SOSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN AÇILAN RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI ADLİ TATİLDE GÖRÜLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


15 May
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi

Esas              Karar 
2022/3687     2022/7309

T Ü R K    M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L Â M I

Bölge Adliye
Mahkemesi    :
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
Tarihi              : 09/12/2021
No                  : 2021/2919 - 2021/2608
Davacı           : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. S.T.
Davalı            : E. Belediye Başkanlığı adına Av. O.Y.
İlk Derece
Mahkemesi   :
Enez Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi             : 09/06/2021
No                  : 2021/14 - 2021/100

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesince başvurunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Yasemin Karabulut tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-İSTEM

Davacı vekili iş kazası sonucu oluşan kurum zararının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II-CEVAP

Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III-MAHKEME KARARI

A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Davanın kabulüne dair karar verilmiştir.

B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:

Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin, 6100 sayılı Kanunu’nun 352. maddesi gereğince süre yönünden reddine karar verilmiştir.

IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:

Davacı vekili; istinaf başvurusunun süresinde olduğunu belirtip ilk derece mahkeme kararının hatalı olduğunu, kararın bozulmasını istemiştir.

V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun; Adli tatil süresi başlıklı 102. maddesi, "Adli tatil, her yıl yirmi Temmuzda başlar, otuz bir Ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir Eylül'de başlar."

Adli tatilde görülecek dava ve işler başlıklı 103. maddesi, "(1) Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:...

ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar...

h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler...

(3) Adli tatilde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir Mahkemeye, Bölge Adliye Mahkemesine veya Yargıtay'a gönderilmesi işlemleri de yapılır...."

Adli tatilin sürelere etkisi başlıklı 104. maddesi, "Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır." Diğer kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler başlıklı 447. maddesi, "Diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde, bu Kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır." düzenlemelerini içermektedir.

Bu yasal mevzuat çerçevesinde artık, (icra mahkemesinde görülenler hariç) basit yargılama usûlüne tabi olan davalara adlî tatilde bakılmayacaktır. Başka bir ifade ile basit yargılama usulüne tâbi davalar da adlî tatile tâbi olacaktır. Basit yargılama usûlünün uygulandığı sulh hukuk mahkemeleri ile iş mahkemeleri adlî tatilden yararlanacaktır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda ise basit yargılama usûlüne tâbi olan davalar adlî tatilde görülmeye devam edilmekte idi (m. 176/11). Adli tatilde görülemeyen basit yargılama usûlüne tâbi olan davalarla ilgili bir süre, adlî tatil süresi içinde sona ererse, adlî tatilden sonra ek bir süreden yararlanacaktır. Ancak Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler adlî tatilde görülmeye devam edilecektir. Dikkat edilirse burada yargılama usûlü değil, dava veya işin ivedi olması ya da mahkemenin ivedi olduğuna karar vermesi önemlidir. Bu nedenle mahkeme yazılı ya da basit yargılama usûlüne tâbi bir dava ya da işin ivedi olduğuna karar verirse, bu dava veya işin adlî tatilde de görülmesine karar verebilir. Adlî tatilde bakılmayan iş ve davalarla ilgili sürelerin sonu, adlî tatil dönemine rastlarsa, bu süreler adlî tatilin bittiği günden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılır. (Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Muhammet Özekes, Medeni Usûl Hukuku, 14. Bası, s. 273, 274)

Bu doğrultuda, hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalardan veya taraflardan birinin talebi üzerine Mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işlerden olmaması sebebiyle adli tatile tabi olan eldeki davada; hükmün davacı vekiline 10.07.2021 gününde tebliğ edilmesi, istinaf süresinin bitim tarihinin adli tatil süresi içerisinde kalması ve istinaf dilekçesinin 28.07.2021 tarihinde verilmesi karşısında, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 103 ve 104. maddeleri dikkate alındığında, davacı vekilinin başvurusu süresinde olup istinaf kanun yolu denetimi yapılması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nun 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, Üye Bektaş Kar'ın muhalefetine karşı, Başkan Vekili Ali İnceman, Üyeler Yılmaz Akıncı, Şerafettin Özyürür ve Kemal Güngör'ün oyları ve oy çokluğuyla 18.05.2022 gününde karar verildi.

Başkan V.          Üye           Üye              Üye                     Üye
A. İNCEMAN     B. KAR      Y. AKINCI     Ş. ÖZYÜRÜR     K. GÜNGÖR
                          (M)

KARŞI OY GEREKÇESİ

1. Davacı Kurum tarafından davalı aleyhine açılan rücuan tazminat davasının, yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne dair karar davacı kurum vekili tarafından gerekçeli kararın 10.07.2021 tarihinde tebliği üzerine 28.07.2021 tarihinde istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince “davacı vekilinin süresi içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesiyle birlikte HMK'nun 352 maddesinde belirtilen şekilde istinafa başvurmadığı ve İlk Derece Mahkemesi'nin kararında HMK 355. madde gereğince kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı” gerekçesi ile istinaf başvuru talebinin reddine karar verilmiştir.

2. Çoğunluk görüşü ile tebliğin adli tatil içinde yapıldığı, adli tatilde süre işlemeyeceği gerekçesi ile istinafın süresinde olduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf nedenleri yönünde inceleme yapılmak üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren İş Mahkemeleri Kanunu, işçi ve işveren ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar yanında kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda görev, yetki, kanun yolu hükümlerine yer vermiştir. Aynı kanunun 7/5 maddesi uyarınca “Kanun yoluna başvurulan kararlar bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay’ca ivedilikle incelenir”.

4. Diğer taraftan 6100 sayılı HMK.’un 103/1.h maddesinde açıkça “kanunlarda ivedi olduğu belirtilen işlerin” adli tatilde görüleceği kurala bağlanmıştır.

5. Anılan hükümler uyarınca İş (Sosyal güvenlik) Mahkemelerinde görülen davalar ivedilikle kanun yoluna tabidir ve adli tatilde görülecektir. Zira Bölge Adliye Mahkemesince kararın ivedilikle inceleneceği de açıktır.

6. Sonuç itibari ile davalı vekilinin karar tebliğine göre 6100 sayılı HMK.’un 361 ve 7035 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 1. maddeleri uyarınca iki haftalık temyiz süresi geçmiştir. Temyiz isteminin süre yönünden reddi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan çoğunluğun aksi yöndeki bozma görüşüne katılınmamıştır.

Üye
Bektaş KAR

BİLGİ : “Sosyal güvenlik kurumu tarafından açılan rücuan tazminat davaları adli tatilde görülemez” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18 Mayıs 2022 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/sosyal-guvenlik-kurumu-tarafindan-acilan-rucuan-tazminat-davalari-adli-tatilde-gorulemez