İFLAS ERTELEMEYE İLİŞKİN TEDBİR KARARINDA AÇIKÇA BELİRTİLMEMİŞSE İHTİYATİ HACZİN İNFAZI ETKİLENMEZ

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


31 Ağu
2015

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2014/35320
KARAR NO          : 2015/10927   

                                                                                                                                                                                T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ      :
Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ               : 16/10/2014
NUMARASI         : 2014/215 - 2014/469
DAVACI              : BORÇLU    : Ç. İç Ve Dış Tic. San. A.Ş.
DAVALI              : ALACAKLI  : Z. Bankası A.Ş.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu şirket vekilinin icra dairesine başvurarak, iflas erteleme davasında mahkemece tedbir kararının açıklaması niteliğinde verilen 14/04/2014 tarihli karara istinaden tüm ihtiyati hacizlerin fekkine, muhafaza mahiyetindeki yakalamaların ve banka hesaplarına konan blokelerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce bu istemin reddine karar verilmesinden sonra icra müdürlüğünün ret kararının, tüm hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.

İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/… E. sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 17/03/2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile, İİK'nun 206. maddesinin 1. sırada yazılı alacaklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Yasaya ilişkin icra takipleri de dahil olmak üzere davacı şirket hakkında açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, davacı şirkete ait menkul ve gayrimenkul malların, banka hesaplarının, 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haciz yolu ile muhafaza altına alınmasının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmiştir.

Alacaklı tarafından, bu tedbir kararından sonra Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10/04/2014 tarih ve 2014/… D. İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayanılarak takibe başlandığı, 10/04/2014 tarihinde borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyaten haczi için müzekkereler yazıldığı görülmektedir. Bu aşamadan sonra iflas erteleme davasının görüldüğü İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/… Esas no’lu dosyadan 14/04/2014 tarihli ara karar tutanağında “İİK'nun 179/b. maddesinde "erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanun'a göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin de duracağı" kabul edilmiş olup, mahkememizce de bu hüküm esas alınarak tedbir kararı verilmiş olmakla ihtiyati tedbir kararından sonra alacaklının takip yapmasına yasal olarak imkan bulunmadığından ve ihtiyati tedbir kararı yasal olarak bu hususu da içerdiğinden ayrıca düzenleme yapılmasına yer olmadığına; mahkemece verilen 17/03/2014 tarihli tedbir kararının ihtiyati haciz kararlarının tatbikini de kapsadığının" açıklanmasına karar verildiği görülmektedir.

İİK'nun 179/b maddesi hükmü gereğince açılan iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen tedbir kararı üzerine, borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere evvelce başlamış veya başlatılacak takipler durur.

Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16/02/2000 gün ve 2000/12-49 Esas 2000/94 Karar sayılı ilâmında açıkça ifade edilmiştir. Bu nedenle ihtiyati tedbir kararında açıkça tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez.

Somut olayda, 17/03/2014 tarihli ihtiyati tedbir kararında, tedbirin açıkça ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını kapsayacağı belirtilmediğine göre, bu tedbir yalnızca borçluyla ait malların “ihtiyati haciz yolu ile muhafaza altına alınmasının önlenmesine” yönelik olup muhafaza işlemi yapılmasına engel olduğu düşünülmelidir. Geçerliliğini sürdüren ihtiyati haciz kararına dayalı olarak haciz uygulanmasında yasaya aykırılık yoktur. Sonradan mahkemesince verilen 14/04/2014 tarihli açıklama, ihtiyati hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı gibi, bu tarihten önce konulmuş ihtiyati hacizleri de etkilemez. 14/04/2014 tarihli açıklamada 17/03/2014 tarihli tedbirin takip yasağını da içerdiği ifade edilmiş ise de, bu açıklama geriye etkili sonuçlar doğurmayacağından önceki yapılan takiplerin iptalini gerektirmez.

Borçlu vekilinin 17/04/2014 tarihinde yaptığı eldeki şikayet tarihinden sonra; İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/… Esas sayılı dosyasında, 30/04/2014 tarihinde "İİK'nun 179/b maddesindeki sınırlamalar dikkate alınmak suretiyle davacı şirket aleyhindeki 6183 sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davacı hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine ....., davacı şirkete ait menkul ve gayrimenkul malların banka hesaplarındaki paralarının, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz uygulanmasının ve ihtiyati haciz yoluyla muhafaza altına alınmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine" yönelik ihtiyati tedbir ara kararı verildiği görülmektedir.

Her dava ve şikayet, açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır. (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17/03/1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı). Sonradan gelişen, değişen olaylar, değerlendirmeye katılamaz (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı).  Mahkemece yukarıda içeriği özetlenen 30.04.2014 tarihli tedbir gerekçe yapılarak takibin iptaline ve haciz ve ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, bu tedbir kararı şikayet tarihinden sonra verildiği ve şikayet nedeni olarak da ileri sürülmediğinden 30/04/2014 tarihli tedbir kararı esas alınarak takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. İcra dosyasında ihtiyati hacizler nedeni ile muhafaza işlemi yapılmadığı gibi icra müdürlüğünce 17/03/2013 tarihli tedbir kararı uygulanarak 16/04/2014 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğine göre mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.