SOMUT OLAYDA VALİLİĞİN YARGILAMANIN YENİLENMESİNİ KAMU YARARI ADINA TALEP ETME HAKKI BULUNDUĞUNUN KABULÜ GEREKMEKTEDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


18 Haz
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2021/8534
Karar No      : 2023/996

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 20.09.2021
SAYISI                                 : 2021/969 E., 2021/1106 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili, Konya ili, Beyşehir ilçesi, Yenidoğan/Sarayyolu Mah/Köy Deveküllüğü mevkii 255 ada 94 parsel ve Konya ili, Selçuklu ilçesi, Tömek Mah/Köy Zivecik Kaş Mekii 29745 ada 13 parselde kayıtlı tarla vasıflı tarım arazilerinin Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/823 Esas, 2017/730 Karar sayılı hükmü ile Mustafa Erol adına kayıtlı iken, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı biçimde, kanun hükümlerini dolanmak maksadıyla muvazaalı olarak 6100 Sayılı HMK'nın 375/1-h hilafına hileli davranışlarla diğer davalılar adına hükmen tescilinin sağlandığını belirterek, hükmün iptali ile taşınmazların eski malik üzerine tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davanın öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile HMK'nın 376 ncı madde düzenlemesi dikkate alındığında, yargılamanın iadesinin (hükmün iptalini) ancak ilgili iptali isteyen davanın tarafları ile taraflardan birisinin alacaklıları, aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerce istenebileceği, davacının iş bu dosyanın tarafı ya da taraflardan birinin alacaklısı ve ya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçen olmadığı, yine hükmün iptali talep gerekçelerinin de HMK 375 inci maddesinde tahditi olarak sayılan hiç bir sebebe dayanmadığı, bu durumda hükmün iptalini isteyenin davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili istinaf başvurusunda özetle; son zamanlarda, özellikle 3083 ve 5403 sayılı Yasa'ların, tarım arazilerinin bölünmemesine yönelik hükümleri ve ilgili diğer mevzuatı dolanmak amacıyla, bu tür arazilerin muvazaalı cebri satış ve tapu iptali ve tescili davalarına konu edilerek bölünmelerinin sağlandığından bahisle, istinaf başvurusunun kabulünü, dava konusu gayrimenkuller üzerine 3 üncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla konulan ihtiyati tedbirin devamını, ilk derece mahkemesinin 09.09.2020 tarih ve 2018/305 Esas, 2020/549 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını, 08.12.2017 tarih ve 2017/823 Esas, 2017/730 Karar sayılı eski hükmün iptalini, hükmün iptali sonucu dayanağı kalmayan dava konusu taşınmazların eski malik üzerine tescilini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

İstinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenler ile temyiz isteminde bulunulmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptal ve tescil istemli davada davanın kabulüne dair verilen hükmün yargılamanın iadesi yoluyla yenilenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 03.07.2005 tarihli ve 19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Yasa'sının amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek olup anılan yasada 30.04.2014 tarihli 6537 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle yeniden bazı düzenlemeler yapılmıştır. (30.4.2014-6537/1. m)

Kanun'un “Tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8 inci maddesi gereğince tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmıştır. (31.01.2007-5578/2. m)

Yapılan düzenlemelerle, asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarımsal arazilerin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağı hüküm altına alınmıştır. (30/4/2014-6537/4.m)

Kanun'un 3 üncü maddesinde; mutlak tarım arazisi, özel ürün arazisi, dikili tarım arazisi, marjinal tarım arazisi, asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü ayrı ayrı tanımlanmıştır. (30.4.2014-6537/3.m)

Asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.

Tarımsal açıdan gelişmiş ülkelerde yıllara göre tarımsal işletmelerin sayısı azalıp büyüklükleri artarken, ülkemizdeki süreç bunun tam tersi bir şekilde işlemekte, tarımsal işletme sayısı artarken büyüklükleri azalmaktadır. Modern ülkelerde olduğu üzere tarımsal işletmelerin büyümesinin sağlanması yolunda düzenleme yapılmasının kamu yararına aykırı bir yönü olmadığı gibi Anayasa'nın 44 üncü maddesiyle Devlete yüklenen ödevle de uyumlu bulunmaktadır.

2. Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 376 ncı maddesi uyarınca "Davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebilirler". Bu hükümle kanun koyucu, hükmün taraflarının muvazaa yaparak üçüncü kişiler aleyhine kesin hüküm elde etmelerini önlemeyi amaçlamıştır.

3. Değerlendirme

Somut olaya gelince; iptali istenen hükme esas dava dosyasında 35 tane davacı; Konya ili, Beyşehir ilçesi, Yenidoğan Mahallesi, 255 ada 94 parsel ve Konya ili, Selçuklu ilçesi, Tömek Mah/Köy Zivecik Kaş Mekii 29745 ada 13 taşınmazları inançlı işlem gereği davalı Mustafa Erol'dan satın aldıklarını ancak resmi devrin yapılmadığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.

Dava konusu taşınmazlar tarla vasfında olup Mustafa Erol adına tam hisse ile kayıtlıdır. İptali istenen yargılamada, davalı tapu kayıt maliki davayı kabul ettiğini bildirmiş, mahkemece davalının kabul nedeniyle kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine kesinleşmiştir.

Hükmün kesinleşmesi üzerine dava konusu taşınmazlardaki davalı adına olan hisse, davacılar adına tapuda intikal etmiş; Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili, bölünemez büyüklük kuralına aykırı olarak dava konusu tarım arazisinin davacılar adına tesciline dair hükmün iptali ile davalı ilk kayıt maliki adına tescilini talep etmiştir.

Anayasa, kanun koyucuya, toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda tarımsal alanlarda düzenleme yapma yetkisi verdiğinden kanun koyucu tarafından tarım alanlarının korunması ve amacına uygun olarak kullanılmasını sağlamak için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun'u çıkarılmış bulunmaktadır. Mevcut kurallar tarım arazilerinin miras veya diğer sebeplerden dolayı bölünmesinin ve tarımsal yapının bozulmasının önlenmesi, tarım alanlarında meydana gelen kayıpların engellenmesi, parçalı araziler için harcanan emek, zaman ve masrafların azaltılması, tarım yapılmasının kolaylaştırılması ve tarımsal işletmelerin ekonomiye kazandırılması için kamu yararı amacıyla getirilmektedir.

Bu amaç doğrultusunda asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarım arazilerinin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağına dair hüküm, kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce res'en dikkate alınması gerekmektedir.

Hal böyle olunca mahkemece 5403 sayılı Kanunun ilgili maddeleri üzerinde durulmaksızın davalının davayı kabulü hükme esas alınarak tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile davacılar adına tescile karar verilmesi halinde kamu yararı amacıyla getirilen ve kamu düzenine ilişkin olan "bölünemez büyüklük" kuralı ihlal edilmiş olmakta, davacılar ve davalı iyiniyet kuralına aykırı olarak kanun maddesini dolanmak suretiyle tarım arazilerinin bölünmesine sebebiyet vermektedir.

Her ne kadar davalının davayı kabulü ve hükmü istinaf etmemesi üzerine tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair hüküm kesinleştirilmiş olsa da; davacılar ve davalı arasında bu danışıklı durumu yasanın koruması söz konusu olmayacağından Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün yargılamanın yenilenmesini kamu yararı adına talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.

Bu nedenle ilk derece mahkemesinin Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 376 ncı maddesinde yer alan "aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçen" olmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesini isteme hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesi doğru görülmemiş, İlk Derece Mahkemesi hükmünün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                Üye                  Üye                            Üye                  Üye 
Hikmet Onat         Ayşe Tartıcı      Sevinç Türközmen     Suat Arslan      Necmi Apaydın
                             Çevikbaş

İÇTİHAT YORUMU : Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 20.02.2023, 2021/8534 E. - 2023/996 K. sayılı kararında yer verilen “yargılamanın yenilenmesi” kavramına HMK anlamında katılmak mümkün değildir. Hukukî kavramlar, kural olarak, bağlı bulundukları kanuna uygun olarak kullanılmalıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Sekizinci Kısmının Üçüncü Bölümünün başlığı “Yargılamanın İadesi” ve 375. maddesinin kenar başlığı ise “Yargılamanın iadesi sebepleri” şeklindedir.