YARGILAMA YETKİSİ BULUNMAYAN ADLİ YARGI ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIKLARININ GÖRÜŞLERİ MAHKEMELERİ BAĞLAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


20 Tem
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2021/8898
Karar No      : 2023/1168

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 22.06.2021
SAYISI                                 : 2021/824 E., 2021/856 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA             

Davacı, Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/953 Esas, 2000/1169 Karar sayılı kararıyla 190 parsel sayılı taşınmazda davalı Halil T.'a ait 2110/3200 payın adına tapuya tesciline karar verildiğini, 09.08.2001 tarihli yazı ile Mersin 5. Tapu Müdürlüğüne tescil işleminin yapılıp yapılmadığı ve kaydında bir şerh bulunup bulunmadığının sorulduğunu, Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısında tescil kararı gereğince herhangi bir işlemin yapılmadığı ve parselin imar uygulaması sonucu kapatıldığının bildirildiğini, 29.03.2006 tarihli yazı ile Mahkeme kararı gereği tapuya tescil işleminin yapılmasının talep edildiğini, Tapu Müdürlüğünce verilen cevapta 190 no.lu parselin imar uygulaması sonucu 8044 ada 2, 8045 ada 2, 9146 ada 2, 9149 ada 1 no.lu parsellere gittiğinden kararın uygulanamadığı ve ilgili parsellere de şerh verildiğinin bildirildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.   

II. CEVAP

Davalı, tescile ilişkin kararın zamanaşımına uğradığını, ilamın ifası için tapuda ferağ vermesi hususunda herhangi bir davetiye gönderilmediğini, davacı tarafından herhangi bir başvuru da olmadığını, bu davanın tarafı olamayacağını, imar uygulamasının İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, bu nedenle tescil işleminin öncelikle Tapu Müdürlüğüne başvurularak yapılması ve davanın da Tapu Müdürlüğüne karşı açılması gerektiğini, kesinleşmiş bir karara karşı yeniden yargılama yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.11.2018 tarihli ve 2017/246 E., 2018/372 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline ilişkin Mahkeme kararı bulunduğu, talebin tapu işlemleri ile ilgili olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Tapu Müdürlüğüne yaptıkları başvuruların neticesiz kaldığını, dava konusu yerin lehlerine kamulaştırıldığını, bu nedenle kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı konuda kesin hüküm bulunduğu, hükmün icrasının idarece yerine getirilmemesinin yargı yoluyla talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, Tapu Müdürlüğüne yapılan başvurularının sonuçsuz kaldığını, kesinleşmiş kamulaştırma kararı olmasına rağmen tescil işlemlerinin neden yapılmadığının araştırılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, davalının sebepsiz zenginleşmesine sebep olunduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.

2. Aynı Yasa'nın 30. maddesi ise “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” 32. maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.

3. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 21. maddesinin “a)” fıkrasında, “İSKİ'nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un, ek 5. maddesinde ise, bu kanunun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı belirtilmiştir.

4. Vergi ve harçlar yalnızca kanun ile konulur. Yine bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız kanun ile düzenlenir. Harçlardan muafiyeti ya da istisnaları düzenleyen kanun, genel nitelikteki 492 sayılı Harçlar Kanunu olabileceği gibi, başkaca herhangi bir kanun da olabilir. Örneğin, bazı kamu kurumlarının kuruluş ve görevlerini düzenleyen özel kanunlarda, o kurumun yargılama harçlarından muaf olduğu, yine kurumun bazı işlemlerinin yargılama harçlarından müstesna olduğu yönünde düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız kanun ile tespit edilebilir. Bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olabilmesi için muafiyeti düzenleyen kanunda o kurumun "yargılama harçlarından muaf olduğu" açık ve net bir şekilde hüküm altına alınmalıdır. Vergi ve harçların kanuniliği ilkesi bunu gerektirir. Herhangi bir kanunda bir kurum ya da kişi yargılama harçları dışında çeşitli vergilerden ve harçlardan muaf tutulmuş olabilir, bu o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından da muaf tutulduğu anlamına gelmez.

5. 2560 sayılı Kanun’un 21. maddesinin "a)" fıkrasında, İSKİ'nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetlerinin her türlü vergi resim ve harçtan muaf olacağı belirtilmiş, ancak kurumun yargılama harçlarından muaf olduğu yönünde bir düzenlemeye kanunda ve ilgili maddede yer verilmemiştir.

6. Bakanlıklar tarafından çıkarılan düzenleyici işlemlerle (yönetmelik, yönerge, genelge ve benzeri) bir kişi ya da kurumun vergi ve harçlardan muaf tutulması mümkün değildir. Yine yargılama yetkisi bulunmayan adli yargı adalet komisyonu başkanlıklarının bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olduğu yönündeki görüşleri o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olduğunu göstermeyeceği gibi mahkemeleri de bağlamaz.

7. Bu sebeple, İSKİ, ASKİ, MESKİ gibi büyükşehir belediyelerinin bünyelerinde bulunan, tüzel kişiliği haiz, su ve kanalizasyon işlerini yürüten idareler (kurumlar) yargılama harçlarından muaf değildir.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 1.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın değeri keşfen saptanmadan ve harç ikmali yapılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

2. Harçlar Kanunu'nun uygulaması kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. Öte yandan dava konusu taşınmazlarla ilgili verilecek nihai kararların istinaf ve temyiz yollarına tabi olup olmayacakları dava değerine göre belirlenecektir.

3. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde davaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

4. Kabule göre de, davacı kurum harçtan muaf olmadığı halde muaf olduğu gerekçesiyle harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi de isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge

Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan             Üye                                 Üye                         Üye                              Üye
Hasan Kaya      Nazmiye Beyazıtoğlu      Ramazan Ülger       Tümer Türkeş Genç     Metin Tepe
                          Kuşçuoğlu