GÖREVLİ MAHKEMEDE ESASA GİRİLMEDEN ÖNCE ARABULUCULUK İŞLEMİ TAMAMLANDIĞINDAN DAVA ŞARTI YERİNE GETİRİLMİŞ OLUP İŞİN ESASINA GİRİLMELİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


22 Ock
2024

Yazdır

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/616
Karar No      : 2023/2371

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 16.11.2022
SAYISI                                 : 2022/3053 E., 2022/1805 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kendisine guatr ameliyatını yapan davalı Dr. İlhan'ın diğer davalı özel hastanede çalıştığını, guatr ameliyatı esnasında kalsiyum bezlerinin kesilmiş olabileceğini, ameliyat öncesinde bilgilendirilme yapılmadığını, yapılan ameliyat hakkında kendisine bilgi ve belgenin verilmediğini, yapılan yanlış ameliyat ve uygulanan tedavi neticesinde maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedavi giderleri, kazanç kaybı, iş gücü kaybı vb talepleri için şimdilik 1.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın ameliyat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/A maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesine göre, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu ancak dava dilekçesi ekinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava tarihinden sonrasını kapsadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı; dosyanın görevsizlik sebebi ile Tüketici Mahkemesine geldiğini, görevsiz mahkemede zorunlu arabuluculuk şartının bulunmadığını, görevsizlik kararının kesinleşmesi sonrasında ilgili uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuk görüşmelerinin başlatıldığını, Tüketici Mahkemesi tarafından verilen kesin süre dolmadan ve esasa girilmeden arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesine göre arabuluculuk son tutanağının dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olduğu, tutanağın dava tarihinden önce düzenlenmiş olmasının gerektiği, bu hususun yoruma açık olmadığı, olayda Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada, Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verildikten sonra arabuluculuğa başvurularak, davanın görevli mahkeme esasına kaydolduktan sonra son tutanağın dosyaya ibraz edildiği, bu durumda arabuluculuk dava şartı bakımından davanın görevli mahkeme esas defterine kaydedildiği tarihin esas alınmasının yargılamaya hakim olan usul ekonomisi ilkesine uygun düşeceği ancak bu tür uygulama ve kabulün 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinde vurgulanan dava tarihi olgusunu gözardı etmek anlamına geleceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı özel hastane ve doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115 inci maddesinin 3 üncü maddesinde;

(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.

(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.

(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.

2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'a eklenen 73 üncü maddesinin A bendinde; (Ek:22/7/2020-7251/59 md.) (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:

a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar

b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar

c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar

ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar

d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar

(2) 07.06.2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin onbirinci fıkrası tüketici aleyhine uygulanmaz.

3. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde

(Ek:06.12.2018-7155/23 md.) (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.

Hükümleri düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Eldeki davanın, 16.07.2021 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, Mahkemece ilk duruşmada 15.03.2022 tarihinde Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmeksizin 31.05.2022 tarihinde kesinleştiği, tevzinin Tüketici Mahkemesine 02.06.2022 tarihinde yapıldığı, Tüketici Mahkemesince 08.06.2022 tarihinde davacı tarafa arabuluculuk tutanağını sunması için 1 haftalık kesin süre verildiğine ilişkin muhtıra çıkarıldığı, davacı tarafça 20.06.2022 tarihli arabuluculuk tutanağının sunulduğu, arabuluculuk sürecinin başlama tarihinin 30.05.2022, bittiği tarihin 20.06.2022 olduğu görülmüştür.

2. Buna göre İlk Derece Mahkemesince; davacı tarafça Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı ancak tüketici mahkemesine verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine arabulucuk sürecinin başlatıldığı, eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan tüketici mahkemesinde esasa girilmeden önce arabuluculuk işleminin tamamlandığı böylece usul ekonomisi gözetildiğinde dava şartının yerine getirildiği kabul edilip işin esasına girilerek hasıl olacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan              Üye                     Üye                              Üye                       Üye
Ömer Kerkez      Filiz Pınarcı        Adviye Füsun Ayaz       Dr. Adem Aslan     Muzaffer Gürkanlı