MAHKEMECE 3. KİŞİ ADINA TESPİT EDİLEN TAŞINMAZ 3. KİŞİ ADINA TESCİL EDİLMEMİŞ İSE HACİZ KALDIRILAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


28 Ağu
2017

Yazdır

T.C.
İstanbul Anadolu
13. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO                                     : 2014/222 Esas
KARAR NO                                  : 2015/876
İstanbul Anadolu 2. İcra Dairesi : 2007/1..7

DAVA               : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
DAVA TARİHİ    : 03/03/2014
KARAR TARİHİ : 22/12/2015
YAZIM TARİHİ   : 30/12/2015

Mahkememizin 22/12/2015 tarihli celse ara kararı gereği dosya incelenmekle;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Şile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/1.9 E - 2012/2.0 K sayılı kararı ile mal ayrılığına karar verildiği ve hacizli gayrimenkulün 1/2 oranında tarafı adına şerh edildiğini dosyada intifa hakkı sahbi olduğunu ayni hak sahibi olması borçlu görünen Gülsen U.'ın eşi olması ve hukuki yararının olması nedeni ile 3. kişi sayılamayacağını imzasız fotopiler ile sürdürülen takipte takip talebi ve ödeme emrindeki usul ve maddi eksiklikler bir yana en önemli ve tamamlatılamaz eksiklik alacaklı ve borçlunun imzalarının olmadığını işlemlerin başından beri batıl olduğunu ortada borca yönelik hiçbir belge ve imza olmadığını, takip talebi ödeme emri, haciz kararı tarihlerinin aynı olduğunu talepte bulunulur bulunulmaz derhal sürelerin beklenmeden haciz kararı verilerek elden götürülen haciz kararının aynı gün tapu siciline işletildiğini ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmediğini itiraz sürelerinin beklenmediğini borçlunun itiraz sürelerinden vazgeçtiğinde dair bir evrak bulunmadığını alacaklının elinde hiçbir belge olmadan icra takibi yapma yetkisinin olduğu ilamsız takiplerde borçlunun elinden bu imkanın alınması adalet ile izah edilemeyeceğini ödeme emrindeki sürelerin daha kısa gösterilmesinin dahi ödeme emrinin iptalinin gerektirdiği yüksek mahkemenin bir çok içtihatında açıklandığını borçluya süre verilmediğini ilamsız takipte ödenmesi gereken maktu başvuru harçları alınmadığı gibi zimmet defterinde de hiçbir kayıt olmadığını harçlar kanunun 28 ve 32 madde hükümleri doğrudan doğruya kamu düzeninini ilgilendirdiğinden icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasının zorunlu olduğunu 32 mad. gereğince yargı harçları ödenmedikçe icra işlemlerinin devamının mümkün olmadığı hükmünün olduğu batıl icra takibinin 09/02/20017 tarihinde başlatıldığını 20/01/2009 tarihinde alacaklı vekili bir dilekçe ile imar ve çap bilgilerinin celbi kıymet takdiri yapılması için amacı açık ifadesi ile 200 TL satış avansı yatırıldığını itiraz süresi geçtiğinden yok hükmündeki bir icra takibi ile tek evi aile konutunu elinden alınmasının söz konusu olduğunu icra müdürlüğünün takibin başladığı andan itibaren yasalara aykırı işlemleri zaman aşımına uğradığından üstünün örtüldüğünü kamu düzenine aykırılığı tartışılmaz muvazaalı işlemlerin dikkate alınmaması zaman aşımı ihlali ortadayken hacizn kaldırılmamasının adalet ve hukukla bağdaşmayacağını bu hususlar dikkate alınarak haksız ve mesnetsiz icra takibi nedeni ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; müvekkil aleyhine açılan davayı kabul etmediğini davacı tarafın dava dilekçesinde bahsetmiş bulunduğu hiçbir iddia talep ve beyanı kabul etmediklerini bu iddia ve beyanlarını tamamının asılsı ve gerçek dışı olduğunu davanın süresinde açılmadığını Cengiz U.'ın davada taraf ehliyeti bulunmadığını bahse konu yapılan icra takibinin Cengiz U. adına yapılmadığını bu nedenle dava taraf noksanlığını nedeni ile usulden reddini, Cengiz U. taraf olarak görülmesi halinde bile dava esasına girilmeden davanın dava açma süresine riayet edilmemesinden dolayı reddini, davacı tarafın 2 yıl içerisinde satış talebinde bulunmadığı için haczin düşmüş olması beyanına karşın icra dosyasındaki ilk 20/01/2009 tarihi bu talebe satış uygun tarihinde bilirkişi incelemesi ve kıymet takdir raporu tanzim edilerek daha sonra 24/11/2010 tarihinde yeniden gayrimenkulün satış işlemlerinin yapılması yönünde Şile İcra Müdürlüğünün 2009/4. talimat dosyasına satış talimatı yönünde Kadıköy 2. İcra Müdürlüğünün 2007/1..7 E sayılı dosyadan Kadıköy 5. İcra Mahkemesinin 2012/5. E sayılı dosyasına yazmış olduğu yazı ile sabit olduğunu müvekkili aleyhine açılan davanın reddinin gerektiğini talep ettiği anlaşılmıştır.

Davacının Cengiz U.'ın Ü. E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu kendisine vasi atanması talebi ile Şile Sulh Hukuk Mahkemesine başvurularak Şile Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/5.4 E- 2014/7.6 K sayılı 22/12/2014 tarihli kararı ile Cengiz U.'ın hapis hali sona erinceye kadar kısıtlanmasına kısıtlıya Gülsen U.'ın vasi olarak atanmasına karar verildiği görülmüş Gülsel U.'ın 21/05/2015 tarihli dilekçesi ile İİK 59, 106 ve 110 maddeleri uyarınca satışın düştüğünü düşen hacze dayalı satış yapılamayacağından satışın iptalini talep ettiği, takibe yönelik İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1.8 E - 2015/1.7 K sayılı karar sayılı ilamının süresinde temyiz edildiğini İİK 364/3 maddesi uyarınca satışın yapılmaması gerektiğini, HUMK m 282-283 maddeleri gereğince bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edilemeden yasal itiraz süresi beklenmeden karara bağlanmasında hukuka uyarlı olmadığını taşınmaza ait tapu kaydı beyan hanesinde mahkeme kararına binaen 1/2 oranından hissedar olma tarihi 18/04/2014 olarak yanlış yazıldığını mal rejimi eşlerden birinin ölümü veya bir mal rejimi ile sona erdiğini mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sonra eren 11/04/2011 tarihi olduğunu beyan etmiştir.

İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün 2007/1..7 E takip sayılı icra dosyasının ve dosyamızın tetkikinden; davacının dosyada mevcut aile mahkemesinin vermiş olduğu karar ile ½ mülkiyet sahibi olduğu bu sebeple taraf sıfatının mevcut olduğu ancak iddia edilen hususların süresiz şikayete tabi olarak kabul edilecek hususlardan olmadığı gerek icra takibinin gerekse satış aşamasındaki ve haciz aşamasındaki işlemlere dair itirazların ilgili süreçlerinde ileri sürülmediği bu hali itibari ile davacının tüm iddialarının süreye tabi olduğu dava tarihi itibari ile de süre yönünden davacının davasının reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki hükmün kurulması yoluna gidilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacının davasının süre yönünden REDDİNE,

Harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına

Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdiren 600 TL vekalet ücreti takdiri ile vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya  verilmesine,

Alınması gereken 27,70 harçtan peşin olarak yatırılan 25,20- TL harcın mahsubu ile kalan 2,50- TL harcın davacıdan alınmasına,

Varsa fazladan yatırılan gider avansının talep halinde davacıya iadesine,

Dair; Davacının ve davalı vekilinin yüzlerine karşı tefhimden itibaren 10 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2015

 

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2017/1117
KARAR NO    : 2017/4678

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 22/12/2015
NUMARASI             : 2014/222 - 2015/876
DAVACI                   : ŞİKAYETÇİ : C.U.
DAVALI                   : ALACAKLI  : M.F.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Özlem İnciroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından, borçlu Gülsen U. aleyhine yapılan genel haciz yoluyla takipte takibin kesinleşmesi üzerine, alacaklının talebi ile borçluya ait İstanbul İli, Ş. İlçesi 5.8 ada 6 parsel 5 nolu bağımsız bölüm üzerine 09.02.2007 tarihinde haciz konulmuştur.

Takipte taraf olmayan 3. kişi Cengiz U.'ın icra mahkemesine başvurusunda, takibin usulsüz olduğunu,edinilmiş mallara katılma rejiminin, mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesi ile taşınmazın 1/2 hissesinin adına şerh edildiği, 3. kişi sayılmadığından bahisle haczin kaldırılması talebinde bulunmuş olup mahkemece, istemin süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır. 4721 Sayılı TMK'nun 705/1. maddesi; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." hükmünü içermektedir.

Somut olayda; Şile Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/1.9 Esas 2012/2.0 Karar sayılı 12/09/2012 tarihli ilamı ile yasal mal rejiminin mal ayrılığı rejimine dönüştürülerek şikayete konu taşınmazın 1/2 oranında hissedarının Cengiz U. olduğunun tespiti ile bu hususta tapu kütüğüne şerh düşürülmesine karar verildiği görülmektedir. Mahkeme kararı taşınmazın 1/2 hissesinin şikayetçi adına tesciline ilişkin bir hüküm içermemektedir. Haczin konulduğu 09.02.2007 tarihinde taşınmaz, borçlu adına kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerine haciz konulmasında bir usulsüzlük yoktur. Şikayete konu taşınmaz dosyadaki mevcut tapu kayıtlarına göre tam hisse ile borçlu adına kayıtlı olduğundan şikayetçinin taraf sıfatı bulunmamaktadır.

O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                 Üye                    Üye                  Üye                   Üye
E. UZUNER           F. ALTINOK       A. TUNCAL      Dr. Ş. KELEŞ    G. HEYBET