PAYLAŞMA DAVASI, ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİNİN PAYLI MÜLKİYETE ÇEVRİLMESİ DAVASI OLARAK ISLAH EDİLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


29 Mar
2020

Yazdır

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2018/2517
KARAR NO    : 2019/643

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ          : İdil Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 11/02/2015
NUMARASI             : 2008/107 - 2015/27
DAVACI                   : A.D.
DAVALILAR            : S.T. vd.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.05.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmiş davacı vekilince 18.06.2012 tarihli celsede ıslah yoluna gidilerek elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Fatma T. vekili, davalı Pınar, Faize, Deniz D. vekili, davalı Nurettin D., davalı Sıdıka T. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 16 adet taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim, olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesini istemiş; 18.06.2012 tarihli celsede davayı, dava konusu 16 adet taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi olarak ıslah ettiğini belirtmiş; 16.09.2013 tarihli celsede ise dava konusu 80 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davadan feragat ettiğini belirtmiştir. 

Davalılar Deniz D., Pınar D., Faize D., Meryem D., Mehmet Sadık D., Sabahattin D., Latif D., Cengiz D., Emine D.G., Asena D., Mehmet F.D. dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim ya da satış suretiyle giderilmesini istediklerini belirtmişlerdir. 

Davalı Anude D. ise, 10.12.2014 tarihli celsede davanın reddini savunmuştur. 

Mahkemece, dava konusu 80 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ise davanın kabulü ile taşınmazlardaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmiştir. 

Hükmü, davalı Fatma T. vekili, davalı Pınar, Faize, Deniz D. vekili, davalı Nurettin D., davalı Sıdıka T. temyiz etmişlerdir. 

TMK’nın 644. maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. 

Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.

Mirasçılara gönderilecek davetiyede "belirlenen süre içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğinin" bildirilmesi zorunludur.

Öte yandan; paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Somut olaya gelince; davacı vekili, dava dilekçesi ile 16 adet taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim ya da satış suretiyle giderilmesini istediği halde 18.06.2012 tarihli celsede davasını elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. HMK'nin 176 vd. maddelerinde ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği ve davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren tarafın bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorunda olduğu, aksi halde ıslah hakkının kullanılmış sayılarak ıslahın hiç yapılmamış gibi davaya devam edileceği düzenlenmiştir. Ortaklığın giderilmesi davasının iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran dava olma özelliği ve temyiz eden davalıların cevap dilekçeleri ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim ya da satış suretiyle giderilmesini talep ettikleri ve davanın ıslahı suretiyle taşınmazlardaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi kararı sonrası temyiz dilekçelerinde bu istemlerini tekrarladıkları gözetildiğinde, davanın elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi yönündeki ıslah talebi reddolunarak ortaklığın giderilmesi davası olarak sonuçlandırılması gerektiği düşünülmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. 

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Fatma T. vekili, davalı Pınar, Faize, Deniz D. vekili, davalı Nurettin D., davalı Sıdıka T.'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 22.01.2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi. 

Başkan                 Üye                  Üye               Üye            Üye
H.N.Yılmazcan     E.G.Elverici     S.Arslan        H.Onat        B.Şen
                                                                          (Muhalif)

KARŞI OY

Islah, usulümüzde dava açılmasının hukuksal sonuçlarından olan iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağını karşı tarafın rızası olmaksızın aşmanın yegâne yoludur.

Kavram olarak; taraflardan birinin yapmış olduğu usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine ıslah denir (HUMK m.83, HMK m.176) (Kuru, B., Hukuk Muhakemeleri Usulü, B.6.C.IV, İstanbul 2001, s.3965) 

Eş söyleyişle ıslah, iyiniyetli tarafın davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur. (YİBK’nin 04.02.1948 gün, 1944/10 Esas, 1948/3 Karar HGK’nın 16.03.2005 gün, 2005/13-97 Esas, 2005/150 Karar sayılı ilamları)

Islahın temel amacı, dava değiştirme yasağını, hasmın rızasını almaya gerek duymadan aşmak; böylece yeniden dava açma yükünden kurtularak, davaya getirilmesi unutulan vakıaları davaya dahil etmek, dava sebebini değiştirmek ya da ibraz ile ikame edilmesi ihmal edilen delilleri davada ileri sürme olanağını tarafa sağlamaktır. (Tutumlu, M.A., Kuram ve Uygulama Işığında Medeni Usul Hukukunda Islah, 2010, s.17)

Dava, paylı mülkiyetin sona erdirilmesi talebine ilişkindir. (TKM m 698) Davacı, 18.06.2012 tarihli duruşmada açmış olduğu paylaşma davasını elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davası olarak ıslah etmiştir.

Paylaşma davasının ıslah edilemeyeceğine dair yasal bir hüküm yoktur. Bu davanın iki taraflı ve tarafları için benzer sonuçlar doğurması, davanın tamamen ıslah edilmesine engel değildir.

Bu nedenlerle, sayın çoğunluğun ıslah talebinin reddedilmesi gerektiği şeklindeki bozma gerekçesine katılamamaktayım.

Üye
H.Onat