İHTİYATÎ TEDBİR KARARI SATIŞI ENGELLEMEZSE DE İHALEDEN BİRKAÇ DAKİKA ÖNCE BUNDAN DOLAYI İHALENİN YAPILAMAYACAĞININ SÖYLENMESİ İHALEDE FESAT OLUŞTURUR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


12 Haz
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2022/12-654
KARAR NO   : 2022/1682

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                                   :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                              : 16/03/2022
NUMARASI                                      : 2022/238 - 2022/809
DAVACI
ŞİKÂYETÇİ HİSSEDAR                   :
Ş. İnşaat ve Turizm A.Ş. vekili Av. H.A.
DAVALILAR
ŞİKÂYET OLUNAN İHALE ALICISI :
S. Turizm ve Ticaret A.Ş. vekili Av. A.E.
ŞİKÂYET OLUNAN HİSSEDARLAR : 1- A.E. 2- L.G.W.
                                                              3- P.Y. 4- S.P.W.
                                                              5- T.C. 6- V.A. vekilleri Av. C.Ö.
                                                              7- C.E. vekili Av. V.G.
                                                              8- F. A. vekili Av. S.E.Y.
                                                              9- A.B. ve diğerleri

1. Taraflar arasındaki "ihalenin feshi" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen şikâyetin reddine ilişkin karara karşı şikâyetçi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın şikâyetçi hissedar vekili ve şikâyet olunan hissedar Cavit E. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı şikâyetçi hissedar vekili ve şikâyet olunan hissedar Cavit E. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Şikâyetçi İstemi:

4. Şikâyetçi hissedar vekili şikâyet dilekçesinde; İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Mirgün Mahallesi, 8. ada 18, 20 ve 21 parsel numaralı taşınmazların Sarıyer 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.06.2010 tarihli ve 2007/7.9 E., 2010/5.3 K. sayılı kararı ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi üzerine satış dosyasında yapılan ihale gün ve saatinde, üçüncü kişi tarafından satışa konu taşınmazlar için İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/5.4 E. sayılı dosyasında açılan tapu iptal ve tescil davasında, 18.12.2017 tarihli ihtiyatî tedbir kararı verildiğine ve tedbir kararının tapuya işlendiğine dair tapu müdürlüğüne yazılan yazıyı sunduğunu, satış memuru tarafından ihtiyatî tedbir kararının niteliğinin satışa katılanlara yeterince açıklanmadığını ve istekli Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elektrik Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nin ihtiyatî tedbir kararı olduğunu öğrenmesi üzerine teminat mektubu sunmuş olmasına rağmen satıştan çekildiğini, ihtiyatî tedbir kararının ihaleye katılmayı engellediğini, satış esnasında karşı karşıya kalınan bu durum nedeniyle ihalenin sakatlandığını ve ortaya çıkan belirsizlik nedeni ile S. Turizm ve Ticaret A.Ş.’nin tek alıcı olarak ihaleyi düşük bedelle aldığını, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/5.4 E. sayılı dosyası ile 18.12.2017 tarihinde taşınmazlar hakkında dava sonuçlanıncaya kadar her hangi bir suretle üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyatî tedbir kararı verilmesine rağmen taşınmazların ihale yolu ile satışının yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar ihtiyatî tedbir kararında satışın durdurulmasına dair talep reddedilmişse de usul yönünden reddedildiğini, satışın durdurulmasına dair kararın ancak Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilebileceğini, dava sonuçlanıncaya kadar ihale edilen taşınmazın herhangi bir suretle üçüncü kişilere devir ve temliki sonucunu doğuracak bir işlem ile devredilemeyeceğini, bu nedenle ihalenin feshinin gerektiğini, ihaleye konu 18, 20 ve 21 parseller arasında bir bütünlük söz konusu olup parsellerin ayrı ayrı satılmasının mümkün olmadığını, ortaklığın giderilmesi kararında tarafların tavzih kararı ile değiştirildiğini, tavzih kararının temyiz edildiğini, satış dosyasında temyiz sonucunun beklenmesini talep ettiklerini, ancak satış memurunun 05.10.2017 tarihli işlemle taleplerini reddettiğini, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/8.1 E. sayılı dosyasında satış memurunun 05.10.2017 tarihli işleminin iptali ile satış işlemlerinin durdurulmasını talep ettiklerini, mahkemece taleplerinin reddedilmesi üzerine istinaf yoluna başvurduklarını, taşınmazın evsafında hata olduğunu, açık arttırma ilanının yanıltıcı olduğunu, ilanda Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun bazı kararlarına yer verildiğini ancak son kararlarına yer verilmediğini, oysa yine dosya içinde mevcut bilirkişi raporlarından da görüleceği gibi 13.09.1998 tarihli ve 10275 sayılı kararda kalıntı rölövesi ve restitüsyon projelerinin onaylandığını ve Ş. Yalısı harem bölümüne ait sunulan restorasyon avan projesinin düzeltilerek uygun olduğuna karar verildiğini, satış ilanında belirtilen 16.04.1997 tarihinde 9273 sayılı Koruma Kurulu kararı ile kalıntı rölövesi ve restitüsyon projesinin uygun olduğuna karar verilen projenin otel projesi değil, ikinci yapılan Ş. Yalısı projesi olduğunun belirtilmediğini, taşınmazın vasfında yapılan bu hatanın yanıltıcı olduğunu ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

Karşı Taraf Cevabı:

5. Şikâyet olunan hissedarlar Tufan C., Petek Y. ve Volkan A. vekili cevap dilekçesinde; şikâyetçi vekilinin beyan ettiği İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/5.4 E. sayılı dosyasında açılan tapu iptali ve tescil davasında 18.12.2017 tarihli ara karar ile satış memurluğunun 2015/4 satış sayılı dosyasından verilen satış kararının tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verildiğini, satış dosyasında verilen bu kararın aleni olup, ihaleye katılacak tüm alıcılar tarafından dosya içeriğinden görülüp anlaşılabileceğini, alıcıların satış dosyasında yer alan bilgilerden haberdar olarak satışa katıldıklarının kabul edildiğini, satış günü de davacı tarafın tekrar aynı konuyu gündeme getirerek kötüniyetle satışı düşürmeye çalıştığını, satış memurunca da bu durumun açıklandığını ve satışa devam edildiğini, davacı tarafın kötüniyetli bu davranışı ile kendi fesadına dayanarak ihalenin feshini istediğini, ayrıca İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/5.4 E. sayılı dosyasında da davalı tarafın sadece Ş. İnşaat ve Turizm A.Ş. olduğunu, tedbir kararının sadece davalı şirketin hisseleri üzerine konulması gerekirken diğer hissedarların hisselerine de konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, şikâyetçi vekilinin önceki aşamalarda taşınmazlarla ilgili ekonomik bütünlük iddiası ve parsellerin birlikte satılması yönünde bir itirazı olmadığını, kaldı ki bu taşınmazlarla ilgili ekonomik bütünlük gerektiren bir durumun da bulunmadığını, sulh hukuk mahkemesinin tavzih kararının temyiz edilmesinden sonra yaptıkları müracaatta yine aynı mahkemenin 26.06.2015 tarihli ek kararı ile "tavzih kararının temyiz edilmesinin satış işlemlerini durdurmayacağına" karar verildiğini, ayrıca satış memurluğunun satış işlemlerine devam edip etmeme ve satış günü verilmesi konusunda 14.03.2017 tarihinde sulh hukuk mahkemesinden görüş istediğini ve bunun üzerine mahkemenin 18.03.2017 tarihli kararı ile "tüm dosyaların UYAP'ta kayıtlı olması nedeniyle satışa devam etmekte ve satış günü verilmesinde bir sakınca bulunmadığı"na karar verildiğini, Yargıtay kararları ve öğretide kabul edildiği gibi hükmün tavzihinin istenmesinin hükmün icrasına engel teşkil etmeyeceğini, şikâyetçinin taşınmazın evsafında hata mevcut olduğu iddiasını İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/8.1 E. sayılı dosyasında ileri sürdüğünü ve şikâyetinin reddine karar verildiğini belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

6. Şikâyet olunan Müşerref İ. cevap dilekçesinde; değerli ve eşsiz bir yalının tek kişi ile tek kuruş artırmadan çok düşük bir fiyatla adeta kapkaç gibi ellerinden uçup gittiğini belirterek ihalenin feshini istemiştir.

7. Şikâyet olunan ihale alıcısı S. Turizm ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/5.4 E. sayılı dosyası ile verilen ihtiyatî tedbir kararının rızai devri engelleyecek nitelikte olduğunu, cebri satışı engelleyecek bir tedbir kararı olmadığını, ihale konusu taşınmazların arasında fiili ve ekonomik bütünlük bulunmadığını, ortaklığın giderilmesine ilişkin hükmün tavzihinin istenilmesinin hükmün icrasına engel teşkil etmeyeceğini, şikâyetçinin satış ilanında Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun son kararlarına yer verilmediği iddiasının artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemlerle ilgili bir iddia olduğunu, bu iddianın yasal süresinde şikâyet yolu ile ileri sürülmesi gerektiğini belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

8. Şikâyet olunan Tufan C., Petek Y., Volkan A., Ayla E., Ludwig Gerhard W., Susanne Petra W. (R.) vekilleri cevap dilekçesinde; (şikâyet olunan ihale alıcısı S. Turizm Ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından) Av. Talih Uyar’ın uzman görüşünün dosyaya sunulduğunu, uzman görüşünde tüm iddiaların ayrıntılı değerlendirildiğini, şikâyetçinin iddialarının ihalenin feshini gerektirmediğini belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

9. İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.11.2018 tarihli ve 2017/1135 E., 2018/1039 K. sayılı kararı ile; satış ilanının tüm parseller için ayrı ayrı düzenlenmiş olup usulüne uygun olduğu, tek bir parsel şeklinde satışın yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, satış ilanının tebliğinden itibaren satış ilanında bir usulsüzlük görülmesi hâlinde yedi gün içerisinde Sulh Hukuk Mahkemesine şikâyet yoluyla başvurulması gerektiği, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/5.4 E. sayılı dosyasında 18.12.2017 tarihli tedbir kararında İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğunun 2015/4 satış sayılı dosyasında verilen satış kararının tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verildiği, ihalenin düşük bedelle satıldığı iddia edilmiş ise de taraflarca ihaleye katılma haklarının bulunmasına rağmen katılmadıklarının ve sadece izlediklerinin ihale tutanaklarından anlaşıldığı, ihalenin devam ettiği sürece pey sürerek ihalenin bedelini yükseltebilme haklarının bulunduğu, taraflarca ayrı ayrı imzalanan ihale tutanakları incelendiğinde 20.12.2017 tarihinde Yıldız A. vekili tarafından satış başlamadan önce satış memurluğuna dilekçe ve ekindeki Sarıyer Tapu Müdürlüğünün 19.12.2017 tarihli ve 12638 yevmiye nolu ihtiyatî tedbirin tapu kaydına işlendiğine dair evrak sunulduğu, satış memurluğunca mahkemece satışın devamına karar verilmekle bilgi olarak dosyaya eklenmesine şeklinde karar verildiği, ihale tutanaklarının yazılı delil niteliğinde olduğu, şikâyetçinin aksinin ispatı için tanık deliline başvuramayacağı, satış memurunun ihtiyatî tedbir konusunda bir açıklama yapmasının görevleri arasında bulunmadığı, mahkemece satışın durdurulması konusunda bir karar verilmediği sürece memurlukça satışın durdurulmasının mümkün olmadığı, ihalenin feshini gerektirecek bir usulsüz bulunmadığı gerekçesi ile şikâyetin reddi ile ihale bedelinin %10'u oranında para cezasının şikâyetçiden tahsili ile Hazineye irad kaydına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Kararı:

10. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyetçi hissedar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

11. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarihli ve 2019/787 E., 2019/2374 K. sayılı kararı ile; şikâyetçinin satış ilanı tebliği ile taşınmazların ayrı ayrı satılacağını öğrendiği hâlde bu tarihten itibaren 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikâyet konusu yapmadığından aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep etmesinin mümkün olmadığı, şikâyete konu taşınmazlar hakkında açılan dava dosyalarında cebri icra yolu ile satışı önlemeye ilişkin bir ihtiyatî tedbir kararı bulunmadığından verilen tedbir kararının cebri icra yolu ile satışı engellemeyeceği, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/5.4 E. sayılı dosyasında verilen tedbir ek kararında "İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğunun 2015/4 Satış sayılı dosyasında verilen satış kararının tedbiren durdurulması talebinin reddine" karar verildiği, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/8.1 E. sayılı dosyasında 18.03.2017 tarihinde dava konusu taşınmazlara ilişkin satış gününün verilmesinde sakınca olmadığının satış dosyasına bildirildiği, İİK’nın 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olmasının ihalenin feshi sebebi olduğu, ihalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat karıştırılması niteliğinde olup, tarafların fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü delille ispat edebileceği, taşınmazın tapu kaydında ihtiyatî tedbir şerhinin bulunmasının ve bu nedenle tescilin yapılamamasının ihale alıcılarının taşınmazın esaslı vasıflarında hataya düşürülmesi niteliğinde olup bu hususun İİK'nın 134/7. maddesi uyarınca ihalenin feshi sebebi sayılacağı, dava dışı Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elek. Taah. Tic. ve San. A.Ş. vekili tarafından vekâletname ve 19.12.2017 tarihli teminat mektubu sunularak ihaleye katılma talebinde bulunulduğu, ihale tarihinde dava dışı Yıldız A. vekilinin Sarıyer Tapu Müdürlüğünün İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlediği 19.12.2017 tarihli ve 12638 yevmiye numaralı dava konusu taşınmazlara ihtiyatî tedbir şerhinin işlendiğine ilişkin yazının satış memurluğuna 20.12.2017 tarihli dilekçeyle birlikte sunularak satışın durdurulmasının talep edildiği, satış memurluğunca aynı tarihte satışın devamına karar verilerek yazı örneğinin ve talep dilekçesinin dosyaya eklendiği, devamında Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elek. Taah. Tic. ve San. A.Ş. vekili tarafından teminat mektubunun iade alındığı ve bu katılımcının ihaleye katılmadığı, ihale günü dava konusu taşınmazlar hakkında tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve mahkemece tedbir kararı verildiği yönünde beyanda bulunarak satışın durdurulması talebinde bulunulmasının ve tedbir kararının tapu kaydına işlendiğine yönelik resmî yazı örneğinin satış mahallindekilerin huzurunda satış memuruna sunulmasının başlı başına ihaleye katılmak isteyen üçüncü kişilerin ihaleye katılımına engel olabilecek açık bir fesat olduğu, ihalenin normal koşullar altında yapılmadığı, katılımın engellendiği ve bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığı gerekçesi ile şikâyetçinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında; şikâyetin kabulü ile İstanbul (Sulh Hukuk Mahkemesi) Satış Memurluğunun 2015/4 satış sayılı dosyasında şikâyet konusu taşınmazlara ilişkin 20.12.2017 tarihli ihalelerin feshine karar verilmiştir.

Özel Dairenin Birinci Bozma Kararı:

12. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyet olunan ihale alıcısı S. Turizm ve Ticaret A.Ş. vekili, hissedarlar Tufan C., Petek Y., Volkan A., Ayla E., Ludwig Gerhard W., Susanne Petra W. (R.) vekili ve katılma yolu ile şikâyetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

13. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22.10.2020 tarihli ve 2020/4546 E., 2020/9006 K. sayılı kararı ile;

“… 1- Davacı hissedar Ş. … A.Ş.’nin katılma yolu ile temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre temyiz itirazlarının REDDİNE;

2- Davalı ihale alıcısı ile S. … A.Ş. ile davalı hissedarlar Ayla E., Ludwig Gerhard W., Susanne Petra W., Petek Y., Tufan C. ve Volkan A.’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacı hissedar şirketin, diğer fesih nedenlerinin yanında, ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası ile 18, 20 ve 21 Parsel numaralı taşınmazların ihalelerinin feshine karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddi ile davacı aleyhine para cezasına hükmedildiği, karara karşı davacı yanca istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 18, 20 ve 21 Parsel sayılı taşınmaz ihalelerinin feshine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edildiği görülmüştür.

İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir. İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir. Taraflar fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları, tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebilir.

Somut olayın incelenmesinde; davacının, dava dilekçesinde; ihale gün ve saatinde, 3. kişi tarafından satış memurluğuna yapılan başvuru ile satışa konu taşınmazlara ilişkin İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/5.4 E. sayılı dosyasında açılan tapu iptal ve tescil davasında verilen ihtiyati tedbir kararı olduğu ve bu kararın tapuya işlendiğinin belirtildiğini, 3. kişinin ihale sırasında yaptığı bu beyanın satış memurunca katılımcılara yeterince açıklanmaması nedeniyle, teminat yatırmış olan katılımcılardan Ö. E.-K. … A.Ş.’nin pey sürmeden ihaleden çekildiğini, bu durumun rekabeti düşürdüğünü iddia ettiği ve dava dilekçesinde kamera kayıtları ile tanık deliline başvurduğu, 15.5.2018 tarihli delil listesinde de kamera kayıtlarının celbini istediği, tanığının isim ve adres bilgisini sunduğu, İlk Derece Mahkemesi’nce, fesat olarak ileri sürülen 3. kişinin tedbire ilişkin dilekçesi ile sunduğu tapu kaydının, ihaleden önce satış dosyasına alınmış olması nedeniyle katılımcılarca görülmesinin mümkün olduğu, satış memurunun tedbir hakkında açıklama yapma görevinin bulunmadığı ve mahkemece satışın durdurulmadığı gerekçeleriyle fesat iddiasının yerinde olmadığının tespit edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi’nce ise, dava konusu taşınmazlar hakkında tapu iptal tescil davası açıldığı ve tedbir kararı verildiği yönünde beyanda bulunularak satışın durdurulması talebinde bulunulması ve tedbirin tapu kaydına işlendiğine yönelik resmi yazı örneğinin satış mahallindekilerin huzurunda satış memuruna sunulmasının, başlı başına ihaleye katılmak isteyenlerin katılımına engel olabilecek açık bir fesat niteliğinde olduğu değerlendirilerek, ihaleye fesat karıştırıldığının kabul edildiği görülmüştür. Ancak İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nce fesat iddiasının değerlendirilmesi sırasında, davacı tarafından sunulan deliller toplanmadığı gibi, dosya kapsamı itibariyle 3. kişinin tedbire yönelik beyanının satış sırasında katılımcıların huzurunda yapılıp yapılmadığı ve teminat yatırmasına rağmen teminatı iade alarak ihaleden çekildiği belirtilen Ö. E.-K. … A.Ş.’nin çekilme gerekçesinin ne olduğu hususları açıklığa kavuşturulmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davacının bildirdiği tüm deliller (sesli kamera kayıtları, tanık vs.) toplandıktan, ihaleden çekildiği belirtilen Ö. E.-K. … A.Ş.’nin yetkilisince ihaleye katılımı için vekil tayin edilen ve teminat mektubu sunan vekili Eşref K. ile ihaleyi gerçekleştiren satış memuru ve tellal da dinlendikten sonra fesat iddiası konusunda bir değerlendirme yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta hiç bir delil toplanmadan ve tanıklar dinlenmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Kararı:

14. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 09.06.2021 tarihli ve 2020/2347 E., 2021/1765 K. sayılı kararı ile; bozma kararına uyularak, önceki karar gerekçesinin yanında, kamera kayıtlarının celbi için yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda kamera kayıtlarının bulunmadığının belirtildiği, şikâyet konusu ihalelerin yapılacağı sırada hissedar olup olmadığı tam olarak tespit edilemeyen bir kişinin ihale salonuna girerek, dava konusu taşınmazlar üzerinde tedbir kararının olduğu, dolayısıyla ihalenin yapılamayacağını belirttiği sabit ise de sunulan tedbir kararının daha evvelden de satış dosyasında yer aldığı, dolayısıyla ihale katılımcılarının tedbir kararını satış dosyasında görme imkânlarının bulunduğu, yine sunulan tedbir kararının daha önce dosyada yer alan tedbir kararı ile aynı mahiyette olduğunun icra müdürlüğünce yeterince açıklandığı hususunun tarafsız tanık beyanları ile sabit olduğu, böylelikle herhangi bir şüpheye yer vermeyecek şekilde ihaleye serbestçe katılım koşullarının sağlandığı, kaldı ki icra müdürlüğünce böyle bir aydınlatma yükümlülüğünün de bulunmadığı, yine tedbir kararı satış dosyasında görülmese dahi ihaleye devam olunmakla bu hususun ihalenin feshini gerektirmeyeceği, aksinin kabulü hâlinde ihalenin yapılmasını istemeyenlerin ihale başlamadan ya da ihale sırasında ilgili veya ilgisiz kararlar getirmek suretiyle ihalenin yapılmasına engel olmasına yol açacağı, bunun ise hukuk düzenince korunamayacağı, ihaleye katılmak üzere teminat yatıran, ancak tedbir kararı getirilmesi üzerine ihaleye katılmaktan vazgeçtiğini beyan eden tanık Eşref K.'in ihaleye katılmama gerekçesinin açıklanan nedenlerle fesat olarak değerlendirilemeyeceği, ihalenin normal koşullar altında yapıldığı, ihaleye katılımın herhangi bir şekilde engellenmediği, şikâyetçinin fesat iddiasının yerinde olmadığı, re’sen yapılan incelemede ihalenin feshini gerektirir başkaca bir hususun da olmadığı gerekçesi ile şikâyetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı:

15. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyetçi hissedar vekili ve şikâyet olunan hissedar Cavit E. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

16. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 23.11.2021 tarihli ve 2021/10160 E., 2021/10563 K. sayılı kararı ile;

“… 1- Davalı hissedar Cavit E.’in temyiz itirazlarının incelenmesinde;

İhaleden sonra yasal süresinde ihalenin feshi istemiyle mahkemeye başvuru yapmayan ve ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen hissedar, sonradan ihalenin feshi istemiyle temyiz talebinde bulunamayacağından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Şikayetçi hissedar şirketin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

İİK'nun 134.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece "BK'nun 226.maddesinde yazılı", "satış ilanı tebliğ edilmemiş olması", "satılan malın esaslı niteliklerindeki hata" ve "ihaledeki fesat" nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir.

İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında;

1) İhaleye fesat karıştırılmış olması,

2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,

3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,

4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır.

Somut olayda; ihaleye katılmak için teminat yatıran Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elek. Taah. Tic.ve San. A.Ş yetkilisi Eşref K. yeminli beyanında; “İhale başlamaya birkaç dakika kala, tanımadığımız bir şahıs ihalenin gerçekleştirileceği salona girerek bu ihalede tedbir var, bu ihale gerçekleştirilemez dedi. Biz de şaşırdık. Zira gereken tüm teminatı ve hazırlığı yapıp söz konusu ihaleye katılmak üzereydik. Ancak ihalenin satış ilanında böyle bir tedbir bilgisi yer almıyordu. Biz de böyle bir durumdan haberdar olmadığımız için söz konusu ihaleye bu sebeple katılamadık. Ancak ilgili salonda ne görevliler, ne diğer şahıslar bu şahsın kim olduğuna dair herhangi bir bilgi vermedi. İhale yetkilileri de bizi bu şahsa ve bu şahsın söylediği bilgilere dair aydınlatmadı. Biz de bu nedenle ilgili ihaleden daha ihale başlamadan çekilmek zorunda kaldık. Her ne kadar biz ihale salonundan çıksak da, ilgili taşınmazın satılamayacağını ve tedbir olduğunu söyleyen şahıs ilgili salonda kalmaya devam etti.” demiştir.

İhaleleri yöneten icra müdür yardımcısı Hamza K.; “..İhaleden bir gün önce sanırım teminat mektubu olarak ihaleye katılacak olanlar teminatlarını sunmuşlardı. Bu bir yada iki gün önce olabilir tam hatırlamıyorum . Dolayısıyla ihaleye katılacaklar zaten bu tedbir kararından haberdarlardı. Dolayısıyla benim orada satışın devamına yönelik verdiğim karardan da haberdarlardı. İhale sırasında benzer mahiyette karar getirilince bunun satışa engel olmayacağını sözlü olarak da herkese açıkladım...” demiştir.

İcra memuru Gamze Ö. ; “... İhale sırasında karşı taraftan bir kişi bir evrak getirdi. Biz evrakı dosyaya aldık tedbir kararı idi. Bu önceki tedbir kararı ile aynı mahiyette idi.” demiştir.

Dosya kapsamından ve dinlenen tanık beyanlarından; ihale gün ve saatinde dava dışı Yıldız A. vekilince Sarıyer Tapu Müdürlüğünün İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlenen 19/12/2017 tarihli dava konusu taşınmazlara ihtiyati tedbir şerhinin işlendiğine ilişkin yazının satış memurluğuna sunularak satışın durdurulmasının talep edildiği, satış memurluğunca satışın devamına karar verilerek yazı örneğinin ve talep dilekçesinin dosyaya eklendiği anlaşılmıştır.

Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elek. Taah. Tic.ve San. A.Ş’nin ihaleye katılmak için usulüne uygun olarak satış dosyasına teminat mektubu sunduğu, 3. kişinin ihale salonuna girerek taşınmazlar üzerinde tedbir olduğu ve satışın gerçekleştirilemeyeceğini beyan etmesi üzerine teminat mektubunu geri alarak ihaleye katılmaktan vazgeçtiği, aynı kişi tarafından ihaleden bir gün önce tedbir kararı sunularak satışın durdurulmasının talep edilmesi üzerine müdürlükçe tedbirin satışa engel olmayacağından bahisle bu talep reddedilmiş ise de 3. kişi tarafından aynı iddiaların ihale sırasında ileri sürülmesi üzerine teminat yatırarak ihaleye katılan kişilerin ihale sırasında dosyayı ve kararları incelemesinin mümkün olmadığı, daha doğrusu ihale başlamak üzereyken yaşanan bu sürecin talep ve talibi azaltıcı nitelikte olduğu, nitekim teminat yatırarak ihaleye katılan şirket yetkilisinin pey sürmeden ihaleden çekildiği, bu haliyle ihale öncesi meydana gelen olayların fesat niteliğinde kabul edilmesi gerektiği, yaşanan bu olayın ihaleye talebi azaltıcı etkisi olduğu anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

17. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 16.03.2022 tarihli ve 2022/238 E., 2022/809 K. sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesinin yanında, dinlenen tarafsız tanık beyanları ile sabit olduğu üzere ihaleye katılmak isteyen Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elek. Taah. Tic. ve San. A.Ş. vekilinin ihaleden önce dosyayı incelediği, dosyadaki tedbir kararlarından haberdar olduğunun sabit olduğu, kaldı ki ihale günü satış müdürünce dosyaya sunulan tedbir kararının önceki tedbir kararları ile aynı olduğunun ve satışa engel olmadığının açıklandığı, yine tanık olarak dinlenen Ö. E.-K. şirketi vekili (doğrusu yetkilisi) beyanlarında, dosyada tedbir kararı bulunmadığını, oluşan durum karşısında ihaleye girmeyerek ihale salonundan ve adliyeden ayrıldığını belirtmiş ise de, tarafsız tanık beyanlarından satış dosyasının bu kişi tarafından önceden incelendiği ve bu kişinin ihale devam ederken ihale salonuna ara ara girip çıktığı, ara ara içerde oturduğu belirtilmekle bu tanığın ihalenin feshedilmesi yönünde çaba içerisinde bulunduğu, dolayısıyla beyanlarına itibar edilemeyeceği, yaşanan sürecin talebi azaltıcı mahiyette olmayacağı gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

18. Direnme kararı süresi içinde şikâyetçi hissedar vekili ve şikâyet olunan hissedar Cavit E. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

19. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda ihale gün ve saatinde üçüncü kişinin Sarıyer Tapu Müdürlüğünce İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlenen 19.12.2017 tarihli dava konusu taşınmazlara ihtiyatî tedbir şerhinin işlendiğine ilişkin yazısının satış memurluğuna sunularak satışın durdurulmasının talep edilmesi ve Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elek. Taah. Tic. ve San. A.Ş.’nin teminat mektubunu geri alarak ihaleye katılmaktan vazgeçmiş olması karşısında, yaşanan bu sürecin talep ve talibi azaltıcı nitelikte olup olmadığı, ihale öncesi meydana gelen olayların fesat niteliğinde kabul edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre şikâyet konusu ihalelerin feshinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

A. Şikâyet olunan hissedar Cavit E. vekilinin temyizi yönünden;

20. Hukukî yarar dava şartı olduğu gibi, temyiz istemi için de gereken bir şarttır.

21. Özel Dairenin 23.11.2021 tarihli bozma kararında “1- Davalı hissedar Cavit E.’in temyiz itirazlarının incelenmesinde; İhaleden sonra yasal süresinde ihalenin feshi istemiyle mahkemeye başvuru yapmayan ve ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen hissedar, sonradan ihalenin feshi istemiyle temyiz talebinde bulunamayacağından” gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi karşısında, yeniden temyiz isteminde bulunulmasında hukukî yarar bulunmamaktadır.

22. O hâlde şikâyet olunan hissedar Cavit E. vekilinin temyiz isteminin hukukî yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir.

B. Şikâyetçi hissedar vekilinin temyizi yönünden;

23. İcra ve İflas Kanunu’nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilerek gösterilmemiş, TBK’nın 281. [818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) 226.] maddesinde yazılı nedenler de dahil olmak üzere, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir.

24. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında;

1) İhaleye fesat karıştırılmış olması,

2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,

3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,

4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır.

25. Kanuna veya ahlâka aykırı bir şekilde artırmaya (artırma yoluyla satışa) fesat (dolan) karıştırılmış (hukuka veya ahlâka aykırı yollara başvurularak ihalenin gerçekleştirilmesi sağlanmış) olması, ihalenin feshi sebebidir (TBK m. 281; İİK m. 134/2-c. l) (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 704).

26. Bir cebri açık artırmada, artırmaya fesat karıştırılmasından anlaşılması gereken, artırma öncesi yapılan işlemler veya artırma sırasında artırmanın doğal akışını (normal, usulüne uygun cereyanını) değiştiren (olumsuz yönde etkileyen) davranışlar olmalıdır. Yani, artırmanın kanuna (usulüne) uygun yapılması ve ihale kararı verilmesini etkileyen tüm kural dışı (normal olmayan) davranış ve durumlar “fesat karıştırma” olarak nitelenebilir. Artırmaya fesat karıştırmanın kasıtla yapılmış veya kasıtsız olması arasında fark yoktur (Arslan, Ramazan: İcra- İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, s. 137).

27. Türk Borçlar Kanunu’nun 281. maddesine göre artırmaya fesat karıştırılması kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı tertiplerle artırmayı ve dolayısıyla sonucunu (ihaleyi) etkilemek demektir. Belirtilen maddede sözü edilen kanuna aykırılıktan anlaşılması gereken belli bir kanun hükmünün çiğnenmiş olması değil, genel olarak hukuka aykırılık olmalıdır. Genel bir ifade ile hukuka aykırılık ise hukuk düzeninin kişileri zarardan korumak amacıyla herkese yönelik kuralların (emir ve yasakların) çiğnenmesi anlamına gelir. Bir artırmada kanuna aykırı davranışla artırmanın düzen içinde (kendi kuralları içinde) akışı etkilenir ve bu yolla ilgililerden birine veya birçoğuna zarar verilmiş olur. Artırmanın ahlâka (adaba) aykırı şekilde etkilenmesi de mümkündür. Ahlaka aykırı bir şekilde artırmaya fesat karıştırma genel olarak dürüstlük ilkelerine ters düşecek her türlü sözlü, yazılı veya fiili hareketle artırma ve sonucunun olumsuz yönde etkilenmesi anlamına gelir. Sonuç olarak, artırmaya katılmayı ya da artırmaya katılanların gerçek isteklerine uygun ve özgür olarak iradelerini açıklamalarını hukuka veya ahlaka aykırı tertiplerle önlemek veya artırma sonunda elde edilmesi amaç olan en elverişli bedelin (fiyatın) ortaya çıkmasına engel olmak veya malın gerçek değerinden daha yüksek fiyat sağlamak amacıyla dürüstlük kurallarına aykırı olarak yapılan her türlü davranış ihaleye fesat karıştırmadır (Arslan, s. 138-139).

28. İsteklilerden birinin artırmaya katılmasının engellenmiş olması ihalenin feshi sebebidir. İcra mahkemesinin, ihalenin feshi talebini incelemedeki yetkisi (itirazın kaldırılmasındaki gibi) sınırlı değildir, ihalenin feshi sebepleri, tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilir (Kuru, s. 703, 720).

29. Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, Devlet güvencesinde yapılan ihalenin her türlü şüpheden ari olması gerekir. Bu nedenle fesat nedeni olarak ileri sürülen maddi vakıalar da ancak ciddi, objektif ve tarafsız delillerle ispat edilebilir.

30. İhaleye katılımın engellenmesi, ihalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan her türlü davranışlarda bulunulması fesat niteliğindedir.

31. Somut olayda; Sarıyer 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.06.2010 tarihli ve 2007/7.9 E., 2010/5.3 K. sayılı kararı ile “Sarıyer/Mergün Mah Mirgün Mektebi 37 pafta 8. ada 18, 20, 21 parselde tapuya kayıtlı taşınmazların satılarak ve elde edilecek paranın tapudaki hisseleri (ve veraset ilamındaki hisseleri) oranında paylaştırılarak ortaklığın giderilmesine,…” karar verilmiş ve karar onanarak kesinleşmiştir. İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğunun 2015/4 satış sayılı dosyasında 21.09.2017 tarihinde satış kararı alınmıştır. Taşınmaz açık artırma ilanının satış şartları bölümünün 6 nolu bendinde “Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş, taşınmazla ilgili dosyada mevcut her türlü bilgi ve belgeyi görmüş-okumuş biliyor sayılacakları,..” belirtilmiş, birinci açık artırma tarihi 20.12.2017 olarak ilan edilmiştir.

32. Üçüncü kişi Yıldız A. vekili tarafından hissedar Ş. İnşaat ve Turizm A.Ş. aleyhine açılan muris muvazası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2017 tarihli 2017/5.4 E. sayılı ara kararı ile “Dava dilekçesi ve ibraz edilen belgelere göre HMK 389 maddesi koşulları oluştuğu anlaşılmakla ve muris muvazasına dayalı tapu iptali ve tescil davası olması nedeniyle takdiren teminatsız olarak dava konusu İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Mirgün Mah., Mirgün Mektebi mevkiinde kain 8. ada 18, 20, 21 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, bu hususta Sarıyer Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, İstanbul Sulh hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğunun 2015/4 satış dosyasından verilen satış kararının tedbiren durdurulması talebinin reddine…” karar verilmiştir.

33. Üçüncü kişi Yıldız A. vekili 18.12.2017 tarihinde, İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğunun 2015/4 Satış sayılı dosyasına İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2017 tarihli 2017/5.4 E. sayılı ara kararını sunarak satışın durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Satış memurluğunca 19.12.2017 tarihli işlemi ile “Mahkemece satışın durdurulması talebinin reddine karar verilmekle talebin reddine” şeklinde karar verilmiştir.

34. 20.12.2017 tarihinde birinci açık artırmanın yapılacağı anda üçüncü kişi Yıldız A. vekili tarafından sunulan 20.12.2017 tarihli dilekçe “Satışına karar verilen İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Mirgün Mahallesinde kain 8. ada 18, 20, 21 parsel sayılı taşınmazların tamamına İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/5.4 E. sayılı dosya ile konulmuş olan ihtiyati tedbir kararı ekte sunulan üst yazıdan anlaşılacağı üzere Sarıyer Tapu Müdürlüğünün 19.12.2017 tarihli ve 12638 yevmiye numaralı işlemi ile tapu kütüğüne şerh edilmiştir. Bilginize rica ederim.” şeklinde olup, dilekçe ekinde Sarıyer Tapu Müdürlüğünün, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2017 tarihli ve 2017/5.4 E. sayılı yazısına cevaben bildirdiği dava konusu 8. ada 18, 20, 21 parsel sayılı taşınmazlara ihtiyatî tedbir tesisi işlemi yapıldığına ilişkin 19.12.2017 tarihli ve 12638 yevmiye nolu yazısı sunulmuştur. Satış memuru tarafından 20.12.2017 tarihinde “mahkemece satışın devamına karar verilmekle bilgi olarak dosyaya eklenmesine” karar verilmiştir.

35. Tanık olarak dinlenen Er-Ka İnşaat Turzim Elektrik Taahhüt Ticaret ve San. A.Ş. şirketi yetkilisi Eşref K. “…Feshi talep edilen ihaleye bizzat katılmak üzere gittim. İhale başlamaya birkaç dakika kala tanımadığımız bir şahıs ihalenin gerçekleştirileceği salona girerek bu ihalede tedbir var, bu ihale gerçekleştirilemez dedi. Biz de şaşırdık. Zira gereken tüm teminatı ve hazırlığı yapıp söz konusu ihaleye katılmak üzereydik. Ancak ihalenin satış ilanında böyle bir tedbir bilgisi yer almıyordu. Biz de böyle bir durumdan haberdar olmadığımız için söz konusu ihaleye bu sebeple katılamadık. Ancak ilgili salonda ne görevliler, ne diğer şahıslar bu şahsın kim olduğuna dair herhangi bir bilgi vermedi. İhale yetkilileri de bizi bu şahsa ve bu şahsın söylediği bilgilere dair aydınlatmadı. Biz de bu nedenle ilgili ihaleden daha ihale başlamadan çekilmek zorunda kaldık…” şeklinde beyanda bulunmuştur.

36. İhalelere sadece bir kişi katılarak pey sürmüştür. 10.152.000 TL muhammen bedelli 8. ada 18 parsel sayılı taşınmaz birinci açık artırmada 5.095.000 TL’ye, 24.240.000 TL muhammen bedelli 8. ada 20 parsel sayılı taşınmaz birinci açık artırmada 12.140.000 TL’ye, 27.480.000 TL muhammen bedelli 8. ada 21 parsel sayılı taşınmaz birinci açık artırmada 13.760.000 TL’ye üçüncü kişi S. Turizm ve Tic. A.Ş.’ye ihale edilmiştir.

37. Dinlenen tanık beyanları, ihale tutanağı ve tüm dosya içeriğine göre; üçüncü kişi vekili tarafından satış günü ihaleye bir kaç dakika kala tedbir kararı ile birlikte daha önce satış dosyasına sunulmamış olan bu tedbir kararının tapu kaydına işlendiğine dair resmî yazı örneğinin satış mahallinde satış memuruna ibraz edilerek satışın durdurulması talep edilmiş, satış memuru bu kararın önceki kararla aynı nitelikte olduğundan satışa engel olmayacağını sözlü olarak açıkladıktan sonra satış işlemine başlamıştır. Teminat yatırarak pey sürmek üzere satış mahallinde bulunan Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elektrik Taahhüt Ticaret ve San. A.Ş.’nin yetkilisi 18.12.2017 tarihli ihtiyatî tedbir kararı ve bu kararın tapuya şerhine ilişkin tapu müdürlüğünün 19.12.2017 tarihli işleminden ihale saatinde haberdar olmuştur. Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elektrik Taahhüt Ticaret ve San. A.Ş.’nin yetkilisi bu nedenle ihaleye pey sürmemiş, ihaleye pey sürmek amacı ile yatırdığı teminat kendisine iade edilmiştir. Her ne kadar üçüncü kişi Yıldız A. vekili tarafından satış dosyasına sunulan muris muvazası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına konulan 18.12.2017 tarihli ihtiyatî tedbir kararı satışı engelleyecek nitelikte değil ise de, ihale için salonda bulunan Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elektrik Taahhüt Ticaret ve San. A.Ş. yetkilisi ihtiyatî tedbirin cebri ihaleyi engelleyici nitelikte olup olmadığına ilişkin bir bilgiye sahip olmadığı gibi ihale sırasında bu kararları inceleyerek kanaat sahibi olması beklenemez. İhale öncesinde yaşanan bu süreç talep ve talibi azaltıcı nitelikte olup, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığının kabulü gerekir.

38. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elektrik Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş. yetkilisinin ihaleden önce dosyadan haberdar olduğu, ihalenin yapılmasına engel oluşturmadığı anlaşılan tedbir kararının varlığını da bildiği, ihale öncesinde oraya gelen bir kişinin ilgisiz, dosya kapsamına uymayan, ihalenin sürdürülmesine engel oluşturmayan beyanlarının talebi ve talibi azaltıcı etkisi olduğundan söz edilebilmesi için bunu ortaya koyan somut vakıaların ortaya konulması gerektiği bu nedenle direnme kararının onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.

39. O hâlde ihale sırasında meydana gelen bu olayın ihaleye talebi azaltıcı etkisi olduğundan ve zarar unsuru oluştuğundan fesat niteliğinde kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.

40. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

41. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:

1- (A) bendinde (§20-22) açıklanan nedenlerle şikâyet olunan hissedar Cavit E. vekili yönünden temyiz isteminin hukukî yarar yokluğundan REDDİNE, oy birliği ile

2- (B) bendinde (§23- 41) açıklanan nedenlerle şikâyetçi hissedar vekili yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerden dolayı 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, oy çokluğu ile

İstek hâlinde temyiz peşin harçlarının yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2. maddesi uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.12.2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY

İhaleye katılmak üzere S. Turizm ve Ticaret A.Ş. ile Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elektrik Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş. teminat yatırmış ancak S. Turizm ve ticaret A.Ş. dışında pey süren olmadığından taşınmazlar bu şirkete ihale edilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının istinaf edilmesi üzerine yeniden esas hakkında olmak üzere verilen ihalenin feshi kararı temyiz incelemesi sonucu Yargıtayca eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu ihalenin feshi talebi reddedilmiştir.

Temyiz edilen bu karar; Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elek. Taah. Tic. San. A.Ş.’nin ihaleye katılmak için usulüne uygun olarak satış dosyasına teminat mektubu sunduğu, 3. kişinin ihale salonuna girerek taşınmazlar üzerinde tedbir olduğu ve satışın gerçekleştirilemeyeceğini beyan etmesi üzerine teminat mektubunu geri alarak ihaleye katılmaktan vazgeçtiği, aynı kişi tarafından ihaleden bir gün önce tedbir kararı sunularak satışın durdurulmasının talep edilmesi üzerine müdürlükçe tedbirin satışa engel olmayacağından bahisle bu talep reddedilmiş ise de 3. kişi tarafından aynı iddiaların ihale sırasında ileri sürülmesi üzerine teminat yatırarak ihaleye katılan kişilerin ihale sırasında dosyayı ve kararları incelemesinin mümkün olmadığı, daha doğrusu ihale başlamak üzereyken yaşanan bu sürecin talep ve talibi azaltıcı nitelikte olduğu, nitekim teminat yatırarak ihaleye katılan şirket yetkilisinin pey sürmeden ihaleden çekildiği, bu hâliyle ihale öncesi meydana gelen olayların fesat niteliğinde kabul edilmesi gerektiği, yaşanan bu olayın ihaleye talebi azaltıcı etkisi olduğu anlaşılmakla ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu da belirtilmek suretiyle bozulmuştur.

İhaleye katılmak için teminat yatıran ancak ihaleye katılarak pey sürmeyen Ö. E.-K. İnşaat Turizm Elektrik Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş. yetkilisinin ihaleden önce dosyadan haberdar olduğu, ihalenin yapılmasına engel oluşturmadığı anlaşılan tedbir kararının varlığını da bildiği yapılan yargılama kapsamı ile anlaşılmıştır.

Şirket yetkilisi, bu bilgiler kendisinde olmasına rağmen ihaleye başlanırken salona giren bir kişinin taşınmazlar üzerinde tedbir bulunduğu ve ihalenin yapılamayacağı şeklindeki beyanlarından etkilenerek ihaleye katılmaktan vazgeçmiş olabileceği düşünülemez. Kaldı ki ihaleye konu taşınmazlar yüksek değerli olup, gerek ihaleye konu taşınmazlarla ilgili, gerekse ihaleye esas belgelerle ilgili olarak ihaleye katılmak isteyen ve tüzel kişi tacir olan anonim şirketin yetkilisince ihaleyle ilgili tüm bilgileri edinerek oraya gelindiğinin kabulü gerekir.

İhale öncesinde oraya gelen bir kişinin ilgisiz alakasız dosya kapsamına uymayan, ihalenin sürdürülmesine engel oluşturmayan beyanlarının talebi ve talibi azaltıcı etkisi olduğundan söz edilebilmesi için bunu ortaya koyan somut vakıaların ortaya konulması gerekir. Aksi takdirde benzer şekilde yapılan ihalelerde ilgisiz alakasız beyanlarda bulunuldu diye ihaleye fesat karıştırıldığının kabul edilmesi ihalenin feshi sebebi yaratmak isteyenler tarafından kötüye kullanılabilecek ve bu durum cebri ihale sisteminin sağlıklı olarak işleyebilmesine de engel oluşturacaktır.

Mahkemece verilen direnme kararı, gerek gerekçesiyle, gerekse sonucu itibarıyla dosya kapsamındaki delillere uygun olduğu için onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan hükmün Özel Daire kararı gibi bozulması yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.

Adem ALBAYRAK          Zeki GÖZÜTOK
Birinci Başkanvekili        Üye