HACİZ YOLU İLE TAKİPLERDEKİ SIRA CETVELİNE İTİRAZ DAVALARINDA DAVALIYA AYRILAN PAYIN ÖNCELİKLE DAVACIYA ÖDENMESİNE KARAR VERİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2686
KARAR NO : 2022/2356
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2020
NUMARASI : 2019/332 - 2020/291
DAVACILAR : 1- C.A. 2- H.Ç. 3- H.A. Vek. Av. S.T.
DAVALI : E.A. Vek. Av. P.M.İ.G.
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin alacaklı olduğu dosya borçlusu ile davacıların kardeş olduklarını, borçlu ve davacıların babası olan Şükrü A.'ya ait gayrımenkullerin muvazaa ile borçlu adına kaydolması nedeni ile davacıların tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu davanın sonunda bir kısım taşınmazlar bakımından kabul kararı verildiğini, bir kısım taşınmazlar için ise 3. kişilere devredildiğinden bedeline hükmedildiğini, davacıların borçlu kardeşlerine karşı bu bedelin tahsili için takip başlattıklarını, yapılan sıra cetvelinde davalının 1. sırada, davacıların ise 2. sırada yer aldığını ve pay ayrılmadığını, davalının 295.000,00 TL bedelli senede dayandığını gerçekte böyle bir alacağının mevcut olmadığını, taşınmaz üzerinde geçerli bir haczi olmadığını, satış avansının 2 yıl sonra yatırıldığını, davalı haczinin düştüğünü ileri sürerek, davacıların alacaklı olduğu icra dosyası 1. sırada olacak şekilde yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, aynı sıra cetveline karşı muvazaa iddiasıyla, Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/110 Esas sayılı dosyasında açılan davada, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere, öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine karar verildiği, söz konusu kararla uyumlu olması açısından, eldeki davanın da kabulü gerektiği sonucuna varılarak, davanın kabulü ile davalının sıra cetvelinde 1. sırada gösterilen haczinin iptaline, sıra cetvelinin davacılar 1. sırada olacak şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.
Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir.
Davacılar tarafından, aynı sıra cetvelinde kendisine ayrılan pay nedeniyle, davalıya karşı muvazaa iddiasıyla, Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/110 Esas sayılı dosyasında dava açılmış olup, bu davada, davanın kabulü ile Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğünün 2015/18213 sayılı dosyasında düzenlenen 13.03.2015 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım olursa davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Bu hükümle birlikte eldeki dava konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Kabul şekli itibariyle, sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK'nın m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek, hüküm fıkrasında, davalının haczinin iptaline de karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 21.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. KIYAK B. AYDOĞAN Ö. TURAN İ. KARA M. ÖZDEMİR
İÇTİHAT YORUMU : “Yeni tarihli kararlarında ise Yargıtay, mahkemenin, sadece sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama masrafları dâhil öncelikle davacıya tahsisine ve arta kalan paranın da davalı alacaklıya verilmesine yönelik hüküm kurulması gerektiğini belirtmektedir. Öğreti de [POSTACIOĞLU, İlhan E., İcra Hukuku Esasları, İstanbul, 1982, s. 536; KARSLI, Abdurrahim, İcra ve İflâs Hukuku, Yenilenmiş ve Gözden Geçirilmiş 3. Baskı, İstanbul, 2014, s. 352; MUŞUL, Timuçin, İcra ve İflâs Hukuku, 5. Baskı, Ankara, 2015, s. 462] bunu ifade etmektedir. Yargıtay’ın bu güncel yaklaşımı, İcra ve İflâs Kanunu m. 235’ün içeriğinin kısmen, İsviçre İcra ve İflâs Kanunu m. 148 f. 3’ün içeriğinin ise, tamamen kabulüdür.” (MERİÇ, Nedim, Türk-İsviçre İcra Hukukunda Paylaştırma Kuralları ve Sıra Cetveline Müracaat Yolları, Ankara, 2015, s. 229, 230)
HACİZ YOLU İLE TAKİPLERDEKİ SIRA CETVELİNE İTİRAZ DAVALARINDA DAVALIYA AYRILAN PAYIN ÖNCELİKLE DAVACIYA ÖDENMESİNE KARAR VERİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2686
KARAR NO : 2022/2356
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2020
NUMARASI : 2019/332 - 2020/291
DAVACILAR : 1- C.A. 2- H.Ç. 3- H.A. Vek. Av. S.T.
DAVALI : E.A. Vek. Av. P.M.İ.G.
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin alacaklı olduğu dosya borçlusu ile davacıların kardeş olduklarını, borçlu ve davacıların babası olan Şükrü A.'ya ait gayrımenkullerin muvazaa ile borçlu adına kaydolması nedeni ile davacıların tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu davanın sonunda bir kısım taşınmazlar bakımından kabul kararı verildiğini, bir kısım taşınmazlar için ise 3. kişilere devredildiğinden bedeline hükmedildiğini, davacıların borçlu kardeşlerine karşı bu bedelin tahsili için takip başlattıklarını, yapılan sıra cetvelinde davalının 1. sırada, davacıların ise 2. sırada yer aldığını ve pay ayrılmadığını, davalının 295.000,00 TL bedelli senede dayandığını gerçekte böyle bir alacağının mevcut olmadığını, taşınmaz üzerinde geçerli bir haczi olmadığını, satış avansının 2 yıl sonra yatırıldığını, davalı haczinin düştüğünü ileri sürerek, davacıların alacaklı olduğu icra dosyası 1. sırada olacak şekilde yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, aynı sıra cetveline karşı muvazaa iddiasıyla, Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/110 Esas sayılı dosyasında açılan davada, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere, öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine karar verildiği, söz konusu kararla uyumlu olması açısından, eldeki davanın da kabulü gerektiği sonucuna varılarak, davanın kabulü ile davalının sıra cetvelinde 1. sırada gösterilen haczinin iptaline, sıra cetvelinin davacılar 1. sırada olacak şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.
Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir.
Davacılar tarafından, aynı sıra cetvelinde kendisine ayrılan pay nedeniyle, davalıya karşı muvazaa iddiasıyla, Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/110 Esas sayılı dosyasında dava açılmış olup, bu davada, davanın kabulü ile Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğünün 2015/18213 sayılı dosyasında düzenlenen 13.03.2015 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım olursa davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Bu hükümle birlikte eldeki dava konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Kabul şekli itibariyle, sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK'nın m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek, hüküm fıkrasında, davalının haczinin iptaline de karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 21.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. KIYAK B. AYDOĞAN Ö. TURAN İ. KARA M. ÖZDEMİR
İÇTİHAT YORUMU : “Yeni tarihli kararlarında ise Yargıtay, mahkemenin, sadece sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama masrafları dâhil öncelikle davacıya tahsisine ve arta kalan paranın da davalı alacaklıya verilmesine yönelik hüküm kurulması gerektiğini belirtmektedir. Öğreti de [POSTACIOĞLU, İlhan E., İcra Hukuku Esasları, İstanbul, 1982, s. 536; KARSLI, Abdurrahim, İcra ve İflâs Hukuku, Yenilenmiş ve Gözden Geçirilmiş 3. Baskı, İstanbul, 2014, s. 352; MUŞUL, Timuçin, İcra ve İflâs Hukuku, 5. Baskı, Ankara, 2015, s. 462] bunu ifade etmektedir. Yargıtay’ın bu güncel yaklaşımı, İcra ve İflâs Kanunu m. 235’ün içeriğinin kısmen, İsviçre İcra ve İflâs Kanunu m. 148 f. 3’ün içeriğinin ise, tamamen kabulüdür.” (MERİÇ, Nedim, Türk-İsviçre İcra Hukukunda Paylaştırma Kuralları ve Sıra Cetveline Müracaat Yolları, Ankara, 2015, s. 229, 230)