MASRAFLARIN PEŞİN ALINDIĞINA İLİŞKİN KARİNENİN AKSİ YASAL DELİLLERLE VEKİL TARAFINDAN İSPATLANMALIDIR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/3081
Karar No : 2024/1510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 20.12.2022
SAYISI : 2020/2632 E., 2022/3114 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde birleştirilerek görülen ve istinaf incelemesinden geçen vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalıların 1996 yılında vermiş oldukları vekaletnamelere istinaden Arnavutköy İlçesi, Çilingir Köyünde bulunan 691 parsel sayılı taşınmazın İSKİ mutlak koruma alanı içinde bulunan kısmı için Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2011/257 E. sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açtığını, dava masraflarını müvekkilinin karşıladığını, yargılama aşamasında ıslah dilekçesi verilerek kararın beklendiği aşamada her iki davalının vasileri tarafından kendisinin haksız olarak azledildiğini, müvekkilleri ile davalılar arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesi gereğince tahsil edilecek bedellerin %30'unun avukatlık ücreti olarak kararlaştırıldığını, davalılara ücretin ödenmesi hususunda ihtarname gönderilmesine rağmen hak ettiği avukatlık ücreti ödenmediğini belirterek şimdilik 325.667,00 TL vekalet ücreti alacağından hisse durumuna göre 12/19 paya isabet eden 205.684,42 TL'nin davalı Nevzat T.'dan; 7/19 paya isabet eden 119.982,58 TL'nin ise davalı Rasim Tolga'dan olmak üzere ihtarnamelerin tebliğ edildiği tarihten itibaren işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı birleşen davada; müvekkilinin Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/215 E. sayılı dosyasında davalıların avukatlığını üstlendiğini, Mahkemece 1.527.098,00 TL'ye karar verildiğini, bedelin Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2012/776 E. sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, dava ve takip için 25.264,00 TL masraf yaptığını, dava ve takip için toplam 537.120,00 TL tutarında vekalet ücreti ve masraf alacağının bulunduğunu belirterek bedelin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili asıl ve birleşen davada; müvekkillerinin izin ve talimatları alınmadan ve haber verilmeden başka bir dava için 15 yıl önce verilmiş bir vekalet kullanılmak suretiyle açıldığını, müvekkilinin vesayeti altına alınan murisinin söz konusu dava dosyalarından haberleri olmadığını, davadan 2011 Aralık ayında tesadüfen haberdar olduklarını, mahcurlara ilişkin Nevzat T.'nın sağlık kurulu raporunun 16.12.2011 tarihinde, Rasim Tolga'nın ise 06.01.2012 tarihinde alınmış olduğunu, taraflar arasında akdedildiği iddia edilen vekalet ücret sözleşmesinin de geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulü ile 103.744,16 TL vekalet ücreti alacağının, birleşen davanın kısmen kabulü ile 152.709,80 TL vekalet ücreti alacağının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli ve 2018/1959 E., 2019/619 K. sayılı kararıyla; asıl ve birleşen davada Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan kamulaştırma davaları nedeniyle davacı avukatın aralarındaki sözleşme kapsamında tahsilat yapılmadığı, vekalet ücretine hak kazanamadığı ve taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin vesayet kararı gereğince kendiliğinden sona erdiği, ayrıca azle gerek kalmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 08.10.2020 tarihli ve 2020/3238 E., 2020/5673 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazları incelenmeksizin avukatın, fiil ehliyetinin kaybedildiği tarih itibariyle kesinleşen dosyalar bakımından vekalet ücretlerinin Avukatlık Kanunu'nun 163/2 maddesi kapsamında % 25 oranı gözetilerek tamamını talep etme hakkı olduğu, buna karşılık fiil ehliyetinin kaybedildiği tarih itibariyle devam edip henüz kesinleşmeyen dosyalar bakımından ise, sarf etmiş olduğu emek ve mesaiye, hak ve nesafete göre belirlenecek bir ücrete hak kazandığı, Mahkemece, davalıların fiil ehliyetini kaybettikleri tarih itibari ile vekalet ücretine dayanak dosyaların kesinleşip kesinleşmediği gözetilerek ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı avukatın takibini yapmış olduğu Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/215 E. sayılı dosyasında vesayet altına alınan davalılar yönünden dava dosyasında verilen karar kesinleşmiş olduğundan lehlerine hükmolunan 1.527.098,00 TL'nin %25'i oranında 381.774,50 TL davacı avukatın vekalet ücreti alacağı doğduğu, Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/257 E. sayılı dosyasında yapılan yargılamada, davacı avukatın müvekkilleri lehine vekalet ilişkisinin son bulduğu tarihe kadar herhangi bir alacak kalemine hükmedilmediği, dolayısıyla kesinleşen işin bulunmadığı, bu dosyada talep edilen vekalet ücreti alacağa ilişkin olarak kesinleşen iş bulunmadığından davacı avukatın sarf etmiş olduğu emek ve mesai dikkate alınarak vekalet ilişkisinin son bulduğu tarihler 2012 yılı olduğundan bu tarihte yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca 1.200,00 TL vekalet ücreti alacağının doğduğu, birleşen dava dosyasında dava konusu yapılan Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2012/776 E. sayılı dosyasında icra takip tarihi 12.01.2012 tarihi olduğu, vesayet kararlarının alındığı tarihler (08.02.2012 ve 18.01.2012 tarihleri) itibari ile vekalet ilişkisi son bulduğundan ve bu dosyada kesinleşen iş bulunmadığından bu icra dosyasında davacı avukatın vekalet ilişkisinin son bulduğu tarihe kadar sarf etmiş olduğu emek ve mesai dikkate alınmak sureti ile hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdiren 10.000,00 TL vekalet ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar vermek gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada 1.200,00 TL vekalet ücretinin ihtarname tarihi 30.04.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte; birleşen Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/236 E. sayılı dosyasına konu Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/215 E., 2010/411 K. sayılı dava konusu alacak yönünden hesaplanan %25 oranına tekabül eden 381.774,50 TL vekalet ücretinin ihtarname tarihi 30.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, birleşen dosyadaki icra dosyası yönünden talep edilen alacak yönünden sarf edilen emek ve mesai nazara alınarak 10.000,00 TL vekalet ücretinin 30.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan miras payları oranında alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; Gaziosmanpaşa 2011/257 E. sayılı dava dosyası için karar verilen 1.200,00 TL sarf etmiş olduğu emek ve mesaiye hak ve nefaset kurallarına aykırı olduğunu, Yargıtay bozma ilamı kapsamı ve adalet ilkelerine de aykırı olduğunu, 23.09.2011 tarihinde gerekli keşif yaptırıldığını, dava değerinin ıslah yoluyla 1.037.441,60 TL'ye çıkarıldığını, dava 28.02.2012 tarihinde karara bağlanacak iken vekalet ilişkisinin sona ermiş olduğunu, kusurunun olmadığını, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23.07.2010 tarihli ve 2008/215 E., 2010/411 K. sayılı dosyasında idareye yüklenen ve kesinleşen 49.170,00 TL tutarındaki kanuni vekalet ücretinin hüküm altına alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bakırköy 13. İcra Müdürlüğünün 2011/7480 E. sayılı takip dosyasına karşı şikayet yoluna başvurulması üzerine Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 29.06.2011 tarih ve 2011/704 E., 2011/1042 K. sayılı kararı ile sadece takip talebindeki faize faiz yürütülmesi talebinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine yeniden kapak hesabı yaptırılarak borçlu idare vekiline 24.06.2011 tarihinde muhtıra çıkarıldığını, icra dosyasında 10.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafına masraf ödemesi de yapılmadığını, kararda hükmedilen yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müvekkilin fiil ehliyetini kaybetmesi nedeniyle akdi ve karşı yan vekalet ücretinin ve masraf alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun "Avukatlık Ücretinin Belli Bir İşe Hasredilmesi" başlıklı 173/2 nci maddesi.
4. Kökleşmiş Yargıtay içtihatları ve özellikle yine Dairenin 04.06.2021 tarihli ve 2020/5616 E. ve 2021/6006 K. sayılı ilamı ile 17.02.2021 tarihli ve 2020/5105 E. ve 2021/1576 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
A- Asıl dava yönünden davacının temyiz bakımından;
1- Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma ilamına uygun olarak idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilen Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/257 E. sayılı dava dosyası için hükmedilen vekalet ücretinin hak ve nesafete uygun olduğu, masrafların peşin alındığına ilişkin karinenin aksinin yasal delillerle davacı vekil tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, Mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Buna göre İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle, hatalı hesaplama ile yargılama giderlerine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
B- Birleşen dava yönünden davacının temyizi bakımından;
1- Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma ilamına uygun olarak Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2012/776 E. sayılı icra dosyasında hükmedilen vekalet ücretinin hak ve nesafete uygun olduğu, masrafların peşin alındığına ilişkin karinenin aksinin yasal delillerle davacı vekil tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Birleşen dava dosyasında davacının talep ettiği Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/215 E. sayılı dava dosyasının 28.03.2011 tarihinde kesinleştiği, muris davalıların fiil ehliyetini kaybettiği 18.01.2012 ve 08.02.2012 tarihlerinden önce takip edilen dava dosyasının kesinleştiği, davacı avukatın karşı yan vekalet ücretine de hak kazandığı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Asıl Dava yönünden;
A- Davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
B- Davacının yargılama giderine yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 12 nci bendinde yer alan "Davacının yargılama aşamasında yapmış olduğu toplam 7.971,60 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 29,37 TL'sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına," ifadesindeki "29,37 TL'" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "2.937,11 TL" yazılmasına ve bu suretle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2. Birleşen Dava yönünden;
A- Davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
B- Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Kerkez Halil Özdemir Mustafa Özer Hikmet Kanık Ferhan Temel
MASRAFLARIN PEŞİN ALINDIĞINA İLİŞKİN KARİNENİN AKSİ YASAL DELİLLERLE VEKİL TARAFINDAN İSPATLANMALIDIR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/3081
Karar No : 2024/1510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 20.12.2022
SAYISI : 2020/2632 E., 2022/3114 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde birleştirilerek görülen ve istinaf incelemesinden geçen vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalıların 1996 yılında vermiş oldukları vekaletnamelere istinaden Arnavutköy İlçesi, Çilingir Köyünde bulunan 691 parsel sayılı taşınmazın İSKİ mutlak koruma alanı içinde bulunan kısmı için Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2011/257 E. sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açtığını, dava masraflarını müvekkilinin karşıladığını, yargılama aşamasında ıslah dilekçesi verilerek kararın beklendiği aşamada her iki davalının vasileri tarafından kendisinin haksız olarak azledildiğini, müvekkilleri ile davalılar arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesi gereğince tahsil edilecek bedellerin %30'unun avukatlık ücreti olarak kararlaştırıldığını, davalılara ücretin ödenmesi hususunda ihtarname gönderilmesine rağmen hak ettiği avukatlık ücreti ödenmediğini belirterek şimdilik 325.667,00 TL vekalet ücreti alacağından hisse durumuna göre 12/19 paya isabet eden 205.684,42 TL'nin davalı Nevzat T.'dan; 7/19 paya isabet eden 119.982,58 TL'nin ise davalı Rasim Tolga'dan olmak üzere ihtarnamelerin tebliğ edildiği tarihten itibaren işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı birleşen davada; müvekkilinin Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/215 E. sayılı dosyasında davalıların avukatlığını üstlendiğini, Mahkemece 1.527.098,00 TL'ye karar verildiğini, bedelin Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2012/776 E. sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, dava ve takip için 25.264,00 TL masraf yaptığını, dava ve takip için toplam 537.120,00 TL tutarında vekalet ücreti ve masraf alacağının bulunduğunu belirterek bedelin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili asıl ve birleşen davada; müvekkillerinin izin ve talimatları alınmadan ve haber verilmeden başka bir dava için 15 yıl önce verilmiş bir vekalet kullanılmak suretiyle açıldığını, müvekkilinin vesayeti altına alınan murisinin söz konusu dava dosyalarından haberleri olmadığını, davadan 2011 Aralık ayında tesadüfen haberdar olduklarını, mahcurlara ilişkin Nevzat T.'nın sağlık kurulu raporunun 16.12.2011 tarihinde, Rasim Tolga'nın ise 06.01.2012 tarihinde alınmış olduğunu, taraflar arasında akdedildiği iddia edilen vekalet ücret sözleşmesinin de geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulü ile 103.744,16 TL vekalet ücreti alacağının, birleşen davanın kısmen kabulü ile 152.709,80 TL vekalet ücreti alacağının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli ve 2018/1959 E., 2019/619 K. sayılı kararıyla; asıl ve birleşen davada Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan kamulaştırma davaları nedeniyle davacı avukatın aralarındaki sözleşme kapsamında tahsilat yapılmadığı, vekalet ücretine hak kazanamadığı ve taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin vesayet kararı gereğince kendiliğinden sona erdiği, ayrıca azle gerek kalmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 08.10.2020 tarihli ve 2020/3238 E., 2020/5673 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazları incelenmeksizin avukatın, fiil ehliyetinin kaybedildiği tarih itibariyle kesinleşen dosyalar bakımından vekalet ücretlerinin Avukatlık Kanunu'nun 163/2 maddesi kapsamında % 25 oranı gözetilerek tamamını talep etme hakkı olduğu, buna karşılık fiil ehliyetinin kaybedildiği tarih itibariyle devam edip henüz kesinleşmeyen dosyalar bakımından ise, sarf etmiş olduğu emek ve mesaiye, hak ve nesafete göre belirlenecek bir ücrete hak kazandığı, Mahkemece, davalıların fiil ehliyetini kaybettikleri tarih itibari ile vekalet ücretine dayanak dosyaların kesinleşip kesinleşmediği gözetilerek ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı avukatın takibini yapmış olduğu Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/215 E. sayılı dosyasında vesayet altına alınan davalılar yönünden dava dosyasında verilen karar kesinleşmiş olduğundan lehlerine hükmolunan 1.527.098,00 TL'nin %25'i oranında 381.774,50 TL davacı avukatın vekalet ücreti alacağı doğduğu, Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/257 E. sayılı dosyasında yapılan yargılamada, davacı avukatın müvekkilleri lehine vekalet ilişkisinin son bulduğu tarihe kadar herhangi bir alacak kalemine hükmedilmediği, dolayısıyla kesinleşen işin bulunmadığı, bu dosyada talep edilen vekalet ücreti alacağa ilişkin olarak kesinleşen iş bulunmadığından davacı avukatın sarf etmiş olduğu emek ve mesai dikkate alınarak vekalet ilişkisinin son bulduğu tarihler 2012 yılı olduğundan bu tarihte yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca 1.200,00 TL vekalet ücreti alacağının doğduğu, birleşen dava dosyasında dava konusu yapılan Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2012/776 E. sayılı dosyasında icra takip tarihi 12.01.2012 tarihi olduğu, vesayet kararlarının alındığı tarihler (08.02.2012 ve 18.01.2012 tarihleri) itibari ile vekalet ilişkisi son bulduğundan ve bu dosyada kesinleşen iş bulunmadığından bu icra dosyasında davacı avukatın vekalet ilişkisinin son bulduğu tarihe kadar sarf etmiş olduğu emek ve mesai dikkate alınmak sureti ile hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdiren 10.000,00 TL vekalet ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar vermek gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada 1.200,00 TL vekalet ücretinin ihtarname tarihi 30.04.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte; birleşen Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/236 E. sayılı dosyasına konu Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/215 E., 2010/411 K. sayılı dava konusu alacak yönünden hesaplanan %25 oranına tekabül eden 381.774,50 TL vekalet ücretinin ihtarname tarihi 30.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, birleşen dosyadaki icra dosyası yönünden talep edilen alacak yönünden sarf edilen emek ve mesai nazara alınarak 10.000,00 TL vekalet ücretinin 30.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan miras payları oranında alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; Gaziosmanpaşa 2011/257 E. sayılı dava dosyası için karar verilen 1.200,00 TL sarf etmiş olduğu emek ve mesaiye hak ve nefaset kurallarına aykırı olduğunu, Yargıtay bozma ilamı kapsamı ve adalet ilkelerine de aykırı olduğunu, 23.09.2011 tarihinde gerekli keşif yaptırıldığını, dava değerinin ıslah yoluyla 1.037.441,60 TL'ye çıkarıldığını, dava 28.02.2012 tarihinde karara bağlanacak iken vekalet ilişkisinin sona ermiş olduğunu, kusurunun olmadığını, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23.07.2010 tarihli ve 2008/215 E., 2010/411 K. sayılı dosyasında idareye yüklenen ve kesinleşen 49.170,00 TL tutarındaki kanuni vekalet ücretinin hüküm altına alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bakırköy 13. İcra Müdürlüğünün 2011/7480 E. sayılı takip dosyasına karşı şikayet yoluna başvurulması üzerine Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 29.06.2011 tarih ve 2011/704 E., 2011/1042 K. sayılı kararı ile sadece takip talebindeki faize faiz yürütülmesi talebinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine yeniden kapak hesabı yaptırılarak borçlu idare vekiline 24.06.2011 tarihinde muhtıra çıkarıldığını, icra dosyasında 10.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafına masraf ödemesi de yapılmadığını, kararda hükmedilen yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müvekkilin fiil ehliyetini kaybetmesi nedeniyle akdi ve karşı yan vekalet ücretinin ve masraf alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun "Avukatlık Ücretinin Belli Bir İşe Hasredilmesi" başlıklı 173/2 nci maddesi.
4. Kökleşmiş Yargıtay içtihatları ve özellikle yine Dairenin 04.06.2021 tarihli ve 2020/5616 E. ve 2021/6006 K. sayılı ilamı ile 17.02.2021 tarihli ve 2020/5105 E. ve 2021/1576 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
A- Asıl dava yönünden davacının temyiz bakımından;
1- Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma ilamına uygun olarak idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilen Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/257 E. sayılı dava dosyası için hükmedilen vekalet ücretinin hak ve nesafete uygun olduğu, masrafların peşin alındığına ilişkin karinenin aksinin yasal delillerle davacı vekil tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, Mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Buna göre İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle, hatalı hesaplama ile yargılama giderlerine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
B- Birleşen dava yönünden davacının temyizi bakımından;
1- Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma ilamına uygun olarak Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2012/776 E. sayılı icra dosyasında hükmedilen vekalet ücretinin hak ve nesafete uygun olduğu, masrafların peşin alındığına ilişkin karinenin aksinin yasal delillerle davacı vekil tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Birleşen dava dosyasında davacının talep ettiği Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/215 E. sayılı dava dosyasının 28.03.2011 tarihinde kesinleştiği, muris davalıların fiil ehliyetini kaybettiği 18.01.2012 ve 08.02.2012 tarihlerinden önce takip edilen dava dosyasının kesinleştiği, davacı avukatın karşı yan vekalet ücretine de hak kazandığı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Asıl Dava yönünden;
A- Davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
B- Davacının yargılama giderine yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 12 nci bendinde yer alan "Davacının yargılama aşamasında yapmış olduğu toplam 7.971,60 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 29,37 TL'sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına," ifadesindeki "29,37 TL'" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "2.937,11 TL" yazılmasına ve bu suretle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2. Birleşen Dava yönünden;
A- Davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
B- Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Kerkez Halil Özdemir Mustafa Özer Hikmet Kanık Ferhan Temel