MURİS MUVAZAASINA DAYALI TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI DAVA KONUSU TAŞINMAZDAKİ PAYLARDA TENKİS ALACAĞINI DEĞİŞTİRECEĞİNDEN BEKLETİCİ SORUN YAPILMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


22 May
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2021/7407
Karar No      : 2023/15

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 15.09.2021
SAYISI                                 : 2019/1399 E., 2021/1266 K.

Taraflar arasındaki asıl dava vasiyetnamenin iptali ve tenkis, birleşen dava muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili, muris Mehmet P.’nun düzenlemiş olduğu İnegöl 2. Noterliği 30.04.2010 tarih ve 5368 yevmiye numaralı vasiyetnamenin geçerlilik koşullarını taşımadığı gerekçesiyle iptalini, iptal talebinin kabul edilmemesi halinde tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde; muris Mehmet P.’nun Bursa ili, İnegöl ilçesi, Orhaniye Mahallesi, 3.5 ada 34 parsel sayılı taşınmazın ½ hissesini 2003 yılında dava dışı Sayit Ç.’a devir ettiğini, daha sonra taşınmazın murisin torunu olan davalıya devredildiğini, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı yapıldığı gerekçesi ile dava konusu 34 parsel sayılı davacının miras payı oranında hissenin iptali ile davacı adına tescil talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili, asıl dava yönünden cevap dilekçesinde özetle; dava konusu vasiyetnamenin yasal koşullara haiz olduğunu, davalının murise 10 yıl kadar baktığını, bakım giderlerini kendisinin karşıladığını, murisin ise 312 ada 12 parseldeki dükkanı da davacıya devrettiğini ve mirasını mirasçılar arasında paylaştırdığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı vekili, birleşen dava yönünden cevap dilekçesinde özetle; dava dışı Sayit Ç.’ın davacının yakınları tarafından tehdit edilmesi üzerine dava konusu 3.5 ada 34 parselin davalıya devredildiğini, murisin mirasını sağlığında tüm mirasçılar arasında paylaştırdığı gerekçesiyle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi asıl davada vasiyetnamenin iptali talebi yönünden; vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğu, işlemin yapılması sırasına murisin fiil ehliyetine haiz olduğu vasiyetnamenin iptali talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kısmen kabulü ile 44.468,50 TL’nin seçimlik hakkın kullanıldığı tarih olan 17.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davada ise dava konusu 3.5 ada 34 parseldeki ½ hissenin davalıya muvazaalı olarak devredildiği anlaşıldığından davanın kabulü ile 3.5 ada 34 parseldeki ½ hissenin iptali ile iptal edilen ½ hissenin davacının veraset ilamında belirtilen miras hissesi oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin de kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmediğini, murisin mirasını sağlığında tüm mirasçılar arasında paylaştırması nedeniyle tenkis yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, birleşen davada ise muvazaanı ispatlanamadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, davalının istinaf talebinin sadece faize yönelik kısım açısından yerinde olduğu, kamu düzenine yönelik incelemede ise hüküm fıkrasında hangi veraset belgesine delalet edildiğinin gösterilmemesi ve satışı yapılan 1/2 pay ile davacının miras payı olan 1/2'nin birbirine karıştırılması nedeni ile infazda tereddüte yol açabileceği anlaşıldığından; istinafın kabulü ile kararın kaldırılması gerektiği fakat bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince Dairemizce bu doğrultuda yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesine ileri sürdüğü gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl davada vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis, birleşen davada muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescile ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanununun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanununun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanununun 26 ncı maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. (MK.565) Miras bırakanın Medeni Kanunun 564 üncü maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez.

3. Değerlendirme

1. Somut olaya gelince; muris Mehmet P. İnegöl 2. Noterliği 30.04.2010 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile 3.5 ada 34 parseldeki taşınmazın tamamını torunu olan Kamil Ceyhan’a vasiyet etmiş, daha sonra dava konusu taşınmazdaki ½ hissesini 08.05.2003 tarihinde dava dışı Sayit Ç.’a devretmiş, Sayit Ç. ise 21.07.2004 tarihinde aynı hisseyi davalı Kamil C.’a devretmiştir. Şu halde vasiyetnameye konu 3.5 ada 34 parseldeki murisin payı 1/2’dir.

2. Diğer yandan mahkemece birleşen davada dava konusu 3.5 ada 34 parsel yönünden davanın kabulüne karar verilerek ¼ payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş iken, asıl davada bilirkişi raporunda yapılan tenkis hesabında ise temlik içi terekede vasiyete konu taşınmazın tamamının hesaba katılması suretiyle tenkis alacağı bulunmuştur. Oysa ki birleşen davada taşınmazın ¼ payının davacı adına tesciline karar verildiği için mahkemece hem tüm taşınmaz üzerinden tenkis alacağı hesaplanmış, hem de tenkis alacağı için hesaplanan ¼ kısım yönünden de davacı lehine tapu iptal ve tescile karar verilmiştir.

2. Bu durumda, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil talepli açılan birleşen davada verilen kararın dava konusu taşınmazdaki paylar yönünden tenkis alacağının miktarını değiştireceği açıktır. O halde mahkemece yapılması gereken iş birleşen davanın tefrik edilerek kesinleşmesinin beklenmesi, hasıl olacak sonuca göre tenkis hesabının yapılması suretiyle işin esasına girilmesi gerekirken mükerrer olacak şekilde dava konusu taşınmazın ¼ payının tescil edilmesinin yanında, bu payın da hesaba katılması suretiyle tenkis alacağına hükmedilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan              Üye                 Üye                          Üye                  Üye 
Hikmet Onat       Suna Türe       Ali Selman Erkuş     Mustafa Erol     Bayram Şen