ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASINDA HUKUKİ YARARI OLMAYAN ALACAKLININ EVLEVİYETLE MUHDESATIN TESPİTİNİ İSTEMESİNDE DE HUKUKİ YARARI YOKTUR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


22 Tem
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/4216
KARAR NO    : 2022/2603

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ           : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                     : 01/02/2019
NUMARASI             : 2018/530 - 2019/39
DAVACI                   : Tasfiye Halinde T.E. Bankası A.Ş.
DAVALI                    : H.D. vd.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/11/2013 gününde verilen dilekçe ile muhdesat aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/02/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hasan D. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

I. DAVA

Davacı vekili, davalı Müjdat Ç.'un, davacı bankanın Antalya Şubesinden senet karşılığı kredi kullandığını, kredinin süresinde ödenmemesi üzerine borçlu hakkında tahsilde tekerrür olmamak koşulu takip başlatıldığını, aynı zamanda davalı banka lehine ipotek şerhi de bulunan Antalya ili, Kepez ilçesi, Düden Mahallesi, Kuzçalılar Mevkii 28.92 ada 10 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait hisse üzerine Antalya 5. İcra Müdürlüğünün 2012/1.6 Esas sayılı dosyası nedeniyle haciz şerhi de konulduğunu ve taşınmazın satış işlemlerine esas olmak üzere kıymet takdiri yapıldığını, taşınmazın müşterek mülkiyet hükümleri gereğince tapuya kayıtlı olması nedeni ile muhdesatların borçluya ait olduğunun tespitinde davacının hukuki menfaati bulunduğunu, Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2012/1.6 Esas sayılı dosyasında üzerine haciz şerhi konulan haklarının borçlu adına tescili için bu davayı açmak üzere taraflarına yetki verildiğini belirterek 28.92 ada 10 parselde kayıtlı bahçe ve tarla vasfındaki taşınmaz üzerinde yer alan 125 m2 taban alanlı evin, taban alanı 152 m2 olan 3 ayrı dükkanın, 12 m2 taban alanlı yazıhane binasının, taban alanı 300 m2 olan mermer işleme atölyesinin Müjdat Ç.'a ait olduğunun tespiti ile tapuya şerh verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, "davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.09.2018 tarihli 2018/11973 Esas ve 2018/1.653 Karar sayılı ilamı ile "kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan hükmün sair hususlar incelenmeksizin bozulmasına" karar verilmiştir.

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, "davanın kısmen kabulüne, 28.92 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan ve harita mühendisi bilirkişi Ömer Özgür E.'ın 29/12/2014 günlü krokili raporunda 15.30m2 olarak gösterilen kulübenin, A harfi ile gösterilen 74,51 m2 yüz ölçümüne sahip dükkanın, B harfi ile gösterilen 40,66 m2 yüz ölçümüne sahip dükkanın, 115,41 m2 yüz ölçümüne sahip evin, 314,55 m2 yüz ölçümüne sahip mermer atölyesinin davalı Müjdat Ç.'a aidiyetinin tespitine ve aidiyet bilgisinin tapunun beyanlar hanesine tesciline; C harfi ile gösterilen 52.87 m2 yüz ölçümüne sahip dükkana yönelik istemin ise reddine" karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hasan Deniz vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Sebepleri

Davalı Hasan Deniz vekili, davalıya ait olan muhdesatların diğer davalı Müjdat Ç. tarafından meydana getirildiğinin tespitine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu dile getirmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

3.2. Hukuki Sebep

Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 sayılı TMK 684/1.md). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718.md). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724 ve 729.md) sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez.Açıklanan bu ilke ve esaslara göre kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.

Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 sayılı HMK 106/2.md) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h ve 115 md.).

Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.

Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur.

İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.

3.3. Değerlendirme

Somut olaya gelince; davacı banka, davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yoluyla takip başlatmış, takip nedeniyle borçlu Müjdat Ç. adına kayıtlı 4/8 paya haciz konulmuş ve satış işlemlerine esas olmak üzere icra dosyasında kıymet takdiri yapılmıştır. 24.05.2013 tarihli kıymet takdir raporunda, taşınmaz üzerinde bulunan bir adet tek katlı ev, yazıhane binası, mermer işletme binası ve üç adet dükkanın davalı borçlu Müjdat Ç.'a ait olduğu ancak tapuda kayıtlı olmadıkları tespit edilmiştir.

Antalya 5. İcra Müdürlüğü 2012/1.6 Esas sayılı dosyasında alacaklıya "muhdesatların aidiyetinin tespiti" davası açılmak üzere yetki belgesi vermiş alacaklı vekilince bu yetki belgesine dayanılarak eldeki dava açılmıştır.

Muhdesatın aidiyeti istemli davalar, tespit davası mahiyetinde olduğundan tapu kayıt maliki dışında üçüncü kişi konumunda olan alacaklı davacının dava açmasında hukuki yararının bulunması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesi uyarınca dava şartlarındandır.

Somut olaya gelince; dava konusu 28.92 ada 10 parsel sayılı taşınmazda davalı borçlu Müjdat Ç., Hasan D. ile 1/2'şer paylı malik olup alacaklının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca borçluya ait hisse hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.

Yukarıda belirtildiği üzere ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı olmayan davacının evleviyetle muhdesatın aidiyetinin tespitini istemesinde de hukuki yararının bulunduğu kabul edilemez. Bu haliyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalı Hasan Deniz vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye                 Üye                 Üye                Üye
H. ONAT       S. ARSLAN     C. BALIKÇI     M. AKGÜN     B. ŞEN