KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

TEBLİGATI ALANIN ŞİRKET YETKİLİSİNDEN SONRA GELEN KİMSE VEYA EVRAK MÜDÜRÜ GİBİ BİR ÇALIŞAN OLUP OLMADIĞI TESPİT EDİLMELİDİR.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/10819
KARAR NO    : 2021/10655

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 07/09/2021
NUMARASI            : 2019/2542 - 2021/1857
DAVACI                  : Alacaklı : G. İnşaat Turizm Tekstil Ve İşletmecilik Anonim Şirketi
DAVALI                  : Borçlu    : P. Bijuteri San. Ve Tic. Ltd. Şti.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Meltem Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Kira alacağı için başlatılan icra takibine ilişkin olarak alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ tarihine göre takibe itiraz edilmediği gibi yasal 30 günlük sürede ödeme de yapılmadığından temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince yasal sürede ödeme bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Somut olayda, borçlu şirkete yapılan dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiye, "iş yeri yetkilisinin tebliğ anında hazır bulunmaması sebebiyle daimi çalışan Müdür Metin Mahmut T. imzasına tebliğ edilmiştir" şerhi ile 27/06/2019 tarihinde tebliğ edilmişse de, tebliğ işlemi sırasında, tebligatı alan şahsın şirket yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak almaya yetkilendirilmiş, evrak müdürü gibi bir çalışan olup olmadığı tespit ve şerh edilmeden ve yine bu işlerle görevlendirilmiş başka bir çalışan olup olmadığı araştırılmadan doğrudan tebligat yapıldığı, buna göre Tebligat Kanunu'nun 12. maddesi ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde belirtilen sıra nazara alındığında anılan tebligatın usulsüz olup söz konusu tebligata dayanılarak taraf teşkili sağlandığından söz edilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27.maddesi hükmüne göre hakim davanın taraflarını dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremez.

Mahkemece dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 07.09.2021 tarih ve 2019/2542 E. - 2021/1857 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.07.2019 tarih ve 2019/444 E. - 2019/525 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma sebebine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan              Üye                 Üye                  Üye                    Üye
A. TUNCAL        B. AZMAN      M. ÇAMUR       S. ÖZTEMİZ      M. T. UYAR