İSTİNAF TALEPLERİNE İLİŞKİN RET SEBEPLERİNİN AÇIKLANMAMASI HMK 359/3 HÜKMÜNE AYKIRIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


08 Haz
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2020/7302
KARAR NO    : 2021/2590

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 04/09/2020
NUMARASI            : 2020/574 - 2020/613
DAVACI                  : Alacaklı : İ.B.
DAVALI                   : Borçlu   : A. Petrol Ürünleri. ve San. Tük. Mal. Paz. San. Tic. Ltd.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

A) Dava dilekçesinin özeti:

Davacı/borclu vekili kamulaştırma şerhi bulunan taşınmazlar üzerine haciz şerhi konulması ile taşkın haciz işleminin reddinin kaldırılmasını talep etmiştir. 

B) Davalının Cevabı:

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. 

C) İlk Derece Mahkemesinin Kararı:

Mahkemece; davacının taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

D) İstinaf Aşaması:

İlk Derece Mahkemesi’ nin kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde “taşınmazlar üzerinde kamulaştırma işlemi devam ettiğinden haciz uygulanamayacağını ve taşkın haczin ispatlanamadığına ilişkin kararın yerinde olmadığı" gerekçesi ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 

E) Bölge Adliye Mahkemesi’nin Kararı:

Bölge Adliye Mahkemesi davacı vekilinin istinaf başvurusunu “Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çevçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." şeklindeki soyut gerekçe ile reddetmiştir.

F) Temyiz:

Bölge Adliye Mahkemesi’ nin kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde, istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

G) Gerekçe:

Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarının nasıl yazılacağı ve neleri ihtiva edeceği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 359. maddesinde çok detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddedeki düzenleme emredici niteliktedir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 359. maddesi aynen;

“Karar ve tebliği;

MADDE 359- (1) Karar aşağıdaki hususları içerir:

a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları.

b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.

c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti.

ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti.

d) İleri sürülen istinaf sebepleri.

e) Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep.

f) Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi.

g) Kararın verildiği tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları.

ğ) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.

(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.

(3) (Ek:22/7/2020-7251/38 md.) Bölge adliye mahkemesi, başvurunun esastan reddi kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerini özetlemek ve ret sebeplerini açıklamak kaydıyla, kararın hukuk kurallarına uygunluk gerekçesini göstermekle yetinebilir.

(4) (Ek: 20/7/2017-7035/30 md.)Temyizi kabil olmayan kararlar, ilk derece mahkemesi tarafından; temyizi kabil olan kararlar ise bölge adliye mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılır.” Hükmünü içermektedir.

Ayrıca T.C. Anayasa’sının 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır. 

Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının) ihlâlidir. 

HMK. nın 359/2. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. 

Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.

Kararın neleri içereceğine ilişkin bu kanuni şekil yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.

HMK. nın 359. maddesine 22/7/2020 tarih ve 7251 sayılı kanunun 38. maddesi ile eklenen 3. fıkra ile "istinaf talebinin reddi halinde" gerekçenin niteliği yumuşatılmıştır.

6100 sayılı HMK. nın 359. maddesine 7251 sayılı Kn. nun 38. maddesi ile eklenen 3. fıkranın gerekçesi;

Maddeye eklenen üçüncü fıkrayla, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi halinde, bölge adliye mahkemesi, kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerini özetlemek ve ret sebeplerini açıklamak kaydıyla, kararın hukuk kurallarına uygunluk gerekçesini göstermekle yetinebilecektir. Böylece istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme yapan bölge adliye mahkemesinin belirtilen fıkraya göre verdiği kararların gerekçesinde istinaf sebeplerini karşılaması ve bu kapsamda bir gerekçe yazması yeterli olacaktır. Zira istinaf talebinin reddi kararıyla ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı doğrulanmış olacaktır. Bu şekilde hukuki güvenlik açısından gerekli olmayan unsurları kararında göstermek zorunluluğundan kaynaklanan emek ve zaman kaybı önlenecektir." şeklindedir. 

Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesi’ nin “ istinaf talebinin reddi “ kararı HMK. nun 359/3. maddesi çerçevesinde değerlendirildiğinde;

Kararda “davacının iddiası ve ilk derece mahkemesinin kararının sonucu ve istinaf sebepleri kısaca belirtilmiş ise de; davalının savunması, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi ve özellikle davacı tarafın istinafının ret sebeplerini açıklanmamıştır. 

Bölge Adliye Mahkemesi’ nin kararında istinafının ret sebeplerinin açıklanmaması HMK. nın 359/3. maddesine aykırıdır.

“Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çevçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." şeklindeki soyut açıklama Anayasa’nın ve Yasa’nın anladığı anlamda gerekçe değildir. Bu nedenlerle HMK. nın 359/3. maddesine aykırı olduğu anlaşılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Davacı/borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 04/09/2020 tarih, 2020/574 E. - 2020/613 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin de İlk Derece Mahkemesi'ne, gönderilmesine, 09/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye               Üye               Üye                 Üye
A. TUNCAL     B. AZMAN    M. ÇAMUR    M. T. UYAR    A. AYAN