KANUN YOLU AŞAMASI USULÜNE UYGUN OLARAK TAMAMLANMAYAN VE BU YÖNÜYLE KESİNLEŞMEYEN İLK BOZMA KARARINA KARŞI DİRENME KARARI VERİLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


13 Ock
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2022/11-830
KARAR NO   : 2022/1591

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ                         : 24/05/2022
NUMARASI                 : 2022/135 - 2022/150
DAVACI                       : S.Ü. vekili Av. T.Ü.
ASLİ MÜDAHİL          : S.B. vekili Av. G.K.
DAVALI                       : S. Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili Av. A.M.K.

1. Taraflar arasındaki “şirketin feshi” davasına ilişkin olarak mahkemenin vermiş olduğu 17.02.2015 tarihli davanın kabulüne ilişkin karar, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece verilen 03.12.2015 tarihli karar ile bozulmuştur.

2. Özel Dairenin 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına karşı davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından karar düzeltme kanun yoluna başvurulması üzerine mahkemece verilen 08.03.2016 tarihli ek karar ile anılan tarafların karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.

3. Davacı ve asli müdahil vekilinin karar düzeltme talepleri hakkında verilen ek karar sonrasında mahkemece verilen 05.04.2016 tarihli karar ile Özel Dairenin 03.12.2015 tarihli bozma kararına karşı kısmen direnme kararı verilmiştir.

4. Mahkemece verilen kısmî direnme kararının davalı tarafça temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen 17.01.2018 tarihli karar ile; mahkemenin 05.04.2016 tarihli kısmî direnme kararı kaldırılarak davacı ve asli müdahil vekilinin karar düzeltme istemlerinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

5. Dosyanın Özel Daireye gönderilmesi sonrasında Özel Dairece verilen 20.03.2018 tarihli karar ile; mahkemece verilen 08.03.2016 tarihli ek kararın kaldırılarak davacı ve asli müdahil vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

6. Bu karar sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece Özel Dairenin 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına uyularak verilen davanın reddine ilişkin 12.12.2018 tarihli karar, davacı ve asli müdahil vekillerince temyiz edilmiştir.

7. Temyiz üzerine Özel Dairece verilen 15.10.2020 tarihli karar ile; Hukuk Genel Kurulunun 17.01.2018 tarihli kararına karşı karar düzeltme yolu açık olmasına rağmen 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 440 ve devamı maddelerinde öngörülen karar düzeltme kanun yoluna dair süreç tamamlanmaksızın Özel Dairece verilen 20.03.2018 tarihli karar ile mahkeme tarafından verilen 12.12.2018 tarihli kararın yok hükmünde olduğundan bahisle Özel Dairece verilen 20.03.2018 tarihli karar ile mahkemece verilen 12.12.2018 tarihli kararın bozularak ortadan kaldırılmasına, Hukuk Genel Kurulunun 17.01.2018 tarihli kararının taraflara tebliği ile karar düzeltme istemlerine olanak sağlanmasına, bu yola başvurulması hâlinde karar düzeltme istemlerinin incelenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi, bu yola başvurulmadığı takdirde ise Özel Dairenin vermiş olduğu 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına karşı davacı ve asli müdahil vekilinin karar düzeltme taleplerinin incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesini teminen dosyanın mahkemeye iadesine karar verilmiştir.

8. Bunun üzerine mahkemece bozma kararına uyularak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.01.2018 tarihli kararı taraf vekillerine tebliğ edilmiş, anılan karara karşı davacı vekili ve asli müdahil vekilince karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine verilen 15.04.2021 tarihli karar ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.01.2018 tarihli kararına karşı karar düzeltme talebinin incelenmesi yönünden dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

9. Hukuk Genel Kurulunca verilen 21.12.2021 tarihli karar ile; davacı ve asli müdahil vekillerinin, yine Hukuk Genel Kurulunun 17.01.2018 tarihli kararına karşı ileri sürdükleri karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.

10. Hukuk Genel Kurulunun bu kararı sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen 24.05.2022 tarihli karar ile Özel Dairenin 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına karşı yeniden kısmî direnme karar verilmiş olup bu kararın, davalı vekili tarafından temyizi üzerine dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

11. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:

12. Gelinen aşamada mahkemece, Özel Dairenin 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına karşı kısmî direnme kararı verilmiş ise de; anılan ilk bozma kararına karşı karar düzeltme talebi, yine mahkemece verilen 08.03.2016 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.

13. Belirtilen ek karar sonrasında mahkemece verilen 05.04.2016 tarihli ilk kısmî direnme kararının temyizine ilişkin olarak Hukuk Genel Kurulunca verilen 17.01.2018 tarihli kararda, 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına ilişkin karar düzeltme kanun yolunun usulüne uygun olarak kullanımı için mahkemenin 05.04.2016 tarihli ilk kısmî direnme kararının kaldırılmasına, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. Zira HUMK’nın 440 ve devamı maddelerinde düzenlenen karar düzeltme kanun yolu tamamlanmaksızın direnme kararı verilmesi mümkün değildir.

14. Her ne kadar Özel Dairece, mahkemece verilen 08.03.2016 tarihli ek kararın kaldırılarak davacı ve asli müdahil vekilinin karar düzeltme istemlerinin reddine dair 20.03.2018 tarihli karar ile Hukuk Genel Kurulunca verilen 17.01.2018 tarihli kararda işaret edildiği şekilde işlem yapılmış ise de; Hukuk Genel Kurulunun 17.01.2018 tarihli kararına karşı da karar düzeltme kanun yolunun açık olması sebebiyle Özel Dairece, anılan karar düzeltme kanun yolu tamamlanmaksızın karar verildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla mahkemece, karar düzeltme kanun yolu usule uygun olarak tamamlanmayan 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına uyularak verilen 12.12.2018 tarihli karar da bu yönüyle hatalıdır.

15. Bu itibarla mahkemece hatalı olarak verilen 12.12.2018 tarihli kararın davacı ve asli müdahil vekillerince temyizi sonrasında Özel Dairece verilen 15.10.2020 tarihli karar ile; yok hükmünde sayılan Özel Dairenin 20.03.2018 tarihli kararı ve mahkemenin 12.12.2018 tarihli kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, 17.01.2018 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararına karşı karar düzeltme kanun yolu aşamasının tamamlanması için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.

16. Sonrasında 17.01.2018 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararına karşı karar düzeltme itirazlarının da yine Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2021 tarihinde reddine karar verilmiş olup ilk bozma kararına karşı karar düzeltme kanun yolunun usulüne uygun olarak kullanılması için ilk direnme kararının kaldırılıp dosyanın Özel Daireye gönderilmesine dair verilen Hukuk Genel Kurulunun 17.01.2018 tarihli bozma kararı kesinleşmiştir.

17. Yargılamanın geldiği aşama itibariyle, Özel Dairece verilen 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına karşı ileri sürülen karar düzeltme istemleri hakkında yine Özel Dairece verilen ve yok hükmünde olan 20.03.2018 tarihli kararın bozularak ortadan kaldırılması ile anılan ilk bozma kararına karşı ileri sürülen karar düzeltme talepleri hakkında Özel Dairece, usulüne uygun olarak bir karar verilmemiş olup bu eksiklik tamamlanmaksızın mahkemece ilk bozma kararına ilişkin olarak uyma yahut direnme kararı verilemez. Bu duruma aykırı şekilde mahkemece verilecek olan uyma yahut direnmeye dair kararlar, yukarıda belirtilen gerekçeyle yok hükmünde olacaktır.

18. Bunun yanında, ilk bozma kararına karşı karar düzeltme kanun yolu aşamasının tamamlanmamış olduğuna işaret eden 17.01.2018 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararına karşı ileri sürülen karar düzeltme taleplerinin reddiyle de, ilk bozma kararına karşı Özel Dairece davacı ve asli müdahil vekillerince ileri sürülen karar düzeltme talepleri hakkında usulüne uygun olarak olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olduğu kesinleşmiştir.

19. Bu sebeple, karar düzeltme kanun yolu aşaması usulüne uygun olarak tamamlanmayan ve bu yönüyle kesinleşmeyen 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına karşı anılan eksiklik tamamlanmaksızın direnme kararı verilemeyeceğinden buna aykırı şekilde verilen direnme kararı da yok hükmünde olacaktır.

20. Yapılan tüm bu açıklamalar ışığında; Özel Dairenin 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına karşı ileri sürülen karar düzeltme itirazları hakkında herhangi bir karar verilmemiş olması, bu hususu işaret eden 17.01.2018 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararına karşı ileri sürülen karar düzeltme itirazlarının da reddine karar verilmiş olması karşısında, Özel Dairenin 03.12.2015 tarihli ve karar düzelme kanun yolu aşaması usulüne uygun şekilde tamamlanmayan ilk bozma kararına karşı mahkemece verilmiş olan 24.05.2022 tarihli kısmî direnme kararı da yok hükmündedir.

21. Hâl böyle olunca; gelinen aşama itibariyle, hakkındaki karar düzeltme itirazları 21.12.2021 tarihli kararla reddedilerek kesinleşen Hukuk Genel Kurulunun 17.01.2018 tarihli kararında da belirtildiği şekilde, 03.12.2015 tarihli ilk bozma kararına karşı ileri sürülen karar düzeltme talepleri hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacı ve asli müdahil vekilinin, Özel Dairenin 03.12.2015 tarihli ve 2015/4504 E., 2015/12980 K. sayılı ilk bozma kararına karşı karar düzeltme talebi hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

Karar düzeltme kanun yolu aşamasının, Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2021 tarihli ve 2021/11-875 E., 2021/1735 K. sayılı kararıyla tamamlanmış olması nedeniyle karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.11.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.