SOYBAĞI DAVALARI YAZILI YARGILAMA USULÜNE TABİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


23 Eyl
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/11576
Karar No      : 2023/1606

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Akkuş Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi
TARİHİ                                 : 06.11.2015
SAYISI                                 : 2014/632 E., 2015/247 K.

Taraflar arasındaki soybağının reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Gülüzar'la 29.08.1991 tarihinde evlendiklerini, boşanma kararının 10.10.1995 tarihinde kesinleştiğini, davalının evlenmeden önce yurt dışında yaşadığını sonra da çoğu zaman yurt dışında durduğunu, 11.09.1995 tarihinde çocuk Meydi'nin doğduğunu, çocuğun kendisine ait olmadığını 2014 yılında tesadüfen öğrendiğini iddia ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların boşanmalarına ilişkin olduğu görülen Mahkemenin 1995/144 Esas 173 Karar sayılı dosyadaki ve iş bu dosyadaki bilgi be belgelerden; davacı ile davalının 29.08.1991 tarihinde evlendikleri, 11.09.1995 tarihinde Meydi'nin doğduğu, tarafların 03.10.1995 tarihinde boşandıkları, 14.09.1995 tarihinde açılan boşanma davasında davacı Gülüzar'ın tarafların evlendikten bir müddet sonra Fransa'da birlikte yaşadıkları ancak davalı kocanın daha sonra Fransa'dan ayrılıp Türkiye'ye döndüğü, bir daha bir araya gelmedikleri, davalı kocanın kendisini 2 yıldır hiç aramadığı beyan ettiği, 03.10.1995 tarihli celse dinlenen davacı tanığı tarafların 1993 yılından bu yana bir daha bir araya gelmediklerini beyan etmiş, davalı koca davayı kabul ettiği, dinlenen tanık beyanına bir diyeceği olmadığını söylediği gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verildiği, iş bu davada davacının çocuğun kendisinden olmadığını bildiği, aradan geçen 20 yıllık süre içinde 2014 yılında tesadüfen çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiği iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı tarafından gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığının iddia ve ispat edilmediği, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; ön inceleme duruşması yapılmadan, maddî gerçeğin ortaya çıkmasına yönelik hiç bir araştırma yapmadan karar verildiğini, müvekkilinin durumu öğrenir öğrenmez dava açtığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, soybağının reddi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, soybağının reddi istemine ilişkin dava hakkında ilk itirazlar değerlendirilip, taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 284 üncü, 286 ncı, 289 uncu, 291 inci, maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 118 inci, 127 nci, 137 nci, 136 ncı, 138 inci, 139 uncu

3. Değerlendirme

6100 sayılı Kanun'da iki temel yargılama usulü düzenlenmiştir. Bunlar yazılı ve basit yargılama usulleri olup, davanın açıldığı mahkemeye veya uyuşmazlığın niteliğine göre uygulanacak yargılama usulü farklılık göstermektedir. Basit yargılama usulüne tabi dava ve işler, 6100 sayılı Kanun'un 316 ncı maddesinde sayılmış olup, soybağı davaları bu kapsamda bulunmamaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 284 üncü maddesinde de bu yönde hüküm olmadığından somut uyuşmazlıkta yazılı yargılama usulü uygulanmalıdır. Yazılı yargılama usulünün nasıl yapılacağı 6100 sayılı Kanun'un 118 ve devamı maddelerinde, yazılı yargılama usulüne tabi bir davada ön incelemenin nasıl yapılacağı ise aynı Kanun'un 137 ila 142 nci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Anılan maddeler uyarınca, yazılı yargılamada; dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesinden sonra ön inceleme duruşması yapılması, ön inceleme duruşmasına tarafların meşruhatlı davetiye ile davet edilmesi, ön inceleme duruşmasının tamamlanmasından sonra tahkikat duruşması için yeni bir duruşma günü verilmesi gerekmektedir. Yazılı yargılama usulüne tabi bir dava açıldığında, mutlaka dilekçelerin değişiminin gerçekleştirilmesi ve ön inceleme duruşmasının yapılması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta, dosya üzerinden karar verilmesi mümkün bulunmadığından; Mahkemece, duruşma açılmak ve davacının delilleri toplanmak suretiyle inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden davanın reddi doğru görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.              Üye                          Üye                    Üye                   Üye
Rıza Sarıtaş          Sedat Demirtaş        Çetin Durak        Sevil Kartal       M. Kasım Çetin