
KISMÎ VEYA BELİRSİZ ALACAK DAVALARINDA, KANUN YOLU SINIRININ ALACAĞIN TAMAMINA BAKILARAK BELİRLENMESİ GEREKLİDİR.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2025/503
KARAR NO : 2025/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 30.12.2024
NUMARASI : 2024/2802 E., 2024/3375 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi'nce davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce kararın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; inşaat yapımını konu alan eser sözleşmesinin davalı idare tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, uğradığı kâr mahrumiyetinin ve irad kaydedilen kesin teminat mektubu tutarının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı idare tarafından gerçekleştirilen işlemlerde mevzuata aykırılık tespit edilemediği, taraflar arasındaki 28.05.2020 tarihli sözleşmenin davalı idare tarafından tek taraflı feshinin haksız olduğuna dair bir tespit yapılamadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın 2024 yılı istinaf kanun yolu sınırını miktar itibariyle geçmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki talep sonucunun kısmi dava olduğunu, davalı idare tarafından irad kaydedilen 301.360,15 TL teminat mektubundan şimdilik 10.000,00 TL kısmının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin istendiğini, bir diğer alacak kalemi olan kâr mahrumiyeti talebinin de HMK m. 107 anlamında belirsizlik alacak davası olarak açıldığını, kararın miktar itibariyle kesin olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesinde kısmi dava ve belirsiz alacak davası olarak istenen alacak kalemleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının 2024 yılı istinaf kanun yolu miktarına ilişkin sınırı geçip geçmediği ve Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen istinaf başvurusunun usulden reddine dair kararın hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesinin ikinci fıkrası, 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri.
3. Değerlendirme
Dava dilekçesinde, davalı idare tarafından irad kaydedilen 301.360,15 TL teminat mektubundan şimdilik 10.000,00 TL kısmın avans faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, bir diğer alacak kalemi olan kâr mahrumiyeti talebinin de HMK m. 107 uyarınca belirsizlik alacak davası şeklinde 1.000,00 TL'nin tahsilini içerdiği, dava değerinin toplam 11.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Kısmi veya belirsiz alacak davalarında, kanun yolu sınırının alacağın tamamına bakılarak belirlenmesi gereklidir. İrad kaydedilen teminat mektubu tutarının 301.360,15 TL olduğu ve bir diğer talep olan kâr mahrumiyetinin de HMK m. 107 gereği belirsiz alacak şeklinde istendiği gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı HMK m. 341/2 gereği istinaf kanun yolu açıktır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi'nce, işin esasına girilerek, davacının istinaf sebepleri kapsamında değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı gerekçeyle başvurunun usulden reddine dair karar verilmesi doğru olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, istinaf incelemesi yapılması amacıyla dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin
Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Dosyanın istinaf incelemesi yapılması için Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
13.02.2025 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mahmut Coşkun Birol Soner Ahmet Tuncay Bahri Aydoğan Hasan Kaya
KISMÎ VEYA BELİRSİZ ALACAK DAVALARINDA, KANUN YOLU SINIRININ ALACAĞIN TAMAMINA BAKILARAK BELİRLENMESİ GEREKLİDİR.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2025/503
KARAR NO : 2025/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 30.12.2024
NUMARASI : 2024/2802 E., 2024/3375 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi'nce davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce kararın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; inşaat yapımını konu alan eser sözleşmesinin davalı idare tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, uğradığı kâr mahrumiyetinin ve irad kaydedilen kesin teminat mektubu tutarının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı idare tarafından gerçekleştirilen işlemlerde mevzuata aykırılık tespit edilemediği, taraflar arasındaki 28.05.2020 tarihli sözleşmenin davalı idare tarafından tek taraflı feshinin haksız olduğuna dair bir tespit yapılamadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın 2024 yılı istinaf kanun yolu sınırını miktar itibariyle geçmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki talep sonucunun kısmi dava olduğunu, davalı idare tarafından irad kaydedilen 301.360,15 TL teminat mektubundan şimdilik 10.000,00 TL kısmının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin istendiğini, bir diğer alacak kalemi olan kâr mahrumiyeti talebinin de HMK m. 107 anlamında belirsizlik alacak davası olarak açıldığını, kararın miktar itibariyle kesin olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesinde kısmi dava ve belirsiz alacak davası olarak istenen alacak kalemleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının 2024 yılı istinaf kanun yolu miktarına ilişkin sınırı geçip geçmediği ve Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen istinaf başvurusunun usulden reddine dair kararın hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesinin ikinci fıkrası, 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri.
3. Değerlendirme
Dava dilekçesinde, davalı idare tarafından irad kaydedilen 301.360,15 TL teminat mektubundan şimdilik 10.000,00 TL kısmın avans faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, bir diğer alacak kalemi olan kâr mahrumiyeti talebinin de HMK m. 107 uyarınca belirsizlik alacak davası şeklinde 1.000,00 TL'nin tahsilini içerdiği, dava değerinin toplam 11.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Kısmi veya belirsiz alacak davalarında, kanun yolu sınırının alacağın tamamına bakılarak belirlenmesi gereklidir. İrad kaydedilen teminat mektubu tutarının 301.360,15 TL olduğu ve bir diğer talep olan kâr mahrumiyetinin de HMK m. 107 gereği belirsiz alacak şeklinde istendiği gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı HMK m. 341/2 gereği istinaf kanun yolu açıktır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi'nce, işin esasına girilerek, davacının istinaf sebepleri kapsamında değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı gerekçeyle başvurunun usulden reddine dair karar verilmesi doğru olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, istinaf incelemesi yapılması amacıyla dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin
Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Dosyanın istinaf incelemesi yapılması için Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
13.02.2025 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mahmut Coşkun Birol Soner Ahmet Tuncay Bahri Aydoğan Hasan Kaya