GEREKÇESİZ SÜRE TUTUM DİLEKÇESİ NEDENİYLE İSTİNAF İNCELEMESİ KAMU DÜZENİYLE SINIRLI OLARAK YAPILIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


29 Ock
2019

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2017/6010
KARAR NO    : 2018/10990

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 11/04/2017
NUMARASI             : 2017/586 - 2017/613
DAVACI                   : BORÇLU          : O. Petrol Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
DAVALI                   : TEMLİK EDEN  : Y.Z.Ü.
DAVALI                   : TEMLİK ALAN - ALACAKLI : M. Metal Petrol Ve Petrol Ürünleri Sanayi
                                   Ve Ticaret Anonim Şirketi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup dava dosyası için Tetkik Hakimi Nadide Sibel Bıyıklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1- Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oybirliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi: 

2- Alacaklı tarafından, (3 adet) çeke dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun; yetkiye, imzaya ve borca itiraz ile anılan takibin iptalini talep ettiği, Körfez Asliye (İcra) Hukuk Mahkemesinin 13.01.2017 tarihli ve 2016/72 Esas ve 2017/8 Karar sayılı ilamı ile; çekleri ciro eden kişinin şirketi bu konuda (kambiyo senedini temlik cirosuyla ciro etme konusunda) temsil yetkisi olmadığı anlaşıldığından cironun şirketi bağlamayacağı yönünde tam bir kanaate varıldıktan sonra davacının takibe itirazının kabulü gerekçesiyle, davanın kabulüne ve Körfez İcra Müdürlüğü'nün 2016/1..2 Esas sayılı takip dosyasında davacının takibe yapmış olduğu itirazın kabulüne, davacıya karşı yapılan takibin iptaline hükmolunduğu; ilk derece mahkemesinin anılan kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 11.04.2017 tarihli ve 2017/586 Esas ile 2017/613 Karar sayılı ilamında; İlk Derece Mahkemesi kararının 13/01/2017 tarihinde taraf vekillerinin yüzüne karşı verildiği, 17/01/2017 tarihinde istinaf talebinde bulunan davalı tarafından süre tutum dilekçesi verildiği, istinaf sebeplerinin süre tutum dilekçesinde belirtilmediği, gerekçeli kararın 10/02/2017 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, İİK'nin 363. maddesine göre istinaf yoluna başvuru süresinin tefhim veya tebliğinden itibaren 10 gün olduğu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süre geçtikten sonra 23/02/2017 tarihinde istinaf sebeplerini belirtir dilekçesinin verildiği, kamu düzenine ilişkin resen dikkate alınacak istinaf sebeplerinin de bulunmadığı, başvurunun yapıldığı 23/02/2017 tarihi itibariyle yasada belirtilen başvuru süresinin geçtiği anlaşılmakla istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği ifade olunarak; gerekçeli istinaf dilekçesi süresinde verilmediğinden istinaf talebinin usulden reddine hükmolunduğu görülmektedir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 342/3. maddesinde “İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355. madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır.” düzenlemesine;

Aynı kanunun 355. maddesinde ise “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 352/1. maddesinde de başvuru şartlarının yerinde getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir.

Somut olayda, icra mahkemesince verilen kararın alacaklı vekiline 13.01.2017 tarihli duruşmada tefhim edildiği, alacaklı vekilinin İİK’nin 363. maddesi uyarınca süresi içinde, 17.01.2017 günü, HMK’nin 342/3. maddesine uygun olacak şekilde istinaf dilekçesini verdiği halde, icra mahkemesi kararının tebliğ edildiği 10.02.2017 tarihinden sonra, istinaf gerekçelerini içeren dilekçeyi yasal süre geçtikten sonra 24.02.2017 tarihinde verdiği görülmektedir.

Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nin 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nin 355.maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir. İstinaf yoluyla incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık denetimi yönünden; işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekecektir.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı tespit edildiğine göre, HMK’nin 353/1-b-1. maddesi gereğince, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 11.04.2017 tarihli ve 2017/586 E. ile 2017/613 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.          Üye                   Üye                   Üye                   Üye
F. ALTINOK       G. HEYBET      M. T. UYAR       S. MUTTA          İ. YAVUZ