HİZMET ALIMI SÖZLEŞMELERİNDE ASIL İŞVERENİN ALT İŞVERENİN İŞÇİLERİ İLE ORGANİK BAĞI BULUNMADIĞINDAN İŞÇİLERİN ÖZLÜK HAKLARINDAN SORUMLU TUTULAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


28 Haz
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/1118
Karar No      : 2023/1683

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu
SAYISI                                 : 2023/2 E.,
DAVA TARİHİ                      : 26.07.2022

I. BAŞVURU

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi Başkanı E.K. tarafından 05.01.2023 tarihli dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'na başvuru yapılmıştır.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 02.02.2023 tarih ve 2023/2 E. - 2023/3 K., sayılı kararı ile; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 2022/2056 E ve 2022/557 K. sayılı kesin nitelikteki kararı ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 2020/367 E. ve 2022/744 K. sayılı kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunduğuna ve uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 01.12.2022 tarih ve 2022/2056-2022/557 esas ve karar sayılı ilamı ile “İşçilik alacakları asıl işveren tarafından ödenen işçinin, alt işverenin (yüklenicinin) işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması nedeniyle, asıl işveren ve alt işveren arasındaki sözleşmede, "asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına" dair bir hüküm bulunmaması durumunda, asıl işverenin bu sıfatla işçiye ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının ve ferilerinin tamamını, işçiyi çalıştıran alt işverenlerden (yüklenicilerden) rücuen talep etme hakkı bulunduğunun kabulüne karar verilmiştir. Bu bağlamda, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerinde, iç ilişkide sorumluluğa dair herhangi bir hüküm bulunmaması halinde, asıl işverenin ödediği tazminatın tamamını, alt işveren (yükleniciden) tahsilini isteyebileceğini belirtmektedir.

B. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 13.04.2022 tarih 2020/367-2022/744 esas ve karar sayılı ilâmında, hizmet sözleşmelerinde, ihale evraklarında teknik ve idari şartnamelerde ve diğer taraflar arasında karşılıklı düzenlenen belgelerde, yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin açık hüküm olan hallerde, asıl işverenin ödemiş olduğu miktarın tamamını, ilgili alt işverenden rücuen tahsilini talep edebileceği, aksi halde, TBK’nın 167. maddesine göre tarafların eşit oranda sorumlu olduğuna karar verilmiştir. Bu bağlamda, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, hizmet alım sözleşmelerinde, iç ilişkide sorumluluğa ilişkin bir düzenleme bulunmaması hâlinde, tarafların eşit oranda sorumlu olacağını belirtmektedir.

IV. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında, asıl işverence, alt işveren işçilerine ödenen işçilik alacaklarından tarafların iç ilişkideki sorumluluğunun nasıl belirlenmesi gerektiğine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukukî dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35 nci maddesinde yer alan düzenlemedir.

2. Uyuşmazlığa uygulanması gerekli olan düzenlemeler, 4857 sayılı İş Kanunu, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesi'ndeki kıdem tazminatı alacağına ilişkin hüküm, Türk Borçlar Kanunu'nun 393 ilâ 447 nci maddelerindeki genel nitelikteki hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler, Türk Borçlar Kanunu'nun 61 ve 62 nci maddeleri'nde yer alan müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi ve taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleridir.

C. Değerlendirme

1. Hizmet alım sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların giderilmesi, bu sözleşmeler, ticarî nitelikte ve tacirler arasında yapılmış ise, Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nce; sözleşmenin bir tarafının kamu idaresi olduğu hâllerde ise, Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nce çözüme kavuşturulmuştur. 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun İş Bölümüne İlişkin Kararı uyarınca, tarafların sıfatına bakılmaksızın tüm hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesi iş bölümü itibariyle görevli kılınmıştır.

2. Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin iş bölümü itibariyle görevine giren, tarafları tacir olan ve ticarî nitelik arz eden hizmet sözleşmelerindeki uygulamaları, tamamı aşağıda yazılı emsal bozma ilâmında belirtildiği şekildedir.

Buna göre; ''İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.

İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.

Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.

İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.

Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.

İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.

İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.

Yükleniciler aleyhine açılan rücü davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.'' (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 25.01.2021 tarih ve 2019/2330 E. - 2021/175).

3. Somut olaya gelince; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7'nci Hukuk Dairesi ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14'ncü Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlık, az yukarıda yer verilen emsal Yargıtay ilâmı doğrultusunda giderilmelidir. Dairemiz'in istikrar kazanan uygulamalarında da belirtildiği gibi, hizmet alımına ilişkin sözleşmelerde, hizmetin yüklenicinin (alt işveren) işçileri tarafından yerine getirilmesi kabul edildiğinden, asıl işverenin yüklenicinin (alt işveren) işçileri ile herhangi bir organik bağı bulunmamaktadır. Hizmet alımına ilişkin tip sözleşmelerde, işçilik ücretleri arasında işçilere ait özlük haklarının tümü belirlenmekte ve bu şartlarla sözleşme imzalanmaktadır. İş Kanunu'nda, işçiyi korumak amacıyla düzenlenmiş olan asıl işveren ve alt işverenin (yüklenici) müteselsil sorumluluğuna ilişkin düzenlemenin taraflar arasındaki hizmet sözleşmelerinde iç ilişki bakımından uygulanması mümkün değildir. Hizmet alım sözleşmelerinde, işçilerin özlük hakları ile ilgili olarak yüklenici (alt işveren) lehine herhangi bir hüküm bulunmaması durumunda, yüklenicinin (alt işveren) işçisi ile organik bir bağı olmayan asıl işveren, işçilerin özlük haklarından sorumlu tutulmamalıdır.

4. Bu itibarla, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7'nci Hukuk Dairesi ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14'üncü Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlığın, asıl işverence yüklenicinin (alt işveren) işçilerine ödenen ücretlerden yükleniciyi (alt işveren) tamamen sorumlu tutan Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin uygulaması doğrultusunda giderilmesi gerekmiştir.

V. KARAR

1. Yukarıdaki gerekçelerle; hizmet alım sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmaması hâlinde, asıl işverenin yüklenicinin (alt işveren) işçilerine ödediği işçilik alacaklarının tamamından yüklenicinin (alt işveren) sorumluluğun mevcut olduğuna,

2. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlığın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin uygulaması doğrultusunda giderilmesine,

3. Dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine,

4. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği'ne gönderilmesine,

05.05.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Başkan             Üye                      Üye                       Üye                    Üye
Murat Kıyak       Ömer Kızılkaya    Mahmut Coşkun   Mehmet Aksu     Mehmet Özdemir