KARŞI DAVA İÇİN HÜKÜM KURULMAMIŞ OLMASI KANUNUN AÇIK İHLALİ NİTELİĞİNDE OLUP BU HUSUSU İSTİNAF ETMEMEK USULİ KAZANILMIŞ HAK OLUŞTURMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


21 Ock
2023

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2022/5614            2022/7947

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi 16.10.2019 tarihli ilk kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır, davalı -karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle yalnızca erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat takdirine karar verilmiş ve kadının karşı davası yönünden hüküm kurmamıştır. Karar davalı-karşı davacı kadın tarafından nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince “davacı-karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde, kadının psikolojisinin bozuk olduğunu, ilaç kullandığını, ilaç kullanmayı bıraktığında agresif hareketler yaptığını ileri sürüldüğü ancak mahkemece taraf ve dava ehliyeti yönünden bir araştırma yapılmadığı” gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını kaldırmıştır. İlk derece mahkemesince 12.11.2021 tarihli ikinci kararında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır, davalı -karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat takdirine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

a- İlk derece mahkemesinin 16.10.2019 tarihli ilk kararı davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden istinaf edilmediğinden, erkeğin davasında verilen boşanma hükmü kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece kesinleşen erkeğin boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

b- İlk derece mahkemesinin 16.10.2019 tarihli ilk kararı ile kadının, karşı davası hakkında mahkemece hüküm kurulmamış olması kanunun açık ihlali niteliğinde olup kadın tarafından istinaf edilmemiş olması erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz ise de; verilen ilk karar davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden istinaf edilmediğinden erkeğin davasında verilen boşanma hükmü kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece konusuz kalan kadının karşı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davadaki haklılık durumuna göre harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 2/a ve 2/b bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 10.10.2022 (Pzt.)

Başkan                         Üye                      Üye                    Üye                      Üye
Ömer Uğur Gençcan    Sedat Demirtaş    Seydi Kahveci   M. Kasım Çetin    Erdem Şimşek