KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

NÜFUS KAYITLARINDAKİ DÜZELTME İSTEMİNE İLİŞKİN DAVALARDA GEREKİRSE ALAKALI KİŞİLERİN MEZARI AÇILABİLİR.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/10263
Karar No      : 2023/1175

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 08.11.2022
SAYISI                                 : 2022/379 E., 2022/813 K.

Taraflar arasındaki nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Alişir 'in amcaları, Nafiye'nin ise yengeleri olduğunu, amcasının hiç çocuğunun olmadığını, nüfusta kızı olarak görünen davalı Hanife'nin ise gerçekte yengeleri Nafiye'nin kız kardeşi olan Çiçek'in kızı olduğunu, hiç çocukları olmadığı için nüfusa kendi çocuğu gibi kaydının yapıldığını, evlat edinmeye ilişkin Kanuna göre yapılmış bir işlemin de olmadığını ileri sürerek 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 32 nci maddesi gereğince nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan Hanife vekili cevap dilekçesinde özetle; Nafiye’nin teyzesi, Alişir’in de eniştesi olduğunu, biyolojik annesi Çiçek’in doğumdan kısa bir süre sonra öldüğünü, o tarihten itibaren tüm bakım ve gözetimini anne- baba olarak bildiği Nafiye ve Alişir’in yaptığını, aralarında güçlü bir aile bağı kurulduğu, kendisini evlatları gibi görüp nüfusa kaydettirdiklerini, açılan davanın aslında soybağının reddi davası olduğunu, bu nedenle hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, uzun süre sonra açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu ve mahkemenin görevsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.12.2020 tarih ve 2016/299 Esas, 2020/394 Karar sayılı kararı ile davalı Hanife'nin Alişir ve Nafiye'nin biyolojik çocuğu olmadığı ancak Alişir ve Nafiye tarafından kendi çocukları gibi bakıldığı, davanın kayıt iptali davası olduğu, kayıt iptali için gerekli şartların bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 31.01.2022 tarih ve 2021/8854 Esas, 2022/791 Karar sayılı kararı ile dosyanın fiziken ve elektronik ortamda yapılan incelemesinde iki farklı gerekçeli karar olduğu, bu durumda ortada denetlenebilir bir mahkeme kararı bulunmadığı, bu haliyle dosyanın temyiz incelemesinin yapılması mümkün olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı Hanife'nin Alişir ve Nafiye'nin biyolojik çocuğu olmadığı ancak Alişir ve Nafiye tarafından kendi çocukları gibi bakıldığı, davanın kayıt iptali davası olduğu, kayıt iptali için gerekli şartların bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Alişir Ö., Nafiye ile resmen evli iken biyolojik çocuklarının olmadığını, çocukları olmadığı için Nafiye Ö. kız kardeşinin kızını kendi doğurmuş gibi nüfusuna kayıt ettirdiğini, bu durumdan Alişir Ö.'in haberinin dahi olmadığını hatta doğum belgesinde tanık olarak imza atanların dahi neye tanıklık ettiklerinden haberlerinin olmadığını, davanın kabulü gerektiğini bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar vekili tarafından açılan nüfus kaydının düzeltilmesi davasında davalı Hanife’nin müteveffa Alişir ve Nafiye’nin çocuğu olup olmadığı, Kanuna göre kurulmuş bir evlatlık ilişkisi bulunmadığı halde nüfus kaydının düzeltilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5490 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesi 4721 sayılı Kanun'un 282 ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak gerekirse alakalı kişilerin mezarı açılmak sureti ile temin edilecek örneklerle, bu mümkün olmadığı takdirde tıbben soruna cevap vermesi ve temini mümkün olan veriler kullanılarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine,

İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                          Üye                    Üye                       Üye                 Üye
Ömer  Uğur Gençcan    Çetin Durak        M. Kasım Çetin     Harun Can      Erdem Şimşek