EŞLER FİİLEN AYRI YAŞADIKLARINDAN VE EŞİN MALVARLIĞININ BİR KISMINI ELDEN ÇIKARMA YÖNÜNDE GİRİŞİMLERDE BULUNDUĞUNDAN TMK 199 HÜKMÜNÜN KOŞULLARI OLUŞMUŞTUR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


30 Eyl
2023

Yazdır

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/505
Karar No      : 2023/2098

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 29.11.2022
SAYISI                                 : 2021/1684 E., 2022/1759 K.

Taraflar arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müşterek haneyi terk ettiğini ve şu anda başka bir kadınla birlikte yaşadığını, müvekkilinin kredi çekerek gönderdiği para ile Arnavutköy'de arsa alındığını, yine tarafların daha önce Kahramanmaraş'taki evi satın aldıklarını, davalının bu taşınmazları satma girişiminde bulunduğunu, bu şekilde ailenin ekonomik varlığının tehlike altına girdiğini, bu nedenle davalının her iki taşınmazda bulunan tasarruf yetkisinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi uyarınca sınırlanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, haksız ve şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Ercan'ın yaklaşık 2 yıl kadar önce müşterek evden ayrıldığı, tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, Ercan'ın başka bir kadınla münasebetinin olduğu, başka bir kadına gittiği, davacı tanığının Derya'nın Almanya'da çocuk parası almak için dava açtığını, Derya'dan Almanya'da açmış olduğu bu dava sonuçlandıktan sonra Ercan'a boşanma davası açacağını duyduğunu beyan ettiği, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacının boşanma davası açtığının ve halen Almanya'da derdest olduğunun belirtildiği, davaya konu taşınmazların tapuda davalı adına kayıtlı olduğu, davaya konu Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesi Yenişehir mahallesinde kain 3.85 Ada, 16 Parsel sayılı taşınmazın dava dilekçesine ekli ilan çıktısından da anlaşıldığı üzere davalı tarafından satışa çıkarıldığı, davaya konu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi Tayakadın Köyünde kain 1.4 Ada, 27 Parsel sayılı taşınmazın satın alınması için davacı tarafından davalıya kredi çekerek 98.168,0 Euro banka havalesi ile gönderdiği, dekontun dosya arasında mevcut olduğu, havale tarihinin 07.08.2018 olduğu, taşınmazın dosyada mevcut tapu kayıtları ve resmi senet örneğinden davalı üzerine 25.09.2018 tarihinde resmi senetle satış ve tescil işlemlerinin yapıldığı, davacı tarafından ailenin ekonomik varlığının tehlike altına girdiğinden bahisle davalı adına tapuya kayıtlı Kahramanmaraş İli, Dulkadiroğlu İlçesi, Yenişehir Mahallesinde kain 3.85 ada, 16 parsel sayılı ve İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Tayakadın Köyünde kain 1.4 ada, 27 parsel sayılı taşınmazlarda davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının talep edildiği, 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesinde "Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir." hükmü uyarınca davacının davasının kabulü ile, davalı adına tapuya kayıtlı Kahramanmaraş İli, Dulkadiroğlu İlçesi, Yenişehir Mahallesinde kain 3.85 ada, 16 parsel sayılı ve İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Tayakadın Köyünde kain 1.4 ada, 27 parsel sayılı taşınmazlarda davalının tasarruf yetkisinin 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi uyarınca sınırlanmasına, bu taşınmazlara yönelik tasarrufların ancak davacının rızası ile yapılabileceğine, bu hususun tapu kütüğüne şerh edilmesine, ilgili tapu müdürlüklerine şerh için yazı yazılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ayrı yaşadıkları süreçte davalı erkeğin ailenin ekonomik birliğini tehlikeye düşürecek mahiyette herhangi bir tasarrufunun davacı tarafça ispat edilememesi hususu dikkate alındığında ailenin ekonomik varlığının korunması gereği veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi gibi bir durum söz konusu olmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı erkeğin taşınmazları satma girişiminde olduğu, mal kaçırma niyeti bulunduğunun ispatlandığı, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tasarruf yetkisinin sınırlanması kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesine göre, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Davacı dava dilekçesi ile davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasını talep etmiş İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, ailenin ekonomik varlığının korunması gereği veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi gibi bir durum söz konusu olmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiş olup, 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi koşulları oluşmuştur. Buna göre; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının doğru olduğu kabul edilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.                   Üye                     Üye                        Üye                      Üye
A.Albayrak Doğan      Rıza Sarıtaş        Sedat Demirtaş      Seydi Kahveci      Erdem Şimşek

İÇTİHAT YORUMU : 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 199. maddesi hükmünün somut olaylarda uygulanabilmesi için mâlik eşin malvarlığını elden çıkarma girişimlerinin olması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, Yargıtay uygulamasına göre, mâlik eşin başka birisiyle birliktelik yaşaması durumunda bu hüküm çerçevesinde tek başına tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebi kabul edilemez.

"Davalının başka kadınla beraber yaşıyor olması tek başına tasarruf yetkisinin sınırlanmasına sebep oluşturmaz" şeklindeki Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07 Aralık 2022 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/davalinin-baska-kadinla-beraber-yasiyor-olmasi-tek-basina-tasarruf-yetkisinin-sinirlamasina-sebep-olusturmaz