TARAFLAR ARASINDA DÜZENLENEN BELGEDEKİ MİKTAR MAHSUP EDİLEREK NAKDİ TEMİNAT KESİNTİSİNİN TAHSİLİ TALEP EDİLDİĞİNDEN ALACAK LİKİT NİTELİKTEDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


20 Ağu
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/1359
Karar No      : 2023/1299

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 09.12.2021
SAYISI                                 : 2020/1122 E., 2021/1171 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı taşeron vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yüklenicinin taahhüdünde bulunan Zonguldak Amasra- Kurucaşile-Cide yolu Çakraz-Kurucaşile arası Km:37l-46+400,00 kesiminin yapım işi ile ilgili olarak taraflar arasında Tünel 4 ve Tünel 5 inşaat işlerinin yapımı konusunda 18/05/2017 tarihli sözleşme imzalandığını, işlerin yapımına ilişkin davalı tarafından 6 adet hakediş düzenlendiğini, 6 hakedişte toplam 2.190.393,46 TL nakdi teminat kesintisi yapıldığını, işin 26/12/2017 tarihinde geçici kabulü, 21/02/2018 tarihinde ise kesin kabulünün yapıldığını, nakdi teminatların iadesi için sözleşmenin 9. maddesinde belirtilen tüm belgelerin davalı şirkete teslim edilmesine karşın, davalı tarafça hakedişlerden yapılan nakdi teminat kesintisine mahsuben 30/12/2018 keşide tarihli çek ile 300.000,00 TL ödendiğini, bakiye tutarın ödenmediğini, 647.658,38 TL'lik nakdi teminat kesintisine ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla iade edilmeyen nakdi teminat kesintilerinden 1.242.735,08 TL'nin tahsili için Ankara 31. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1.66 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, borçlu tarafından borca itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirmediğini, sözleşme hükümleri uyarınca geçici ve kesin kabul koşullarının oluşmadığını, sözleşme eki şartname uyarınca geçici kabul yapılabilmesi için öncelikle dava dışı idare ile geçici kabul yapılması gerektiği, davacının sunduğu geçici ve kesin kabul tutanağının hukuken hiçbir geçerliliğinin bulunmadığı, tutanakların şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 2018/831 Esas, 2020/290 Karar ve 08.07.2020 tarihli kararıyla özetle; bilirkişi raporunda da hesaplandığı üzere talep edilebilecek teminat kesintisi miktarının ödenen 300.000,00 TL ve 647.657,88 TL saklı tutulan kısım dışında 1.242.735,59 TL olduğu, sözleşmenin 9.3. maddesinde nakit teminat kesintisinin iade koşullarının hükme bağlandığı, buna göre SGK borçsuzluk belgesinin sunulması, taşeron işçilerinin ücretlerinin tamamının ödenmiş olması gerektiği, davalı tarafça davacı taşeronun işçi ücretlerini ödemediği yönünde bir savunmada bulunmadığı, düzenlenen hakedişlerden önce SGK prim ödemeleri ve işçi ücretlerinin ödendiğine dair belgelerin davalıya teslim edildiği, SGK ilişiksizlik belgesine ilişkin olarak da takip tarihi öncesi itibariyle de davacının borcu olmadığına ilişkin SGK yazısının sunulduğu, sözleşmenin 9.3 maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesi ile, 1.242.735,08 TL teminat kesintisine konu alacakla ilgili itirazın iptaline, takibin devamına, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; dava konusu alacağın iki tarafın da ticari kayıtlarında sabit olduğu, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının nakdi teminat iadesi için sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre, geçici ve kesin kabul koşullarının oluşmadığı, sözleşmede idare ile geçici kabul yapılmadan davalı ile geçici kabul yapılamayacağının açıkça kararlaştırıldığı, geçici kabul ve kesin kabul tutanaklarının şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge adliye mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını, süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvurusundaki gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.

Davalı vekili istinaf başvurusundaki gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca hakedişlerden kesilen nakdi teminat kesintisinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Borçlar Kanunu’nun 470 inci maddesi, ihale mevzuatı, İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.1 Davalı tarafça taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre, geçici ve kesin kabul koşullarının oluşmadığı, sözleşmede idare ile geçici kabul yapılmadan davalı ile geçici kabul yapılamayacağının açıkça kararlaştırıldığı gerekçesiyle karar temyiz edilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin 1.2. maddesine göre, sözleşmeyi oluşturan dokümanların öncelik sıralamasında “sözleşme özel şartlar – teknik şartname” öncelikli olup, söz konusu teknik şartnamenin 54. maddesine göre, davalı yüklenici şirketin, sözleşmeye konu işin idareye teslim durumuna göre geçici ve kesin kabulleri idarenin kabulünü beklemeden yapabileceği düzenlendiğinden davalının temyiz itirazları yerinde görülmeyip, reddi gerekmiştir.

2.2 Davalı tarafça geçici kabul ve kesin kabul tutanaklarının şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı, geçersiz olan bu tutanaklara göre davacının nakdi teminatının tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar temyiz edilmiş ise de; taraflarca imzalandığı tereddütsüz olan “K. İnşaat Kesin Kabul Tutanağı İle İlgili Görüşler” başlıklı belgenin başlığı ve metninden, kabul işlemlerinin ikmal edildiğinin davalı tarafça da kabul edildiği anlaşılmakta olup, anılan belge ile eksik ve ayıplı işlerin tespit edilerek, bu işlerin davalı tarafından giderilmesi için 647.239,41 TL tutarındaki teminatın davalı uhdesinde kalması konusunda tarafların mutabık oldukları anlaşıldığından davalının işin kabulünün yapılmadığı konusundaki temyiz itirazları yerinde görülmeyip, reddi gerekmiştir.

3. Davacı temyizi bakımından; İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likid olması zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi gerekmektedir. Böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. (HGK'nın 07.06.2006 tarihli, 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı ilâmı)

Somut olay incelendiğinde; dava konusu takip dayanağı olan hakedişlerden kesilen nakdi teminat kesintisinin toplam miktarı 2.190.393,46 TL olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taşeron icra takibinde bu miktardan, davalı tarafça ödenen 300.000,00 TL ile az yukarıda bahsedilen “K. İnşaat Kesin Kabul Tutanağı İle İlgili Görüşler” başlıklı belgedeki eksik ve ayıplı işlerin davalı tarafından giderilmesi için tutulan 647.239,41 TL’yi mahsup ederek nakdi teminat kesintisinden 1.242.735,08 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Bu durumda davalı borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün olduğu, buna göre alacağın likit olduğu, alacağın likid olduğunun anlaşılması karşısında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu talebin reddi doğru olmamış, kararın bu yönüyle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

“Değerlendirme” bölümünün 2. bendinde belirtilen nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine,

3. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, ilk derece

mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye

Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı davacıya yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine,

Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan            Üye                 Üye                    Üye                        Üye
Murat Kıyak      Birol Soner     Özcan Turan      Mahmut Coşkun     Doğan Ağırman