İTİRAZIN KALDIRILMASI TALEP EDİLMEDEN YALNIZCA TAHLİYE TALEP EDİLEMEYECEĞİ GİBİ İTİRAZIN KALDIRILMASININ ISLAH YOLUYLA DA TALEP EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


24 Ara
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/9769
Karar No      : 2023/2304

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 15.06.2022
SAYISI                                 : 2021/758 E., 2022/1464 K.

Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın alacaklılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Funda Hasanbaşoğlu tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı alacaklılar vekili dava dilekçesinde; birikmiş kira borçlarının ödenmesi için borçlular aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına mahsus ilamsız takip başlattıklarını, ihtarlı ödeme emrinin borçlulara tebliğ edilmiş olmasına rağmen kira borçlarının ödenmediğini iddia ederek davalının taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Borçlular vekili cevap dilekçesinde; kira sözleşmesinin kurulmasından sonra şartların değişmesi nedeniyle tarafların 15.12.2019 tarihinde kira sözleşmesini tadil ettiklerini, müvekkillerinin kira ilişkisi nedeniyle borçları olmadığını, davalılardan Ahmet K.’un kiracı değil, kefil olduğunu beyan ederek davanın reddini, davacılar aleyhine %20’den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı alacaklılar tarafından davalı borçlular aleyhine kira sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için tahliye talepli ilamsız takip yapıldığı, örnek no:13 ödeme emrinin davalı borçlulara 23.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 28.09.2020 tarihinde davalı borçlular tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu, alacaklılar vekilince her ne kadar ıslah dilekçesi sunularak davanın konusunun itirazın kaldırılması ve tahliye olarak ıslah edilmesi talep edilmiş ise de icra mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olup tahliye davasında ıslah olamayacağı ve itiraz kaldırılmadan tahliye kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Alacaklılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı tarafça kira akdine ya da imzaya itiraz edilmemiş olup, yalnızca kira sözleşmesinin tadil edildiği borcu olmadığı yönünde itirazda bulunulduğu, alacaklı-kiralayanın dilekçesinde, takibin devamı ya da bu anlama gelen bir sözcük kullanmış olmasa dahi, tahliye isteminde bulununca, itirazın kaldırılmasını da istemiş olduğunun kabul edilmesinin daha doğru olacağını, borçlunun itirazı kaldırılmadan, takibe devam edilemeyecek ve tahliye gerçekleşemeyeceğinden alacaklı, tahliye istediğine göre, borçlunun itirazının kaldırılmasını da istemiş olduğunun farzedilmesi gerektiğini iddia etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça dava konusu mecurun kirası ödenmediği için İstanbul Anadolu 6. İcra Dairesinin 2020/14498 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, icra takibinde "Haciz ve Tahliye" talep edildiği, itiraz için 7 gün, ödeme için 30 gün süre verildiği, ödeme emrinin borçlulara 23.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 28.09.2020 tarihinde takibe itiraz ettikleri, davanın 24.11.2020 tarihinde açıldığı, davacıların, davalıların kira borcunu ödemediklerini belirterek mecurun tahliyesini talep ettikleri, mahkemece, davalıların borca itiraz ettikleri ve takibin durduğu, itiraz kaldırılmadan tahliye kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılarca yasal süresi içerisinde itiraz edildiği, davacı tarafça açılan davada yalnızca mecurun tahliyesinin talep edildiği, itirazın kaldırılması talep edilmeden yalnızca tahliye talep edilemeyeceği, itirazın kaldırılmasının ıslah yoluyla da talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle alacaklıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Alacaklılar vekili temyiz dilekçesinde; davalı tarafça kira akdine ya da imzaya itiraz edilmemiş olup, yalnızca kira sözleşmesinin tadil edildiği borcu olmadığı yönünde itirazda bulunulduğu, alacaklı, tahliye istediğine göre, borçlunun itirazının kaldırılmasını da istemiş olduğunun farz edilmesi gerektiğini iddia etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İİK'nın 269. ve devamı maddeleri, 6100 sayılı HMK'nın 357. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklılar temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan               Üye                        Üye                        Üye                              Üye  
Ayhan Tuncal      Mehmet Çamur      Gülşen Heybet       Mustafa Taner Uyar      Ayhan Ayan