DAVANIN REDDİNE İLİŞKİN İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNDE MAKTU İSTİNAF KARAR VE İLAM HARCI ALINMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


28 Eyl
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2022/3486 
KARAR NO    : 2022/5132

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

TARİHİ                        : 18/02/2022
NUMARASI                : 2021/901 - 2022/254
ALEYHİNE İADE TALEP EDİLEN
DAVACILAR               :
1- E.K., 2- M.K., 3- S.K., 4- A.K. 
YARGILAMANIN İADESİNİ TALEP EDEN
DAVALI                       :
T.E. HATAY İL MÜDÜRLÜĞÜ VEK. AV. Z.A.K.
İLK DERECE
MAHKEMESİ             : DÖRTYOL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TARİHİ                       : 17/12/2020
NUMARASI               : 2020/247 - 2020/338

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen yargılamanın iadesi davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Yargılamanın iadesini isteyen davalı; davacılar tarafından davalılar Dörtyol Belediye Başkanlığı, Yılmaz ile birlikte aleyhine açılan tazminat davasında davalı belediye yönünden mahkemenin görevsizliğine, davalı şirket ve davalı Yılmaz yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davalıların temyizi üzerine Yargıtayca davalı belediye yönünden bozulduğu, davalı Yılmaz'ın karar düzeltme talebi üzerine de Yargıtayca, davalı Belediye yönünden davanın idari yargıda görülmesi ilişkin kararın yerinde olduğu, davalı Yılmaz yönünden ise yeniden kusur rapor alınması gerekçesiyle bozulduğu, bozma üzerine alınan bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davacıların murisinin %100 kusurlu olduğu, davalıların kusurlarının olmadığı gerekçesiyle davalı belediye yönünden davanın yargı yolu yönünden reddine, davalı şirket ve davalı Yılmaz yönünden davanın reddine dair kararın, davacıların temyizi üzerine Yargıtayca, davalı şirket yönünden önceki bozma ilamı ile hükmün kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekçesiyle bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece davalı şirket yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, söz konusu kararın usulü nedenlerden kaynaklandığını, davalı şirket yönünden kesinleşen karardan sonra ortaya çıkan bu yeni durumun HMK'nın 374 vd maddeleri hükümleri doğrultusunda yargılamanın iadesini gerektirir nitelikte olduğunu ileri sürerek; yeniden yargılama yapılarak davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince, yargılamanın iadesi koşullarının HMK'da tahdidi olarak sayıldığı, sonradan alınan bilirkişi raporunun 6100 sayılı HMK'nın 375/1-ç maddesi kapsamında aleyhlerine hüküm verildikten sonra ellerinde olmayan neden ile elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olmasına dair yargılamanın iadesi sebebi vasfını taşımadığı gerekçesiyle, esasa girilmeden ön inceleme aşamasında davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, yargılamanın iadesini talep eden davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, yargılamanın iadesini talep eden davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 2. maddesinde; "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı", (1) sayılı Tarifenin "III-Karar ve ilam harcı" başlıklı (1/a) maddesinde; "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı", (1/e) maddesinde de; "Yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay ve Yargıtay'ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı, 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı (1) sayılı tarifenin (III) kısmının ikinci bendinin (a)fıkrası uyarınca davanın reddi halinde maktu harç alınacağı belirtilmektedir.

Buna göre bölge adliye mahkemesince; yargılamanın yenilenmesi davasının reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhine, iadeyi talep eden davalı şirket tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olması nedeniyle, istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararla birlikte başvuran aleyhine maktu istinaf karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile nispi istinaf karar ve ilam harcına hükmedilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HMK'nın 370/2. maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle yargılamanın yenilenmesini talep eden davalı şirketin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının iki numaralı bendinin çıkartılarak yerine "Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 113,70 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 43 TL'nin talep halinde davalıya iadesine," ifadesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan          Üye                 Üye               Üye                      Üye
M. DUMAN     F. PINARCI     A. F. AYAZ    M. GÜRKANLI    İ. ULUKUL

BİLGİ :
“Esas hakkında karar verilmedikçe bölge adliye mahkemelerinde nispi değil maktu karar ve ilam harcı alınması gerekir” şeklindeki Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14 Eylül 2021 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/esas-hakkinda-karar-verilmedikce-bolge-adliye-mahkemelerinde-nispi-degil-maktu-karar-ve-ilam-harci-alinmasi-gerekir

“Kanun yolu başvurusu sonucunda esastan red veya onama kararı verilmişse maktu harç alınamaz” şeklindeki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 25 Şubat ve 12 Şubat 2019 tarihli kararları için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/kanun-yolu-basvurusu-sonucunda-esastan-red-onama-karari-verilmisse-maktu-harc-alinamaz

“İstinaf sebebinin gösterilmediği başvuruda yapılan kamu düzenine aykırılık incelemesi esastan bir inceleme olup nispi harç alınmalıdır.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Mart 2022 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/istinaf-sebebinin-gosterilmedigi-basvuruda-yapilan-kamu-duzenine-aykirilik-incelemesi-esastan-bir-inceleme-olup-nispi-harc-alinmalidir