SAKLI PAYLI MİRASÇILARIN, SAKLI PAYLARINI AŞAN KISIM İLE ORANTILI OLARAK TENKİSTEN SORUMLU OLACAKLARINA İLİŞKİN KURALA UYULMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


14 Eyl
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/1611
Karar No      : 2023/2502

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 24.05.2022
SAYISI                                 : 2021/155 E., 2022/187 K.

Taraflar arasındaki muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tenkis istemiyle ilgili olarak verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda mahkemenin önceki kararlarının temyiz incelemesi ile kesinleştiğinden tekrar karar verilmesine yer olmadığına, 289 ada 5 parsel sayılı taşınmazda tenkis talebinin kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; miras bırakanları Ahmet K.'nın kendilerinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 289 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını ikinci eşi Şükran K.'ya devrettiğini Şükran'ın Ahmet'den önce ölmesi nedeniyle 5 parsel ve 13 parseldeki 3 No.lu bağımsız bölümün 1/4 payının miras bırakan Ahmet'e, 3/4 payının ise davalı kızlarına intikal ettiğini, miras bırakanın kendine düşen 1/4 miras payını yine davalı kızına satış göstererek temlik ettiğini, taşınmazlardan birinin üçüncü kişiye satıldığını ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, üçüncü kişiye satılan taşınmaz yönünden tazminata karar verilmesini, olmazsa tenkis talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; işlemin muvazaaya konu olamayacağını, dava açma süresinin dolduğunu, kendisine yapılan satış işleminin ise gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2017 tarih ve 2014/53 Esas, 2017/69 Karar sayılı kararında, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarih ve 2021/139 Esas, 2021/778 Karar sayılı ilâmında; tenkise konu 5 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanın ölüm tarihindeki değerinin tespitine dair alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek önceden alınan bilirkişi raporları da irdelenmek suretiyle, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle çelişkili raporlar arasındaki aykırılığın giderilmesi, dava konusu 5 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanın ölüm tarihindeki ve karar tarihine en yakın tarihteki değerinin tespit ettirilmesi ile bu değerler dikkate alınarak tenkis hesabı yaptırılması ve hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin önceki kararlarının temyiz incelemesi ile kesinleştiğinden tekrar karar verilmesine yer olmadığına, 289 ada 5 parsel sayılı taşınmazda murisin 1/2 payının dava dışı Şükran'a ve ondan da davalı Aysel'e devri tenkise tâbi olduğundan 139.520,27’şer TL’nin tercih tarihi olan 25.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ayrı ayrı davacılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili ve davacılar vekili temyiz etmişlerdir.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece hüküm tekrarı yapılmamasının doğru olmadığını, murisin 07.01.2004'te 289 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1/8'ini Aysel K.’ya satmasının muvazaalı olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 289 ada 5 parselde murisin ait ½ hissenin eşi Şükran K.’ya 27.02.1997'de bağışlamasında saklı payı bertaraf etme kastının bulunmadığını, tenkis hesabının hatalı olduğunu, 289 ada 5 parsel sayılı taşınmazda muvazaa sebebi ile iptal edilen hisse ve davalının zaten mirasçı olması sebebi ile sahip olacağı hissenin hesaplamaya dahil edilmediğini, 3 numaralı bağımsız bölüm için davacılar lehine hükmedilen tazminat miktarının hesaplamaya dahil edilmediğini, birinci kademedeki muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemi reddedildiğinden lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; güncel değer üzerinden tekrardan rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken bu husus göz önüne alınmadan 15.12.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek açıklanan ve re'sen nazara alınacak sebeplerle hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkeme kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı HMK’nın 297 nci maddesinde hükmün kapsamı belirtilmiştir. Anılan maddenin 2 nci bendinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesi yer almaktadır.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 565 inci maddesinde; "Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir: 1. Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi, 2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar, 3. Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar, 4. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar. "

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 564 üncü maddesinde; "Değerinde azalma meydana gelmeksizin bölünmesine olanak bulunmayan belirli bir mal vasiyeti tenkise tâbi olursa, vasiyet alacaklısı, dilerse tenkisi gereken kısmın değerini ödeyerek malın verilmesini, dilerse tasarruf edilebilir kısmın değerini karşılayan parayı isteyebilir. Tasarruf konusu malın vasiyet alacaklısında kalması durumunda, malın tenkis sebebiyle vasiyet borçlusuna verilmesi gereken, aksi hâlde tasarruf oranı içinde kalan kısmının karar günündeki değerinin para olarak ödetilmesine karar verilir. Bu kurallar, sağlararası kazandırmaların tenkisinde de uygulanır." düzenlemesi yer almaktadır.

3. Değerlendirme

1. HMK'nın 297/2 nci maddesinde yer alan biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “Mahkememizin önceki kararlarının temyiz incelemesi ile kesinleştiğinden tekrar karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2. Kabule göre de, Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verilmesine rağmen gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yanlış bir değerlendirmeyle 2281 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 numaralı bağımsız bölümün 1/2 hissesinin muris tarafından dava dışı Şükran K.'ya bağışlandığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilâmında 3 numaralı bağımsız bölümün maliki dava dışı Şükran K.'nın 07.02.2003'te vefat etmesiyle eşi Ahmet K.'ya miras payı olarak gelen 1/4 hissenin, muris Ahmet K. tarafından 02.01.2004'te davalı Aysel K.'ya satışının muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle taşınmaz el değiştirdiğinden davacıların miras payı oranında 7.500,00'er TL tazminata karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir. Tereke aktifi ve davacıların terekeden kazanımı konusunda bu hususa dikkat edilmemiştir.

3. Öte yandan, 289 ada 5 parselde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tesciline karar verilen 1/8 pay düşüldükten sonra davalıların murisi Aysel K. uhdesinde kalan 3/8 pay üzerinden tenkis hesabı yapılmalıdır.

4. Ayrıca, doğru sabit tenkis oranı bulunmadan yapılan (Türk Medeni Kanunu'nun 564 üncü maddesinde düzenlenen) tercih de sonuç doğurmayacaktır (Gençcan Ömer Uğur, Miras Hukuku, 5. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2021, s. 723). Davalıların murisi Aysel K., muris Ahmet K.'nın saklı paylı mirasçısıdır. Bu nedenle, Türk Medeni Kanunu'nun 561 inci maddesinde düzenlenen saklı paylı mirasçıların, saklı paylarını aşan kısım ile orantılı olarak tenkisten sorumlu olacaklarına ilişkin kurala uyulmalıdır. Bir diğer ifadeyle, Aysel K.'ya yapılan kazandırma tutarından kendi saklı payı düşüldükten sonra bulunacak miktar tenkise tâbi tutulmalıdır.

5. 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak nakdin ödetilmesine karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlara dikkat edilmeden karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan             Üye                 Üye                           Üye                      Üye 
Hikmet Onat      Suna Türe       Ali Selman Erkuş      Gülfem Saygılı     Bayram Şen