BİRLİKTE YAŞANILACAĞI DÜŞÜNÜLEREK TAŞINMAZ TEMLİK EDİLİP BİR GÜN SONRASINDA DAVALI EVİ TERK ETTİĞİ İÇİN ALDATMANIN KOŞULLARI OLUŞMUŞTUR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


08 Nis
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2022/2850
KARAR NO    : 2022/5483

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/10/2021 tarihli, 2020/210 Esas, 2021/512 Karar sayılı kararıyla davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 02/03/2022 tarihli, 2022/141 Esas, 2022/293 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile gerekçesi değiştirilmek suretiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, rahatsız olan eşinin de bilgi ve rızasıyla, ortak tanıdıkları olan Zahir ve Abdullah isimli arkadaşları vasıtası ile tekrar evlilik yapmak amacıyla davalı ile tanıştırıldıklarını, tanıştıktan beş gün sonra yapılan görüşmeler ve tanışmalar, ziyaretler sonucunda davalı tarafın kendisinden evlilik yapmak için bir ev istediğini, aracıların da davalı ve ailesine karşı güven telkin etmesi karşısında 1157 ada 216 parseldeki C blok 4. kat 8 nolu bağımsız bölümünü davalıya devrettiğini, davalı ile dini nikah kıymalarının ertesi günü ifadesi alınmak üzere karakoldan çağrıldığını, davalının kendisine tecavüz ettiği iddiası ile şikayetçi olduğunu öğrendiğini, davalı tarafından kandırdığını ve tapunun kendisine devrinden sonra böyle bir iftira ile dolandırıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, savunma getirmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/10/2021 tarihli, 2020/210 Esas, 2021/512 Karar sayılı kararıyla; evlenme önerisinin davacıdan geldiği, bunu sağlayabilmek için davacının bir takım vaadlerde bulunduğu ve neticede davaya konu evin devredildiği, aldatma unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, hileye ilişkin iddialarını tekrarla, kararın gerekçesinde ifade edilen "Bekir Karakulak'ın kendi iradesiyle taşınmazı devrettiğine" yönelik tespitin davacının iradesinin hileli davranışlarla etkilenmiş olmasıyla geçersiz olduğunu, dinlenen tanık beyanlarının da davalının aldatıcı kötü niyetini ortaya koyduğunu ileri sürerek istinaf isteğinde bulunmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç:

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 02/03/2022 tarihli, 2022/141 Esas, 2022/293 Karar sayılı kararıyla; 6098 sayılı TBK'nın 81. maddesine göre hukuka ve ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şeyin geri istenemeyeceği, resmi olarak evli olan davacının evliliğini sona erdirmeden davalı ile evlenmek istemesinin hukuka aykırı olduğu, kararın bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık yönünden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, gerekçe değiştirilerek davanın reddine yönelik yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar:

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri:

Davacı vekili, iddialarını yineleyerek, davalı tarafın istinaf başvurusu olmamasına rağmen istinaf mahkemesince yine davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, ayrıca gerekçe olarak belirtilen hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucu sağlamak için verilen şeylerin geri istenmeyeceği hususunun somut olaya uymadığını, davalının, evleneceği vaadi ile davacıyı kandırıp dini nikahın yapılmasından sonra davacıyı şikayet edebilmek için davacı ile birliktelik yaşayıp ertesi günü davacı hakkında iftira attığını, davalının bu eyleminin gerek hile gerekse de hakkın kötüye kullanılması kapsamında kalması nedeniyle iptalinin gerektiğini, dosya sunulan delillerle davalının taşınmazı geri vereceğine dair kabul beyanında bulunduğunu, bu hususun dikkate alınmadığını, tanıklarının tam olarak dinlenmemiş ve davanın ispatının sağlanamadığını, davalının davacıdan sonra da, başka kişiler ile evlenme, birlikte yaşama vaadiyle maddi kazanç elde ettiğini, davacının beyanlarının mahkemece duruşmada dinlenmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk:

Hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.             

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğinden ve dinlenen tanık beyanlarından, tarafların 09/05/2020 tarihinde tanıştıkları, davacının, davalı ile uzun süre birlikte yaşayacağını düşünerek çekişmeye konu 8 nolu meskenini 13/05/2020 tarihinde davalıya temlik ettiği, davalının taşınmazın mülkiyetini devraldıktan bir gün sonra evi terk ettiği, bu suretle davacının iradesinin fesada uğratıldığı anlaşılmaktadır.

3.3.3. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile HMK 371'inci maddesi gereğince Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, HMK 373/2'nci maddesi gereğince dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye                          Üye                Üye                Üye
H. KAYA        F. ERNALBANT       İ. AYSAL        F. DEMİR       M. TEPE

BİLGİ :
“Somut olayda evlenme vaadiyle mallar devredildikten sonra ayrılındığı için hile iddiasında bulunabilinir” şeklindeki Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2021 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/somut-olayda-evlenme-vaadiyle-mallar-devredildikten-sonra-ayrilindigi-icin-hile-iddiasinda-bulunabilinir