SOMUT OLAYDA TASARRUFUN İPTALİ DAVASINDA TMK 612 VE DEVAMI MADDELERİ YANLIŞ YORUMLANARAK ALT SOY MİRASÇILARIN DAVAYA DAHİLİ HATALI OLMUŞTUR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


09 Ara
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2021/18139
Karar No      : 2023/4192

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 04.03.2021
SAYISI                                 : 2019/1710 E., 2021/326 K.

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Mustafa M. Mirasçıları ve Erkut M. vekili ve davalı Kadir D. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Mustafa M. ve Erkut M.'dan alacaklı olduğunu, davalı borçlular aleyhine İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2015/36722 sayılı dosya ile takip yapıldığını, davalı borçluların acz halinde olduğunu, adlarına kayıtlı gayrımenkulleri diğer davalılara , mal kaçırma kasdı ile devrettiklerinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

 Mahkemenin 26.12.2017 tarihli ve 2015/540 esas ve 2017/504 karar sayılı kararıyla; "..... davanın reddine " karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; aciz halinin söz konusu olduğunu, dava dışı Elif M.'nın davalı Erkut M.'nın kızkardeşi olduğunu, dava dışı Elif M. ile davalı Kadir D. arasında tanışıklık ilişkisi olduğunu, Elif M.'nın taşınmazları devralan davalı Kadir D.'nin hali hazırda ortağı ve yetkilisi olduğu Ü. Prodüksiyon Turizm ve Organizasyon Dış Ticaret Ltd Şirketinin eski ortağı olduğunu, davalı Elif M.'nın davalı Kadir D.'ye ek kredi kartı çıkarttığını, davalı Kadir'in davalı borçluların durumunu bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunu beyan ederek istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ".. aciz haline ilişkin diğer dava ön şartının da gerçekleştiği, davalı Mustafa'nın kızı ve diğer davalı Erkut'un kardeşi olan dava dışı Elif M.'nın hissedarı olduğu Ü. Prodüksyon Turizm ve Organizasyon .... Şirketindeki hisselerini 2011 yılında davalı Kadir D.'ye devrettiği, Elif M.'nın aynı zamanda yakın dönemde dava dışı borçlu şirketin genel müdürü olduğu, yine Bankalar Birliğinin 23.02.2018 tarihli 2018.001332 ve 2018.00269 sayılı yazı cevapları ile teyit edildiği gibi davalı Kadir D. vekilinin 18/03/2016 2. cevap dilekçesinde de kabul ve ikrar ettiği üzere Elif M. tarafından 18.04.2009 tarihinde açılan hesap üzerinden Kadir D.'ye ek kredi kartı çıkartıldığı, davalı vekilinin savunmasına göre bu kredi kartının şirkette ortak olduğu süre için çıkartıldığı ve ayrıca yapılan keşifte davalı Erkut M.'nın halen satmış olduğu dava konusu taşınmazda ikamet etmekte olduğu görülmektedir.

İİK'nın 280/1. maddesi uyarınca malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebileceği, az yukarıda bahsedilen bilgi ve belgelere göre aciz halinde bulunan baba oğul olan davalı borçluların senedin vadesi gelmesinden yaklaşık 20 gün önce ve ayrıca, aciz haline ilişkin yapılan açıklamalar kısmında zikredilen davalılar Mustafa ve Erkut'un borçlusu olduğu icra takip tarihlerinden hemen öncesinde İstanbul'un farklı yakalarında bulunan bilirkişi raporlarına göre 5.600.000,00 TL ve 2.300.000,00 TL değerindeki malvarlığının hemen hemen tamamını teşkil eden taşınmazları birer gün arayla aynı kişiye devretmiş olmaları ile satış bedellerinin uhdelerinde/haczi kabil malvarlığı içerisinde bulunmamasının, alacaklılardan mal kaçırma kasıtıyla hareket ettiklerine dair fiili karine teşkil ettiği, gerek şirket hisse devri ve gerekse davalı borçlulardan birinin kızı ve diğerinin kardeşi olan dava dışı Elif M.'nın hesabından ek kredi kartı kullanacak derecede yakınlık ilişkisi içerisinde olan davalı Kadir D.'nin, borçluların aciz halinde bulunduklarını ve mal kaçırma kastıyla hareket ettiklerini bilebilecek durumda olduğu, dolayısıyla sözü geçen madde hükmü uyarınca rayiç piyasa değeri mukabili satın alınmış olsa bile iptale tabi olduğu halde yazılı gerekçelerle ret kararı verilmiş olması doğru olmadığı" belirtilerek, davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne;

-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesince tesis edilen kararın kaldırılmasına,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; Levent mahallesinde bulunan taşınmaz yönünden açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile, İstanbul ili, Beşiktaş İlçesi, Levent Mahallesinde kain, 878 ada, 275 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davalılar Mustafa M. ile Kadir D. arasında 23/11/2015 tarih 11986 yevmiye nolu işlem ile yapılan tasarrufun iptaline, davacı alacaklının İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2015/36722 E. sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere işbu taşınmaz üzerinde cebri icra yolu ile haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına,

Yukarı Dudullu Mahallesinde bulanan taşınmaz yönünden açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile, İstanbul ili, Ümraniye İlçesi, Yukarı Dudullu Mahallesinde kain, 7.1 ada, 9 parsel Blok:20, bodrum+zemin kat 20A nolu mesken-dubleks-çatı aralıklı bağımsız bölüme ilişkin davalılar Erkut M. ile Kadir D. arasında 24.11.2015 tarih 34437 yevmiye nolu işlem ile yapılan tasarrufun tasarrufun iptaline, davacı alacaklının İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün 2016/15758 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere işbu taşınmaz üzerinde cebri icra yolu ile haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Mustafa M. mirasçıları ve Erkut M. vekili ve davalı Kadir D. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Mustafa M. mirasçıları ve Erkut M. vekili temyiz dilekçesinde; adli yardım taleplerinin bulunduğunu, müteveffa Mustafa M.'nın tüm mirasçılarının İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/42 E-2019/70 K sayılı kararı ile mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini, haciz tutanağının aciz vesikası hükmünde olmadığını, bilirkişi raporlarının gerçeği yansıtmadığını, davalı borçlular ile davalı Kadir D. arasında herhangi bir bağ olmadığını, dava dışı Elif M. ile Kadir D. arasında organik bağ olmasının, davalıları bağlamayacağını, kötü niyetin olmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

2. Davalı Kadir D. vekili temyiz dilekçesinde; dava dışı Elif M.'nın da bir dönem hissedar olduğu Ü. Prodüksüyon Turz. Ltd. Şti ndeki hisselerini devrettiğini, aynı dönemde dava dışı Elif M. ile ortaklıklarının bulunmadığını, davalı borçluların dava konusu gayrımenkulde oturmalarının mal kaçırma kasdını göstermeyeceğini, kira ödemesi yapıldığını, bedel farkının bulunmadığını, davalı borçlunun acz halinde olmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine göre uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra İflas Kanu'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,

2. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

İİK’nun 282. maddesi hükmü gereğince bu tür davalarda, davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunulan üçüncü kişi(ler)in ve bunlar tarafından devir halinde de diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gereği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır.

Somut olayda, davalı borçlu Mustafa M.'nın vefat ettiği, yasal mirasçıları olan Ülker M., Erdem M. ve Elif M.'nın dosyada taraf gösterildiği, ancak adı geçen mirasçıların İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/42 E-2019/70 K sayılı ilamı ile mirası reddettikleri, kararın da kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Türk Medeni Kanununun 612.maddesinde "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan değerlerin ise mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği" düzenlenmiştir. Yani murisin en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.

Bu yasal düzenleme uyarınca, mirasın birinci derecedeki mirasçıların tamamı tarafından reddi halinde miras ikinci derecedeki mirasçılara geçmez. Tereke tasfiye olunur, borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa red vaki olmamış gibi birinci derece mirasçılarına verilir. Türk Medeni Kanununun 614. maddesinde mirasçıların sonra gelen mirasçılar yararına mirası reddedebilecekleri düzenlenmiş ise de, somut olayda bu maddeye göre yapılmış bir mirasın reddi talebi de bulunmamaktadır.

Dava konusu olayda, murisin mirasının en yakın mirasçıları tarafından reddedildiği açıktır. Mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp, sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi ve buna göre taraf teşekkülü sağlandıktan sonra karar verilmelidir. (HGK. 3.7.2002 T.15-572 K.577)

Taraf teşkili, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken bir husustur. Nitekim mahkemece, borçlunun ölümü üzerine taraf teşkili sağlanmaya çalışılmış ise de TMK’nın 612. ve devamı maddeleri yanlış yorumlanarak, alt soy mirasçıların davaya dahili hatalı olmuştur.

Yapılacak iş, borçlunun mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp, uygulanmadığı, borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci olup olmadığı araştırılarak, bu prosedürün uygulanması sağlandıktan sonra yasal temsilci ile davayı sonuçlandırmaktır.

2. Bozma neden ve şekline göre davalı Mustafa M. mirasçılarının, Erkut M. vekilinin ve davalı Kadir D. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun kabulüne, yeni hüküm kurulmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. Davalı Mustafa M. mirasçılarının, Erkut M. vekilinin ve davalı Kadir D. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalılara iadesine,

Dosyanın HMK nun 373/2 maddesi gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                      Üye                Üye                          Üye                      Üye
Kadri Özerdoğan      Ali Çolak       Hüseyin Tuztaş       Hulisi Akdere      Yunus Yılmaz