KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

TAPU SİCİLİNE ŞERH VERİLMEMİŞ OLMASI TAŞINMAZIN HACZEDİLMEZLİK NİTELİĞİNİ ORTADAN KALDIRMAZ.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/7867
Karar No      : 2023/426

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 01.04.2022
SAYISI                                 : 2020/2343 E., 2022/543 K.
DAVACI                                : Ü. Belediye Başkanlığı
DAVALI                                 : A.G.T. ile Ş.G. Mirasçısı; Y.B.
DAVA TARİHİ                       : 16.03.2020
HÜKÜM/KARAR                  : Kabul/İlk Derece Kararı Kaldırma
TEMYİZ EDEN                     : Davacı
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                   : 12.06.2020
SAYISI                                   : 2020/180 E., 2020/303 K.

Taraflar arasındaki 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanuna dayalı haczedilmezlik şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı Aydan G.T. vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Semiha Uyar tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 I. DAVA            

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait 1.9 ada, 4 parselde kayıtlı taşınmaza haciz konulduğunu, bu taşınmazın haczedilemeyeceğini, taşınmazın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Rezerv Yapı Alanı ilan edilen alan içinde kaldığını, buna ilişkin Bakanlık olurunun dilekçe ekinde sunulduğunu, söz konusu Kanun'un 7/11. maddesinde "Bu Kanunda belirtilen iş, işlem ve hizmetlere tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmazlar ile her türlü hak ve alacaklar, para ve para hükmündeki kıymetli evrak, kamu yararı amacına tahsis edilmiş sayılır, bunlar ve bu Kanun kapsamında alınacak teminatlar hakkında her ne suretle olursa olsun haciz ve tedbir uygulanamaz" hükmü getirildiğini, bu nedenle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek icra dairesine yaptıkları başvurunun yasanın açık hükmüne karşın icra müdürlüğünce reddedildiğini beyanla şikayetin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, şikayete konu taşınmazın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanununun riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini oluşturmak üzere yeni konut üretimi için aynı Kanun'un 2.1.(c) maddesi kapsamında rezerv alanı olarak belirlenerek riskli yapıların yerine sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini yaratmak üzere yeni konut yapımı için özgülendiği ve bu bağlamda, Yasa'nın 7/11. maddesinin kapsamında kaldığı, bu nedenle haczedilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile taşınmazın tapu kaydında herhangi bir kayıt bulunmadığından haczin istenmesinde kötü niyet bulunmadığı gerekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde, Yasa'da tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmazlar ifadesi olduğunu, eğer rezerv alanına alınan her taşınmaz haciz yasağına tabi olsaydı, yasa koyucunun bunu belirteceğini, böyle bir hükmün olmadığını, mahkemece tapudan ve ilgili idarelerden tahsis kararı olup olmadığının sorduğunu, ancak sonrasında mahkeme tensip kararındaki fikrini değiştirerek gerekçeli kararının 4. sayfası 2. paragrafında rezerv alanına alma konusunda Bakanlık olurunun tahsis işlemi niteliğinde olduğunu, tahsis sonucu doğurduğunu ve tahsis kararı alınmasının gerekmediğinin açık olduğu kanaatine vardığını, ancak bu durumun Yasaya aykırı olduğunu, Bakanlık olurunun "şart işlem" niteliğinde bir idari işlem olduğunu, yani şart işlemle bir kısım taşınmazın rezerv alana alındığı, rezerv alana alınan taşınmaz yeni bir işlem (yani tahsis işlemi) yapılmaz ise yasanın 7/11 maddesi hükümlerine tabi olmayacağını, Rezerv Alana alma uygulamasında ise tahsis kararının tapuya şerh edildikten sonra aleni hale geleceği ve hüküm doğurmaya başlayacağını, yani bakanlık onayı ile rezerv alana alınan taşınmazın tahsis kararının mutlaka taşınmazın tapu siciline şerh edilmesi gerektiğini, bu şerh ile başta Tapu Müdürlükleri olmak üzere 3. kişiler ile tüm kamu kurum kuruluşları tahsis kararından haberdar olmakta bu şerh işlemi riskli alan ilanının Resmi Gazetede yayınlanması ile aynı hukuki işlevi gördüğünü, bu açıdan, taşınmaz üzerinde tahsis şerhi konulmamış ise haciz uygulanmasının yasaya uygun olduğunu, Mahkemenin kararında keyfi bir şekilde 6306 sayılı Yasa'nın 7. maddesi 11. fıkrasına göre tahsis şerhi konulmamış bir taşınmaz üzerindeki hacizleri müvekkilinin büyük maddi zararına sebep olacak şekilde kaldırmasının hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Belediye'nin mülkiyetinde bulunan İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Site Mah., Kapanağılı Mevkii, 1.9 ada, 4 nolu parselde kayıtlı taşınmaza haciz konulduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde ekli belgelere göre Belediyenin talebi üzerine Çevre Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 04.10.2019 tarih ve 232595 sayılı yazısında anılan taşınmazın rezerv yapı alanı olarak belirlenmesinin 03.10.2019 tarihli Bakanlık oluru ile uygun görüldüğü, haciz tarihi itibarıyla taşınmazın rezerv yapı alanı olarak tahsisine ilişkin beyanlar hanesinde herhangi bir şerhin bulunmadığı, her ne kadar Bakanlık oluru daha önceki bir tarihe ait ise de, taşınmazın takyidatlı tapu kaydına göre haciz tarihi itibarıyla taşınmaz hakkında 6306 sayılı Kanun'da bahsi geçen tahsis durumunun söz konusu olmadığı ve cebri icraya engel teşkil eden herhangi bir kısıtlamanın bulunmadığı, alacaklının borçlu Belediyeye ait şikayete konu taşınmazın haczini isteyebileceği, mahkemece bu nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekilince, ilk derece mahkemesince bakanlık olurunun tahsis sonucu doğurduğunu ve 6306 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 11. fıkrası kapsamında taşınmazın haczedilemeyeceği sonucuna varıldığını, Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararının gerekçesinde tapuya şerh verme gerekliliğinden bahsetse bile, 6306 sayılı kanunun 7. maddesinde böyle bir yasal zorunluluğun bulunmadığı iddiası ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık dava konusu taşınmazın 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Rezerv Yapı Alanı ilan edilen alan içinde kaldığı iddiası ile anılan yasanın 7/11. maddesi uyarınca haczedilemeyeceği şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İİK, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2/1-c ile 7/11. maddeleri

3. Değerlendirme

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinin 11.bendinde “bu kanunda belirtilen iş, işlem ve hizmetlere tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmazlar ile her türlü hak ve alacaklar, para ve para hükmündeki kıymetli evrak, kamu yararı amacına tahsis edilmiş sayılır ve bunlar hakkında haciz ve tedbir uygulanmaz” düzenlemesi mevcuttur.

6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanununun 1. maddesinde yasanın amacının afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek olduğu, belirtilmiştir. Yasanın 2. maddesinin (c) bendinde rezerv yapı alanı, yasa uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya idarenin (belediyeler) talebine bağlı olarak veya resen Bakanlıkça belirlenen alanlar olarak tanımlanmıştır.

Somut olayda, şikayete konu taşınmazın dosyada bulunan Bakanlık yazısından Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 03.10.2019 gün ve 232595 sayılı Olur'u ile 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanununun 2. maddesi kapsamında rezerv alanı içine alındığı anlaşılmıştır. Aynı yasanın 7/11 maddesi uyarınca kamu yararına tahsise ilişkin özel hüküm bulunduğundan şikayete konu taşınmaz haczedilemez. Tapu siciline şerh verilmemiş olması taşınmazın haczedilmezlik niteliğini ortadan kaldırmaz. Tapu siciline verilecek şerh bildirici nitelik taşır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                Üye                      Üye                          Üye                              Üye
Ayhan Tuncal       Mehmet Çamur     Dr. Şanver Keleş     Mustafa Taner Uyar     Ayhan Ayan