SOMUT OLAYDA KADININ EVLENMEYİ KAZANÇ SAĞLAMAK ÜZERE YAPTIĞI ANLAŞILDIĞINDAN BOŞANMA DAVASININ KABULÜNE KARAR VERİLMELİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


01 Nis
2023

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2022/6468            2022/8951 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca açılan boşanma davası sonunda ilk derece mahkemesince, davalının evlendikten 5 gün sonra hiçbir sebep yokken düğün takıları ile gittiğini, aramak için "davalının memleketine gittiklerinde muhtar dahi, davalının ailesinin davalıyı bu şekilde pek çok kez evlendirdiklerini, bu şekilde dolandırıcılık yaptıklarını beyan etmiş, davalının üvey babası bu hususu doğrular nitelikte tanıklık etmiştir. Ceza dosyası dikkate alınarak davalının evlenme niyetiyle hareket etmediği" gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmasına ve ferilerine karar verilmiş; bu karara karşı davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince yapılan inceleme sonunda “müşterek evi terk etmenin TMK’nın 166/1. maddesine dayalı olarak açılan davalarda tek başına boşanma nedeni olan kusurlu bir davranış niteliğinde kabul edilemeyeceği, kaldı ki; kadının erkek hakkında ceza davası açılmasını gerektirecek bir takım iddialar gerekçesiyle evi terk ettiği, bunun dışında mahkemece dinlenen davacı tanık beyanlarından da (İbrahim K. ve Hüseyin U.) davalının evlilik birliği içerisinde kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, gerçekleşen bu duruma göre taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve delillerin tespit edilemediği” gerekçesi ile hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı erkek tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Eşlerin evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri, Türk Medeni Kanununda açıkça düzenlenmiştir. Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. (TMK m. 185) Birbirlerine yardım etmek, saygı ve anlayış göstermek ve aile onurunu gözetmekle yükümlüdürler. (TMK m.322) Bölge adliye mahkemesince her ne kadar “Bu ceza dosyası içerisinde tanık olarak dinlenilen (Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20/09/2018 tarihli duruşması) ve eldeki boşanma dosyasında beyanının hükme esas alındığı anlaşılan İsmail D.’nın beyanlarının, davalının evlilikten önceki yaşantısına ilişkin olduğu” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de davalı kadın evlilik öncesinde gerçekleştirdiği olaylar nedeniyle evlilik sırasında da yaygın söylentiye neden olmakla evliliğin onurunu gözetmeyerek birlik görevlerini ihmal etmiştir. Kaldı ki, çıkar amacıyla evlilik yapma iradesinin halen devam ettiği, önceki olayların da bu evliliğinde karine teşkil edeceği, birlik görevlerini yerine getirmemek üzere evi terk edip gittiği, erkeğin usulüne uygun şekilde dayandığı ceza dosyası ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde kadının evlenmeyi kazanç sağlamak üzere yaptığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 08.11.2022 (Salı)

Başkan                         Üye                          Üye                  Üye                 Üye
Ömer Uğur Gençcan    A.Albayrak Doğan    Rıza Sarıtaş    Çetin Durak     Harun Can

BİLGİ : “Somut olayda evlenme vaadiyle mallar devredildikten sonra ayrılındığı için hile iddiasında bulunabilinir” şeklindeki Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2021 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/somut-olayda-evlenme-vaadiyle-mallar-devredildikten-sonra-ayrilindigi-icin-hile-iddiasinda-bulunabilinir