TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNDA AYNI BORÇTAN DOLAYI HER BİR TAKSİT İÇİN AYRI AYRI ÜÇ AYA KADAR HAPİS KARARI VERİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/927
KARAR NO : 2021/2316
Tebliğname No : KYB - 2020/106908
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık Zekeriya C.'ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 2 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 20/12/2019 tarihli ve 2019/91 Esas, 2019/92 Karar sayılı kararını; anılan Kanun'un 340. maddesi gereğince 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 25/10/2019 tarihli ve 2019/30 Esas, 2019/62 Karar sayılı kararını; anılan Kanun'un 340. maddesi gereğince 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2019/13 Esas, 2019/26 Karar sayılı kararını ve anılan Kanun'un 340. maddesi gereğince 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 12/04/2019 tarihli ve 2019/18 Esas, 2019/33 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığı'nın 20/11/2020 gün ve 94660652-105-11-6993-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/01/2021 gün ve KYB- 2021/ 106908 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- Borçlu sanığa isnat edilen eylem 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesinde "...üç aya kadar tazyik hapsi cezası ile ..." yaptırım altına alınmış olup, bununla borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde tahliye edilmesi amaçlandığından, borçlunun 3 aya kadar tazyik hapis cezası yerine, Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 20/12/2019 tarihli kararı ile 2 aya kadar tazyik hapsi, anılan Mahkemenin 25/10/2019 tarihli, 15/03/2019 tarihli ve 12/04/2019 tarihli kararlarında ise 1 aya kadar tazyik hapsi cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesinde,
2- Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 Esas, 2009/205 Karar sayılı ilâmında yer alan, ''... 2004 sayılı İcra İflas Yasasının 5358 sayılı Yasa ile değişik 340. maddesi; 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez” hükmünü taşımaktadır. Bu hükme göre, borcun taksitler hâlinde ödenmesinin taahhüt edilmesi hâlinde, ilk taksitin ödenmemesi ile taahhüdü ihlâl suçu oluşacak ve borçlunun 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilecektir. Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. Ceza Genel Kurulunun 30.01.2007 gün ve 16-12 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilk taksitin ödenmemesi üzerine, borçlunun hapsen tazyik ile cezalandırılmasından sonra, bu cezanın infazı sırasında söz konusu taksiti ödemesi hâlinde tahliye edilecek, ancak sonraki taksiti ödememesi hâlinde eylemi yeniden yaptırımı gerektirecektir. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı hâlinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacaktır... Görüldüğü gibi, borçlunun, aynı borçtan dolayı ve her bir taksit için ayrı ayrı olmak üzere toplam 6 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmiş olup, bu uygulama yasaya aykırıdır.... Bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesine ve düzeltilmesine olanak bulunmamaktadır. Zira, her bir taksit için ayrı ayrı hapsen tazyik kararı verilmesi hâlinde, bu kararların her biri infaz yeteneğine sahip olup, usulüne uygun bir şekilde kaldırılmadığı sürece, Yasanın aradığı en çok 3 aya kadar tazyik hapsi verilebileceği kuralını aşacak şekilde infaz edilmeleri söz konusu olabilecektir. Yerel Mahkemece yapılması gereken, borçlunun ilk taksiti ödememek suretiyle ödeme taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle 3 aya kadar hapsen tazyikine ilişkin ilk hükmün infazını bekleyerek, eğer kabahatli, bu hapsen tazyik kararının yerine getirilmesinden sonra borcu öder ise, ödenmeyen diğer taksit yönünden kalan süre kadar hapsen tazyik kararı vermektir. Yerel Mahkemece, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan, son taksitin ödenmemesi nedeniyle yapılan şikâyet üzerine, borçlunun yeniden 3 aya kadar hapsen tazyik ile cezalandırılması yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle yasa yararına bozulması gerekirken, Özel Dairece yasa yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi isabetli değildir.'' şeklindeki açıklamalar nazara alındığında;
Her ne kadar Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli kararı ile 20/11/2018 tarihli taksitin ödenmemesi nedeniyle sanığın 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; borçlu sanık hakkında alacaklı müşteki Özgür Y. vekili tarafından Osmaneli İcra Müdürlüğünün 2017/83 esasına kayden başlatılan icra takibi sırasında, sanık tarafından borcun tamamının 8 taksit şeklinde ödeneceği hususunda 22/11/2017 tarihli taahhütname düzenlendiği, borçlu sanığın 20/11/2018 tarihli taksiti ödemediği gerekçesiyle şikayet üzerine Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2019/13 Esas, 2019/26 Karar sayılı kararı ile 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın bahse konu borcunu taahhütnamede belirtilen sürelerde ödememesi nedeniyle yapılan şikâyetler üzerine borçlu hakkında taahhüdü ihlâl suçundan açılan davalarda, yukarıda anılan Ceza Genel Kurulu Kararında belirtildiği üzere, aynı borçtan dolayı en çok 3 aya kadar hapsen tazyik kararı verilebileceği, her bir taksit için ayrı ayrı olmak üzere 3 aya kadar hapsen tazyik kararı verilemeyeceği gözetilmeden ve önceden verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmaksızın, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 20/12/2019 tarihli ve 2019/91 Esas, 2019/92 Karar sayılı, Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 25/10/2019 tarihli ve 2019/30 Esas, 2019/62 Karar sayılı, Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2019/13 Esas, 2019/26 Karar sayılı ve Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 12/04/2019 tarihli ve 2019/18 Esas, 2019/33 Karar sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL S. ÖZTEMİZ S. MUTTA İ. YAVUZ A. AYAN
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/13186
Karar No : 2023/55
Tebliğname No : KYB - 2022/134336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15.01.2020
SAYILARI : 2020/26 D iş, 2020/27 D iş, 2020/28 D iş, 2020/29 D iş, 2020/30 D iş,
2020/31 D iş
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1460 esas, 2019/2184 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/31 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1461 esas, 2019/2203 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/30 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1462 esas, 2019/2186 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/28 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1463 esas, 2019/2187 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/29 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1464 esas, 2019/2173 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/26 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1466 esas, 2019/2185 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/27 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 10.09.2021 tarihli ve 94660652-105-20-7790-2020-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.09.2021 tarihli ve KYB- 2021/110749 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.09.2021 tarihli ve KYB- 2021/110749 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosyalar kapsamına göre, alacaklı Denizbank vekili tarafından yapılan şikâyetler üzerine borçlu sanık hakkında taahhüdü ihlâl suçundan açılan davalarda farklı icra dosyalarından verilen her bir taahhüdün ayrı kredi borcuna ilişkin olması nedeniyle, ayrı ayrı her bir taahhüt için sanığın 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, somut olayda sanığın alacaklı bankaya kredi borçları nedeniyle ayrı ayrı icra takipleri başlatıldığı ve başlatılan icra takiplerine ilişkin dosyalarda borçlu sanığa taahhütnameler imzalatıldığı, 2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesinin "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." hükmü karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16-188 esas, 2009/205 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, aynı borç ilişkisi nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği düzenlemesi karşısında, sanığın her bir takip için ayrı ayrı 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Sanığın, yargılama konusu eylemi için 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesinde "üç aya kadar tazyik hapsi" öngörüldüğü belirlenmiştir.
2. 2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesi "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." şeklinde düzenlenmiştir.
3. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 2/l. Maddesinde disiplin hapsi; "Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, önödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi" olarak tanımlanmıştır.
4. 2004 sayılı Kanun'un da icra suçlarıyla ilgili hükümlerin 331 ilâ 345/b maddeleri arasında, muhakeme usulüne ilişkin hükümlerinin ise 346 ilâ 354 üncü maddelerinde düzenlendiği, icra suçlarının, suç olarak düzenlenmek suretiyle hapis ve adlî para cezası şeklinde yaptırımlara bağlananlar ile disiplin veya tazyik hapsi yaptırımına bağlananlar şeklinde ikili bir ayrıma tâbi tutulduğu, disiplin hapsi veya tazyik hapsinin, bir suç karşılığı olmayıp kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış bir fiil karşılığı olarak uygulanan seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen yaptırımlardır.
5. 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerekir.
6. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 esas, 2009/205 sayılı ilamında ''... 2004 sayılı İcra İflas Yasasının 5358 sayılı Yasa ile değişik 340. maddesi; 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez” hükmünü taşımaktadır. Bu hükme göre, borcun taksitler halinde ödenmesinin taahhüt edilmesi halinde, ilk taksitin ödenmemesi ile taahhüdü ihlal suçu oluşacak ve borçlunun 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilecektir. Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. Ceza Genel Kurulunun 30.01.2007 gün ve 16-12 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilk taksitin ödenmemesi üzerine, borçlunun hapsen tazyik ile cezalandırılmasından sonra, bu cezanın infazı sırasında söz konusu taksiti ödemesi halinde tahliye edilecek, ancak sonraki taksiti ödememesi halinde eylemi yeniden yaptırımı gerektirecektir. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı halinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlal kabahatini oluşturmayacaktır.
7. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; alacaklı Denizbank vekili tarafından yapılan şikâyetler üzerine borçlu sanık hakkında taahhüdü ihlâl suçundan açılan davalarda farklı icra dosyalarından verilen her bir taahhüdün aynı kredi borcuna ilişkin olması nedeniyle, ayrı ayrı her bir taahhüt için sanığın 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, somut olayda sanığın alacaklı bankaya kredi borçları nedeniyle ayrı ayrı icra takipleri başlatıldığı ve başlatılan icra takiplerine ilişkin dosyalarda borçlu sanığa taahhütnameler imzalatıldığı, 2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesinin "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." hükmü karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarihli ve 2009/16-188 esas, 2009/205 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, aynı borç ilişkisi nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği düzenlemesi karşısında, sanığın her bir takip için ayrı ayrı 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği anlaşılmakla, sanığın ayrı ayrı tazyik hapsine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE;
2. Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/31 değişik iş sayılı, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/30 değişik iş sayılı, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/28 değişik iş sayılı, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/29 değişik iş sayılı, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/26 değişik iş sayılı ve Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/27 değişik iş sayılı kararlarının 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlali eylemlerinden dolayı hükmolunan tazyik hapislerinin ayrı ayrı kaldırılmasına, bu eylemlerle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapisleri infaz edilmekte ise salıverilmesine;
5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının d bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.01.2023 tarihinde karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ayhan Tuncal Mehmet Çamur Dr. Serdar Mutta İsmail Yavuz Ayhan Ayan
TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNDA AYNI BORÇTAN DOLAYI HER BİR TAKSİT İÇİN AYRI AYRI ÜÇ AYA KADAR HAPİS KARARI VERİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/927
KARAR NO : 2021/2316
Tebliğname No : KYB - 2020/106908
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık Zekeriya C.'ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 2 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 20/12/2019 tarihli ve 2019/91 Esas, 2019/92 Karar sayılı kararını; anılan Kanun'un 340. maddesi gereğince 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 25/10/2019 tarihli ve 2019/30 Esas, 2019/62 Karar sayılı kararını; anılan Kanun'un 340. maddesi gereğince 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2019/13 Esas, 2019/26 Karar sayılı kararını ve anılan Kanun'un 340. maddesi gereğince 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 12/04/2019 tarihli ve 2019/18 Esas, 2019/33 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığı'nın 20/11/2020 gün ve 94660652-105-11-6993-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/01/2021 gün ve KYB- 2021/ 106908 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- Borçlu sanığa isnat edilen eylem 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesinde "...üç aya kadar tazyik hapsi cezası ile ..." yaptırım altına alınmış olup, bununla borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde tahliye edilmesi amaçlandığından, borçlunun 3 aya kadar tazyik hapis cezası yerine, Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 20/12/2019 tarihli kararı ile 2 aya kadar tazyik hapsi, anılan Mahkemenin 25/10/2019 tarihli, 15/03/2019 tarihli ve 12/04/2019 tarihli kararlarında ise 1 aya kadar tazyik hapsi cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesinde,
2- Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 Esas, 2009/205 Karar sayılı ilâmında yer alan, ''... 2004 sayılı İcra İflas Yasasının 5358 sayılı Yasa ile değişik 340. maddesi; 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez” hükmünü taşımaktadır. Bu hükme göre, borcun taksitler hâlinde ödenmesinin taahhüt edilmesi hâlinde, ilk taksitin ödenmemesi ile taahhüdü ihlâl suçu oluşacak ve borçlunun 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilecektir. Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. Ceza Genel Kurulunun 30.01.2007 gün ve 16-12 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilk taksitin ödenmemesi üzerine, borçlunun hapsen tazyik ile cezalandırılmasından sonra, bu cezanın infazı sırasında söz konusu taksiti ödemesi hâlinde tahliye edilecek, ancak sonraki taksiti ödememesi hâlinde eylemi yeniden yaptırımı gerektirecektir. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı hâlinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacaktır... Görüldüğü gibi, borçlunun, aynı borçtan dolayı ve her bir taksit için ayrı ayrı olmak üzere toplam 6 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmiş olup, bu uygulama yasaya aykırıdır.... Bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesine ve düzeltilmesine olanak bulunmamaktadır. Zira, her bir taksit için ayrı ayrı hapsen tazyik kararı verilmesi hâlinde, bu kararların her biri infaz yeteneğine sahip olup, usulüne uygun bir şekilde kaldırılmadığı sürece, Yasanın aradığı en çok 3 aya kadar tazyik hapsi verilebileceği kuralını aşacak şekilde infaz edilmeleri söz konusu olabilecektir. Yerel Mahkemece yapılması gereken, borçlunun ilk taksiti ödememek suretiyle ödeme taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle 3 aya kadar hapsen tazyikine ilişkin ilk hükmün infazını bekleyerek, eğer kabahatli, bu hapsen tazyik kararının yerine getirilmesinden sonra borcu öder ise, ödenmeyen diğer taksit yönünden kalan süre kadar hapsen tazyik kararı vermektir. Yerel Mahkemece, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan, son taksitin ödenmemesi nedeniyle yapılan şikâyet üzerine, borçlunun yeniden 3 aya kadar hapsen tazyik ile cezalandırılması yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle yasa yararına bozulması gerekirken, Özel Dairece yasa yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi isabetli değildir.'' şeklindeki açıklamalar nazara alındığında;
Her ne kadar Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli kararı ile 20/11/2018 tarihli taksitin ödenmemesi nedeniyle sanığın 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; borçlu sanık hakkında alacaklı müşteki Özgür Y. vekili tarafından Osmaneli İcra Müdürlüğünün 2017/83 esasına kayden başlatılan icra takibi sırasında, sanık tarafından borcun tamamının 8 taksit şeklinde ödeneceği hususunda 22/11/2017 tarihli taahhütname düzenlendiği, borçlu sanığın 20/11/2018 tarihli taksiti ödemediği gerekçesiyle şikayet üzerine Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2019/13 Esas, 2019/26 Karar sayılı kararı ile 1 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın bahse konu borcunu taahhütnamede belirtilen sürelerde ödememesi nedeniyle yapılan şikâyetler üzerine borçlu hakkında taahhüdü ihlâl suçundan açılan davalarda, yukarıda anılan Ceza Genel Kurulu Kararında belirtildiği üzere, aynı borçtan dolayı en çok 3 aya kadar hapsen tazyik kararı verilebileceği, her bir taksit için ayrı ayrı olmak üzere 3 aya kadar hapsen tazyik kararı verilemeyeceği gözetilmeden ve önceden verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmaksızın, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 20/12/2019 tarihli ve 2019/91 Esas, 2019/92 Karar sayılı, Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 25/10/2019 tarihli ve 2019/30 Esas, 2019/62 Karar sayılı, Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2019/13 Esas, 2019/26 Karar sayılı ve Osmaneli İcra Ceza Mahkemesinin 12/04/2019 tarihli ve 2019/18 Esas, 2019/33 Karar sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL S. ÖZTEMİZ S. MUTTA İ. YAVUZ A. AYAN
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/13186
Karar No : 2023/55
Tebliğname No : KYB - 2022/134336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15.01.2020
SAYILARI : 2020/26 D iş, 2020/27 D iş, 2020/28 D iş, 2020/29 D iş, 2020/30 D iş,
2020/31 D iş
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1460 esas, 2019/2184 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/31 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1461 esas, 2019/2203 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/30 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1462 esas, 2019/2186 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/28 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1463 esas, 2019/2187 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/29 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1464 esas, 2019/2173 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/26 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Denizli 3. İcra Ceza Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/1466 esas, 2019/2185 sayılı kararı ile sanık Ali B.’in borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/27 değişik iş sayılı kararı ile hükmün 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 10.09.2021 tarihli ve 94660652-105-20-7790-2020-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.09.2021 tarihli ve KYB- 2021/110749 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.09.2021 tarihli ve KYB- 2021/110749 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosyalar kapsamına göre, alacaklı Denizbank vekili tarafından yapılan şikâyetler üzerine borçlu sanık hakkında taahhüdü ihlâl suçundan açılan davalarda farklı icra dosyalarından verilen her bir taahhüdün ayrı kredi borcuna ilişkin olması nedeniyle, ayrı ayrı her bir taahhüt için sanığın 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, somut olayda sanığın alacaklı bankaya kredi borçları nedeniyle ayrı ayrı icra takipleri başlatıldığı ve başlatılan icra takiplerine ilişkin dosyalarda borçlu sanığa taahhütnameler imzalatıldığı, 2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesinin "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." hükmü karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16-188 esas, 2009/205 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, aynı borç ilişkisi nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği düzenlemesi karşısında, sanığın her bir takip için ayrı ayrı 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Sanığın, yargılama konusu eylemi için 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesinde "üç aya kadar tazyik hapsi" öngörüldüğü belirlenmiştir.
2. 2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesi "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." şeklinde düzenlenmiştir.
3. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 2/l. Maddesinde disiplin hapsi; "Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, önödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi" olarak tanımlanmıştır.
4. 2004 sayılı Kanun'un da icra suçlarıyla ilgili hükümlerin 331 ilâ 345/b maddeleri arasında, muhakeme usulüne ilişkin hükümlerinin ise 346 ilâ 354 üncü maddelerinde düzenlendiği, icra suçlarının, suç olarak düzenlenmek suretiyle hapis ve adlî para cezası şeklinde yaptırımlara bağlananlar ile disiplin veya tazyik hapsi yaptırımına bağlananlar şeklinde ikili bir ayrıma tâbi tutulduğu, disiplin hapsi veya tazyik hapsinin, bir suç karşılığı olmayıp kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış bir fiil karşılığı olarak uygulanan seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen yaptırımlardır.
5. 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerekir.
6. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 esas, 2009/205 sayılı ilamında ''... 2004 sayılı İcra İflas Yasasının 5358 sayılı Yasa ile değişik 340. maddesi; 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez” hükmünü taşımaktadır. Bu hükme göre, borcun taksitler halinde ödenmesinin taahhüt edilmesi halinde, ilk taksitin ödenmemesi ile taahhüdü ihlal suçu oluşacak ve borçlunun 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilecektir. Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. Ceza Genel Kurulunun 30.01.2007 gün ve 16-12 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilk taksitin ödenmemesi üzerine, borçlunun hapsen tazyik ile cezalandırılmasından sonra, bu cezanın infazı sırasında söz konusu taksiti ödemesi halinde tahliye edilecek, ancak sonraki taksiti ödememesi halinde eylemi yeniden yaptırımı gerektirecektir. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı halinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlal kabahatini oluşturmayacaktır.
7. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; alacaklı Denizbank vekili tarafından yapılan şikâyetler üzerine borçlu sanık hakkında taahhüdü ihlâl suçundan açılan davalarda farklı icra dosyalarından verilen her bir taahhüdün aynı kredi borcuna ilişkin olması nedeniyle, ayrı ayrı her bir taahhüt için sanığın 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, somut olayda sanığın alacaklı bankaya kredi borçları nedeniyle ayrı ayrı icra takipleri başlatıldığı ve başlatılan icra takiplerine ilişkin dosyalarda borçlu sanığa taahhütnameler imzalatıldığı, 2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesinin "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." hükmü karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarihli ve 2009/16-188 esas, 2009/205 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, aynı borç ilişkisi nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği düzenlemesi karşısında, sanığın her bir takip için ayrı ayrı 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği anlaşılmakla, sanığın ayrı ayrı tazyik hapsine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE;
2. Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/31 değişik iş sayılı, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/30 değişik iş sayılı, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/28 değişik iş sayılı, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/29 değişik iş sayılı, Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/26 değişik iş sayılı ve Denizli 1. İcra Ceza Mahkemesinin 15.01.2020 tarihli ve 2020/27 değişik iş sayılı kararlarının 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlali eylemlerinden dolayı hükmolunan tazyik hapislerinin ayrı ayrı kaldırılmasına, bu eylemlerle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapisleri infaz edilmekte ise salıverilmesine;
5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının d bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.01.2023 tarihinde karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ayhan Tuncal Mehmet Çamur Dr. Serdar Mutta İsmail Yavuz Ayhan Ayan