DAVANIN AÇILDIĞI SIRADA BULUNMAYAN DAVA AÇMAKTAKİ HUKUKİ YARAR, ISLAH YOLUYLA YARGILAMA SIRASINDA OLUŞABİLİR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/3900
Karar No : 2024/3246
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 06.03.2023
SAYISI : 2023/62 E., 2023/269 K.
Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; tarafların muris Ramazan E.'in mirasçıları olup aralarında derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğunu, 221 ada 40 parsel ile 366 ve 211 parseller hakkında eldeki davanın açılmasının zaruri olduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşma ve kur'a neticesinde müvekkiline düşen bu taşınmazlar üzerine müvekkilince yapılar inşaa edilip ağaçlar dikildiğini ileri sürerek; binalar ve ağaçlardan ibaret muhdesatın müvekkiline ait olduğunun tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Gülsüm E. dışındaki davalılar, davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Davalı Gülsüm E. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazlar hakkında açılmış bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunmayıp, taraflar arasındaki davanın iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi istemli olduğunu, davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... Çivril Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/238 Esas sayılı davasının "el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi" istemine ilişkin olup ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin olmadığı, bu sebeple eldeki dava yönünden hukuki yarar bulunmadığı..." gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; mahkemece davanın esasına girilmesi gerektiğini, müşterek mülkiyete geçilince paydaşların kendi paylarını satabileceklerini, hukuki yarara ilişkin olarak Yargıtay uygulamasında belirtilen dava türlerinin tahdidi olmadığını, davacının, Çivril Sulh Hukuk Mahkemesindeki davasını 12.04.2021 tarihinde ıslah ederek ortaklığın giderilmesi davasına çevirdiğini, hukuki yararın bulunduğunu belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Eldeki dava açılırken sulh hukuk mahkemesinde açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davasının ise payların belirlenmesinden başka bir sonuç doğmayacağı, pay satılsa bile ortaklığın giderilmesi davası açılması halinde her zaman muhdesat aidiyeti davası açılabileceği, mahkemece hükmün 01.02.2021 tarihinde verildiği, Çivril Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/238 Esas sayılı dosyasının ise elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkin olup 12.04.2021 tarihinde ıslah edilerek ortaklığın giderilmesi davasına çevrildiği, mahkemece 13.07.2021 tarihinde ıslahın kabul edildiği, dava açılırken dava şartı bulunmadığı gibi ilk derece mahkemesindeki yargılama devam ederken de dava şartının yerine gelmediği, zira ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle derdest bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı..." gerekçesiyle; istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki sebeplerle hükmü temyiz ederek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371inci maddeleri.
2. Bilindiği üzere ve kural olarak tespit davalarında; tespit davası açanın hukuki yararının varlığı gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 106 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında “tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.” denilmektedir.
3. 6100 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin (h) bendine göre, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır. Aynı Kanun'un 115 inci maddesi uyarınca mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verir.
4. Öğretide ve Yargıtay’ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesat aidiyetinin tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili maddeleri şöyledir:
“A. Taşınmaz mülkiyetinin içeriği
III. Arazideki yapılar
1. Arazi ve yapı malzemesi
b. Tazminat
Madde 723- Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.
Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hâkim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir.
Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.
IV. Araziye dikilen fidanlar
Madde 729- Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır. Ağaçlar ve ormanlar üst hakkına konu olamaz.”
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-4. maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak düzenlenmiştir. Hukuki yararın davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut olması yeterli olmayıp dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar hukuki yararın devamı gerekir.
3. Somut uyuşmazlıkta; eldeki davanın açılma tarihinde hukuki yarara dayanak yapılan "el birliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi" davası 12.04.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle paylaşma (ortaklığın giderilmesi) davasına ıslah edildiğinden, dava açıldığı sırada bulunmayan bu davayı açmaktaki hukuki yarar, ıslah yoluyla yargılama sırasında oluşmuştur. O halde, davacının bu davayı devam ettirmekte hukuki yararının bulunduğunun ve hukuki yararın Çivril Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/238 Esas sayılı dosyası üzerinden devam etmekte olduğunun kabulü ile mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hukuki değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
İlk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Gülfem Saygılı Ramazan Ülger Bayram Şen Necmi Apaydın
DAVANIN AÇILDIĞI SIRADA BULUNMAYAN DAVA AÇMAKTAKİ HUKUKİ YARAR, ISLAH YOLUYLA YARGILAMA SIRASINDA OLUŞABİLİR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/3900
Karar No : 2024/3246
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 06.03.2023
SAYISI : 2023/62 E., 2023/269 K.
Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; tarafların muris Ramazan E.'in mirasçıları olup aralarında derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğunu, 221 ada 40 parsel ile 366 ve 211 parseller hakkında eldeki davanın açılmasının zaruri olduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşma ve kur'a neticesinde müvekkiline düşen bu taşınmazlar üzerine müvekkilince yapılar inşaa edilip ağaçlar dikildiğini ileri sürerek; binalar ve ağaçlardan ibaret muhdesatın müvekkiline ait olduğunun tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Gülsüm E. dışındaki davalılar, davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Davalı Gülsüm E. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazlar hakkında açılmış bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunmayıp, taraflar arasındaki davanın iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi istemli olduğunu, davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... Çivril Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/238 Esas sayılı davasının "el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi" istemine ilişkin olup ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin olmadığı, bu sebeple eldeki dava yönünden hukuki yarar bulunmadığı..." gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; mahkemece davanın esasına girilmesi gerektiğini, müşterek mülkiyete geçilince paydaşların kendi paylarını satabileceklerini, hukuki yarara ilişkin olarak Yargıtay uygulamasında belirtilen dava türlerinin tahdidi olmadığını, davacının, Çivril Sulh Hukuk Mahkemesindeki davasını 12.04.2021 tarihinde ıslah ederek ortaklığın giderilmesi davasına çevirdiğini, hukuki yararın bulunduğunu belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Eldeki dava açılırken sulh hukuk mahkemesinde açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davasının ise payların belirlenmesinden başka bir sonuç doğmayacağı, pay satılsa bile ortaklığın giderilmesi davası açılması halinde her zaman muhdesat aidiyeti davası açılabileceği, mahkemece hükmün 01.02.2021 tarihinde verildiği, Çivril Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/238 Esas sayılı dosyasının ise elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkin olup 12.04.2021 tarihinde ıslah edilerek ortaklığın giderilmesi davasına çevrildiği, mahkemece 13.07.2021 tarihinde ıslahın kabul edildiği, dava açılırken dava şartı bulunmadığı gibi ilk derece mahkemesindeki yargılama devam ederken de dava şartının yerine gelmediği, zira ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle derdest bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı..." gerekçesiyle; istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki sebeplerle hükmü temyiz ederek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371inci maddeleri.
2. Bilindiği üzere ve kural olarak tespit davalarında; tespit davası açanın hukuki yararının varlığı gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 106 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında “tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.” denilmektedir.
3. 6100 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin (h) bendine göre, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır. Aynı Kanun'un 115 inci maddesi uyarınca mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verir.
4. Öğretide ve Yargıtay’ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesat aidiyetinin tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili maddeleri şöyledir:
“A. Taşınmaz mülkiyetinin içeriği
III. Arazideki yapılar
1. Arazi ve yapı malzemesi
b. Tazminat
Madde 723- Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.
Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hâkim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir.
Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.
IV. Araziye dikilen fidanlar
Madde 729- Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır. Ağaçlar ve ormanlar üst hakkına konu olamaz.”
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-4. maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak düzenlenmiştir. Hukuki yararın davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut olması yeterli olmayıp dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar hukuki yararın devamı gerekir.
3. Somut uyuşmazlıkta; eldeki davanın açılma tarihinde hukuki yarara dayanak yapılan "el birliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi" davası 12.04.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle paylaşma (ortaklığın giderilmesi) davasına ıslah edildiğinden, dava açıldığı sırada bulunmayan bu davayı açmaktaki hukuki yarar, ıslah yoluyla yargılama sırasında oluşmuştur. O halde, davacının bu davayı devam ettirmekte hukuki yararının bulunduğunun ve hukuki yararın Çivril Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/238 Esas sayılı dosyası üzerinden devam etmekte olduğunun kabulü ile mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hukuki değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
İlk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Gülfem Saygılı Ramazan Ülger Bayram Şen Necmi Apaydın