SÖZLEŞME ASLINA İHTİRAZİ KAYIT KONULUP TEK NÜSHA DÜZENLENEREK KARŞI TARAFÇA MUHAFAZA EDİLMESİ İHTİRAZİ KAYDIN KABUL EDİLDİĞİ ANLAMINA GELMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


21 May
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2021/(19)11-965
KARAR NO   : 2022/1567

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
TARİHİ                         : 15/09/2021
NUMARASI                 : 2021/1253 - 2021/1064
DAVACI                       : D. Metalik Mad. Petr. İnş. Nakl. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av. M.A.
DAVALI                       : B.A. Madencilik A.Ş. vekili Av. N.A.

1. Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurususun esastan kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine ilişkin karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:              

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 18.07.2011 tarihinde maden sahasının satış ve devri hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşmenin tek nüsha yapıldığını, müvekkili şirkette sözleşme fotokopisi bulunduğunu, KDV'nin esas bedele dâhil olmadığının taraflar arasında kararlaştırılmasına rağmen davalının KDV bedelini ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla devir sözleşmesindeki KDV bedeli olan 124.000 TL'nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşme bedeline sözleşmenin 3.5. maddesi gereğince KDV’nin dahil olduğunu, sözleşmeye yazılanlar dışında bir yeni şey eklendiği zaman söz konusu ibarenin altına tarafların imza ya da paraf atması gerektiğini, tek taraflı olarak ilave edilen “KDV dahil değildir” ibaresinin davalı şirketi bağlamayacağını, bedele ilişkin olarak davacı tarafından davalıya fatura gönderilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

6. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.09.2017 tarihli ve 2015/916 E., 2017/623 K. sayılı kararı ile; taraflar arasında 18.07.2011 tarihinde tek nüsha olarak ve davalı tarafça saklanmak koşuluyla sözleşmeye konu maden sahasının B.A. Madencilik A.Ş.'ye satış ve devri ile ilgili sözleşme imzalandığı, sözleşmeye esas bedelin 420.000 USD olduğu, sözleşme aslının altına D. Metalik unvanı ve imzasının bulunduğu yerde "? Anlaşmamızda bu şartım yoktu. KDV dahil değildir" el yazısının bulunduğu, davacı tarafça sözleşme aslına ihtirazi kayıt konulduğu, taraflarca imzalanan sözleşmenin davalı tarafın bilgisi ve rızası ile bu şekilde kabul edilip saklandığı, ihtirazi kaydın bu şekilde kabul edilmiş olduğu, maden sahasının devir ve satışının yapıldığı, sözleşmeye esas bedel olan 420.000 USD'ye ilave olarak davalının KDV ödemesi yapmak zorunda olduğu gerekçesiyle sözleşme tarihi itibariyle USD efektif satış kurundan hesaplanan KDV'nin 124.740 TL olduğu fakat taleple bağlılık ilkesi gereği 124.000 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:

7. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

8. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 09.05.2019 tarihli ve 2018/940 E., 2019/666 K. sayılı kararı ile; taraflar arasında, dava konusu maden sahası satışı ve devrine ilişkin adi yazılı sözleşmenin 18.07.2011 tarihinde imzalanmış olduğu, sözleşmenin "3.5-Sözleşmeye dair vergiler" başlığı altındaki kısmında ''Bunun yanı sıra esas bedele KDV dahildir '' şeklinde düzenlemenin yer aldığı, sözleşmenin alt kısmında, D. Metalik isim ve imzasını yer aldığı kısımda ''? Anlaşmamızda bu şartım yoktu. KDV dahil değildir'' şeklinde el yazılı ibare bulunduğu, sözleşmeye el yazısıyla sonradan eklenen bu ibarenin, sözleşmenin tadili ve değiştirilmesi niteliğinde olduğu, sözleşme hükümlerinin değiştirilmesi mahiyetindeki bu ilavenin (çıkıntının), 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 207. maddesi uyarınca ayrıca onanmış olması gerektiği, tarafların ayrıca imzalarıyla onaylamadığı bu çıkıntının davalının kabulünde olmadığından hukuken değer verilmeyeceği, sözleşmenin tek suret olması ve sözleşme aslının davalı tarafça muhafaza ediliyor olmasının da bu çıkıntıya davalının onay verdiği anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

9. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

10. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.04.2021 tarihli ve 2020/3089 E., 2021/3950 K.sayılı kararı ile;

“… Taraflar arasındaki 18.7.2011 tarihli sözleşme tek nüsha olarak düzenlenmiş ve aslı davalı tarafça muhafaza edilmiştir. Sözleşmenin "3.5-Sözleşmeye dair vergiler" başlığı altındaki kısmında '' Bunun yanı sıra esas bedele KDV dahildir ''şeklinde düzenlemenin yer aldığı, sözleşmenin alt kısmında, davacı şirket olan D. Metalik isim ve imzasının bulunduğu kısımda '' ? anlaşmada bu şart yoktu. KDV dahil değildir '' şeklinde el yazılı ibare bulunduğu görülmektedir. Davacı tarafça imza altına bu ibare eklenerek sözleşme aslına itirazı kayıt konulmuş, taraflarca imzalanan sözleşme aslının bu haliyle davalı tarafın bilgisi ve rızası ile kabul edilip saklanmıştır. Davalı şirket, itirazı kaydı kabul etmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı yerinde olup Bölge adliye mahkemesince davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir,…” gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuş ve dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Direnme Kararı:

11. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 15.09.2021 tarihli ve 2021/1253 E., 2021/1064 K. sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesi yanında, HMK'nın 207. maddesi gereği el yazılı ilavenin hukukî sonucunun bulunmadığı, sözleşmenin ilk düzenlenen hâliyle geçerli olduğunu düşünen (bilen) davalının sözleşmeyi bu hâliyle muhafaza etmesine başkaca bir anlam atfedilemeyeceği, hiç kimsenin kanunu bilmediğini iddia ederek bundan kendi lehine bir sonuç çıkaramayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

12. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.     

II. UYUŞMAZLIK

13. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasındaki 18.07.2011 tarihli sözleşmenin tek nüsha olarak düzenlendiği ve aslı davalı tarafça muhafaza edildiği, sözleşmenin "3.5-Sözleşmeye Dair Vergiler" başlığı altındaki kısmında ''Bunun yanı sıra Esas Bedele KDV dahildir'' şeklinde düzenlemenin yer aldığı, bu düzenlemenin altında “?”nin yer aldığı, sözleşmenin alt kısmında ise davacı şirket olan D. Metalik isim ve imzasının bulunduğu kısımda ''?Anlaşmada bu satır yoktu KDV dahil değildir'' şeklinde el yazılı ibare bulunduğu gözetildiğinde, sözleşme aslının davalı şirkette muhafaza edilmesi nedeniyle bu ihtirazi kaydın davalı tarafça kabul edildiği anlamına gelip gelmeyeceği, buradan varılacak sonuca göre davacı şirketin davalı şirketten KDV'yi ayrıca talep etme hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

14. Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar vardır.

15. Vergi, kamu giderlerini karşılamak amacıyla yasalarla gerçek ve tüzel kişilerden malî güçlerine göre istenen bir yükümlülüktür.

16. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler, kişilerden kimi kamu hizmetleri karşılığında ya da bir hizmet karşılığı olmaksızın kamu gücüne dayanılarak alınan paralardır ve tüm kamu hizmetleri için yapılan giderlere ortak katılım payını ifade eder.

17. Katma Değer Vergisi (KDV) “Hizmetin yapılması, malın satılması aşamasında tüketiciden alınan ve daha sonra yükümlü tarafından beyan edilerek vergi dairesine yatırılan doğal vergi türü” (Türk Hukuk Lûgatı, Türk Hukuk Kurumu, Cilt I, Ankara 2021, s. 672-673) olarak tanımlanabilir.

18. KDV, mal ya da hizmetin üretiminden tüketiciye intikaline kadar her el değiştirme aşamasında alınan genel bir tüketim vergisidir (Canoğlu, M. Ali/ Hacırüstemoğlu, Rüstem: Vergi Uygulamaları ve Muhasebesi, İstanbul 1990, s. 425).

19. KDV dahil vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin ortak özellikleri kamu gücüne dayanılarak tek taraflı iradeyle ve gerektiğinde zorla alınmaları, bir yasayla konulmalarıdır.

20. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 73. maddesinin 3. fıkrası “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır” düzenlemesini içermektedir.

21. Buna göre vergi yükümlülüğünün konusu, yükümlüsü, matrahı ve oranı ile, vergiden doğan ödev ve usul ilişkilerinin yasayla düzenlenmesi gerektiği kuşku ve duraksamadan uzaktır.

22. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesi vergi yükümlüsünü (mükellefini) “Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişi”; vergi sorumlusunu ise, “verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi” şeklinde tanımlamış; kural olarak, vergi yükümlülüğüne ve sorumluluğuna ilişkin özel sözleşmelerin, vergi dairelerini bağlamayacağı hükmünü getirmiştir.

23. 3065 sayılı KDV Kanunu'nun 1. maddesinde hangi işlemlerin katma değer vergisine tabi olduğu sayılmıştır. Kanun'da KDV'nin fiyata dâhil olup olmadığı konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda KDV'nin fiyata dâhil olup olmadığı konusunun özel hukuk hükümlerine göre belirlenmesi gerekir ise de; bu konuda yorum yapılırken KDV Kanunu'ndaki hükümlerden de dolaylı olarak yararlanmak yerinde olacaktır.

24. Bu noktada, “Senette çıkıntı, kazıntı ve silinti” başlıklı HMK’nın 207. maddesine değinmek gerekirse, bu madde; “Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr hâlinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir” hükmünü içermektedir.

25. Bu maddeye göre; sözleşmede yapılan çıkıntı ve silintilerin de taraflarca ayrıca imzalanması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan değişikliğin inkâr edilmesi durumunda bu değişiklik yok sayılır. Hatta yapılan bu değişiklik sözleşmenin geçerliliği ile ruhuna aykırı mahiyette görülürse sözleşmenin kısmen veya tamamen geçersizliği sonucunu doğuracaktır.

26. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında dava konusu maden sahası satışı ve devrine ilişkin sözleşmenin 18.07.2011 tarihinde imzalanmış olduğu, sözleşmenin "3.5-Sözleşmeye dair vergiler" başlığı altındaki kısmında "Bunun yanı sıra Esas Bedele KDV dahildir" şeklinde düzenlemenin yer aldığı, bu cümlenin altında soru işaretinin bulunduğu görülmektedir.

27. Sözleşmenin alt kısmında ise, D. Metalik isim ve imzasının yer aldığı kısımda ''?Anlaşmada bu satır yoktu. KDV dahil değildir'' şeklinde el yazısı ile yazılmış bir ibarenin eklendiği görülmektedir. Davacı davasını, sözleşmeye el yazısıyla sonradan eklenen bu ibareye dayandırmaktadır.

28. Sözleşmenin D. Metalik isim ve imzasının yer aldığı kısımda ''?Anlaşmada bu satır yoktu. KDV dahil değildir'' şeklindeki el yazısı olarak yazılmış ibarenin HMK’nın 207. maddesi anlamında çıkıntı, kazıntı veya silinti olarak kabulü mümkün değildir. Zira, bu maddenin uygulanma şartları somut olayda oluşmamıştır.

29. Ayrıca, Özel Daire bozma kararında belirtildiğinin aksine davacı tarafça imza altına bu belirtilen ibare eklenerek sözleşme aslına ihtirazi kayıt konulduğu, bunun tek nüsha düzenlenip davalı şirketçe muhafaza edilmesinin bu ihtirazi kaydın davalı şirketçe kabul edildiği anlamına gelmeyeceği de muhakkaktır.

30. Ancak somut olayda; sözleşmede KDV’nin bedele dâhil olduğu konusunda tarafların uzlaşmadığı kabul edilerek, bölge adliye mahkemesince 3065 sayılı KDV Kanunu esas alınarak KDV’den davanın taraflarından hangisinin sorumlu olduğu tespit edilmesine yönelik gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak buradan varılacak sonuç çerçevesince bir karar verilmelidir.

31. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; direnme kararının usul ve kanuna uygun olduğu ve onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan gerekçelerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

32. Hâl böyle olunca direnme kararı açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin de ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22.11.2022 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.

BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda bulunan 18 üyenin 14'ü DEĞİŞİK GEREKÇELİ BOZMA, 4'ü ise ONAMA yönünde oy kullanmışlardır.