KANUN YOLU KESİNLİK SINIRI BELİRLENİRKEN HÜKMEDİLEN TÜM ALACAKLARIN TOPLAM MİKTARINA DEĞİL SADECE DİRENME KONUSU UYUŞMAZLIĞA BAKILMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


23 Haz
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

Esas No        : 2022/9-499
Karar No       : 2023/238

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                :
 Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
TARİHİ                          : 20.01.2022
SAYISI                          : 2021/3111 E., 2022/84 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 12.10.2021 tarihli ve 2021/7332 Esas,
                                        2021/14151 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 12.10.2021 tarihli ve 2021/7332 Esas, 2021/14151 Karar sayılı kararı ile; "1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının işyeri hekimliği ücret alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.

Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı işyerinde acil doktoru olarak çalışmaya başladığı 16.07.2008 tarihinden itibaren aynı zamanda işyeri hekimi olarakta çalıştığını, işten haklı nedenle ayrıldığı 02.05.2016 tarihine kadar işyeri hekimi ücretinin ödenmediğini belirtmiştir. Davalı taraf davacıya işyeri hekimliği ücretinin aylık maaşı içerisinde ödendiğini savunmuştur. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davacının işyeri hekimliği için taraflarca düzenlenmiş ayrıca bir sözleşme bulunmadığı, mevcut sözleşmede acil hekimliği maaşı içinde işyeri hekimliği maaşının da bulunduğu yönünde düzenleme mevcut olmadığı gerekçesi ile işyeri hekimliği ücret alacağı hüküm altına alınmış ise de; davacının çalışma dönemi boyunca aldığı ücret miktarı, davalı işyerinde çalışan diğer acil doktorlarının aldığı ücret miktarlarına göre daha yüksek ücret alması, çalışma dönemi içerisinde farklı işyerlerinde de işyeri hekimi olarak çalışmasının bulunması ve çalışma süresi olan yaklaşık sekiz yıl boyunca işyeri hekim ücretini almadan çalışmaya devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacıya ödenen ücretin acil doktorluğu ve işyeri hekimliği işleri için olduğu, bu nedenle işyeri hekim ücreti alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı karşı davalının işyeri hekimliği ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." şeklinde karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık işyeri hekimliği ücreti noktasında toplandığından temyiz incelemesine konu miktar 92.736,41 TL'den ibarettir. Bu tutar, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararını verdiği 20.01.2022 tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kalmaktadır.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; kesinlik sınırı belirlenirken sadece direnme konusu uyuşmazlığa değil hükmedilen tüm alacakların toplam miktarına bakılması gerektiği, bu durumda kararın temyiz edilebilir nitelikte olduğu ve ön sorun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

Hâl böyle olunca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2022 tarihinde oy çokluğuyla kesin karar verildi.

BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında her ne kadar karar tarihi “22.03.2022” olarak yazılmış ise de, Yargıtay Dosya Ekranı sorgulamasına göre karar tarihi “22.03.2023” olarak görülmektedir.

BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda bulunan 25 üyenin 24’ü ÖN SORUN VAR, 1’i ise ÖN SORUN YOK yönünde oy kullanmışlardır.