TASFİYENİN DEVAM ETTİĞİ AŞAMADA BORÇLU SPOR KLÜBÜNÜN BORÇLARINDAN BELEDİYE SORUMLU TUTULAMAYACAĞINDAN ŞİKÂYETÇİYE BORÇ ÖDEME MUHTIRASI GÖNDERİLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


13 Eki
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

Esas No        : 2021/12-409
Karar No       : 2023/234

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ                          : 14.10.2020
SAYISI                          : 2020/1610 E., 2020/2158 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 06.07.2020 tarihli ve 2019/14048 Esas,
                                        2020/6414 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki şikâyet isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin reddine karar verilmiştir.

Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikâyetin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. TALEP

Şikâyetçi borçlu vekili; alacaklı vekili tarafından borçlu A.P. Basketbol Kulübü aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibinde alacaklı vekilinin 05.04.2016 tarihli talebi üzerine müvekkili A. Belediye Başkanlığının icra dosyasına borçlu olarak eklendiğini ve müvekkiline dosya borcunun ödenmesi için 12.04.2016 tarihli muhtıranın gönderildiğini, alacaklı vekilince A. Gençlik Spor Kulübü Derneğinin (Kulüp) fesih kararı ve Kulübün kuruluş tüzüğünün 45 inci maddesi gerekçe gösterilerek belediyenin borçlu olarak eklenmesini talep ettiğini, Kulübün 5253 sayılı Dernekler Kanunu’na (5253 sayılı Kanun) göre kurulduğunu ve tüzel kişiliğe sahip olduğunu, 5253 sayılı Kanun'da alacakların ve malların devrinin düzenlendiğini ve borçların devrine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediğini, 15.02.1993 tarihli ve 2/6 karar numaralı meclis kararı ile o tarihte yürürlükte bulunan 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun (2908 sayılı Kanun) 57 nci maddesine göre A. Belediye Spor Kulübünün kurulduğunu, meclis kararının dernek borçlarının belediyeye devrinin kabulüne ilişkin bir karar niteliğinde olmadığını, dernek borçlarından kimlerin sorumlu olacağının da kanunda belirtildiğini, dernek tüzel kişiliğinin ya da tasfiye kurulunun dernek borçlarının devrine ilişkin bir karar alma yetkisinin bulunmadığını, derneğin kuruluşundan bu yana Kulübün borçlarının Belediyeye devrine ilişkin herhangi bir meclis ya da encümen kararı bulunmadığını, 23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının kendi bünyelerinde spor derneği kurma yetkisine son verildiğini ve 2908 sayılı Kanun’un yürürlükten kaldırıldığını, 29.01.2004 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 5702 sayılı Dernekler ve Vakıfların Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun’un (5702 sayılı Kanun) yürürlüğe girdiğini, bu Kanun’un 2 nci maddesi ile kamu hizmetlerini desteklemek üzere kurulan derneklere kamu kurum ve kuruluşlarının bütçelerinden ödenek, yardım veya herhangi bir kaynak aktarılması uygulamasına son verildiğini, Kanun’da böyle bir hüküm varken derneğin borçlarının dernek tüzüğü ile kamu kuruluşuna devredilmeyeceğini, 5393 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda (5393 sayılı Kanun) başka kişi ya da kurumların borçlarını devralması ile ilgili bir düzenleme yer almadığını, derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağının Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesinde düzenlendiğini, bu düzenlemede dernek borçlarının Belediyeye devredilebileceğine ilişkin bir hüküm yer almadığını, alacaklı vekili tarafından icra dosyasına sunulan belgelerle müvekkili belediye başkanlığının borç altına sokulamayacağını, müvekkili Belediyeye ödeme veya icra emrinin tebliğ edilmediğini, borçlu olmadıkları hâlde 26.04.2016 tarihinde müvekkilinin T. Halk Bankası A.Ş.’de bulunan hesabına haciz konulduğunu, 5393 sayılı Kanunu’nun 15 inci maddesine göre haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesinin istenmesinin gerektiğini, 5393 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5779 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin birinci fıkrasına göre bu hesabın haczinin caiz olmadığını ileri sürerek müvekkili Belediyenin takipte borçlu sıfatının ve 26.04.2016 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Alacaklı vekili; A. Belediye Başkanlığının, borçlu A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneğinin feshine dair alınan karar ve derneğin kuruluş tüzüğünün ilgili hükümlerine istinaden icra dosyasına borçlu taraf olarak eklendiğini, A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneğinin 12.03.2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı ile derneğin feshine karar verildiğini, A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Tüzüğünün 45 inci maddesinde “Genel Kurul, Kulübün feshini Genel Kurul’a katılma hakkına sahip üyelerin en az 2/3’nün katıldığı toplantıda karar verir. Bu toplantıda aranan çoğunluk sağlanmazsa üyeler ikinci toplantıya çağrılır. İkinci toplantıya katılan üye sayısı yönetim ve denetim kurulunun asil üye sayısının iki katından az olamaz. Toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğu ile karara bağlanır. Derneğin feshi yönetim kurulu tarafından beş gün içinde mahallin en büyük mülki amirliğine bildirilir. Fesih kararı üzerine Kulübün taşınır ve taşınmaz bütün malları, alacakları ve borçları A. Belediyesine devrolunur.” hükmünün yer aldığını, bu hükümde açıkça Kulübün feshi hâlinde taşınır ve taşınmaz bütün mallarının, alacaklarının ve borçlarının A. Belediyesine devredileceğinin düzenlendiğini belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2018 tarihli ve 2016/553 Esas, 2018/318 Karar sayılı kararı ile; borca itirazın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı, icra mahkemesince işin şikâyet yolu ile çözümlenmesi mümkün olmadığından borca itirazın reddinin gerektiği, şikâyet yoluyla haczin kaldırılması isteği yönünden ise icra müdürlüğünün 06.05.2016 tarihli kararı ile A. Belediye Başkanlığı adına Türkiye Halk Bankası A.Ş. nezdindeki hesabın kamu yararı adına açılmış hesap ise fekkine karar verildiği ve 09.05.2016 tarihinde bu hususta Türkiye Halk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, bu durumda şikâyetin konusuz kaldığı gerekçesi ile borca itirazın reddine, haczin şikâyet yoluyla kaldırılması isteğinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2019 tarihli ve 2018/2383 Esas, 2019/1731 Karar sayılı kararı ile; icra takibinde borçlunun Spor Kulübü Derneği olduğu, derneğin tüzel kişiliğinin bulunduğu, alacaklı vekili talebini dernek tüzüğünün 45 inci maddesine dayandırmış ise de İzmir Valiliğinin 08.12.2016 tarihli yazısından da anlaşılacağı üzere derneğin henüz feshedilmemiş olup, tasfiye sürecinin devam ettiği, 5253 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinde tasfiye esaslarının düzenlendiği, buna rağmen alacaklının tek taraflı beyanı ile şikâyetçi Belediyeyi icra dosyasına taraf olarak eklemesinin iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki (6100 sayılı Kanun) amir düzenlemelere de aykırı olduğu, İlk Derece Mahkemesince borca itirazın reddine karar verilmiş ise de şikâyetçinin talebinin husumete yönelik olduğu ve müdürlüğün bu yöndeki kararının kaldırılmasına ilişkin olduğu, dolayısıyla şikâyetin husumete ilişkin olmakla kamu düzenini ilgilendirmesi yönünden resen incelenmesi gerekeceğinden yazılan müzekkerenin (haciz müzekkeresinin) konusuz kalmasının istemin esastan görülmesine engel teşkil etmeyeceği, şikâyetçinin üçüncü kişi olup, şikâyetçi yönünden kesinleşmiş herhangi bir takibin bulunmadığı, borçlu derneğin fesih olunduğuna ya da tasfiye olunduğuna ilişkin herhangi bir resmî yazılı belge ibraz edilmediği, dolayısıyla şikâyetçinin icra dosyasına borçlu sıfatı ile eklenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, şikâyetinin kabulü ile icra müdürlüğünün 12.04.2016 ve 26.04.2016 tarihli işlemlerinin iptaline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ İNCELEME SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “… Alacaklı tarafından borçlu A.P. Basketbol Klubü aleyhine icra takibi başlatıldığı, şikayetçi A. Belediye Başkanlığının icra mahkemesine yaptığı şikayette; müvekkilinin dosyada taraf olmamasına rağmen resen borçlu olarak eklendiğini, hakkında haciz müzekkeresi gönderildiğini ve hesaplarına haciz konulduğunu, oysa dosyada taraf sıfatlarının bulunmadığını, müdürlükçe gönderilen 12/04/2016 tarihli müzekkereye 19/04/2016 tarihinde itiraz ettiklerini, buna rağmen aralarında herhangi bir organik bağ bulunmayan borçlunun borcundan dolayı müvekkiline haciz uygulandığını, bunun Dernekler Kanununa aykırı olduğunu, borçlunun ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğunu belirterek memur işlemlerinin iptalini talep ettiği, İlk derece mahkemesince takibin ilamsız takip olması nedeniyle icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle reddedildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine, Bölge adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına şikayetin kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.

5253 sayılı dernekler kanununun 15. Maddesinde; " Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir." hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, A. Gençlik ve Spor Kulübünün A. Belediye'sinin 15/02/1993 tarihli Meclis Kararı ile kurulduğu, Derneğin Kuruluş Tüzüğü'nün 45. maddesi uyarınca, derneğin feshi halinde bütün borç ve alacaklarının belediyeye devrolunacağının karar altına alındığı, 12/03/2015 tarihinde derneğin feshedildiği ve Dernek Kuruluş Tüzüğünün 45. maddesi gereğince tüm borçlarının A. Belediyesi'ne devredildiği, dolayısıyla icra müdürlüğünce de takip dosyasına A. Belediyesi'nin borçlu sıfatıyla eklenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.

O halde; bölge adliye mahkemesince, yukarıda yazılı nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki karar gerekçesi tekrar edilmek sureti ile direnme kararı verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Alacaklı vekili, A. Gençlik ve Spor Kulübünün dernek tüzüğünde fesih kararı üzerine kulübün taşınır ve taşınmaz bütün mallarının, alacaklarının ve borçlarının A. Belediyesine devrolunacağının belirtildiğini, A. Gençlik ve Spor Kulübü İle A. Belediye Başkanlığı arasında organik bağ bulunduğunu, 5253 sayılı Kanun'un Tasfiye başlıklı 15 inci maddesinin birinci fıkrası ile Dernekler Yönetmeliğinin Tasfiye başlıklı 89 uncu maddesine göre derneğin feshine karar verilmesi hâlinde yapılacak tasfiye işlemlerinin dernek tüzüğüne göre yapılması gerektiğinin belirtildiğini, 12.03.2015 tarihli A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneği olağanüstü genel kurul toplantı tutanağında Derneğin feshine oybirliği ile karar verildiğini, A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Tüzüğünün 45 inci maddesi gereğince A. Gençlik ve Spor Kulübünün fesih kararı alması üzerine, kulübe ait taşınır taşınmaz bütün malların, alacakların ve borçların A. Belediyesi'ne devrolunduğundan icra takibine A. Belediyesinin borçlu sıfatıyla eklenmesinde hukuka aykırılık olmadığını, uyuşmazlığa ilişkin gerek Yargıtay, Hukuk Genel Kurulu, Bölge Adliye Mahkemesi gerek İcra (Hukuk) Mahkemesi tarafından verilen emsal kararların bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Uyuşmazlık

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneği aleyhine başlatılan ve kesinleşen genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibinde, borçlu Derneğin feshi nedeniyle şikâyetçi A. Belediyesi Başkanlığının icra dosyasına borçlu olarak eklenip eklenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

D. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16 ncı maddesi;

"Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.

Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir." hükmünü içermektedir.

2. 08.07.2005 tarihli ve 25869 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliğinin 39 uncu maddesi;

"Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile 31/3/2005 tarihli ve 25772 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dernekler Yönetmeliği hükümleri uygulanır." şeklindedir.

3. 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15 inci maddesi;

"Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.

Kendiliğinden sona erdiği tespit edilen veya feshine karar verilen derneklerin tasfiye ve devir işlemleri tamamlandıktan sonra dernekler kütüğündeki kayıtları silinir.

Feshedilmesi için hakkında soruşturma veya dava açılmış olan bir dernek, fesih ve buna bağlı olarak dernek mallarının devrine dair bir karar aldığı takdirde, soruşturma ve dava sonuçlanıncaya kadar devir işlemi yapılmaz.

Tasfiye işlemleri sonucu derneklerin defter ve belgelerinin saklanma usulü, süresi ve tasfiyeye ilişkin gerekli belgeler yönetmelikte düzenlenir." şeklindedir.

4. 31.03.2005 tarihli ve 25772 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesi;

"Derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi aşağıda belirtilen esaslara göre yapılır.

a) Tasfiyenin dernek tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılması:

Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır.

Bu derneklerin para, mal ve haklarının devri, son yönetim kurulu üyelerinden oluşan tasfiye kurulunca yapılır. Bu işlemlere, feshe ilişkin genel kurul kararının alındığı veya kendiliğinden sona erme halinin kesinleştiği tarihten itibaren başlanır. Tasfiye süresi içinde bütün işlemlerde dernek adında “tasfiye halinde ……. Derneği” ibaresi kullanılır.

Tasfiye kurulu, önce derneğin hesaplarını inceler. İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır. Tasfiye işlemeleri sırasında borçlu olduğu tespit edilen derneklerin alacaklılarına çağrıda bulunulur ve varsa malları paraya çevrilerek alacaklılara ödenir. Derneğin alacaklı olması durumunda borçlulardan alacaklar tahsil edilir. Alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden sonra kalan para ve mallar tüzükte belirtildiği şekilde devredilir.

Bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip tasfiye kurulu tarafından durumun yedi gün içinde bir yazı ile dernek merkezinin bulunduğu yerin mülki idare amirliğine bildirilmesi ve bu yazıya tasfiye tutanağının da eklenmesi zorunludur.

Tasfiyeye ilişkin tüm işlemler tasfiye tutanağında gösterilir ve tasfiye işlemleri, mülki idare amirliklerince haklı bir nedene dayanılarak verilen ek süreler hariç üç ay içinde tamamlanır.

Bu derneklerin defter ve belgelerini tasfiye kurulu sıfatıyla son yönetim kurulu üyeleri saklamakla görevlidir. Bu görev, bir yönetim kurulu üyesine de verilebilir. Bu defter ve belgelerin saklanma süresi beş yıldır.

b) Tasfiyenin mahkeme kararı ile yapılması:

Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamış veya son yönetim kuruluna yapılan tebligata rağmen tasfiye işlemleri yapılmamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla bulunduğu ildeki amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.

Bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi mahkeme kararında belirtilen esaslara göre yapılır ve tasfiyenin tamamlanmasını müteakip, durum ilgili mülki idare amirliğine bildirilir." şeklinde düzenlenmiştir.

2. Değerlendirme

1. Uyuşmazlığın çözümü için yasal düzenlemelerin açıklanması gerekmektedir.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 88 inci maddesi uyarınca genel kurul her zaman derneğin feshine karar verebilir. Derneklerin sona ermesinin üç önemli sonucu vardır: derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, belirtilen olumlu tasfiye sonucunun özgülenmesi ve ilgili makamın onayının alınarak dernekler kütüğünde kayıtlı bulunan derneğin kaydının silinmesi.

3. 08.07.2005 tarihli ve 25869 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliğinin 39 uncu maddesinde bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun'un, 5253 sayılı Kanun ile Dernekler Yönetmeliği hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle spor kulübü derneklerinin tasfiye ve tahsis işlemleri Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesi hükmüne göre yapılır. Ancak şirket (anonim şirket) statüsündeki spor kulüplerinin tasfiye işlemleri ise 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılır.

4. Derneğin sona ermesi kararından sonra derneğe ait para ile ölçülebilen alacak ve borçların hesaplanması, alacakların tahsili ve borçların ödenmesi işlemleri yapılır. Bu süreç tasfiye aşaması olarak adlandırılır. Tasfiye hem derneğin sona ermesinin bir sonucu hem de hukuki ilişkilerin tamamen bitirilmesine kadar geçen bir süreçtir. 4721 sayılı Kanun'un 52 nci maddesine göre sona eren tüzel kişinin kişiliğinin tasfiye amacıyla sınırlı olmakla birlikte tasfiye aşaması bitene kadar devam edeceği düzenlenmiştir. Buna göre derneğin temel amacının yerini "tasfiye amacı" alır. Bu aşamada dernek tasfiye amacıyla sınırlı bir ehliyete sahiptir.

 5. 5253 sayılı Kanun özel kanun olduğundan bu Kanun'un 15 inci maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 53 ve 54 üncü maddelerinden öncelikle uygulama alanı bulur. 5253 sayılı Kanun'un 15 inci maddesine göre genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Aynı Kanun'un 4 üncü maddesinin (l) bendi uyarınca derneğin feshi hâlinde malvarlığının tasfiye şekli hakkında tüzükte hüküm bulunması zorunludur. Dernek tüzüğünde tasfiyenin ne şekilde yapılacağı ayrıntılı olarak düzenlenebilir. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağı genel kurul kararına bırakılmış olabilir. Tasfiye şekli ve tasfiyeden sonra kalan malvarlığının tahsisi hakkında genel kurul karar verebilir.

6. Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre tasfiye kurulu, önce derneğin hesaplarını inceler. İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır. Tasfiye işlemeleri sırasında borçlu olduğu tespit edilen derneklerin alacaklılarına çağrıda bulunulur ve varsa malları paraya çevrilerek alacaklılara ödenir. Derneğin alacaklı olması durumunda borçlulardan alacaklar tahsil edilir. Alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden sonra kalan para ve mallar tüzükte belirtildiği şekilde devredilir.

7. Derneğin kişiliğinin sona ermesi hâlinde ortaya çıkan önemli bir hukuki sonuç da, derneğin malvarlığının geleceğinin ne olacağı başka bir deyişle derneğin elde kalan net (safi) malvarlığının nereye özgüleneceği (tahsis edileceği) sorunudur. Bu sorunun sonuca bağlanabilmesi derneğin alacaklarının tahsil edilmesi, borçların ödenmesi ve bu suretle derneğin net malvarlığının ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bu ise malvarlığının tasfiyesi ile mümkün olabilir (Jale Akipek vd., Türk Medeni Hukuku, 1. Cilt, İstanbul 2015, s. 659). Tasfiye sonucunda artan aktif mevcut ise tahsis mümkün olabilir. 5235 sayılı Kanun'un 15 ve Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesine göre alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden sonra kalan para ve mallar tüzükte belirtildiği şekilde devredilir.

8. Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesi uyarınca derneklerin tüzel kişiliklerinin herhangi bir nedenle sona ermesi hâlinde para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip, Yönetmelikteki hükümlere göre tasfiye sonucunun bildirilmesi üzerine ilgili makamın onayı ile dernekler kütüğündeki kayıtları silinir.

9. Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; alacaklı vekili tarafından 20.05.2014 tarihinde borçlu A. Gençlik ve Spor Kulübü aleyhine genel haciz yolu ile ilâmsız takip başlatılmıştır. Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekili 05.04.2016 tarihli talebinde "Borçlu kulübün ekli 12.03.2015 tarihli genel kurul toplantısında feshedilmiş olmakla, belediye meclis kararı ve kulübün kuruluş tüzüğünün 45. maddesi gereğince fesih kararı üzerine kulübün alacakları ve borçları A. Belediyesine devredileceği hükmü gereğince dosyamıza borçlu taraf A. Belediyesinin eklenmesi, dosya kapak hesabının yapılarak dosya borcunu yedi gün içerisinde ödemeleri yolunda A. Belediye Başkanlığına muhtıra çıkarılmasını" talep etmiştir. 12.04.2016 tarihli muhtıra A. Belediye Başkanlığına 19.04.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.

10. A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, A. Belediyesi Başkanlığının 15.02.1993 tarihli ve 2/6 Karar numaralı Belediye Meclis kararı ile kurulmuştur. A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneğinin Kuruluş Tüzüğünün "Derneğin (Kulübün) Feshi" başlıklı 45 inci maddesi "Genel Kurul, kulübün feshini Genel Kurul'a katılma hakkına sahip üyelerin en az 2/3 ünün katıldığı toplantıda karar verir. Bu toplantıda aranan çoğunluk sağlanmazsa üyeler ikinci toplantıya çağrılır. İkinci toplantıya katılan üye sayısı yönetim ve denetim kurulunun asıl üye sayısının iki katından az olamaz. Toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğu ile karara bağlanır. Derneğin feshi yönetim kurulu tarafından beş gün içinde mahallin en büyük mülki amirliğine bildirilir. Fesih kararı üzerine Kulübün taşınır ve taşınmaz bütün malları, alacakları ve borçları A. Belediyesine devrolunur. Derneğin feshi hâlinde 3 kişilik tasfiye kurulu bu iş için görevlendirilir. Genel kurul kararları toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğuyla alınır. Şu kadar ki; tüzük değişikliği ve derneğin feshi kararları ancak toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğuyla alınabilir." şeklindedir.

11. A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneğinin 12.03.2015 tarihli Genel Kurul kararı ile derneğin feshine karar verilerek tasfiye kurulu seçilmiştir.

12. İzmir Valiliği İl Dernekler Müdürlüğünün 08.12.2016 tarihli yazısında; A. Gençlik ve Spor Kulübü Derneğinin 12.03.2015 tarihli Genel Kurul toplantısında fesih kararı aldığı tasfiyeye ilişkin evraklarını 29.08.2016 tarihinde müdürlüğe teslim edilmesi üzerine Dernekler Yönetmeliğinin 90 ıncı maddesine göre Dernekler Kütük Defterinden kaydının silindiği, ancak 29.08.2016 tarihinde müdürlüğe verilen tasfiye tutanağında borç durumunun düzenlenmediği, derneğin borcu olduğu hâlde Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesi gereğince tasfiye işlemi yapılmamasından dolayı dernek kütük kaydının silinmesinin iptal edildiği, derneğin tasfiye sürecinin devam ettiği bildirilmiştir.

13. Özel Dairenin, derneğin tasfiyesinin tamamlanıp tamamlanmadığının sorulmasına ilişkin 04.02.2021 tarihli yazısı üzerine İlk Derece Mahkemesince alınan İzmir Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğünün 05.03.2021 tarihli yazısında; Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesi gereğince borcu olduğundan dolayı kapatılamayan derneğin, borcun ödendiğine dair herhangi bir bildirim yapılmamış olduğundan tasfiye sürecinin hâlen devam ettiği bildirilmiştir.

14. Şu hâle göre 12.03.2015 tarihli Genel Kurul kararı ile derneğin feshine karar verilerek tasfiye kurulunun seçildiği, derneğin borcunun bulunduğu ve tasfiye işlemi yapılmadığından dernek kütük kaydının silinmesi işleminin iptal edildiği, derneğin tasfiye sürecinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Dernekler Yönetmeliğinin 89 uncu maddesinde derneğin borçlu olması hâlinde borçların ödenmesinden sonra kalan para ve malların tüzükte belirtildiği şekilde devredilebileceği düzenlenmiş olup tasfiyenin devam ettiği süreçte borçların devredilebileceği belirtilmemiştir. Spor Kulübü Derneğinin 12.03.2015 tarihli Genel Kurul kararında fesih kararı ile birlikte tasfiye kurulu da seçildiğine göre, tasfiyenin devam ettiği bu aşamada borçlu Spor Klübünün borçlarından A. Belediyesi sorumlu tutulamayacağından şikâyetçiye borç ödeme muhtırası gönderilemez.

15. Hâl böyle olunca direnme kararının açıklanan nedenlerle onanması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.