üç ay önce bildirmek kaydıyla, mevcut veya yeni şartlarla sözleşmenin uzatılmasını talep edebilir. Sözleşmenin uzatılması tarafların anlaşmasına bağlıdır (m. 21). Sözleşme; şirketin sona ermesi, tüzel kişiliğinin hitamı, kiracının iflası veya aleyhine yapılan bir icra takibinin semeresiz kalması, kiracının ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi veya işletmesini tasfiye etmesi hâllerinde, sözleşmede aksine bir hüküm yoksa sona erer (m. 22). Kiralayan, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de ödenmemesi hâlinde, sözleşmeyi feshedebilir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamaz. Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hâllerde, bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği durumlarda, sözleşme feshedilebilir (m. 23). Sözleşme sona erdiğinde, sözleşmeden doğan satın alma hakkını kullanmayan veya bu hakkı bulunmayan kiracı, finansal kiralama konusu malı derhal geri vermekle mükelleftir (m. 24). Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi hâlinde kiracı malı iade ile birlikte vadesi gelmemiş finansal kiralama bedellerini ödemek yükümlülüğü altında olduğu gibi kiralayanın bunu aşan zararından da sorumludur. Sözleşme kiracı tarafından feshedilirse kiracı malı geri vermekle beraber uğradığı zararın tazminini kiralayandan talep edebilir (m. 25). 

21. Finansal kiralama sözleşmesi sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğu için önemli sebeplerin varlığı hâlinde feshedilerek sona erdirilebilir. Sözleşmenin devamını taraflardan biri için çekilmez hâle getiren her sebep önemli sebeptir. Bu sebep, sözleşmeye aykırılık olabileceği gibi, başka sebepler de olabilir (Eren, s. 481).

22. Eldeki davada davacı vekili, müvekkili ile alıcı arasında yapılan Bafra 1. Noterliğinin 27.02.2008 tarihli ve 02049 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Finansal Kiralama Sözleşmesini satıcı ile alıcı arasında muvazaa bulunduğunu ileri sürerek sözleşmenin 3226 sayılı mülga FFK’nın 23/2. maddesi gereğince akde aykırılık nedeniyle geçersiz olduğunu, bu durumda zarar ve ziyan talebi ile sözleşmeden kaynaklanan tüm haklarını talep ettiklerini belirtmiştir.

23. Finansal Kiralama sözleşmesi atipik bir akit olup üçlü bir ilişki içermektedir. Burada alıcı, görüp beğendiği bir malı (taşınır veya taşınmaz) satın almak için satıcı ile anlaştıktan sonra finansal kiralama şirketine müracaat ile görüp beğendiği ve satın alma iradesini bildirdiği satıcıdan malın satın alınmasını ve kendisine teslimini, sonrasında da finansal kiralama sözleşmesine göre bedelini ödemeyi taahhüt eder. Satıcı, alıcı ile kendi arasındaki ilişki sonucu malı teslim ettiğine dair belgeleri finansal kiralama şirketine ibraz ederek faturayı finansal kiralama şirketi adına düzenler ve mal bedelinin tahsil eder. 

24. Somut olayda davacı şirketçe 27.02.2008 tarihli sözleşmeye konu makinelerden 34 BM 6..7 plakalı traktörün teslim belgesi bulunmasına rağmen yapılan tespitte traktörün alıcının elinde bulunmadığı belirlenmiştir. Öte yandan alıcı sözleşme konusu diğer makinenin (balya makinası) hiç teslim edilmediğini 20.01.2009 tarihli ihtarında bildirmiştir.

25. Yargılama sırasında hem davalı satıcı hem de davalı alıcı sözleşme konusu makinelerin her ne kadar alıcıya teslimine ilişkin belge var ise de, teslim belgelerinin sözleşme düzenlenirken boş olarak imzalandığını, gerçekte bu makinelerin kendilerine üretici firma tarafından (U. Mak. San. A.Ş.) hiç teslim edilmediğini belirtmişlerdir. 

26. Açıklanan bu durum gözetildiğinde sözleşme konusu makinelerin satıcı tarafından üreticiden hiç teslim alınmadığı gibi alıcıyada teslim edilmediği anlaşıldığından, düzenlenen teslim belgelerinin muvazaalı olduğu görülmektedir.Bu muvazaa sonucu akdin çekilmez hâle gelmesi nedeniyle davacı taraf sözleşmeyi fesihte haklıdır. Eş söyleyişle bu durum mülga 3226 sayılı FFK’nın 23/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden haklı nedenle akdin sonlandırılması hem sözleşmeye hem de Kanun’a uygun olup, mahkemenin bu yöndeki kabulü yerindedir.

27. Ne var ki, sözleşmenin tüm taraflar yönünden ne şekilde bağlayıcı olduğu ve tarafların mali yükümlülüklerinin nelerden ibaret olduğu ve işin esasına yönelik olan diğer incelemeler yapılmadığından dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.

IV. SONUÇ: 

Açıklanan nedenlerle;

Direnme kararı yerinde olup davalılar Davut C., Duray K. ve Recep A. vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince Hukuk Genel Kurulunun kararının taraflara tebliği ile karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise mahkemesince doğrudan 19. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.