ERKEK EŞİ, ERKEK EŞİN KIZ KARDEŞİNİN EŞİYLE ALDATAN KADIN EŞİN UZUN SÜREN SADAKATSİZLİĞİ SOMUT OLAYA GÖRE ORTAK KUSUR TEŞKİL ETMEKTEDİR
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/3382 2022/6131
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda; sadakatsiz olduğu anlaşılan kadının tam kusurlu olduğu, davalı kadının iddia ettiği bir kısım vakıaları ispat edemediği, bir kısmının da af kapsamında kaldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Hüküm hakkında davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince “kadına ve ortak çocuklara sürekli fiziksel şiddet uygulayan, sürekli eve arkadaşlarını gelip alkol alan, ayrı yaşadıkları 5-6 yıl içerisinde çocuklarına bakmayan” erkek ağır kusurlu, “erkeğin kız kardeşinin eşi ile erkeği aldatan” kadın ise hafif kusurlu kabul edilmiş ve kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmiş, erkeğin tazminat talepleri de reddedilmiştir. Hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, “erkeği, erkeğin kız kardeşinin eşiyle aldatan kadının sadakatsizliğin uzun süredir devam ettiği, erkeğin kız kardeşine eşiyle olan fotoğraflarını gönderdiği ve erkeğin kız kardeşinin de evliliğinin dağılmasına sebep olduğu” anlaşılmaktadır. Bu haliyle bölge adliye mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174/1-2). Mahkemece davacı erkeğin, davalı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 22.06.2022 (Çar.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan A. Albayrak Doğan Rıza Sarıtaş Çetin Durak Harun Can
ERKEK EŞİ, ERKEK EŞİN KIZ KARDEŞİNİN EŞİYLE ALDATAN KADIN EŞİN UZUN SÜREN SADAKATSİZLİĞİ SOMUT OLAYA GÖRE ORTAK KUSUR TEŞKİL ETMEKTEDİR
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/3382 2022/6131
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda; sadakatsiz olduğu anlaşılan kadının tam kusurlu olduğu, davalı kadının iddia ettiği bir kısım vakıaları ispat edemediği, bir kısmının da af kapsamında kaldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Hüküm hakkında davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince “kadına ve ortak çocuklara sürekli fiziksel şiddet uygulayan, sürekli eve arkadaşlarını gelip alkol alan, ayrı yaşadıkları 5-6 yıl içerisinde çocuklarına bakmayan” erkek ağır kusurlu, “erkeğin kız kardeşinin eşi ile erkeği aldatan” kadın ise hafif kusurlu kabul edilmiş ve kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmiş, erkeğin tazminat talepleri de reddedilmiştir. Hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, “erkeği, erkeğin kız kardeşinin eşiyle aldatan kadının sadakatsizliğin uzun süredir devam ettiği, erkeğin kız kardeşine eşiyle olan fotoğraflarını gönderdiği ve erkeğin kız kardeşinin de evliliğinin dağılmasına sebep olduğu” anlaşılmaktadır. Bu haliyle bölge adliye mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174/1-2). Mahkemece davacı erkeğin, davalı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 22.06.2022 (Çar.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan A. Albayrak Doğan Rıza Sarıtaş Çetin Durak Harun Can