
KAZA TARİHİNDE ASKERLİK YAPTIĞI DEĞERLENDİRİLEN KİŞİNİN ASKERLİK BOYUNCA SAĞLIKLI KİŞİLERDEN DAHA FAZLA EFOR SARFEDECEĞİNDEN SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK TAZMİNATI İSTEYEBİLİR.
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/6019
Karar No : 2024/11555
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 09.02.2023
SAYISI : 2022/434 E., 2023/170 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmekle, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10.05.2011 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki aracın davacı yaya çarpması sonucu oluşan trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını ve bu kaza nedeniyle büyük acı ve elem duyduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile işgücü kaybından doğan zararlar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; aracın önüne atlayan yayanın kazaya sebep olduğunu, kazada kusuru bulunmadığını, kaza sonrası davacı ile ilgilendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporları dikkate alınarak davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 11.823,07 TL'nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davacının %75, davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılan bilirkişi raporundaki denetlenebilir tespitlerin dosyaya ve oluşa uygun olması ve ceza dosyasındaki raporla birbirini teyit etmesi karşısında söz konusu bu kusur raporunda belirlenen kusur oranları gözetilerek karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükme esas alınan maddi tazminatla ilgili rapora tarafların bir itirazının olmamasına, mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının 4721 sayılı TMK'nın 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala uygun ve yeterli bulunmasına göre..." tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece belirlenen maddi ve manevi tazminatın zararı karşılamadığını, sürücünün asli kusurlu olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
Davalı temyiz dilekçesinde; kazada kusuru bulunmadığını, davacıda kaza sonucu yaralanma oluşmadığını, mahkemede alınan kusur raporunun tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; davalının sevk ve idaresindeki araç ile davacı yayaya çarpması sonucu oluşan trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı ve manevi tazminatı talebine ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanırken bir yıllık askerlik döneminde gelir elde etmeyeceği değerlendirilerek bu dönem hesaplama dışı bırakılmıştır. Ancak bu hesap şekli hatalıdır. Zira sadece meslek sahipleri ve çalışıp kazanç elde etmekte olanların değil, uğranılan kaza nedeniyle oluşan maluliyet nedeniyle günlük işlerini yapamayan veya yaparken daha fazla efor sarfeden diğer kişiler de maddi tazminat (efor tazminatı) talep edebilir. Kaza tarihinde 23 yaşında olan ve bilinen dönemde bir yıllık askerlik yaptığı değerlendirilen kişinin askerlik dönemi boyunca sağlıklı kişilerden daha fazla efor sarfedeceğinin kabulü ile bu dönem için de sürekli iş göremezlik tazminatı hesabı yapılmalıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
VI. KARAR
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Kadri Özerdoğan Nilgün Taş Mehmet Erol Salim Küçük Mehmet Arı
KAZA TARİHİNDE ASKERLİK YAPTIĞI DEĞERLENDİRİLEN KİŞİNİN ASKERLİK BOYUNCA SAĞLIKLI KİŞİLERDEN DAHA FAZLA EFOR SARFEDECEĞİNDEN SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK TAZMİNATI İSTEYEBİLİR.
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/6019
Karar No : 2024/11555
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 09.02.2023
SAYISI : 2022/434 E., 2023/170 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmekle, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10.05.2011 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki aracın davacı yaya çarpması sonucu oluşan trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını ve bu kaza nedeniyle büyük acı ve elem duyduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile işgücü kaybından doğan zararlar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; aracın önüne atlayan yayanın kazaya sebep olduğunu, kazada kusuru bulunmadığını, kaza sonrası davacı ile ilgilendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporları dikkate alınarak davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 11.823,07 TL'nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davacının %75, davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılan bilirkişi raporundaki denetlenebilir tespitlerin dosyaya ve oluşa uygun olması ve ceza dosyasındaki raporla birbirini teyit etmesi karşısında söz konusu bu kusur raporunda belirlenen kusur oranları gözetilerek karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükme esas alınan maddi tazminatla ilgili rapora tarafların bir itirazının olmamasına, mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının 4721 sayılı TMK'nın 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala uygun ve yeterli bulunmasına göre..." tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece belirlenen maddi ve manevi tazminatın zararı karşılamadığını, sürücünün asli kusurlu olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
Davalı temyiz dilekçesinde; kazada kusuru bulunmadığını, davacıda kaza sonucu yaralanma oluşmadığını, mahkemede alınan kusur raporunun tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; davalının sevk ve idaresindeki araç ile davacı yayaya çarpması sonucu oluşan trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı ve manevi tazminatı talebine ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanırken bir yıllık askerlik döneminde gelir elde etmeyeceği değerlendirilerek bu dönem hesaplama dışı bırakılmıştır. Ancak bu hesap şekli hatalıdır. Zira sadece meslek sahipleri ve çalışıp kazanç elde etmekte olanların değil, uğranılan kaza nedeniyle oluşan maluliyet nedeniyle günlük işlerini yapamayan veya yaparken daha fazla efor sarfeden diğer kişiler de maddi tazminat (efor tazminatı) talep edebilir. Kaza tarihinde 23 yaşında olan ve bilinen dönemde bir yıllık askerlik yaptığı değerlendirilen kişinin askerlik dönemi boyunca sağlıklı kişilerden daha fazla efor sarfedeceğinin kabulü ile bu dönem için de sürekli iş göremezlik tazminatı hesabı yapılmalıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
VI. KARAR
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Kadri Özerdoğan Nilgün Taş Mehmet Erol Salim Küçük Mehmet Arı