
GÜNÜMÜZ ULAŞIM KOŞULLARI DA DİKKATE ALINDIĞINDA KİŞİSEL İLİŞKİ TESİS EDİLİRKEN, AYNI YER - FARKLI YER AYRIMI YAPILMASI DOĞRU OLMAMIŞTIR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/2419
Karar No : 2024/10163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1261 E. - 2023/1611 K.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, davasının reddi ile kadının kabul edilen davası, yoksulluk nafakası, tazminatlar ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden; davacı-davalı kadın vekili tarafından ise velâyet ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1. Davalı -davacı erkek vekilinin kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre kadının kabul edilen ziynet alacağı davasında hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 27.721,17 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacı -davalı kadın vekilinin tüm, davalı -davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı -davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b. Davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından usulüne uygun olarak sunulan 10.03.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin arttırılması talep edilmiştir. Bu durumda Mahkemece ıslah dilekçesi ile talep edilen miktar üzerinden yoksulluk nafakası miktarının değerlendirilmesi gerekir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, davacı -davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
c. Mahkemece, velayeti babaya bırakılan ortak çocuk ile davacı -davalı anne arasında "aynı şehirde ikamet etmeleri hali" ve "farklı şehirde ikamet etmeleri hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlemesi yapılmış ise de taraflarca özellikle bu konuda bir talep olmadığı gibi, günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında kişisel ilişki tesis edilirken, aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması doğru olmamıştır. Bu sebeple velayeti babaya bırakılan ortak çocuk ile anne arasında aynı şehir-farklı şehir ayrımına gidilmeksizin kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı -davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Davacı -davalı kadın vekilinin tüm, davalı -davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının miktarı ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
b. İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının miktarı ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden davacı -davalı kadın yararına BOZULMASINA,
c. Davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı -davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin Kazım'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Serap'a iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin Sedat Demirtaş Çetin Durak Erdem Şimşek Şaban Kazdal
GÜNÜMÜZ ULAŞIM KOŞULLARI DA DİKKATE ALINDIĞINDA KİŞİSEL İLİŞKİ TESİS EDİLİRKEN, AYNI YER - FARKLI YER AYRIMI YAPILMASI DOĞRU OLMAMIŞTIR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/2419
Karar No : 2024/10163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1261 E. - 2023/1611 K.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, davasının reddi ile kadının kabul edilen davası, yoksulluk nafakası, tazminatlar ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden; davacı-davalı kadın vekili tarafından ise velâyet ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1. Davalı -davacı erkek vekilinin kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre kadının kabul edilen ziynet alacağı davasında hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 27.721,17 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacı -davalı kadın vekilinin tüm, davalı -davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı -davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b. Davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından usulüne uygun olarak sunulan 10.03.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin arttırılması talep edilmiştir. Bu durumda Mahkemece ıslah dilekçesi ile talep edilen miktar üzerinden yoksulluk nafakası miktarının değerlendirilmesi gerekir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, davacı -davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
c. Mahkemece, velayeti babaya bırakılan ortak çocuk ile davacı -davalı anne arasında "aynı şehirde ikamet etmeleri hali" ve "farklı şehirde ikamet etmeleri hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlemesi yapılmış ise de taraflarca özellikle bu konuda bir talep olmadığı gibi, günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında kişisel ilişki tesis edilirken, aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması doğru olmamıştır. Bu sebeple velayeti babaya bırakılan ortak çocuk ile anne arasında aynı şehir-farklı şehir ayrımına gidilmeksizin kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı -davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Davacı -davalı kadın vekilinin tüm, davalı -davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının miktarı ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
b. İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının miktarı ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden davacı -davalı kadın yararına BOZULMASINA,
c. Davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı -davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin Kazım'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Serap'a iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin Sedat Demirtaş Çetin Durak Erdem Şimşek Şaban Kazdal