İHALENİN GERÇEKLEŞMESİNDEN SONRA YAPILAN KDV ÖDEMESİNİN İADESİ TALEPLERİ HAKKINDA VERGİ MAHKEMELERİ GÖREVLİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


02 Tem
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/9025
Karar No      : 2023/1747

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 09.05.2022
SAYISI                                 : 2021/3647 E., 2022/1444 K.

Taraflar arasındaki iflas müdürlüğü işlemini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ihale alıcısı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı ihale alıcısı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi İpek Akdeniz tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

İhale alıcısı vekili şikayet dilekçesinde; İstanbul 1. İflas Müdürlüğü'nce alınan satış kararı sonucu müvekkilinin muhtelif tarihlerde ihale konusu araçları satın aldığını, araçların 87.03 pozisyonundaki binek aracı olması sebebiyle KDV oranının %1 olması gerektiğini beyan ederek %18 KDV uygulanmak suretiyle müvekkilinden fazla tahsil edilen 249.577,00 TL'nin iadesini ve 03.06.2021 tarihli İstanbul İflas Dairesi kararının iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile herkes için kesinleşmiş olan ihale şartları çerçevesinde yapılan ihaleden sonra taşınır bedeline %18 yerine %1 KDV uygulanması talebinin İcra Mahkemesinde ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ihale alıcısı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, KDV oranının %18 yerine %1 uygulanması gerektiğini, bu konudaki şikayetin süresiz olduğunu, emsal Vergi Mahkemesi kararına göre 87.03 pozisyonundaki binek araçlar için %1 KDV'nin uygulanması gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile satış kararında KDV oranının %18 olarak uygulanmasına karar verildiği ve bu kararın ilgili yerlerde ilan edildiği, İİK'nın 16. maddesi uyarınca KDV oranının şikayet konusu yapılmadığı, ihale alıcısının ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği, ihaleden sonra KDV oranının %1 olması gerektiği hususunun İcra Mahkemesinde ileri sürülemeyeceği, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ihale alıcısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

İstinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kesinleşen ihalede fazla ödendiği ileri sürülen KDV'nin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı Kanunun 4. maddesi, 2577 sayılı Kanunun 2. maddesi ve 2576 sayılı Kanunun 6. maddesi

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ihale alıcısı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan hâllere dava şartları denir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin 1. bendinin (b) alt bendi gereğince yargı yolunun caiz olması dava şartı olup 115. maddesine göre ise mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.

Dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi gerekmektedir.        

Somut olayda; Katma Değer Vergisi’nin tahsil edildiği noktasında tartışma bulunmamaktadır. Bu bağlamda verginin iadesinin muhatabı vergi dairesi olmuştur. Bu kapsamda açılan davada da; 3065 sayılı Kanun hükümleri gereğince katma değer vergisine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevi, idari yargı içerisinde yer alan Vergi Mahkemelerine ait bulunmaktadır. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 2021/524 Esas, 2022/120 Karar no ve 28.02.2022 tarihli kararı da aynı doğrultudadır.

O halde mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının re'sen BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Bozma nedenine göre şikayetçi ihale alıcısı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                         Üye                       Üye                              Üye
Ayhan Tuncal      Nebahat Şimşek      Gülşen Heybet      Mustafa Taner Uyar     Ayhan Ayan

BİLGİ : Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin bu uygulamasının hatalı olduğu yönündeki eleştirel çalışma için bkz. DIRENİSA, Efe, Cebrî İhale Kesinleştikten Sonra Fazladan Ödenen Katma Değer Vergisine İlişkin Uyuşmazlıklarda Yargı Yoluna ve Görevli Mahkemeye İlişkin Değerlendirmeler, Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: 13, S: 1, Y: 2023, s. 577-624.

İlgili makale için bkz.

https://bit.ly/3JqDnkS

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/8840
Karar No      : 2023/1847

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 12.04.2022
SAYISI                                 : 2021/2464 E., 2022/1070 K.

Taraflar arasındaki KDV oranına ilişkin şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi ihale alıcısı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi ihale alıcısı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Semiha Uyar tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET        

Şikayetçi ihale alıcısı vekili dava dilekçesinde, 05.05.2021 tarihli ihale günü satışa konu Muğla, Bodrum İlçesi, Yokuşbaşı Mah., 5.0 ada, 2 parselde kayıtlı 1/51 arsa paylı, 10. Blok, 1 Kat. 2 nolu bağımsız bölümün yapılan ihale neticesinde vekil edeni tarafından 2.771.000,00 TL'ye alındığını, ihale şartnamesinde KDV oranının %18 olarak belirtildiğini, dosya kapsamına ibraz edilen bilgi belgelerin KDV oranının hatalı hesaplandığının tespit edildiğini, İcra Müdürlüğüne KDV oranının düzeltilmesi talebinde bulunduklarını taleplerinin reddedildiğini, ret gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla icra memurunun 07.06.2021 tarihli ret kararının kaldırılarak %18 olarak yazılan KDV oranının %1 olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; söz konusu ihalenin kesinleşmesi neticesinde icra müdürlüğünce Bodrum Tapu Müdürlüğüne taşınmazın ihale alıcısı olan Erman Durmuş adına tescil yapılması hususunda müzekkere yazıldığı, İhale alıcısı davacının ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği ve ihale konusu taşınmazı 05.05.2021 tarihinde yapılan açık artırmada sürdüğü pey ile satın aldığı, davacının yasal süresi içerisinde KDV oranına itiraz niteliğinde bir başvurusunun bulunmadığı ve ihale şartlarının mevcut hali ile kesinleştiği, herkes için kesinleşmiş olan ihale şartları çerçevesinde, yapılan ihaleden sonra dava konusu taşınmaz için KDV oranının %1 olduğunun icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi ihale alıcısı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi ihale alıcısı vekili istinaf dilekçesinde, şikayet dilekçesini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihale konusu taşınmaza ilişkin satış ilanında KDV oranının %18 olarak gösterildiği, satışın alınan satış kararındaki şartları içerir şekilde ilan edildiği, ihale alıcısının ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği ve ihale konusu taşınmazı 05.05.2021 tarihinde yapılan açık artırmada pey sürmek suretiyle satın aldığı, ihalenin kesinleştiği, buna göre herkes için kesinleşmiş olan "ihale şartları" çerçevesinde yapılan ihaleden sonra KDV oranının %1 (daha düşük) olarak uygulanması isteminin icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi ihale alıcısı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi ihale alıcısı vekilince, istinaf dilekçesi içeriğindeki iddialarını tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ihaleye konu taşınmaza ilişkin KDV oranına yönelik şikayet başvurusuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İİK'nın 16, 366 ve devamı maddeleri, HMK’nun 114/1-b ,115,115/2 maddeleri

3. Değerlendirme

Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:

Dairemiz içtihatları; Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 03.5.2021 tarih ve 2021/259 E. - 2021/316 K. sayılı ilamı gereğince, KDV’ye ilişkin işlemin kaynağının icra müdürlüğünün tesis etmiş olduğu karara ilişkin olduğundan bahisle, işlemin yasaya uyarlılığının, şikayet yoluyla, icra mahkemelerinin denetiminde olduğunun kabulü gerektiği yönünde iken, Uyuşmazlık Mahkemesinin 28.02.2022 tarih ve 2021/524 E. - 2022/120 K. sayılı kararı ile; “ihale yoluyla satışı yapılan taşınmaza ilişkin olarak tahakkuk ettirilen %18 oranlı KDV’nin vergi dairesince tahsil edildiği noktasında tartışma bulunmadığı, bu durumda satış memurluğunun vergi sorumlusu sıfatının sona erdiği, verginin iadesinin muhatabının vergi dairesi olduğu, bu kapsamda açılan davada da, 3065 sayılı Kanun hükümleri gereğince katma değer vergisine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevinin, 2576 sayılı Kanun uyarınca idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemelerine ait bulunduğu” şeklindeki son kararı gereğince Dairemizce görüş değişikliğine gidilerek, ihalenin gerçekleşmesinden sonra yapılan “KDV ödemesinin iadesi” talepleri hakkında, vergi mahkemelerinin görevli olduğu ve icra mahkemelerinin bu talepler hakkında istemin usulden reddine karar vermeleri gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Somut olayda; şikayete konu KDV’nin, şikayet tarihi olan 07.06.2021 tarihinden önce 04.06.2021 tarihinde ödendiği görülmekte olup, verginin iadesinin muhatabı da artık vergi dairesidir. Bu kapsamda açılan davada da; uyuşmazlığın çözümü görevi idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemelerine aittir.

HMK’nun 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmasına ilişkin dava şartı ile aynı Kanunun 115. maddesine göre mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı ile dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde HMK’nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi gerektiğine ilişkin düzenlemeler gereğince, temyiz incelemesi aşamasında yargı yolunun değerlendirilmesi gerekmiştir.

O halde ilk derece mahkemesince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle istemin usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.     

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                    Üye                       Üye                      Üye
Ayhan Tuncal      Refik Cemal       Mehmet Çamur     Mustafa Taner      Ayhan Ayan
                            Hanedan                                          Uyar