KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

GABİN NEDENİYLE AŞIRI ORANLARIN KISMEN İPTALİ İLE ÜCRET NORMAL ORANLARA İNDİRİLDİĞİNDEN BU ALACAK İÇİN İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLEMEZ.

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/2144
Karar No      : 2024/243

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                                 : 02.11.2022
SAYISI                                 : 2017/824 E., 2022/745 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalılar ile 25.11.2008 tarihli "Komisyon Taahhüt Sözleşmesi" imzaladığını, bu sözleşme gereğince davalıların maliki oldukları Menemen İlçesindeki taşınmazlardan herhangi birini ya da birden fazlasını 30.04.2009 tarihine kadar Ünal Ç.'e satışının yapılması halinde, her dönüm içinde 800.00,00 TL gayrimenkul tellallığı komisyon ücretinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, ödemenin ferağ günü muaccel olacağını ve ödememe halinde aylık % 10 faiz ödenmesinin kabul edildiğini ancak davalıların araziyi gizlice satıp komisyon bedelini ödemediklerini, alacağın tahsili için başlattığı takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davalının hizmet vermediğini, taşınmazların başkasının aracılığı ile satıldığını, Menemen İlçesi Tuzlukçu Köyü 141 ada 6 parselde kayıtlı 52 dönümlük taşınmazın sözleşme tarihinden evvel 05.11.2008 tarihinde müvekkilleri tarafından Ünal Ç.'e tapuda resmen satıldığını, sözleşmenin gabin halinde imzalandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI:

İzmir 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.04.2012 tarihli ve 2012/117 E., 2012/137 K. sayılı ilamıyla; dinlenen tanık beyanlarından ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davaya konu tellallık sözleşmesinden kaynaklanan satışa davacı şirketin aracılık ettiğinin ispat edilemediği, buna karşılık Ünal Ç. isimli kişiye yapılan satışa başka bir kişinin aracılık ettiği, Ünal Ç.'in de kendisinin aldığı 200 dönümlük taşınmazı Necmettin Ç. isimli emlakçı aracılığı ile satın aldığını belirttiği, böylece davacı tarafın sözleşmeye konu olan aracılık hizmetine hazırlık veya bu yönde aracılık hizmetinin icrasına ilişkin bir ediminin bulunduğunu ispat edemediğinden davanın subut bulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. İzmir 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.04.2012 tarihli kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 22.04.2013 tarihli ve 2012/10976 E., 2013/7196 K. sayılı ilamıyla; ...Taraflar arasında imzalan 25.11.2008 günlü komisyon sözleşmesi altındaki imzaların inkar edilmediği, taşınmazların, sözleşmede adı geçen Ünal Ç.'e satıldığı, sözleşme tarihinden sonra satılan taşınmazlar açısından davacı yanın komisyon talebinin haklı olacağı, davalıların gabin savunması üzerinde durularak karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.12.2014 tarihli ve 2014/456 E., 2014/767 K. sayılı ilamıyla; davalı tarafın gabin veya müzayaka durumuna ilişkin savunmasını kanıtlayamadığı, taraflardan davalının tacir olmaması sebebi ile hak edilen komisyon ücreti alacağına TBK'nın 120/2 nci maddesindeki sınırlamaya uygun olarak faiz hesap edilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından davalılar aleyhine İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2010/7295 E. sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile, icra takibinin 152.800,00 TL asıl alacak, 92.049,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 244.849,34 TL üzerinden takibin devamına, 152.800,00 TL asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 17.12.2014 tarihli kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 23.05.2017 tarihli ve 2016/20316 E., 2017/6194 K. sayılı ilamıyla; Dairenin 07.04.2016 tarihli ve 2015/13460 E., 2016/9769 K. sayılı ilamıyla; hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, verilen onama kararına karşı karar düzeltme istendiği, davanın reddine dair ilk kararın Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesince, davalıların sözleşmenin imzalandığı tarihte gabin halinde bulunduklarını savunmaları nedeniyle, gabin savunması üzerinde durularak karar verilmesi gerektiğinden bozulduğu, bozma öncesinde alınan raporda komisyon ücretinin satış bedelinin % 22'sine tekabül ettiği, tapu kayıtları üzerinde çok sayıda haczin bulunduğu, bu hali ile gabin savunmasına itibar edilebileceği, ancak daha sağlıklı değerlendirme için eksik kredi belgelerinin gelmesi gerektiğinin belirtildiği, bozma sonrası alınan raporda bilirkişilerin sadece hesaplama yaptığı, gabin hususunun hiç değerlendirilmediği, mahkemece, gelen kredi belgeleri, davalıların sözleşmesinin yapıldığı tarihteki ticari defterleri ile davalılar hakkında yapılan takipler irdelenerek gabin halinin subjektif ve objektif unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda ilk bilirkişi kurulundan ya da konusunda uzman yeni bir kuruldan rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı karar verildiği anlaşılmakla, davalıların bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile dairenin 07.04.2016 tarihli ve 2015/13460 E., 2016/9769 K. sayılı ilamının kaldırılmasına ve Mahkeme kararın bu yönde bozulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, sair temyiz itirazları incelenmeksizin, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, sözleşme tarihinden sonra davalılar tarafından dava dışı Ünal Ç.'e satışı yapılan 172/1, 172/2, 172/6 ve 172/7 parsel sayılı toplam 188.744,00 m² taşınmaz satışından dolayı, komisyon ücretini hak ettiği, dava konusu 141 ada 6 nolu parselin sözleşmeden önce satıldığı davacının satışa aracılık ettiğinin subut bulmadığı, banka müzekkere cevapları ile tapu kayıtlarında yer alan ipotek ve haciz bilgilerine göre, sözleşmenin yapıldığı tarihte, davalıların ekonomik açıdan zor durumda oldukları, taraflar arasındaki sözleşmenin akdedildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre, komisyoncuların gayrimenkul satışlarından dolayı en fazla %3 komisyon talep edebileceği, taraflar arasındaki sözleşme gereğince, 4 adet taşınmazın satışından dolayı sözleşme kapsamında, komisyon ücreti miktarının 152.800,00 TL, sözleşme tarihi itibariyle tarife hükümleri gereği talep edilebilecek komisyon ücreti miktarının ise 84.934,80 TL olduğu, sözleşmede kararlaştırılan komisyon ücreti miktarının davalıların müzayaka halinde bulunmasından istifade edilerek aşırı orantısız olarak kararlaştırıldığı, yasal faizin yıllık %9 oranında olmasına rağmen, sözleşmede yıllık %120 olarak belirlendiği, bu faiz oranın da aşırı orantısız olduğu, sözleşmenin gabin nedeni ile sakat olduğu, davacının, 84.934,80 TL asıl alacağa yasal faizin iki katı üzerinden yapılan hesaplamaya göre 6.911,13 TL işlemiş faiz alacağı talep edebileceği, bu miktar alacaklar yönünden davalıların icra takibine yapmış olduğu itirazlarında haksız oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı borçlular Umurhan E. ile Ozan E.'nun İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2010/7295 E. sayılı takip dosyasına konu 84.934,80 TL asıl alacak ile 6.911,13 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 91.845,93 TL alacağa ilişkin itirazlarının iptali ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizin iki katı faiz oranını geçmemek kaydı ile aylık %10 faiz oranı uygulanmak suretiyle takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, kabul edilen alacağın %40'ı miktarındaki 36.738,37 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; sözleşme tarihinde komisyon rayici alıcıdan %3 satıcıdan %3 olmak üzere % 6 olduğunu, % 5.8 tutan komisyon tutarının aşırı orantısız olmadığını, alıcı komisyonunda satıcıdan alındığını, bunun sözleşme serbestisi ilkesine göre bu şekilde uygulandığını, temerrüt faizinin %10 olarak kararlaştırılmasının tek başına gabin olmayacağını, faizin orantısız olmadığını, davalıların taşınmazları ipotek vererek bankadan kredi almalarının müzayaka halini göstermediğini, davalıların 2014 yılında davanın kabul edilmesi üzerine, tehiri icra için 590.000,00 TL tutarında teminat mektubu sunduğunu, bu durumun dahi müzayaka halinde olmadıklarını gösterdiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; dava konusu icra takibinin fahiş miktarda komisyon tutarı ve faiz oranıyla hesaplanarak açıldığını, alacak miktarının likit olmadığını, yargılamayı gerektirdiğinden borca itirazın haksız olmadığını, İİK 67 nci maddesinde %40 ibaresinin 02.07.2012 tarihinde %20 olarak değiştiğini, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, hükmün düzeltilerek onanmasına ya da bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tellallık sözleşmesine göre gayrimenkul satışına aracılık nedeniyle tellallık ücretinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun itirazın iptali kenar başlıklı 67 nci maddesi,

2. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (mülga 818 sayılı Kanun) tellallık üst başlıklı 404 üncü ve devamı maddeleri,

3. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) gabin kenar başlıklı 21 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesine göre; davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez. Davacı tarafın inkar tazminatı talebinde bulunması üzerine Mahkemece, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de, aynı zamanda davalı yanın gabin iddiasının kabulü ile, gabin şartlarının oluştuğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle, gabin nedeniyle aşırı oranların kısmen iptal edilerek ücretin normal oranlara indirildiği anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla, alacak yargılamayı gerektirdiğinden tenkise tabi alacak likit olarak görülerek, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilemez. Mahkemece; hüküm altına alınan alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile, Mahkeme kararının hüküm fıkrasındaki kabul edilen alacağın %40'ı miktarındaki 36.738,37 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine şeklindeki 3. bendinin hüküm sonucundan çıkartılarak yerine Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan              Üye                            Üye                   Üye                   Üye
Ömer Kerkez      Nurten Abacı Utku     Halil Özdemir    Hikmet Kanık     Ferhan Temel