KURAL OLARAK TEMİNAT SAĞLAMAK ÜZERE KURULMUŞ BİR AYNİ HAKKIN SAHİBİNİN ECRİMİSİL İSTEME HAKKI BULUNMAMAKTADIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


24 Ock
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY    
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2021/2281
KARAR NO         : 2022/7603

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ            : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ                      : 28/01/2021
NUMARASI              : 2018/651 - 2021/164
DAVACI                    : G. ENERJİ AKARYAKIT A.Ş.
VEKİLİ                     : AV. M.A.
DAVALI                    : D. PETROL DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI ELEKTRONİK GIDA ZIRAİ İLAÇ
                                   MADDELERİ TURİZM TEKSTİL İNŞAAT OTO NAKLİYE SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ                     : AV. A.Ç.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01.11.2017 tarih ve 2013/61 E- 2017/717 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.01.2021 tarih ve 2018/651 E - 2021/164 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ebru Çelik Tezel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 28/06/2007 tarihinde bayilik sözleşmesi, yapıldığını 01/10/2007 tarihinde akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi, 19/12/2007 tarihinde ek protokol imzalandığını, dava konusu akaryakıt istasyonu için 28/06/2007 tarihli sözleşme kapsamında davacı şirkete bayilik faaliyetinin gerçekleştirildiği taşınmaz üzerinde 13/07/2027 tarihine kadar intifa hakkı verilerek, bu hakkın tapu siciline tescil edildiğini, Rekabet Kurulu’nun tebliğleri gereği söz konusu intifa hakkı ve imzalanan sözleşmelerin tümden geçersizliğinin söz konusu olmayıp 5 yıl ile sınırlandırıldığını, söz konusu intifa hakkı ve imzalanan sözleşmelerin 13/07/2012 tarihine kadar geçerliliğini koruduğunu, sözleşmelerin ve intifa hakkının geçerli bir sözleşmeye istinaden yapıldığını, davalının sözleşmeleri tek taraflı ve haksız olarak feshettiği 11/10/2010 tarihinden, intifa hakkının Rekabet Kurulu’nun tebliğleri gereği sona ereceği 13/07/2012 tarihine kadar geçen sürede taşınmazı haksız şekilde işgal ettiğini, başka bir dağıtım firmasının mallarının satışını yaptığını, davacı şirket tarafından vekaletname verilerek intifa hakkının 13.07.2012 tarihinden sonrası için terkin edildiğini ileri sürerek, taşınmaza davalının haksız el atması nedeniyle 11/10/2010 tarihi ile 13/07/2012 tarihleri arası için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL ecrimisil bedelinin fesih tarihi olan 11/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 07/01/2016 tarihinde talebini ıslahla 341.950,50 TL artırarak 351.950,50 TL’ye çıkartmıştır.

Davalı vekili, mülkiyeti davalıya ait olan taşınmaz üzerinde 26.11.1991 tarih ve 5753 yevmiye sayılı 20 yıl süreli intifa ve bu intifanın devamı mahiyetinde 11.05.1993 tarih ve 3018 yevmiye nolu 30 yıl süreli ve intifanın devamı mahiyetinde 13.07.2007 tarih ve 3202 yevmiye sayılı 20 yıl süreli intifa sözleşmesi ve şerhi işlendiğini, 4054 sayılı Kanun ve Rekabet Kurulu’nun tebliğlerine göre 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış intifa sözleşmelerinin 18.09.2010 tarihinde son bulacağının düzenlendiğini, Rekabet Kurulu kararına göre taşınmaz üzerindeki intifa şerhinin 18.09.2010 tarihi itibarıyla geçersiz olduğunu, bu sebeple davalı tarafından keşide edilen 11.10.2010 ve 22.10.2010 tarihli noter ihtarnameleri ile intifanın fekkinin ihtar edildiğini, davacının intifayı fekketmemesi nedeniyle Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/486 esas sayılı dosyasıyla intifanın fekki davası açıldığını, dava devam ederken davacının intifa şerhini tapudan fek ettiğini, intifa sözleşmesinin kuruluşundan itibaren geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının bayilik sözleşmesini süresinden önce feshettiği, sözleşmeye aykırı olarak başka firmanın ürünlerini sattığı ve sözleşmeye konu yeri sözleşmenin feshinden sonra haksız olarak kullanmaya devam ettiği, davacının açmış olduğu müdahalenin meni davasının derdest olduğu, ancak dava devam ederken intifanın tapudan terkin edildiği, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2010/ 14176 esas 2011/8053 karar sayılı ilamı ile gözetildiğinde, davacının ecrimisil talebinde haklı olduğu, intifa hakkı 13.07.2007 tarihinden 13.07.2012 tarihine kadar davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının haksız işgali nedeniyle, davalının süresinden önce sözleşmeyi feshettiği tarih olan 11.10.2010 tarihinden başlamak üzere Rekabet kurulu kararı gereği intifanın terkin edilmiş sayılması gereken tarih olan 13/07/2012 tarihleri arasındaki dönem için tespit edilen 351.950,50 TL ecrimisilin, 10.000,00 TL'sinin 04/03/2013 tarihinden, 341.950,50 TL'sinin 07/01/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından gönderilen 11/10/2010 tarihli ihtarname ile feshedildiği, aynı tarihte davalının intifanın da terkinini talep ettiği, bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklı olarak, davacının müspet zarar ve cezai şarta ilişkin talepleri hakkında İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/269 Esas ve 2012/105 Karar sayılı dosyasında yargılamanın kısmen kabul kararı ile tamamlandığı, kararın Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin 2012/12284 esas 2013/13897 karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilamında davalı (Demirşah) petrolün tüm temyiz nedenleri reddedilerek, kararın sadece tenkis miktarına ve tenkisin şartlarına ilişkin olarak bozulduğu, yani haksız fesih olgusunun kesinlik kazandığı, bayilik ilişkisine ilişkin intifa sözleşmesi 13.07.2007 tarihli olup, 13.07.2012 tarihine kadar geçerli bir sözleşme olduğu, ancak davalının 13.07.2012 tarihinden önce 11.10.2010 tarihinde akdi feshettiği, Rekabet Hukuku kararları incelendiğinde, aynı kök ilişkiyi oluşturmak için birden fazla sözleşme yapılmış ise en eski tarihli sözleşme tarihinin 5 yıllık sürenin başlangıcı kabul edildiği, bu durumda intifa sözleşmesinin 13.07.2007 tarihli, işletme sözleşmesinin 01.10.2007 tarihli ve bayilik sözleşmesinin ise 28.06.2007 tarihli olduğu, 5 yıllık sürenin 28.06.2007 tarihinden itibaren başlayacağı ve 28.06.2012 tarihinde sona ereceği, buna göre ecrimisil tazminatının 11.10.2010 tarihi ile 28.06.2012 tarihleri arasını kapsayacağı, ilk derece mahkemesince 13/07/2012 tarihi esas alınarak fazla hesaplama yapıldığı anlaşılmakta ise de, davalının hesaplama yapılan tarih aralığına ilişkin bir istinaf talebi bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeniyle ecrimisil istemine ilişkindir. Taraflar arasında 28/06/2007 tarihli bayilik sözleşmesi, 01/10/2007 tarihli akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi, 19/12/2007 tarihli ek protokol imzalandığı, dava konusu akaryakıt istasyonu için 28/06/2007 tarihli sözleşme kapsamında davacı şirkete bayilik faaliyetinin gerçekleştirildiği taşınmaz üzerinde 13/07/2027 tarihine kadar intifa hakkı verildiği, söz konusu intifa hakkı ve imzalanan sözleşmelerin Rekabet Kurulu’nun tebliğleri gereği 28/06/2012 tarihine kadar geçerliliğini koruduğu halde, davalının sözleşmeleri 11/10/2010 tarihinde tek taraflı ve haksız olarak feshettiği, davacının, davalının sözleşmeleri haksız olarak feshettiği 11/10/2010 tarihinden intifa hakkının Rekabet Kurulu tebliğleri gereği sona ereceği tarih arası için davalının taşınmazı haksız bir şekilde işgal ettiğini ileri sürerek ecri misil talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Ecrimisil davası (haksız işgal tazminatı), bir taşınmazın malikinin kendi taşınmazını haksız olarak kullanan kişi/kişilere karşı açmış olduğu tazminat talepli davadır. Ecrimisil davası açabilmek için bazı şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Buna göre; öncelikle ilgili taşınmaz, malikin rızası dışında kullanılmış olmalıdır. Taşınmazı, bir sözleşme ilişkisi olmaksızın ya da sahibinin rızası haricinde kullanmak, haksız yere kullanmak anlamına gelip, bedelsiz yararlanmaya neden olur. Malikin rıza gösterdiği kullanımlardan ötürü haksız işgal tazminatı talep edilemez. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi mevcut olduğundan, ayrıca kural olarak teminat sağlamak üzere kurulmuş bir ayni hakkın sahibinin ecrimisil isteme hakkı bulunmadığından, davacının ecrimisil talep edemeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 31/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                   Üye                Üye                   Üye             Üye
Abdullah YAMAN    A. TUNCAY    D. İ. TOROS     M. TUNÇ     M. ÖZDEMİR