TAKİPTE BORÇLU GÖSTERİLMEYEN FARKLI TÜZEL KİŞİLİĞE SAHİP ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN YAPTIĞI İTİRAZ BORÇLU YÖNÜNDEN HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


12 Ara
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2017/12-747
KARAR NO   : 2021/1047

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ             :
Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                       : 31/05/2016
NUMARASI               : 2016/117 - 2016/221
DAVACI-ALACAKLI : A.Y. vekili Av. E.Z.
DAVALI-BORÇLU    : K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av. V.T.

1. Taraflar arasındaki "şikâyet" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, K. 2. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin reddine ilişkin karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.

2. Direnme kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Alacaklı İstemi:

4. Alacaklı vekili şikâyet dilekçesinde; müvekkili tarafından K. 3. İcra Dairesinin 2014/8.47 E. sayılı dosyasında borçlu K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin borçluya 02.10.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu itiraz etmediğinden takibin kesinleştiğini, takip dosyasına üçüncü kişi olan K. Gelişim Day. Tük. Mal. Basın Yayın Elekt. Kağt. Reklam Gıda ve İnş. San. ve Tic. A.Ş. tarafından itiraz dilekçesi verildiğini ancak bu şirketin takip borçlusu olmadığını, bu şirket aleyhine müvekkili tarafından yapılmış bir takip bulunmadığını, takip talebinde ve ödeme emrinde takip borçlusunun K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, ödeme emrinin de K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne tebliğ edildiğini, her iki şirketin unvanının ve vergi numaralarının farklı olduğunu, ancak icra müdürünün takip borçlusu olmayan şirketin itirazını dikkate alarak yetki yönünden takibin durdurulmasına karar verdiğini, icra müdürünün kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, K. Gelişim Day. Tük. Mal. Basın Yayın Elekt. Kağt. Reklam Gıda ve İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin itirazının geçerli bir itiraz olmadığını, bu nedenle itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, takip konusu alacak bakımından K. icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle de icra müdürünün 04.11.2014 tarihli durdurma kararının yerinde olmadığını ileri sürerek icra memurunun 04.11.2014 tarihli durdurma kararının kaldırılması ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

Borçlu Cevabı:

5. Borçlu vekili cevap dilekçesinde; Kocaeli 3. İcra Dairesinin 2014/8.47 E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrini 02.10.2014 tarihinde tebellüğ etmeleri üzerine 08.10.2014 tarihinde yasal süre içerisinde takibe, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takip borçlusunun K. Basın Yayın Dağıtım ve Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. olmasına rağmen itiraz dilekçesinin açık maddi hata ve yanılgıda bulunularak K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. üzerinden işleme konulduğunu, borçlu şirket ile dosyanın tarafı olmayan “hatalı yazılan" şirketin aynı adreslerde, aynı ve benzer kişiler tarafından birlikte yönetildiğini ve aynı alanda faaliyet gösterdiklerini, bu şirketlere yöneltilen takiplerin tek bir çalışan vasıtasıyla taraflarına iletildiğini, organik bağlılık içerisinde bulunan üç ayrı tüzel kişilikten (1- K. Basın Yayın Dağıtım ve Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. 2- K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kâğıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ. 3- Ulus Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Tekstil İnşaat Gıda Pazarlama Sanayi Ticaret Ltd. Şti.) 17.05.2010 tarihinde birlikte vekâlet aldıklarını, şikâyet konusu takip dosyası ile aynı mahiyette olan icra takiplerinin K. Gelişim Day. Tük. Mal. Basın Yayın Elekt. Kağt. Reklam Gıda ve İnş. San. ve Tic. A.Ş. üzerinden çalışan vasıtasıyla taraflarına bildirildiğini, geçmişteki alışkanlık sebebiyle itiraz dilekçesinde maddi hata ve açık yanılgı ile borçlunun unvanının hatalı yazılarak yanlış vekâletname sunduklarını, borçlu şirket ile dosyanın tarafı olmayan (itiraz dilekçesinde) hatalı yazılan şirketlerin her ikisinin de Tasfiye Hâlindeki İ.F. Kurumu A.Ş.’nin borçlarını borcun nakli sözleşmesiyle üstlenen şirketler olduğunu, borçlu şirket ile dosyanın tarafı olmayan hatalı yazılan şirketlerin her ikisinin unvan ve sair benzerliklerinin maddi hata yapmalarında etkili olduğunu, her iki şirketin vekâlet bilgileri ve ticaret sicil kayıtlarına göre adreslerinin aynı olduğunu, takip dosyasında taraf ve borçlu gözükmeyen kişinin takibe itiraz etmesinin düşünülemeyeceğini, takip dayanağı sözleşmedeki illiyet bağı gözetildiğinde akdi ilişkinin tarafı olan şirket adına itiraz ettiklerinin açık olduğunu, icra dosyasına 17.04.2014 tarihinde maddi hata düzeltme dilekçesi sunduklarını, bu dilekçede yer alan taleplerinin icra müdürlüğün 20.04.2015 tarihli kararıyla reddedildiğini, takip dosyasındaki 20.04.2015 tarihli maddi hatanın düzeltilmesinin reddi kararına karşı Kocaeli 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 2015/1.5 E. sayılı dosyasında şikâyet yoluna başvurduklarını, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Kocaeli 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 14.07.2015 tarihli ve 2015/117 E., 2015/321 K. sayılı kararı ile; her ne kadar davacı (borçlu) vekili başka şirket adına itiraz dilekçesi sunmuş ise de şirketlerin ortakları, adresleri vs. incelendiğinde şirketler arasında bağlantı bulunduğu, itiraz eden avukatın her iki şirketin de vekili olduğu, tüm emsal icra takiplerinin diğer şirket aleyhine başlatıldığı hâlde ilk defa takip borçlusu şirkete icra takibi başlatıldığından alışkanlık nedeniyle açık yanılgıya düşülmüş olduğu, her iki şirketin de birbirinden ayırt edilmesini sağlayacak özel bir unvanının bulunmadığı, itiraz dilekçesinde doğru olarak Kocaeli 3. İcra Müdürlüğünün 2014/8.47 E. nolu dosyasının yazılmış olduğu, takipte davacı (şikâyet olunan) şirket dışında başkaca takip borçlusu bulunmadığından yapılan borca itirazın borçlu şirket adına yapılmış sayılacağı, bu nedenle hatanın maddi hatadan kaynaklandığı ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, şikâyetin reddine karar verilmesi ile icra dairesince verilen takibin durdurulması kararının hukuken geçerli karar olduğu tespit edildiğinden yetkiye, borca vs. yapılan itirazların kaldırılması için icra mahkemelerinde itirazın kaldırılması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açılması gerektiği gerekçesi ile şikâyetin reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 15.02.2016 tarihli ve 2015/27455 E., 2016/3744 K. sayılı kararı ile;

"... Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük süre içerisinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durdurulması kararı üzerine alacaklının şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca ve yetkiye itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiş olsada itirazın takip borçlusu tarafından yapılmadığını, takipte üçüncü kişinin itirazı üzerine takibin durdurulması kararının doğru olmadığını belirterek takibin durdurulmasına ilişkin müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, borca ve yetkiyi itiraza ilişkin dilekçesinde borçlu ünvanının yanlış gösterilmiş olmasının dürüstlük kuralına aykırı olmayan maddi hataya dayandığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İcra ve İflas Kanunu'nun 62/1. maddesinde “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu “K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin takip talebinde adı geçen borçluya 02.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 08.10.2014 havale tarihli borca ve yetkiye itirazın ise “K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.” adına yapılmış olduğu, itiraza ilişkin dilekçenin başlık ve sonuç kısmında adı geçen şirketin ünvanının yazılı olduğu, görülmekle; takip borçlusu şirket dışında ayrı bir tüzel kişiliğe haiz üçüncü kişinin yaptığı itiraz borçlu yönünden hukuki sonuç doğurmaz. Takip talebinde borçlu olarak gösterilen ve kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu şirketin yasal 7 günlük süre içeresinde yapmış olduğu bir borca itiraz bulunmamaktadır. Üçüncü kişinin yapmış olduğu itiraz sonucunda borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru olmadığından, alacaklının takibin durdurulmasına dair müdürlük işleminin iptaline ilişkin şikayetinin belirtilen bu gerekçe ile kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Kocaeli 2. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 31.05.2016 tarihli ve 2016/117 E., 2016/221 K. sayılı kararı ile; Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğünün 22.04.2015 tarihli cevabı yazısı incelendiğinde her iki şirket yetkilisinin aynı kişi olduğu, adreslerinin aynı sadece kat numaralarının farklı olduğu, her iki şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri, her iki şirketin avukatının Av. V.T. olduğu, icra dairesine verilen 08.10.2014 tarihli itiraz dilekçesi incelendiğinde sadece itiraz eden şirket isminin yanlış yazıldığı, içerik olarak takibe yönelik itiraz olduğu, yapılan hatanın maddi hatadan kaynaklandığı ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmeyeceği gerekçeleriyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçlu K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte itirazın K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına yapılmış olmasının maddi hata niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre takibin durdurulmasına yönelik memurluk işleminin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 58. maddesine göre; takip talebi icra dairesine yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda yapılır. Talepte borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri gösterilir. İİK’nın 60. maddesine göre; icra müdürü takip talebinin bu Kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse ödeme emri düzenler. Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Aynı Kanunun 61. maddesi uyarınca ödeme emri borçluya takip talebinden itibaren nihayet 3 gün içinde tebliğe gönderilir.

13. İcra ve İflas Kanunu’nun 62. maddesinin 1. fıkrası ise; “…İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur…” hükmünü içermektedir.

14. Borçlunun, borçlu olmadığını veya (alacağın müeccel olduğu, şarta bağlı olduğu gibi bir nedenle) alacaklının takip yapma yetkisi bulunmadığını icra dairesine bildirmesine, ödeme emrine itiraz denir (İİK m. 62-66). Borçlu, yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmekle, ödeme emrine (ve icra takibine) karşı koyar (takibi durdurur) (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 222).

15. Somut olayda icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekilinin takip talebinde borçlunun K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti., vergi kimlik numarasının 5.5.04.6.8, adresinin Tepecik Mah. İnönü Cad. A. Apt. No:1.2 Kat:3 İzmit/Kocaeli gösterildiği, takip talebine uygun düzenlenen örnek (7) nolu ödeme emrinde borçlunun K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, ödeme emri tebliğinin takipte borçlu gösterilen şirket adına çıkarıldığı ve 02.10.2014 tarihinde takip talebinde gösterilen adresinde tebliğ edildiği, 08.10.2014 tarihli yetkiye ve borca itiraz dilekçesinin başlık ve sonuç kısmında K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ünvanının yazılı olduğu ve itiraz dilekçesine ekli vekâletnamenin de itiraz dilekçesinde adı geçen şirket tarafından verildiği, itiraz üzerine icra dairesince 04.11.2014 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

16. Kocaeli Ticaret Sicil Memurluğunun 22.05.2015 tarihli cevabının incelenmesinde ise; şirketlerin unvan değişikliğine rastlanmadığının bildirildiği, 8.39 sicil numarasında kayıtlı K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin adresinin Tepecik Mah. İnönü Cad. A. Apt. No:1.2 Kat:3 İzmit/Kocaeli, vergi numarasının Tepecik Vd.- 5.5.04.6.8, yetkililerinin Abdurrahim S. ve Mehmet Selim Ö. olduğu, 12.38 sicil numarasında kayıtlı K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin adresinin Tepecik Mah. İnönü Cad. A. Apt. No:102 Kat:5 İzmit/Kocaeli, vergi numarasının Tepecik Vd.- 5.5.13.0.2, yetkililerinin Abdurrahim S., Mehmet Selim Ö. ve Oğuz E. olduğu görülmektedir.

17. Şu hâle göre takip yapılan ve ödeme emri gönderilen borçlu K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile itiraz dilekçesini sunan K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. iki farklı tüzel kişiliktir. Takipte borçlu gösterilmeyen, farklı tüzel kişiliğe sahip üçüncü kişi K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin yaptığı itiraz borçlu yönünden hukukî sonuç doğurmaz. Borçlu şirket ile itiraz dilekçesini sunan üçüncü kişi şirketin vekillerinin aynı olması da itiraz dilekçesine geçerlilik kazandırmaz.

18. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; itiraz dilekçesinde icra dosya numarasının doğru yazıldığı, tebligatın 02.10.2014 tarihinde tebliğ alındığının belirtildiği ve takibe yönelik itirazda bulunulduğu, şirketler arasındaki ve takip konuları arasındaki benzerliğin itiraz dilekçesinin verilmesinde kabul edilebilir bir yanılgının bulunduğunu ortaya koyduğu gerekçesi ile direnme kararının yerinde olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

19. O hâlde takipte borçlu gösterilen ve ödeme emri tebliğ edilen K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yasal yedi günlük sürede yapılmış itiraz bulunmadığından icra dairesince takibin durdurulmasına karar verilemez.

20. Hâl böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

21. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen Geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.09.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Uyuşmazlık; borçlu K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte itirazın K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına yapılmış olmasının maddi hata niteliğinde olup olmadığı buradan varılacak sonuca göre takibin durdurulmasına yönelik memur işleminin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

İİK’nın 62/1 maddesinde “itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü aynı kanunun 66. maddesinde ise “müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur…” hükmü yer almaktadır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Tarafta İradi Değişiklik” başlığı altında düzenlenen 124/1 maddesinde “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür” denildikten sonra 3. fıkrada “Ancak bir maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. 4. fıkrada ise “Tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” düzenlemelerine yer verilmiştir. 1086 sayılı Yasada yer almayan 6100 sayılı Kanunda yer verilen 3. ve 4. fıkra ile ilgili düzenlemelere ilişkin hükümet gerekçesinde; Taraf değişikliğinde karşı tarafın rızasının aranması kuralının çok katı uygulanması, şekli taraf teorisinin özünü zedelediği gibi yeni ve aslında gereksiz bir takım yargılamalara yol açarak usul ekonomisi ilkesini de zedelemektedir. Yargı kararlarında bazen çerçevesi de geniş tutularak temsilcide yanılma ya da maddi hatadan kaynaklanan yanılma olarak nitelenen durumlarda karşı tarafın rızası aranmaksızın taraf değişikliğine izin verilerek ortaya çıkan bu sakınca giderilmeye çalışılmaktadır. Ancak bu içtihatlar kanunî düzenleme karşısında sorunu tam olarak çözememekte, sınırlı kalmakta, bazen de kanuni düzenlemeyi zorlamaktadır. Oysa, taraflar gösterilirken bazen maddi hata sebebiyle bir yanılgı ortaya çıkabilir. Aynı şekilde yanılma diğer tarafın davranış ya da işlemlerinden veya hukukî ilişkinin karmaşık niteliğinden kaynaklanabilir. Örneğin, holding şeklindeki şirketlerde muhatabın tam olarak belli olmaması hukukî ilişkide farklı temsilci ya da vekillerin asıl tarafmış gibi davranması durumunda gerçek taraf, verilen cevap ya da yargılama işlemleri ile anlaşılabilecektir. Bu hâllerde hâkimin yapacağı inceleme sadece hatanın maddi hata olup olmadığı ve taraf değişikliği isteğinin dürüstlük kuralına aykırı bulunup bulunmadığıdır. Dördüncü fıkrada … Eğer bu durum üçüncü fıkradaki anlamıyla kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa hâkim sadece kabul edilebilir yanılgıyı araştıracak bunun dışında karşı tarafın rızasını aramadan taraf değişikliğini kabul edecektir… açıklamalarına yer verilmiştir.

Somut olayımızda borçlu K. Basın Yayın Dağıtım ve Paz. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında ilamsız takip başlatılmış, ödeme emri bu şirkete 02.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. İcra dosyasına 08.10.2014 tarihinde itiraz süresi içerisinde verilen dilekçede her ne kadar itiraz eden olarak K. Gelişim Dayanıklı Tüketim Malları Basın Yayın Elektronik Kağıtçılık Reklam Gıda ve İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ismi gösterilerek Av. V.T. tarafından itiraz dilekçesi verilmiş ise de; anılan dilekçede icra dosya numarası açıkça (2014/8.47 E.) yazılmış, tebligatın dosyasında görünene uygun olarak 02.10.2014 tarihinde tebliğ alındığı bildirilmiş ve yine bu takibe yönelik itirazlarda bulunulmuştur. İcra takibinde tek borçlu gösterilmiş olup, itirazın ismiyle yapıldığı A.Ş. dosyada borçlu değildir. Ayrıca itirazla aynı gün icra dosyasına yatırılan vekâlet harcı (08.10.2014 tarih -3,80TL) yine dosya numarası (2014/8.47) ve takip borçlusu K. Basın Yayın Dağıtım Paz. San. Tic. Ltd. Şti. olarak bildirilip doğru şekilde yatırılmıştır. Bu itirazla takibin durdurulması yönündeki müdürlük işleminin şikâyeti üzerine 17.04.2015 tarihinde K. Basın Yayın ….Ltd. Şti. adına itiraz dilekçesindeki maddi hatanın düzeltilmesi yolunda dilekçe vermiş, yanılgının borçlu şirket ile yanılgı ile bildirilen şirketlerin her ikisinin de Tasfiye Halindeki İ.F. Kurumu A.Ş.’nin borçlarını “borcun nakli” sözleşmesi ile üstlenen şirketler olduğunu, icra konusu ile birebir aynı emsal icra takiplerinin bu zamana kadar K. Gelişim …… A.Ş. üzerinden geldiğini ilk defa bu dosyada borçlu hasım görünen şirket üzerinden aleyhine takip yapıldığını nitekim geçmişteki alışkanlık nedeniyle borçlunun namının yanlış yazıldığını bildirmiş, önceki dosyalara ilişkin bu dosyanın itiraz tarihinden önce ve aynı gün A.Ş. hakkında verdiği itiraz dilekçelerini eklemiştir. Dosyadaki vekâletnamelerde ise her iki şirketin de itiraz eden Av. V.T.’ya itiraz tarihinden çok önce 15.05.2010 tarihinde vekâletname verdiği görülmektedir. Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazısından her iki şirketin ortaklarının, adreslerinin aynı olduğu, borçlu vekilinin yanılgıya esas gösterdiği emsal icra dosyalarında da K. Gelişim …..A.Ş. hakkında İ.F. Kurumu A.Ş.’nin borçlarının “borcun nakli” sözleşmesi ile üstlenilmesinden kaynaklı genel haciz yolu ile takipler yapıldığı bunlara da Av. V.T.’nun aynı içerikteki dilekçelerle itiraz ettiği görülmektedir.

Şirketler arasındaki benzerlik ve takip konuları arasındaki benzerlik itiraz dilekçesinin yanlış isimle verilmesinde kabul edilebilir bir yanılgının bulunduğunu ortaya koymaktadır. İcra hâkiminin HMK 124/3, 4 fıkralar gereği yapacağı araştırma bunun üzerinden olması gerekir. Emsal HGK 2014/12-1190 E. - 2016/964 K. ve 2012/6-338 E. - 2012/586 K. sayılı kararlarında da kabul bu yöndedir. Açıklanan yasal gerekçeler ve somut olayın özellikleri değerlendirildiğinde şikâyetin reddine dair yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan salt her iki şirketin farklı tüzel kişilikler olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz.

Hafize Gülgün VURALOĞLU       Nebahat ŞİMŞEK         Fadime AKBABA
Üye                                               Üye                               Üye 

Battal YILMAZ
Üye