İŞLEMİŞ YABANCI PARA FAİZİ TÜRK LİRASINA ÇEVRİLEREK TÜRK LİRASI OLARAK TALEP EDİLDİĞİNDEN 3095 SAYILI KANUN’UN 4/A MADDESİ UYGULANAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


19 Mar
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2019/12-500
KARAR NO   : 2022/1326

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                         : 05/03/2019
NUMARASI                 : 2018/1014 - 2019/192
DAVACI (BORÇLU)    : T.C. Z. Bankası A.Ş. vekili Av. Ş.A.K.
DAVALI (ALACAKLI)  : A.A. vekili Av. D.A.

1. Taraflar arasındaki "şikâyet" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Ankara 4. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin kısmen kabulüne ilişkin karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Borçlu İstemi:

4. Borçlu vekili şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.05.2015 tarihli ve 2013/30 E., 2015/305 K. sayılı kararına dayanılarak müvekkili banka aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı ilamın temyiz edildiğini, ilamda “Davanın kabulüne, 5.212,93 Euro'nun 13/08/1996 tarihinden itibaren işleyecek “Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabında ödediği en yüksek faiz oranı" ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verildiğini, alacaklı tarafından icra emrinde talep edilen faiz oranlarının fiilen uygulanan faiz oranları olmayıp fahiş olduğunu, icra emrinin fazla talep edilen kısmı yönünden iptali gerektiğini, ayrıca alacaklı tarafından ilamda belirtilen yabancı para alacağının takip tarihi itibariyle TL'ye dönüştürüldüğünü, yasanın alacaklıya tanıdığı seçimlik hakkı takip tarihi itibariyle TL olarak kullanıldığından takipten sonraki dönem için Euro faizinin talep edilemeyeceğini, bu nedenle takipten sonrası için talep edilen faiz talebinin de düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek icra emrinin ilama aykırı kısımlar yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Alacaklı Cevabı:

5. Alacaklı vekili; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap vermemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

6. Ankara 4. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 16.02.2016 tarihli ve 2015/742 E., 2016/171 K. sayılı kararı ile; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, taraflara faiz oranlarının sorulmasını istedikleri banka isimlerini bildirmeleri için muhtıra gönderildiği, bildirilen bankalara müzekkere yazılarak temerrüt tarihi itibari ile bir yıllık mevduat hesabına fiilen uygulanan faiz oranları celbedilerek bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 21.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi itibari ile talep edilebilecek toplam işlemiş faizin 16.651,63 TL olması gerektiğinin belirtildiği, bilirkişi raporunun içerik ve sonuç itibari ile yeterli ve inandırıcı olduğu, borçlu vekilinin takipten sonra işleyecek faiz türüne yönelik şikâyetinin incelenmesinde ise, alacaklının seçimlik hakkını tahsil tarihindeki TL tutarı üzerinden kullandığı, bu durumda takip konusu alacağın tahsil gününe kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilmesi gerektiğinden bu alacağa vade gününden fiilen ödeme gününe kadar Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile isteyebileceği gerekçesiyle şikâyetin kısmen kabulü ile Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2015/19059 E. sayılı takip dosyasında asıl alacağa ilişkin işlemiş faiz tutarının 16.651,63 TL olarak düzeltilmesine, aşan kısmın iptaline, borçlunun işleyecek faize yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 01.10.2018 tarihli ve 2018/4005 E., 2018/8878 K. sayılı kararı ile;

"... Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra yoluyla takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; sair şikâyeti ile birlikte alacaklının seçimlik hakkını takip tarihi itibariyle TL olarak kullandığından takipten sonraki dönem için asıl alacağın, “Devlet bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı” üzerinden tahsilini istemeyeceğinden bahisle icra emrinin ilama aykırı kısımlarının iptalini talep ettiği, mahkemece; 21/12/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi itibari ile talep edilebilecek toplam işlemiş faizin 16.651,63 TL olması gerektiğinin belirtildiği, bilirkişi raporunun mahkemece içerik ve sonuç itibari ile yeterli ve inandırıcı bulunduğu, borçlunun, takipten sonra işleyecek faiz türüne yönelik şikâyetinin incelenmesinde ise, alacaklının seçimlik hakkını tahsil tarihindeki TL tutarı üzerinden kullandığı, bu durumda takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden bu alacağa vade gününden fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile asıl alacağa işlemiş faiz tutarının 16.651,63 TL olarak düzeltilmesine, aşan kısmın iptaline, davacının işleyecek faize yönelik talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99/son maddesinde; “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre; alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi hâlinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.

Alacaklının, vade tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi hâlinde ise bu tarihten itibaren Türk Parası alacağına dönüşen alacağına 3095 Sayılı Kanun’un 1.maddesine göre yasal faiz isteyebilir.

Somut olayda, takip dayanağı ilamda “5.212,93 Euro’nun 13/08/1996 tarihinden itibaren Devlet bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verildiği, alacaklının takip talebinde, asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi Türk Lirası'na çevirerek istediği, bu haliyle, seçimlik hakkını vade tarihindeki kur üzerinden TL yönünde kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda vade tarihi itibariyle yabancı paranın Türk parası karşılığı istendiğinden vadeden itibaren yasal faizi talep edilebilir. Alacaklı bundan sonra artık 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesinde öngörülen yabancı para için belirli faiz oranını takip sonrası için isteyemez.

Mahkemece borçlunun takip sonrası için işleyecek faiz türüne ilişkin şikayetini bu ilke ve kurallar doğrultusunda değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir..." gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Direnme Kararı:

9. Ankara 4. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 05.03.2019 tarihli ve 2018/1014 E., 2019/192 K. sayılı kararı ile; alacaklının takip talebinde asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi yabancı para (Euro) olarak istediği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 58. maddesinin 3. fıkrasındaki emredici hüküm nedeniyle istenen toplam yabancı para alacağının TL karşılığının gösterildiği, buna göre seçimlik hakkını fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullandığı, takip tarihinde gösterilen işlemiş faiz miktarının Euro cinsinden gösterilmiş olmasının, işleyecek faize yönelik talebin de Euro cinsinden talep edilmesi hususunu teyit ettiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; alacaklının takip talebinde vade tarihindeki kur üzerinden mi yoksa fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden mi ödeme yapılmasını talep ettiği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 2. fıkrasının (3) nolu bendinde alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin takip talepnamesinde gösterileceği hüküm altına alınmıştır. Takip talebinde yabancı para alacağı aynen istenmiş (Türk parası ile tutarı gösterilmemiş) ise, icra müdürünün kendiliğinden (re'sen) takip talebini reddetmesi gerekir, çünkü İİK’nın 58. maddesinin 2. fıkrasının (3) nolu bendi kamu düzenine ilişkindir ve buna ilişkin şikâyet, süresiz şikâyettir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 208).

13. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99/son maddesi “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir.

14. Bu hükme göre alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi hâlinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. Alacaklının, vade veya takip tarihindeki kur üzerinden Türk parası ile ödeme yapılmasını istemesi hâlinde ise yabancı para alacağını vade veya takip tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk parasına çevirmesi ve bunu takip talebinde alacak miktarı olarak göstermesi gerekir. Bu tarihten itibaren Türk Parası alacağına dönüşen alacağına 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre yasal faiz isteyebilir.

15. Alacaklı takip talebinde (vade veya takip talebi günündeki rayice göre ödeme yerine) fiili ödeme günündeki rayice göre (döviz kuruna göre) alacağın Türk parası ile ödenmesini isteyebilir (TBK m. 99/2). Ancak bu durumda İİK’nın 58. maddesinin 2. fıkrasının 3 nolu bendi uyarınca takip tarihindeki Türk parası karşılığının takip talebindeki gösterilmesi yanında bu alacağın fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden tahsilini talep etmelidir.

16. Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibine dayanak Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.05.2015 tarihli ve 2013/30 E., 2015/305 K. sayılı kararında; “Davanın kabulüne, 5.212,93 Euro'nun 13/08/1996 tarihinden itibaren işleyecek "Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabında ödediği en yüksek faiz oranı" ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Alacaklı vekili takip talebinde “17.619,70 TL asıl alacak (5.212,93 EUR x3,38 TL= 17.619,70 TL), 25.143,48 TL işlemiş faiz (7438,90 EUR x3,38 TL=25.143,48 TL)” ve ilamda hükmedilen yargılama giderleri ile işlemiş faiz toplamı olmak üzere “44.853,21 TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri vek ücr. ve takip tarihinden itibaren mahkeme kararında belirtilen asıl alacak olan 5.212,93 Euro’ya işleyecek devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile diğer asıl alacaklara ise yasal faiz ile” tahsili talebinde bulunmuştur.

17. Borçlu vekili şikâyet yolu ile icra mahkemesine başvurarak, icra emrinde talep edilen faiz oranlarının fiilen uygulanan faiz oranları olmayıp fahiş olduğunu, alacaklı tarafından ilamda belirtilen yabancı para alacağının takip tarihi itibariyle TL'ye dönüştürüldüğünü, seçimlik hakkın takip tarihi itibariyle TL olarak kullanıldığından takipten sonraki dönem için Euro faizinin talep edilemeyeceğini ileri sürerek icra emrinin ilama aykırı kısımlar yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İcra mahkemesince şikâyetin kısmen kabulü ile takip dosyasında asıl alacağa ilişkin işlemiş faiz tutarının 16.651,63 TL olarak düzeltilmesine, aşan kısmın iptaline, borçlunun işleyecek faize yönelik talebinin reddine dair verilen karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Özel Daire ile ilk derece mahkemesi arasındaki uyuşmazlık işleyecek faiz oranına ilişkindir.

18. Alacaklının takibe konu ilamda hükmedilen 5.212,93 Euro’ya ilamda yazılı vade tarihi olan 13.08.1996 tarihinden itibaren Devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden takip tarihine kadar faiz işlettiği, takip tarihi olan 24.08.2015 tarihli Euro kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek, ilamda Türk Lirası üzerinden hükmedilen vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderleri ile bu giderlerin faizi ile birlikte toplamı olan 44.853,21 TL üzerinden takibe geçtiği görülmektedir. Şu hâle göre alacaklı seçimlik hakkını, yabancı para alacağı ile işlemiş yabancı para faizini takip tarihindeki kurdan Türk Lirasına çevirerek Türk Lirası olarak para alacağının tahsilini talep ettiğine göre, takip tarihinden itibaren Türk Lirası üzerinden yasal faiz isteyebilir. Alacaklı yabancı para için öngörülen 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesinde yazılı faiz oranları üzerinden takip tarihi sonrası için işleyecek faiz talebinde bulunamaz.

19. Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen Geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

BİLGİ : “Alacakla faiz döviz olarak gösterilip ödeme anındaki TL karşılığı istendiğinden tercih döviz olarak kullanılmıştır” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25 Mayıs 2021 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/alacakla-faiz-doviz-olarak-gosterilip-odeme-anindaki-tl-karsiligi-istendiginden-tercih-doviz-olarak-kullanilmistir

“Yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi kamu düzenine ilişkin olup takibin iptalini gerektirir” şeklindeki Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13 ve 21 Eylül 2021 tarihli kararları için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/yabanci-para-alacaginin-turk-lirasi-karsiliginin-gosterilmemesi-kamu-duzenine-iliskin-olup-takibin-iptalini-gerektirir