
SATIŞ TALEBİNDEN ÖNCE MASRAF YATIRILMASI, O TARİHTE SATIŞ TALEBİNDE BULUNULDUĞU ANLAMINA GELMEZ.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3805
KARAR NO : 2022/4818
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14/01/2022
NUMARASI : 2021/3127 - 2022/105
DAVACI : Borçlu : N.Y.
DAVALILAR : Alacaklı : A.Y.
İhale Alıcıları : A.İ.Y., R.G.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve alacaklı yanca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Alacaklı A. Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketi’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair fesih iddiaları ile birlikte, haciz tarihinden itibaren süresinde satış istenmemesi nedeniyle ihaleye konu gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin İİK'nın 106-110. maddeleri uyarınca düşmesine rağmen yapılan ihalelerin usulsüz olduğunu ileri sürerek bahsi geçen ihalelerin feshini istediği, mahkemece gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin İİK'nın 106-110. maddeleri kapsamında düşüp düşmediğinin incelenmediği, ihalelerin usul ve yasaya uygun yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; ihale alıcısı Ali İzzettin Y.'in teminat yatırmadan ihaleye katılamayacağı ancak teminat yatırmadan ihaleye katıldığı gerekçesi ile 124 ada 7 parsel numaralı taşınmaz yönünden ihalenin feshine, 107 ada 3 parsel ile 122 ada 2 parsel numaralı taşınmazlar yönünden ise; haciz tarihine göre 1 yıllık süre içinde satış talep edilip avansının yatırılmış olduğu, hacizlerin düştüğü iddiasının yerinde olmadığı, ihalenin feshini gerektiren başkaca bir olguya rastlanmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiği borçlu yanca bahsi geçen taşınmazlardaki hacizlerin düştüğü ve sair iddialarla temyiz yoluna başvurulduğu görülmektedir.
İİK.nun 106. maddesinde; "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 110. maddesinde ise; "Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar" hükmü yer almaktadır.
Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı, s.520).
Somut olayda, borçlunun temyiz konusu ettiği taşınmazlara 11/05/2017 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı vekili tarafından kanunda öngörülen bir yıllık yasal süre geçtikten sonra 15/05/2018 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının yatırıldığı, haciz tarihi ile satış talep ve avans yatırılma tarihi arasında satış isteme süresinin geçtiği görülmüştür.
Her ne kadar tapu kayıtlarının incelenmesinde ihaleye konu taşınmazlara 22/06/2018 tarihinde tekrar haciz konulduğu görülmüş ise de; bu haciz şerhinden sonra alacaklı vekilinin usulüne uygun ve yasal süresinde satış talebinde bulunmadığı görülmekle, satış isteminin varlığını kabul için bu konudaki açık talep yanında satış giderlerinin de yatırılması gerekir. Satış talebinden önce masraf yatırılması, o tarihte satış talebinde bulunulduğu anlamına da gelmez.
Buna göre, İİK'nın 106-110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmediği nedenle hacizler düşmüş olup, düşen hacze dayalı olarak ihale yapılamayacağından ihalelerin feshi gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun temyizine konu taşınmazlar yönünden de ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 14.01.2022 tarih ve 2021/3127 E. - 2022/105 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL G. HEYBET Dr. S. MUTTA İ. YAVUZ A. AYAN
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/1995
KARAR NO : 2024/3452
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10.01.2024
NUMARASI : 2023/1738 - 2024/81
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, diğer fesih nedenleri ile birlikte haciz tarihinden itibaren süresinde satış istenmemesi nedeniyle ihaleye konu gayrimenkul üzerindeki haczin düştüğünü ileri sürerek ihalelerin feshi talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, istemin reddine ve şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %5'i oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 106. maddesinde; "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 110. maddesinde ise; "Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar" hükmü yer almaktadır.
Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir.
Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı, s.520).
Somut olayda; icra müdürlüğünce, ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına haciz şerhinin işlenmesi için Tapu Müdürlüğüne 20.03.2017 tarihli müzekkerenin yazıldığı, satış masrafının 14.03.2018 tarihinde dosyaya depo edildiği, alacaklı vekilince 14.02.2023 tarihinde satış talep edildiği, buna göre, alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde ihaleye konu taşınmaz yönünden yapılmış bir satış talebi olmadığı görülmüştür. Her ne kadar; haciz tarihinden itibaren 1 yıllık yasal sürede satış masrafı dosyaya depo edilmiş ise de, satış talebinden önce masraf yatırılması, o tarihte satış talebinde bulunulduğu anlamına gelmez.
Bu durumda; İİK'nın 106-110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmediği için haciz düşmüş olup, artık düşen bir hacze dayalı olarak ihale yapılamayacağından ihalenin feshi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 10.01.2024 tarih ve 2023/1738 E. 2024/81 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 09.11.2023 tarih ve 2023/340 E. - 2023/510 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL M. ÇAMUR S. ÖZTEMİZ A. AYAN Y. ÇİFTCİ
SATIŞ TALEBİNDEN ÖNCE MASRAF YATIRILMASI, O TARİHTE SATIŞ TALEBİNDE BULUNULDUĞU ANLAMINA GELMEZ.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3805
KARAR NO : 2022/4818
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14/01/2022
NUMARASI : 2021/3127 - 2022/105
DAVACI : Borçlu : N.Y.
DAVALILAR : Alacaklı : A.Y.
İhale Alıcıları : A.İ.Y., R.G.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve alacaklı yanca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Alacaklı A. Petrol Ürünleri Ticaret Limited Şirketi’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair fesih iddiaları ile birlikte, haciz tarihinden itibaren süresinde satış istenmemesi nedeniyle ihaleye konu gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin İİK'nın 106-110. maddeleri uyarınca düşmesine rağmen yapılan ihalelerin usulsüz olduğunu ileri sürerek bahsi geçen ihalelerin feshini istediği, mahkemece gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin İİK'nın 106-110. maddeleri kapsamında düşüp düşmediğinin incelenmediği, ihalelerin usul ve yasaya uygun yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; ihale alıcısı Ali İzzettin Y.'in teminat yatırmadan ihaleye katılamayacağı ancak teminat yatırmadan ihaleye katıldığı gerekçesi ile 124 ada 7 parsel numaralı taşınmaz yönünden ihalenin feshine, 107 ada 3 parsel ile 122 ada 2 parsel numaralı taşınmazlar yönünden ise; haciz tarihine göre 1 yıllık süre içinde satış talep edilip avansının yatırılmış olduğu, hacizlerin düştüğü iddiasının yerinde olmadığı, ihalenin feshini gerektiren başkaca bir olguya rastlanmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiği borçlu yanca bahsi geçen taşınmazlardaki hacizlerin düştüğü ve sair iddialarla temyiz yoluna başvurulduğu görülmektedir.
İİK.nun 106. maddesinde; "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 110. maddesinde ise; "Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar" hükmü yer almaktadır.
Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı, s.520).
Somut olayda, borçlunun temyiz konusu ettiği taşınmazlara 11/05/2017 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı vekili tarafından kanunda öngörülen bir yıllık yasal süre geçtikten sonra 15/05/2018 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının yatırıldığı, haciz tarihi ile satış talep ve avans yatırılma tarihi arasında satış isteme süresinin geçtiği görülmüştür.
Her ne kadar tapu kayıtlarının incelenmesinde ihaleye konu taşınmazlara 22/06/2018 tarihinde tekrar haciz konulduğu görülmüş ise de; bu haciz şerhinden sonra alacaklı vekilinin usulüne uygun ve yasal süresinde satış talebinde bulunmadığı görülmekle, satış isteminin varlığını kabul için bu konudaki açık talep yanında satış giderlerinin de yatırılması gerekir. Satış talebinden önce masraf yatırılması, o tarihte satış talebinde bulunulduğu anlamına da gelmez.
Buna göre, İİK'nın 106-110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmediği nedenle hacizler düşmüş olup, düşen hacze dayalı olarak ihale yapılamayacağından ihalelerin feshi gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun temyizine konu taşınmazlar yönünden de ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 14.01.2022 tarih ve 2021/3127 E. - 2022/105 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL G. HEYBET Dr. S. MUTTA İ. YAVUZ A. AYAN
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/1995
KARAR NO : 2024/3452
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10.01.2024
NUMARASI : 2023/1738 - 2024/81
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, diğer fesih nedenleri ile birlikte haciz tarihinden itibaren süresinde satış istenmemesi nedeniyle ihaleye konu gayrimenkul üzerindeki haczin düştüğünü ileri sürerek ihalelerin feshi talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, istemin reddine ve şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %5'i oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 106. maddesinde; "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 110. maddesinde ise; "Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar" hükmü yer almaktadır.
Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir.
Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı, s.520).
Somut olayda; icra müdürlüğünce, ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına haciz şerhinin işlenmesi için Tapu Müdürlüğüne 20.03.2017 tarihli müzekkerenin yazıldığı, satış masrafının 14.03.2018 tarihinde dosyaya depo edildiği, alacaklı vekilince 14.02.2023 tarihinde satış talep edildiği, buna göre, alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde ihaleye konu taşınmaz yönünden yapılmış bir satış talebi olmadığı görülmüştür. Her ne kadar; haciz tarihinden itibaren 1 yıllık yasal sürede satış masrafı dosyaya depo edilmiş ise de, satış talebinden önce masraf yatırılması, o tarihte satış talebinde bulunulduğu anlamına gelmez.
Bu durumda; İİK'nın 106-110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmediği için haciz düşmüş olup, artık düşen bir hacze dayalı olarak ihale yapılamayacağından ihalenin feshi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 10.01.2024 tarih ve 2023/1738 E. 2024/81 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 09.11.2023 tarih ve 2023/340 E. - 2023/510 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL M. ÇAMUR S. ÖZTEMİZ A. AYAN Y. ÇİFTCİ